"Birim 29155" iddiası: ABD ve Kanadalı diplomatlarda görülen gizemli hastalığın arkasında Rus istihbaratı var

CBS, The Insider ve Der Spiegel, ABD ve Kanadalı diplomatlarda görülen gizemli hastalığın ortaya çıkmasının, Rus askeri istihbarat birimi 29155'in faaliyetleri ile bağlantılı olduğunu öne sürdü

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

"Birim 29155" iddiası: ABD ve Kanadalı diplomatlarda görülen gizemli hastalığın arkasında Rus istihbaratı var

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

CBS, The Insider ve Der Spiegel yayın organları, ABD ve Kanadalı diplomatlarda görülen ve "Havana Sendromu" olarak adlandırılan gizemli hastalığın Rusya'ya ait bir askeri istihbarat biriminin çalışmalarıyla ilgisi olduğunu iddia etti.

The Insider, Der Spiegel ve CBS tarafından yapılan ortak çalışmanın sonuçları, CBS'in 60 Minutes programında yayımlandı.

Havana Sendromu kurbanlarının Rusya'ya ait sonik silahlarla hedef alınmış olabileceği ileri sürülen çalışmada, Havana Sendromu vakalarını inceleyen Amerikalı askeri dedektif Greg Edgreen, gizemli hastalığın kurbanları arasındaki ortak bağlantının "Rusya" olduğunu belirtti.

Bu kişilerin bir şekilde Rusya aleyhine çalıştıklarını, bu ülkeye odaklandıklarını ve işlerini çok iyi yaptıklarını kaydeden Edgreen, ülkesinin "bazı sert gerçeklerle yüzleşmek" istemediği için Rusya'nın dahlini gösteren kanıtların doğruluğunu teyit konusunda çıtayı yükseğe koyduğunu söyledi.

Diğer yandan, çalışmada, Amerikalı diplomatlarda Havana Sendromu belirtilerinin görüldüğü zamanlarda, "29155" olarak bilinen Rusya askeri istihbarat servisi biriminden casusların yakınlarındaki bölgelerde olduğuna dair kanıt olduğu paylaşıldı.

Rusya odaklı yayımlarıyla bilinen The Insider sitesinde de 29155 biriminde görevli Rus ajanlarının "ölümcül olmayan akustik silahlar" geliştirmeye yönelik çalışmaları nedeniyle ödüllendirildiği yazıldı.

Amerikalı yetkililer CBS News'e yaptıkları açıklamada, tuhaf sağlık vakalarını yakından incelemeyi sürdüreceklerini ancak bu vakaları ile yabancı düşmanlar arasında bir bağ kurulamadığı konusundaki görüşlerini koruduklarını aktardı.

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov ise söz konusu çalışmayla ilgili yaptığı açıklamada, Rusya'nın dahli olduğuna dair kanıt bulunmadığını vurguladı.

Peskov, yayın kuruluşlarının soruşturmalarındaki suçlamaların temelsiz olduğunu savundu.

Havana Sendromu

Adını, ortaya çıktığı Küba'nın başkenti Havana'dan alan gizemli hastalık, ilk olarak 2016-2017 yıllarında Küba'da görev yapan Kanadalı ve Amerikalı diplomatlar ile ailelerinde görülmüştü.

Ülkedeki diplomatik personel ve aileleri, baş dönmesi, denge ve duyma kaybı, anksiyete ve "bilişsel sis" diye nitelendirdikleri semptomları bildirmeye başlamıştı. Bu kişiler, bir anda çevredekilerin duymadığı şekilde gürültüler duyduklarını ve ardından baskı ve titreme hissettiklerini belirtmişti.

Kanada'nın Havana Büyükelçiliğinde görevli personelin, 2017 ilkbaharında baş dönmesi ve baş ağrısı gibi şikayetlerle bildirdiği gizemli rahatsızlığa "Havana Sendromu" denmişti.

Daha sonra ABD'nin Küba'daki büyükelçiliğinde görevli 21 kişide de benzer şikayetler görülmüş, Washington yönetimi, Eylül 2017'de ülkede ikinci derecedeki personelinin büyük bölümünü geri çekmişti.

Küba hükümeti, ülkede görevli Amerikalı diplomatların maruz kaldığı öne sürülen gizemli sonik saldırı iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklamıştı.

Sonraki yıllarda, Kolombiya'nın Bogota ve Avusturya'nın Viyana kentlerinde de en az 60 olay da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında benzer vakalar rapor edilmişti.

ABD istihbarat birimleri, 2 Mart 2023'te, "Havana Sendromu vakaları ile dış güçlerin ilişkilendirilemediği" yönünde medyaya açıklamalarda bulunmuştu.

Independent Türkçe, AA



Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Hamas'ı destekleyen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savundu. 

Dobrindt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çifte vatandaşlık dahil olmak üzere Alman vatandaşlığı almış kişiler, değerler sistemimize bağlılıklarını beyan etmişlerdir” dedi ve ekledi: 

Bunun kasıtlı bir yanlış beyan olduğu ve bu değerler sistemini paylaşmadıkları ortaya çıkarsa, vatandaşlıklarının geri alınması mümkün olmalıdır.

Bakanın açıklaması, geçen ay sosyal medyada Hamas'ı “Filistin'in kahramanları” diye niteleyen bir paylaşım yaptığı gerekçesiyle Filistinli bir göçmenin vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından geldi. 

Bild'in aktardığına göre Almanya İçişleri Bakanlığı, paylaşımı yapan kişiye vatandaşlığının iptal edildiğine dair resmi bir yazı göndermişti.

Berlin yönetiminin 2024'te vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeyle, başvuru sahiplerinin Almanya'nın “özgür demokratik düzenini” ve ülkenin “Yahudi yaşamına ve İsrail'in var olma hakkına yönelik tarihsel sorumluluğunu” kabul etmeleri zorunlu kılınmıştı.

Ayrıca Dobrindt'in selefi Nancy Faeser, yeni vatandaşlık testine “Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkına” dair sorular eklemişti.

Almanya'nın doğusundaki iki eyaletteyse başvuru sahiplerinin, İsrail'in “Yahudi inancına sahip tüm insanlar için bir sığınma yeri olarak var olma hakkını” açıkça onaylayan bir ifadeyi el yazısıyla yazmaları şart koşuluyor.

Saksonya-Anhalt eyaletinde en az 10 kişinin formun bu kısmını doldurmayı reddetmesi nedeniyle vatandaşlık başvurularının iptal olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, JNS


Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Rus hava savunma sistemlerinin gece boyunca ülkenin farklı bölgelerinde Ukrayna’ya ait 65 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı açıklamada, düşürülen İHA’ların Kırım, Voronej, Ryazan, Bryansk, Belgorod, Tula, Lipetsk ve Tambov bölgeleri üzerinde etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Savunma Bakanlığı verilerine göre, Voronej’de 18, Ryazan’da 16, Belgorod’da 14, Tula’da 7, Bryansk’ta 4, Lipetsk’te 3, Tambov’da 2 ve Kırım’da 1 İHA düşürüldü.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi hedefleyen yeni planı, Rusya’ya ülkenin doğusundaki kontrolü altında olmayan bölgeleri devretmeyi ve karşılığında ABD’nin Ukrayna ve Avrupa’ya olası bir Rus saldırısına karşı güvence sağlamasını öngörüyor. Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Beyaz Saray yetkilileri, savaş devam ederse Ukrayna’nın bu bölgeleri kaybedeceğini ve bu nedenle anlaşmaya varmanın ülke çıkarına olacağını belirtiyor.

Trump’ın 28 maddelik planına göre, Rusya Donbas olarak bilinen Luhansk ve Donetsk bölgelerinde fiilen tam kontrol sahibi olacak; Ukrayna’nın hâlâ kısmi kontrol sağladığı bu bölgelerden çekildiğinde ise bölge silahsızlandırılacak ve Rusya’nın asker konuşlandırmasına izin verilmeyecek.

Plan ayrıca, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki mevcut kontrol hatlarının korunmasını ve Rusya’ya bazı toprakların müzakereler çerçevesinde devredilmesini öngörüyor.

Buna ek olarak plan, ABD ve bazı diğer ülkelerin Kırım ve Donbas’ı Rusya’ya ait topraklar olarak tanımasını kapsıyor; ancak Ukrayna’nın bunu resmi olarak kabul etmesi zorunlu kılınmıyor.


Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
TT

Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)

Pakistan güvenlik güçleri bugün, İslamabad'da 12 kişinin ölümüne neden olan ve Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan) ile bağlantılı bir grup tarafından üstlenilen intihar saldırısından bir hafta sonra, Afganistan sınırına yakın iki operasyonda 23 militanın öldürüldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre silahlı kuvvetler yaptığı açıklamada, militanların bu harekete veya ona bağlı gruplara mensup olduğunu belirterek, Hindistan'ı onlara destek vermekle suçladı.

Pakistan ordusu, operasyonların Hayber Pahtunhva eyaletinin Kurram bölgesinde gerçekleştirildiğini, bu bölgede sınır ötesi isyanların aktif olduğunu ve Taliban'ın 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinden bu yana durumun daha da kötüleştiğini belirtti.

x
İslamabad'da gerçekleşen intihar saldırısında hasar gören bir polis aracı (EPA)

Pakistan ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Pakistan, ülke dışından desteklenen ve finanse edilen terör belasını ortadan kaldırmak için tüm gücüyle mücadele etmeye devam edecek” denildi.

İslamabad, Kabil'i, Pakistan'da ölümcül saldırılar düzenleyen silahlı grupları, özellikle de Pakistan Talibanı'nı barındırmakla suçluyor.

Pakistan, son aylarda Hindistan'a karşı sert bir tavır takınarak, kendisine karşı çıkan silahlı grupları desteklemekle suçluyor.

Afganistan ve Hindistan bu suçlamaları reddediyor.

y
İslamabad'daki mahkeme binası önünde patlamada hasar gören bir polis arabasının yanında duran Pakistanlılar (Reuters)

Söz konusu iki saldırı, 14 Kasım'da İslamabad'daki bir mahkeme binası önünde meydana gelen intihar saldırısında 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve onlarca kişinin yaralanmasının ardından gerçekleşti.

Pakistan Talibanı ile bağlantılı bir grup saldırının sorumluluğunu üstlenirken, Pakistanlı yetkililer dört şüphelinin gözaltına alındığını doğruladı ve bunların Afganistan'daki Taliban'ın liderliğindeki bir hücreye ait olduklarını söyledi.

Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkiler, geçen ay sınır ötesi çatışmaların patlak vermesiyle kötüleşti. Bir hafta süren çatışmalarda 70’ten fazla kişi hayatını kaybetti.

İki ülke çatışmalarda ateşkes üzerinde anlaştı, ancak bunu kalıcı bir ateşkes haline getirmek için yapılan müzakereler başarısız oldu ve her iki taraf da başarısızlıktan birbirini sorumlu tuttu.