Gazze'de ateşkes umutları Refah’ın işgali korkusunu geride bıraktı

Tel Aviv, Doha ve Kahire'ye heyetler gönderiyor. Taraflar ‘savaşın durdurulması’ konusunda ısrarlı.

Refah'ta Mısır sınırı yakınlarında uçurtma uçuran yerinden edilmiş Filistinli bir çocuk (AFP)
Refah'ta Mısır sınırı yakınlarında uçurtma uçuran yerinden edilmiş Filistinli bir çocuk (AFP)
TT

Gazze'de ateşkes umutları Refah’ın işgali korkusunu geride bıraktı

Refah'ta Mısır sınırı yakınlarında uçurtma uçuran yerinden edilmiş Filistinli bir çocuk (AFP)
Refah'ta Mısır sınırı yakınlarında uçurtma uçuran yerinden edilmiş Filistinli bir çocuk (AFP)

İsrail, yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin yaşadığı Mısır sınır kenti Refah'a kara operasyonu düzenlemeye hazırlanırken, ateşkese ulaşma çabalarının hızlandığı bir dönemde Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakerelerinin Katar ve Mısır'da yeniden başlaması bekleniyor.

İsrail, ABD'nin de katılımıyla yapılacak ateşkes görüşmelerine katılmak üzere Doha ve Kahire'ye heyetler göndereceğini açıkladı. Hamas ve İslami Cihad hareketleri ise İsrail tarafından daha önce reddedilen ve müzakerelerin durmasına yol açarak bugüne kadar bir anlaşmaya varılmasını engelleyen ‘savaşın durdurulması ve İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesi, yerlerinden edilen insanların serbestçe geri dönmesi ve yardımların girmesi’ gerekliliğine dayanan önceki pozisyonlarına bağlı olduklarını ifade etti.

Mısır'a gelince, Şin-Bet, İsrail ordusu ve Mossad temsilcilerinden oluşan bir İsrail heyeti, müzakerelerdeki çıkmazı kırmak amacıyla Mısır istihbaratıyla görüşmelerde bulunmak üzere bugün (pazar) Kahire'ye gidecek. İsrail Savaş Kabinesi de gelişmeleri incelemek, esir konusunu görüşmek ve müzakerelere devam etmek üzere yarın akşam toplanacak.

Yaklaşan dolaylı müzakere toplantıları, geçtiğimiz iki hafta boyunca Mısır ve Katar'ın ev sahipliğinde yapılan ve Katar ve Mısır'ın yanı sıra ABD ve İsrail istihbarat servislerinin başkanları ile Hamas'ın siyasi bürosundan bir heyetin ayrı ayrı katıldığı bir dizi yoğun toplantının ardından geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden cuma günü yapılan açıklamada şöyle denildi: “Esirlerin serbest bırakılması için yapılan görüşmelere ilişkin haberlere dayanarak, Başbakan'ın Mossad ve Şin-Bet Başkanı ile görüştüğü ve önümüzdeki günlerde Doha ve Kahire'de yapılacak bir sonraki tur görüşmeler için mutabık kaldığı ve görüşmelerin ilerletilmesi talimatını verdiği açıklığa kavuşturulmalıdır.”

Bu arada üst düzey bir İsrail heyetinin Refah'a olası bir askeri operasyonu görüşmek üzere yarın (pazartesi) Washington'a gitmesi bekleniyor.

Alternatif formüller

Kahire Üniversitesi ve Mısır'daki Amerikan Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü ve Filistin ve İsrail çalışmaları uzmanı olan Dr. Tarık Fehmi, Gazze'deki ateşkesle ilgili yapılacak görüşmelerin Kahire'de ya da Doha'da daha önce yapılan görüşmelerde üzerine inşa edilenlerden başlamasını beklediğini belirtti. Fehmi, Katar'daki son tur görüşmelerde arabulucuların sıfırdan başlamanın değil, bir uzlaşmaya varmak için üzerinde çalışılan bir başlangıç formülü sunmanın önemine vurgu yaptıklarını, müzakerelere katılan teknik ekipler tarafından daha fazla zaman kaybedilmemesini sağlamak ve çıkmaza yol açan ‘boşlukları’ kapatmak için ‘alternatif formüller’ hazırlandığını kaydetti.

Kahire ve Doha'da yapılacak müzakerelerin yeni konulara değinmeden ya da müzakerelerin kapsamını daha önce ele alınmamış konulara genişletmeden ‘belirli teknik konulara’ odaklanmasını bekleyen Fehmi, arabulucuların ‘zaman zaman tarafların pozisyonlarındaki zorluklara ve katılığa rağmen yakın bir anlaşmaya varmak için güçlü bir iradeye sahip olduklarını’ vurguladı.

gtyn
İsrail'in cuma günü düzenlediği hava saldırısında yıkılan bir binanın enkazında iki kız çocuğu (AP)

İsrail Yayın Kurumu, İsrail hükümetindeki bakanların tutumunda önemli bir değişiklik olduğunu ve bunun Hamas'la esir takası anlaşmasında ilerleme kaydedilmesine olanak sağladığını bildirdi. Perşembe günü yapılan toplantının bu değişikliği gösterdiğini belirten yayın kuruluşu, Savunma Sakanı ve Başbakan dışındaki tüm bakanların ‘Hamas'a esneklik gösterilmesini’ desteklediklerini ifade ettiklerini kaydetti.

Kurum, müzakereleri yürüten Mossad Başkanı David Barnea'nın anlaşmada belirleyici unsurun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşayanların yerlerinden edildikleri bölgelere geri dönmeleri konusunda anlaşmaya varılması olduğunu söylediğini aktardı.

Müzakere koşullarının iyileştirilmesi

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ve İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nahhale'nin Tahran'da bir araya gelmesinin ardından Hamas ve İslami Cihad, herhangi bir müzakerenin başarısının ‘savaşın durdurulmasına, İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesine, yerlerinden edilmiş kişilerin serbestçe geri dönmesine ve yardımların girişine bağlı olduğunu’ yineledi.

Uluslararası ilişkiler profesörü ve Filistinli siyasetçi Dr. Usame Şaas, Netanyahu’nun yaklaşan ateşkes müzakerelerinde ‘daha ciddi’ olmasının muhtemel olduğunu söyledi. Netanyahu'nun son haftalarda yenilmiş görünmemek için müzakerelerin şartlarını iyileştirmeye çalıştığına işaret eden Şaas, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamalarda, İsrail'in Refah saldırısına bağlı kalmasının, Hamas liderlerine suikast düzenlemek için İsrail'in yoğunlaştırılmış saldırılarının devam etmesinin ve yardımların girişi konusundaki belirgin uzlaşmazlığın İsrail Başbakanı’nın müzakere pozisyonunu iyileştirmek için kullandığı araçlar olduğunu vurguladı.

Times of Israel, geçen hafta sonunda Netanyahu’nun Gazze'de esir tutulan askerlerin ailelerine İsrail'in ‘Refah'a girmeye hazırlandığı’ ve hiçbir askerini orada bırakmayacağı konusunda güvence verdiğini bildirdi.

fervg
Gazze sınırında iki İsrail askeri (Reuters)

Times of Israel, Netanyahu'nun ofisinden yapılan bir açıklamaya atıfta bulunarak şu ifadeleri aktardı: “Sadece askeri baskı tutukluların serbest bırakılmasını sağlayacaktır. Uyguladığımız ve uygulamaya devam edeceğimiz sürekli askeri baskı herkesin geri dönmesini garanti altına alacaktır.”

İsrail'in Washington'u kızdırmamak ya da Mısır'la sorun yaşamamak için Refah'a kapsamlı bir saldırı düzenlemeyeceğini düşünen Şaas, çok sayıda askeri harekete geçirmenin zorluğuna ek olarak, işgal güçlerinin ABD ile anlaşmak için sınırlı bir işgal gerçekleştireceğini yahut Refah kentinin mahallelerine kademeli giriş şeklinde aşamalı bir işgal düzenleyeceğini belirtti. Şaas ayrıca, İsrail’in Gazze'deki Hamas siyasi ve askeri liderlerine suikast düzenlemek için odaklanmış operasyon senaryosuna başvuracağını ve bu senaryonun ABD tarafından tercih edildiğini vurguladı.

İsrail'in, çoğu son altı ay içinde evleri bombalandıktan sonra Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinden göç etmek zorunda kalan yaklaşık 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Mısır'ın sınır kenti Refah'a kara harekâtı düzenlemesi tehlikesine ilişkin bölgesel ve uluslararası korku ve uyarılar artıyor.

İsrail'in Gazze'deki Filistinlilerin son sığınağı haline gelen kenti işgal etmesinin, ABD, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda haftalardır devam eden ve yeni bir ateşkes sağlamayı amaçlayan ateşkes görüşmelerini de sekteye uğratmasından endişe ediliyor. Geçen yıl 24 Kasım'da bu arabuluculuk Gazze Şeridi'nde bir hafta süren ilk ateşkesi sağlamayı başarmış ve bu süre zarfında İsrail hapishanelerindeki 240 Filistinli tutukluya karşılık Gazze Şeridi'ndeki 105 esir serbest bırakılmıştı.



Trump ve Musk arasındaki ‘ertelenmiş savaşın’ aşamaları ve silahları

ABD Başkanı Donald Trump ve Elon Musk’ın fotoğraflarının yer aldığı bir kolaj, 6 Haziran 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Elon Musk’ın fotoğraflarının yer aldığı bir kolaj, 6 Haziran 2025 (AFP)
TT

Trump ve Musk arasındaki ‘ertelenmiş savaşın’ aşamaları ve silahları

ABD Başkanı Donald Trump ve Elon Musk’ın fotoğraflarının yer aldığı bir kolaj, 6 Haziran 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Elon Musk’ın fotoğraflarının yer aldığı bir kolaj, 6 Haziran 2025 (AFP)

Tarık Raşid

Cicim ayları sonra ererken ABD, Başkan Donald Trump ile milyarder müttefiki Elon Musk arasındaki ‘ertelenmiş savaşa’ gözlerini açtı. Bu savaşın ilk kıvılcımı, Trump'ın konuğu Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in yanında ‘büyük ve güzel’ olarak tanımladığı bütçe taslağını eleştiren Musk ile olan yakın ittifakının sona erdiğini ilan etmesi oldu. Trump burada yaptığı açıklamada bu ilişkinin devam edebileceğine dair kşüphelerini dile getirdi. Bütçeyi genel olarak eleştiren Musk ise öfkesinin başlıca nedenini, yani başta Tesla olmak üzere elektrikli otomobil satın alanlara yönelik vergi teşviklerinin devamını içermediğini açıkça söyleyemedi. Ayrıca Musk'ın NASA'nın başına aday gösterdiği Jared Isaacson'ın atamasının Trump tarafından geri çevrilmesi de bu savaşın başka bir nedeni olarak dikkati çekti.

Trump’ın Beyaz Saray’daki yardımcıları Musk’ın yanında ona, Isaacson'ın Demokrat Parti’ye bağışta bulunduğunu gösteren bir dosyayı teslim etmişti. Beyaz Saray kaynakları Musk'ın konunun önemini küçümsemeye çalıştığını, ancak Trump'ın Isaacson'ın atamasını yapmama konusunda ısrarcı olduğunu belirttiler.

Trump ve Musk, kendi sosyal medya platformları üzerinden birbirlerine öfkeli tweetler ve karşılıklı suçlamalar yağdırdı.

Musk, sahibi olduğu X platformu üzerinden bütçe taslağını eleştirmeye devam ederken Trump, Truth Social üzerinden Musk'ın bütçe projesinin tüm ayrıntılarını bildiğini, ancak Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) Başkanı olarak görevinden ayrılana kadar kendisine olan öfkesini açıklamadığını söyledi. Buna karşın Trump'ı yalan söylemekle suçlayan Musk, bütçe hakkında hiçbir şey bilmediğini ve bütçenin gece yarısı alelacele geçirildiğini iddia etti.

Musk, daha dün birlikte yürüdüğü müttefiki Trump’a yönelik eleştirilerinin dozunu artırarak kendisi olmasaydı Trump'ın başkanlığı kazanamayacağını ve Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi'ni ya da başka bir Senato koltuğunu kazanamayacağını öne sürdü. Musk, Trump'ın ve Cumhuriyetçilerin seçim kampanyasına yaklaşık 250 milyon dolarlık destek vermişti. Ancak Musk'ın mali desteği olmadan 2024 seçimlerini kazanabileceğini söyleyen Trump, Musk'ın şirketlerinin ABD hükümeti ile imzaladığı ve yaklaşık sekiz milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen sözleşmeleri iptal etmekle tehdit etti.

Jeffrey Epstein bombası

Atağa geçen Musk, iki parti arasında gidip gelen 80 milyon ABD’liyi temsil edecek yeni bir parti kurmanın zamanının geldiğini söyledi. Ardından Trump'ın küçüklere cinsel istismarda bulunmakla suçlanan Jeffrey Epstein'ın tüm dosyalarının yayınlanmasını, dosyalarda adı geçtiği için engellediğini ima etti. Musk, bu olayı ‘daha sonra patlayabilecek bir bomba’ olarak nitelendirdi.

Trump yönetimi, ABD’nin önde gelen isimlerinin de yer aldığı bu gizli dosyaların bir kısmının yayınlanmasına izin vermişti. Trump’ın kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturma ilgili davalarda hüküm giyen ve 2019 yılında insan kaçakçılığı suçlamasıyla tutuklanan emlak finansörü Epstein ile uzun geçmişi olan bir arkadaşlığı vardı. Resmi açıklamalara göre Epstein duruşmasına kısa bir süre kala hapishanede ‘intihar etti’ ancak bu açıklamalara halen şüpheyle yaklaşılıyor.

ABD’li milyarder Musk, bir yorumcunun Trump'ın yargılanması ve görevden alınması ve başkan yardımcısı JD Vance'in görevi devralması gerektiği yönündeki önerisini desteklerken Trump'ın, şirketleriyle hükümet arasında imzalanan anlaşmaları feshetme tehdidine havacılık şirketi SpaceX'in NASA ile olan sözleşmesini iptal edeceğini söyleyerek misillemede bulundu. Yürürlükteki sözleşmelere göre SpaceX, Uluslararası Uzay İstasyonu'na astronot ve malzeme taşımaktan sorumlu. Ancak Musk bu tehdidinden hızla geri adım atarak sadece Trump'ın gümrük vergisi politikalarının bu yılın ikinci yarısında ekonomik durgunluğa yol açacağı uyarısında bulunmakla yetindi.

MAGA'nın geleceği tehlikede

ABD Başkanı Trump, basına yaptığı yeni açıklamalarda Musk'ı ‘deli’ ve ‘aklını kaçırmış’ biri olarak nitelendirerek birbirlerine kustukları öfkeleri hakkında kendisiyle konuşmak istemediğini ifade etti. Ayrıca satın aldığı Tesla arabasını satışa çıkarabileceğini ya da hediye edebileceğini öne sürdü.

Diğer taraftan Başkan Yardımcısı JD Vance, Trump'ı savunmaya geçerek onun ne fevri ne de çabuk sinirlenen biri olduğunu söyledi.

İronik olansa üst düzey Rus yetkililerin alaycı bir şekilde iki adam arasındaki çitleri onarmak için araya girmeyi teklif etmeleriydi. Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, X platformundan yaptığı bir paylaşımda Moskova'nın Starlink hisselerini satın alması karşılığında Trump ve Musk arasında bir barış anlaşması için arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Musk, Ukraynalı askerler tarafından savaş sırasında internet yerine kullanılan ve masrafları ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından ödenen Starlink ağının da sahibi. Musk'ın uzay uçuşu işindeki Rus rakibi Rusya Uzay Ajansı Başkanı Dmitry Rogozin de Musk ve Trump’ı tiye alarak Musk'a Rusya'ya sığınma ve Rus saflarında savaşma teklifinde bulundu.

fdghyjukıop0ğ
ABD Başkanı Donald Trump ve Tesla CEO'su Elon Musk’ın Beyaz Saray'da bir araya geldikleri bir günden, 11 Mart 2025 (AFP)

Musk, DOGE Başkanlığı görevini bırakmadan önce Beyaz Saray yetkilileri Trump'a Musk'ın uyuşturucu kullandığına dair kanıtlar sunmuş, bu da Trump'ın veda töreninde gazetecilere Musk'ı savunuyormuş gibi yapmasına neden olmuştu. ABD yönetiminin iki kutbu arasındaki bu bölünme, Trump tarafından kurulan ve Musk tarafından finanse edilen iktidardaki Amerikayı Yeniden Harika Yap! (Make America Great Again/MAGA) hareketinin geleceğini tehdit edebilir. Ayrıca Musk'ın hükümet ortaklı şirketlerini de tehlikeye atabilir.

Musk kendi sosyal medya platformu X üzerinden bir anket yayınlayarak 200 milyon takipçisine Amerikan halkının çoğunluğunu temsil eden yeni bir siyasi parti kurmanın zamanının gelip gelmediğini sordu. Başkanlık adaylarından milyarder Mark Cuban birkaç dakika içinde Musk'ın önerisi lehinde yanıt verdi.

Trump'ın danışmanları, Başkan'ın Musk'ın eleştirileri karşısında özellikle de ona karşı sert olmadığı için şaşırdığını bildirdi. Washington Post'a göre Trump danışmanlarına “Musk bir çocuk gibi davranıyor” dedi.

Sayısız mahkeme mücadelesi

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre ABD Başkanı Donald Trump, bu yılın ocak ayından haziran ayına kadar 158 icra emri, 39 başkanlık kararı ve 63 bildiri yayınladı.

Trump’ın görevdeki ilk 100 gününde ABD’deki çeşitli mahkemelerde ve çeşitli eyaletlerde Başkan'ın kararlarına karşı yaklaşık 250 dava açıldı. Davalar Trump'ın göçmenlik, çalışanların işten çıkarılması ve medyanın kısıtlanmasıyla ilgili emirlerine karşı açıldı. Cumhuriyetçi Başkan ise sık sık yargıya taşınan kararlarının sınırlarını her fırsatta test ettiğinden tüm bu meydan okumalar artmaya devam ediyor.

Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nin aldığı ender ve şaşırtıcı karar ise Trump'ın ekonomik gündeminin belkemiğini ve uluslararası arenada hegemonyasını kabul ettirme girişimini hedef aldığı için bu gerilimlerin en öne çıkanı oldu. Trump'ın diğer ülkelere uyguladığı gümrük vergilerinin yasadışı olduğuna ve yetkilerinin sınırlarını aştığına hükmeden karar, Beyaz Saray'ın karara karşı temyize gitmesiyle birlikte bir temyiz mahkemesi tarafından hızla donduruldu.

Eğitim cephesinde ise Boston'daki bir federal mahkeme Trump'ın Havard Üniversitesi'nin yabancı öğrenci kabul etmesini engelleme yetkisine en azından şimdilik sahip olmadığına hükmetti. Boston'daki bir başka mahkeme de Trump'ın Eğitim Bakanlığını lağvetme kararını dondurdu.

Diğer mahkemeler, milyarder Elon Musk tarafından yönetilen DOGE’nin  binlerce federal çalışanı işten çıkarma kararlarından bazılarını ya askıya aldı ya da engelledi

Başka mahkemeler ise milyarder Elon Musk tarafından yönetilen DOGE’nin binlerce federal çalışanı işten çıkarma kararlarından bazılarını ya askıya aldı ya da engelledi.

Trump'ın hükümet programının temel dayanaklarından biri olan göçmenlik konusunda ise tüm mahkemeler, Trump'ın doğum yoluyla vatandaşlığa kabul de dahil olmak üzere ABD vatandaşlığı alma kurallarını değiştirme girişimlerinin geçersiz olduğuna karar verdi.

ABD Yüksek Mahkemesi, Trump yönetimine yanlışlıkla El Salvador'daki bir hapishaneye gönderilen Salvadorlu bir göçmenin ülkesine geri gönderilmesini kolaylaştırma çağrısında bulunurken, diğer alt mahkemeler de yerleşik göçmenlerin sınır dışı edilmeden önce normal yasal yolu izlemelerine izin verilmesini talep etti.

Önceki ABD başkanları da kararları nedeniyle yargı ile karşı karşıya gelmiş olabilir, ancak Trump dönemindeki bu meydan okumanın boyutu çok büyük. Trump ile müttefiklerinin, ‘Başkan'ın gündemini engellemek ve politikalarına müdahale etmekle’ suçladıkları yargıya karşı başlattıkları saldırı, bu meydan okumanın boyutunu gözler önüne seriyor.

Sahanın ortasında karşılaşma

Her ne kadar mahkemeler şimdiye kadar Trump'ın hiçbir kararına ölümcül bir darbe indirmediği ve eylemlerinin anayasaya uygunluğu ya da yasallığı konusunda kesin bir hüküm vermediği için çatışma henüz kararlılık noktasına ulaşmamış olsa da çatışma kale çizgilerinden uzakta sahanın ortasında kalmaya devam ediyor. Mahkemeler, kaçınılmaz çatışma gerçekleşene kadar Trump'ın kararlarını askıya alma ya da geçici olarak engelleme yoluna gitseler de şimdiye kadar bu da ertelendi.

Bu çatışmaların ciddiyetine rağmen, Trump ve yargı arasındaki çatışmaların en sıcak bölümleri, özellikle de Başkan'ın devlet memurlarını toplu olarak işten çıkarma, tüm kurumları lağvetme, Kongre'nin bütçe tahsis etme yetkisine müdahale etme, yasadışı göçmenleri sınır dışı etme, istediği kişiye gümrük vergisi uygulamak ve vatandaşların vatandaşlıklarını ellerinden alma yetkisi konusundaki çatışmalar henüz başlamadı.

Trump'ı, muhafazakâr yargıçlarından üçünü atadığı Yüksek Mahkeme ile karşı karşıya getiren en önemli husus, yönetiminin, göçmenleri mahkemeye çıkmalarına ya da yetkililerin tutuklama gerekçelerini açıklamalarına izin vermeksizin derhal tutuklama ve sınır dışı etme girişimleriydi. ABD Anayasa'nın 1’inci Maddesi’nde yer alan vatandaşlık hakkı, isyan veya işgal durumları ve Kongre kararı dışında askıya alınmaması gereken temel bir hak olarak kabul ediliyor. Bu hüküm, zalimane uygulamaları önleyen yasal kanallardan geçmeden herhangi bir kişinin tutuklanmasını veya hapsedilmesini yasaklıyor.

Başsavcılar, Trump'ın gümrük tarifeleri, devlet kurumlarının lağvedilmesi ve göçmenlere yönelik baskıların engellenmesine yönelik kararlarını engellemeye odaklanacak.

Abraham Lincoln dışında hiçbir ABD başkanı bu hakkı askıya almamıştır. Lincoln ise 1861 yılında görevi sırasında, ABD İç Savaşı’nın patlak verdiği sırada Kongre tatildeyken tehditlere yanıt olarak bu hakkı askıya aldı. Ancak Kongre yeniden toplandığında Lincoln, kararının nedenlerini açıklamak üzere Kongre'nin huzuruna çıktı ve temsilcilerin eylemini onayladığı bir yasa çıkardı.

uıo
Elon Musk’ın oğluyla birlikte, Oval Ofis'te ABD Başkanı Donald Trump'ın yanında olduğu bir kare, 11 Şubat 2025 (AFP)

Ancak Trump'ın Yüksek Mahkeme üzerinde devam eden baskısı, mahkemeyi bu konularda kesin bir karar vermekten başka çaresinin kalmayacağı bir köşeye sıkıştıracak gibi görünüyor. Özellikle 1798 tarihli bir yasaya dayanarak göçmenleri Venezuela'ya sınır dışı etme talebini 7'ye 2 çoğunlukla reddeden Yüksek Mahkeme'yi eleştirmeye devam eden Trump, TruthSocial platformunda kararın alındığı gün ‘Amerika tarihindeki kötü ve tehlikeli bir gün’ diye yazdı.

Öte yandan başsavcılar, Trump'ın gümrük tarifeleri, devlet kurumlarının lağvedilmesi ve göçmenlere yönelik baskıların engellenmesine yönelik kararlarını engellemeye odaklanacak. Trump hakkında ikinci başkanlık döneminin başlangıcından bu yana 30'dan fazla dava açan başsavcılar, Trump'ın devlet kurumlarını lağvetme ve tüketiciler ile ekonominin çıkarlarını korumaya yönelik başkanlık emirlerine karşı çıktılar.