Güney Kore Devlet Başkanı Yoon, tıp fakültesi kontenjanlarını artırmakta kararlı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon, tıp fakültesi kontenjanlarını artırmakta kararlı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, doktorların artırılan tıp fakültesi kontenjanlarına yönelik protestolarına karşı geri adım atmayacaklarını söyledi.

Yonhap ajansının haberine göre, Devlet Başkanı Yoon, ulusa sesleniş konuşmasında hükümetin tıp fakültesi kontenjanını 2 bin kişi artırma kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kontenjanın artırılması konusunda tıp camiasıyla görüşmeler yapılmasının ardından 2 bin sayısında karar kılındığını vurgulayan Yoon, bu sayıya itiraz eden doktorlarla da görüşmeye açık olduklarını ifade etti.

Yoon, "Eğer sağlık çalışanları artışın daha az yapılmasını istiyorsa, toplu eylemde bulunmadan bilimsel temelli ortak öneri sunmaları onların hakkıdır. Eğer daha makul ve mantıklı bir tedbir getirirlerse bunu da her zaman tartışabiliriz." dedi.

Kontenjanın 2 bin kişi artırılması kararının uygulanması durumunda dahi bu yeni eğitilmiş doktorların ancak 10 yıl sonra iş gücüne katılabileceğine dikkati çeken Yoon, böylelikle 2045'te ilave doktor sayısının 20 bin olacağını söyledi.

Yoon, daha önceki hükümetlerin kontenjan artırma girişimleri olduğunu ve bunların başarısızlıkla sonuçlandığını anımsatarak, artık bu başarısızlıkların tekrar edilmeyeceğinin altını çizdi.

Protestoya katılan doktor gruplarından kontenjan artışına ilişkin net teklifler sunulmadığını kaydeden Yoon, "Şimdi hiçbir dayanak olmadan 350, 500 ya da 1000 gibi sayılardan bahsediyorlar. "Sadece bu da değil, bu sayının şu anda olduğundan 500 ila 1000 daha az olması gerektiği tehdidinde bulunuyorlar." ifadesini kullandı.

Yoon, bazı doktorların protestolarını "toplum için ciddi tehdit" olarak nitelendirerek, protestolara karşı geri adım atmayacakları sözünü verdi.

Stajyer doktorları görevlerine dönmeye çağıran Yoon, bu çağrıya uymayanlara yönelik "ilgili prosedürlerin" uygulanmaya devam edeceğini belirtti.

- Ne olmuştu?

Güney Kore Sağlık ve Refah Bakanlığı, kırsal ve önemli tıbbi alanlarda sağlık hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle tıp fakültesi kontenjanlarının 2 bin kişi artırılmasına karar vermişti.

Bunun üzerine ülkedeki doktorlar, 20 Şubat'ta başta başkent Seul olmak üzere birçok kentte hükümetin planının "tıbbi eğitim ve hizmet kalitesini bozacağı" gerekçesiyle protestolar düzenlemiş, binlerce stajyer doktor istifasını sunmuştu.

Stajyer ve asistan doktorların topluca istifa etmesi nedeniyle 8 Mart'ta hemşirelere acil servisteki hastalara kalp masajı ve ilaç tedavisi uygulama izni verilmişti.

İstifalarını sunan yaklaşık 5 bin stajyer doktora lisanslarının askıya alınacağı yönünde uyarı bildirimi yollanmıştı.

Tıp profesörleri, 16 Mart'ta, kontenjanların artırılmasını protesto eden stajyer doktorlar konusunda hükümetin çözüm bulmasını sağlamak için 25 Mart'tan itibaren çalıştıkları üniversitelere istifalarını sunacaklarını bildirmişti.

Hükümet, kontenjanların artırılmasını protesto eden stajyer doktorlara destek amacıyla istifalarını sunmaya hazırlanan çok sayıda tıp fakültesi profesörünü, "Kore halkına şantaj yapmakla" suçlamıştı.

Protestolar sürerken 2 bin ek kontenjan, ülkedeki üniversitelere paylaştırılmış ve başkent Seul'deki tıp fakültelerine ise ek kontenjan tahsis edilmemişti.

Stajyer doktorlara destek veren tıp profesörleri de 25 Mart'ta istifalarını sunmaya başlamıştı.



Netanyahu: İsrail saldırıları İran'da rejim değişikliğine yol açabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu: İsrail saldırıları İran'da rejim değişikliğine yol açabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün (Pazar) Fox News'e verdiği mülakatta İsrail'in askeri saldırılarının İran'da rejim değişikliğine yol açabileceğini söyledi. İsrail'in Tahran'ın kendisine yönelttiği “varoluşsal tehdidi” ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağını da sözlerine ekledi.

İran Devrim Muhafızları istihbarat şefi Muhammed Kazımi ve yardımcısı Hasan Muhakkik'in Tahran'da düzenlenen bir saldırıda öldürüldüğünü doğrulayan Netanyahu, “Harekete geçmeye karar verdik çünkü buna mecburduk; dokuz bomba yapmaya yetecek kadar zenginleştirilmiş uranyum gördük. Nükleer tesislerine saldırılar düzenliyoruz, üst düzey liderlerini hedef aldık ve şimdi teyit edebilirim ki birkaç dakika önce Tahran'daki istihbarat şeflerini ve yardımcısını tasfiye ettik" dedi.

Röportajda İsrail'in askeri çabalarının hedeflerinden birinin İran'da rejim değişikliği olup olmadığı sorusuna Netanyahu şu yanıtı verdi: “Bunun bir sonucu olabilir, çünkü İran rejimi çok zayıf.”

İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının başladığı Cuma gününden bu yana verdiği ilk röportajda Netanyahu şun ifadeleri kullandı: "İran'ı ortadan kaldırmaya yönelik ikili hedefimize ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız... İki varoluşsal tehdit: nükleer tehdit ve balistik füze tehdidi.Kendimizi kurtarmak için harekete geçtik, ancak bunun sadece kendimizi korumak için değil, aynı zamanda dünyayı bu kışkırtıcı rejimden korumak için de olduğuna inanıyorum. Dünyanın en tehlikeli rejiminin dünyanın en tehlikeli silahına sahip olmasına izin veremeyiz."

İsrail, Cuma sabahı erken saatlerde sürpriz bir saldırıyla başlayan Yükselen Aslan Operasyonu'nu başlatarak bir dizi üst düzey İranlı askeri komutanı öldürdü ve nükleer tesislere zarar verdi.

İsrail harekatın önümüzdeki günlerde artarak devam edeceğini söyledi. İran ise buna karşılık olarak İsrail'e “cehennemin kapılarını açma” tehdidi savurdu.

İsrail ordusu harekatın şu anki amacının İran'da rejim değişikliği değil, Tahran'ın nükleer ve balistik füze programlarının çökertilmesi olduğunu söyledi.

İsrail, İran'a yönelik askeri operasyonun haftalarca sürebileceğini söyledi.