31 Mart 2024 Yerel Seçimi sonuçları: Ana muhalefef partisi CHP, Türkiye genelinde önde

31 Mart 2024 Yerel Seçimi sonuçları: Ana muhalefef partisi CHP, Türkiye genelinde önde
TT

31 Mart 2024 Yerel Seçimi sonuçları: Ana muhalefef partisi CHP, Türkiye genelinde önde

31 Mart 2024 Yerel Seçimi sonuçları: Ana muhalefef partisi CHP, Türkiye genelinde önde

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde oy sayma işlemi devam ediyor. Başta üç büyükşehir olmak üzere partiler daha fazla belediye başkanlığı kazanmak için büyük bir yarış içinde.

AA'nın verilerine göre sandıkların yüzde 99,03'si açıldı. Türkiye geneli belediye başkanlığı seçiminde CHP yüzde 37,69 ile AK Parti'nin önünde yarışı sürdürüyor.

Kayıtlı 61 milyon 441 bin 882 seçmenin bulunduğu seçimde, 1 milyon 32 bin 610 genç ilk kez oy verecek. 34 siyasi partinin adayının yarışacağı seçimlerde, ülke genelinde, 206 bin 845 sandık kuruldu, yaklaşık bin de seyyar sandık oluşturuldu.

gtrynjt

Mansur Yavaş'tan ilk açıklama: 6 milyon Ankaralı kazandı

Ankara’da oy sayımı sürerken CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş’tan ilk açıklama geldi. Mansur Yavaş, “Ankara’da seçimi sosyal belediyecilik kazandı, 6 milyon Ankaralı kazandı.” dedi.

Türkiye yerel seçim için sandık başına gitti. Başkent Ankara’da 13 bin 253 sandıkta oy kullanıldı. Oy sayımı sürerken yarışı önde götüren CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş ilk açıklamasını yaptı.

c sccsc

Yavaş’ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Geçen seçimde de aynı şeyleri yapmışlardı. Hiç ders almayanlar vatanseverlere iftira atanlar Ankara halkının yüce iradesi karşısında bir kez daha kaybettiler. Buradan tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Ankara’da seçimi beton kaybetti, yeşil kazandı. Ankara’da seçimi sosyal belediyecilik kazandı. Ankara’da seçimi imar baronları kaybetti, 6 milyon Ankaralı kazandı."

CHP lideri Özgür Özel'den seçim sonrası ilk açıklama

Türkiye genelinde oy sayım işlemi devam ederken CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kameralar karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Özel, "Bugün seçmen 22 yıllık Türkiye fotoğrafını değiştirmeye, yeni bir siyasi iklime kapı aralamaya karar verdi" dedi.

Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Adaylardan önce aday adaylarımıza, aday gösterilmedikleri halde partisini terk etmeyen, adaydan çok çalışarak destek veren, bu partinin bayrağı dalgalansın diye emek veren aday adaylarına ve bu örgütün isimsiz kahramanlarına, direklere bayrak asanlara, kapı çalanlara… Bütün parti emekçilerine, baba evinin bekçilerine, CHP örgütüne teşekkür ediyorum.

Seçim sonuçları göstermiştir ki bugün seçmen Türkiye’de yeni bir siyasetin kurulmasına karar verdi. Bugün seçmen 22 yıllık Türkiye fotoğrafını değiştirmeye, yeni bir siyasi iklime kapı aralamaya karar verdi.

Bugün seçmen Cumhuriyet’in 2. yüzyılının ilk seçimlerinde iktidar partisinin orantısız gücünü yerelden dengelemeye karar verdi.

Milletimiz sadece yerel yöneticilerin kim olacağına karar vermemiş, ülkemizin ve belediyelerin nasıl yönetilmemesi gerektiğine mesaj vermiştir.

Bu seçimin bir kaybedeni yoktur. Bizim başarımızın kimsenin hezimeti olmayacaktır, kimsenin hezimeti değildir.

Bugün hangi partiye oy vermiş olursa olsun kimsenin kaybetmiş hissetmesini istemiyoruz.

Halkımız iyi hizmeti ödüllendirmiş, kötü hizmeti ve kötü niyeti cezalandırmıştır.

Şehirlerimiz emin ellere teslim edilmiştir. Seçmenlerimiz partimizin yaşadığı değişimi onayladıklarını ve desteklediklerini ifade etmek gerekiyor.

Geçen mayısta yaşadığımız büyük üzüntüden sonra seçmenizde ortaya çıkan büyük duygusal kopuşa, CHP’nin kurultayı ve o kurultayda genel başkanı ve yönetimi seçimle değişen bir partinin var olduğunu gösteren başta Genel Başkanız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere bütün delegelerine çok şey borçluyuz.

Bugün elde ettiğimiz başarının en önemli mesajı şudur CHP artık başının üzerindeki görünmez yüzde 25'lik tavanı kırmıştır tuzla buz etmiştir.

dv dfs

Bu seçimlerde hiç bir siyasi parti ile ittifak kurulmadığı halde CHP'nin gücü ve seçmenin vicdanının sandıkta kurduğu türkiye ittifakı 2019 başarısını daha da büyütmüştür. Bu sonuçları bileri rehavete sevk edecek bir galibiyet olarak asla değil seçmenin bize açtığını bir kredi olarak gördüğümüzü ifade etmek isterim. Tüm seçmen gruplarından gelen Türkiye siyasetinin akışını esastan değiştiren bu desteğin partimize büyük bir sorumluluk yüklediğinin farkındayız. CHP artık tüm demokratların partisidir aynı zamanda milliyetçi muhafazakar kürt demokratların aynı anda birlikte oy verebildikleri partidir. Bu seçmenleri CHP'li yaptık olarak okumuyoruz, bunu bize verdikleri bir görev olarak atlediyor bu emaneti başımızın üzerine koyuyoruz."

YSK Başkanı Yener: Oy kullanma süreci sorunsuz tamamlandı

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, YSK önünde basın mensuplarına açıklama yaptı.

Ahmet Yener, "44 siyasi partinin yarıştığı, 207 bin 848 sandıkta 61 milyon 441 bin 882 seçmenin oy kullanma süreci bazı münferit olaylar haricinde sorunsuz olarak tamamlanmıştır. Bu olaylar neticesinde yaralananlara acil şifalar diliyoruz, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı diliyorum." ifadesini kullandı.

Sayım döküm işlemleri tamamlanan sandık sonuç bilgilerinin Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi'ne (SEÇSİS) girilmeye başlandığını, veri akışının devam ettiğini belirten Yener, "YSK, siyasi partilerimizle tüm veri girişlerini paylaşmaktadır. Aynı zamanda kurum içerisinde hazırlanan ekranda siyasi partilerimizin temsilcileri, anlık olarak seçim sonuçlarını izlemeye devam edeceklerdir. Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ülkemize, milletimize, siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyorum." şeklinde konuştu.

 

 



ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
TT

ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)

Ukraynalı müzakereciler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın elçileri, bugün Miami'de üçüncü gün görüşmeler gerçekleştireceklerini açıklayarak, barışa yönelik her türlü ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguladı.

ABD temsilcisi Steve Wittkoff'un X platformunda yayımladığı açıklamada, "Her iki taraf da herhangi bir anlaşmaya doğru gerçek ilerlemenin, Rusya'nın gerginliği azaltma ve ölümleri durdurma yönünde adımlar atmak da dahil olmak üzere, uzun vadeli barışa ciddi bir bağlılık gösterme isteğine bağlı olduğu konusunda hemfikirdir" ifadeleri yer aldı.


Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
TT

Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcı Yardımcısı Mame Mandiaye Niang, dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gıyabında duruşma yapılmasının "mümkün" olduğunu söyledi.

Mame Mandiaye Niang, AFP'ye verdiği röportajda, "Bunu Koné vakasında test ettik. Gerçekten karmaşık bir mekanizma. Ama denedik ve mümkün ve faydalı olduğunu gördük" dedi.

Bu yılın başlarında kaçak Ugandalı isyancı Joseph Kony'ye karşı gıyaben yapılan "suçlamaların onaylanması" duruşmasına atıfta bulunuyordu.


Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.