75 belediye kadın başkanlara emanet

Siyasi partilerin seçimde aday gösterdiği kadınlardan 5'i büyükşehir belediye, 6'sı il belediye ve 64'ü ilçe belediye başkanı olarak seçildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

75 belediye kadın başkanlara emanet

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin kesin olmayan sonuçlarına göre, 5 büyükşehir, 6 il ve 64 ilçe belediye başkanlığını kadın adaylar kazandı.

Türkiye'de önceki gün sandık başına giden 48 milyon 256 bin 117 seçmen, 5 yıl boyunca yerel yönetimleri idare edecek yöneticilerini belirledi.

Kesin olmayan sonuçlara göre, Aydın, Eskişehir, Diyarbakır, Gaziantep ve Tekirdağ büyükşehir belediyeleri ile Afyonkarahisar, Ağrı, Batman, Bilecik, Edirne ve Siirt belediyeleri ve 64 ilçe belediyesinde seçmenler tercihlerini kadın adaylardan yana kullandı.

dfvfd
Fotoğraf: AA

Aydın Büyükşehir Belediyesi için CHP'nin adayı Özlem Çerçioğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi için CHP'nin adayı Ayşe Ünlüce, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi için DEM'in adayı Ayşe Serra Bucak Küçük, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi için AK Parti'nin adayı Fatma Şahin ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi için CHP'nin adayı Candan Yüceer başkanlık yarışını önde tamamladı.

- Aynı görevi üçüncü kez yapacaklar

Daha önce "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı" da yapan Fatma Şahin, 30 Mart 2014'te yapılan yerel seçimlerde Türkiye'nin ilk kadın büyükşehir belediye başkanlarından oldu.

2014'te üstlendiği bu görevi kesintisiz sürdüren Şahin, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığına üst üste üçüncü kez seçildi.

Özlem Çerçioğlu da 2014'te ilk kez seçildiği Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini aralıksız sürdüren belediye başkanı olarak öne çıktı.

Son yapılan yerel seçimleri de ilk sırada tamamlayan Çerçioğlu, bu görevi üçüncü kez yürütecek.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Ayşe Ünlüce, bir süre Adalet Bakanlığında hakim olarak görev yaptıktan sonra Eskişehir Büyükşehir Belediyesine 2016'da 1. Hukuk Müşaviri, 2018'de genel sekreter olarak atandı.

Genel sekreterlik görevinden istifa ederek CHP'nin büyükşehir belediye başkanı adayı olan Ünlüce, CHP'li Yılmaz Büyükerşen'in 25 yıldır yürüttüğü Eskişehir Büyükşehir Belediye başkanlığına seçildi.

Ayşe Serra Bucak Küçük ise 2006'da Almanya'da Köln Üniversitesi Alman dili ve edebiyatı ile pedagoji bölümlerinden mezun oldu.

2014-2016 yıllarında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde danışmanlık ve meclis üyeliği yapan Küçük, son yerel seçimde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışını kazandı.

Candan Yüceer de Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirmesinin ardından farklı illerde hekim olarak görev yaptı.

CHP'de 4 dönem Tekirdağ milletvekilliği yapan Yüceer, kentin ilk kadın büyükşehir belediye başkanı oldu.

- Afyonkarahisar'ın ilk kadın belediye başkanı

Afyonkarahisar'da CHP'nin adayı Burcu Köksal, Ağrı'da DEM'in adayı Hazal Aras, Batman'da DEM'in adayı Gülüstan Sönük, Bilecik'te CHP'nin adayı Melek Mızrak Subaşı, Edirne'de CHP'nin adayı Filiz Gencan Akın ve Siirt'te DEM'in adayı Sofya Alağaş belediye başkanı olarak seçildi.

28. Dönem CHP Grup Başkanvekilliği görevini yürüten Burcu Köksal, 31 Mart'ta gerçekleştirilen yerel seçimler sonucu Afyonkarahisar'ın ilk kadın belediye başkanı oldu.

- 64 ilçe belediyesini kadın adaylar kazandı

İlçelerde ise CHP'nin 29, DEM'in 24, AK Parti'nin 9 ve MHP'nin 2 kadın adayı belediye başkanı oldu.

Ankara'da bir, İstanbul'da 3 ve İzmir'de 8 olmak üzere 64 ilçe belediye başkanlığını kadın adaylar kazandı.

Ankara'nın Akyurt ilçesinde AK Parti'nin adayı Hilal Ayık, İstanbul'da CHP'den aday olan, Bakırköy'de Ayşegül Özdemir Ovalıoğlu, Üsküdar'da Sinem Dedetaş ve Maltepe'de ise Esin Köymen başkan oldu.

İzmir'de ise Çeşme, Foça, Karabağlar, Karaburun, Karşıyaka, Kınık, Konak ve Selçuk ilçelerinde CHP'nin kadın adayları belediye başkanı seçildi.

Çanakkale'nin Yenice ilçesine bağlı Kalkım beldesinde rakiplerini geride bırakan bağımsız aday Zeynep Çelik, 22 yaşında Türkiye'nin en genç kadın belediye başkanı unvanını kazandı.



Bir raporda, Gazze Savaşı sırasında İsrail'e petrol sağlayan ülkelerin "soykırıma" "ortak" olduğu iddia ediliyor

İsrail ordusuna ait bir F-16 savaş uçağı, hava üssünden kalkış sırasında havadan havaya füzeler ve ilave yakıt tankları taşıyor,  (İsrail Ordusu)
İsrail ordusuna ait bir F-16 savaş uçağı, hava üssünden kalkış sırasında havadan havaya füzeler ve ilave yakıt tankları taşıyor, (İsrail Ordusu)
TT

Bir raporda, Gazze Savaşı sırasında İsrail'e petrol sağlayan ülkelerin "soykırıma" "ortak" olduğu iddia ediliyor

İsrail ordusuna ait bir F-16 savaş uçağı, hava üssünden kalkış sırasında havadan havaya füzeler ve ilave yakıt tankları taşıyor,  (İsrail Ordusu)
İsrail ordusuna ait bir F-16 savaş uçağı, hava üssünden kalkış sırasında havadan havaya füzeler ve ilave yakıt tankları taşıyor, (İsrail Ordusu)

Sivil toplum kuruluşu Oil Change International tarafından dün yayınlanan bir rapora göre, Gazze Şeridi'ndeki savaş sırasında 25 ülke İsrail'e petrol tedarik etti. Raporda, iklim krizini körükleyen ve "soykırım" olarak nitelendirilen fosil yakıt bazlı sistem kınandı.

Brezilya'daki 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında yayınlanan rapora göre, Azerbaycan ve Kazakistan, 1 Kasım 2023 ile 1 Ekim 2025 tarihleri ​​arasında ham petrol sevkiyatının yüzde 70'ini gerçekleştirdi.

Rusya, Yunanistan ve Amerika Birleşik Devletleri, İsrail'e rafine petrol ürünlerinin en büyük ihracatçıları arasında yer alıyor. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Amerika Birleşik Devletleri aynı zamanda İsrail'e askeri uçaklarda kullanılan JP-8 jet yakıtı sağlayan tek ülke.

Oil Change International, "Bu dönemde İsrail'e yakıt sağlayan ülkeler, İsrail'in vahşetinin tamamen farkındaydı" dedi. Örgüt, "Bu raporda, İsrail'in suç ortaklığı belgelenerek hesap sorulmasına olanak sağlanmıştır. Bu ülkeler, bu soykırımdaki rollerini kabul etmeli ve suç ortaklığına son vermelidir" ifadesini kullandı.

STK, petrol akışlarını analiz etmesi için araştırma şirketi Datadesk'i görevlendirdi ve söz konusu dönemde 323 sevkiyat tespit ederek, toplam 21,2 milyon ton petrol sevkiyatı tespit etti.

Gazze Şeridi'ndeki savaş, Hamas'ın güney İsrail'e düzenlediği ve AFP'nin resmi rakamlara dayanan verisine göre İsrail tarafında bin 221 kişinin ölümüne yol açan eşi benzeri görülmemiş bir saldırının ardından Ekim 2023'te patlak verdi.

Birleşmiş Milletler'in güvenilir bulduğu Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre, o tarihten bu yana İsrail'in misilleme amaçlı askeri harekâtı sonucunda Gazze'de çoğunluğu sivil olmak üzere 69 binden fazla Filistinli öldürüldü.

Temmuz 2024'te Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin "yasadışı" olduğu sonucuna varan bir tavsiye kararı yayınlarken, bir BM komisyonu İsrail'i Gazze Şeridi'nde "soykırım" yapmakla suçladı.

İngiliz Uluslararası ve Karşılaştırmalı Hukuk Enstitüsü'nde insan hakları ve ekonomik işler araştırmacısı olan Irene Petropaoli ise devletlerin, Uluslararası Adalet Divanı'nın "soykırımın önlenmesi ve cezalandırılması" çağrısında bulunan geçici emrine uymakla yükümlü olduğunu ifade etti.

Açıklamada, "Devletler, İsrail'e yapacakları yardımların, özellikle askeri yardımların, kendilerini Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi uyarınca soykırıma ortak olma riskine maruz bırakabileceğini akıllarında tutmalıdırlar" denildi.


İran, Birleşmiş Milletler'in ABD ve İsrail'i nükleer tesislerine yönelik saldırılarından sorumlu tutmasını talep ediyor

Arakçi, 26 Eylül'de BM Güvenlik Konseyi'nde nükleer anlaşmaya ilişkin 2231 sayılı Kararın uzatılmasına ilişkin oylamada (DPA)
Arakçi, 26 Eylül'de BM Güvenlik Konseyi'nde nükleer anlaşmaya ilişkin 2231 sayılı Kararın uzatılmasına ilişkin oylamada (DPA)
TT

İran, Birleşmiş Milletler'in ABD ve İsrail'i nükleer tesislerine yönelik saldırılarından sorumlu tutmasını talep ediyor

Arakçi, 26 Eylül'de BM Güvenlik Konseyi'nde nükleer anlaşmaya ilişkin 2231 sayılı Kararın uzatılmasına ilişkin oylamada (DPA)
Arakçi, 26 Eylül'de BM Güvenlik Konseyi'nde nükleer anlaşmaya ilişkin 2231 sayılı Kararın uzatılmasına ilişkin oylamada (DPA)

Arakçi, 26 Eylül'de BM Güvenlik Konseyi'nde nükleer anlaşmaya ilişkin 2231 sayılı Kararın uzatılmasına ilişkin

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Birleşmiş Milletler'i, haziran ayında İran'ın nükleer tesislerine düzenlenen askeri saldırılar nedeniyle ABD ve İsrail'e "uygun önlemleri" uygulamaya çağırdı.

Arakçi, Trump'ın geçen hafta 13 Haziran'da İran'a yönelik ilk İsrail saldırısını kendisinin yönettiğini söylemesinin ardından, Başkan Donald Trump ve diğer ABD yetkililerinin saldırılar konusunda "cezai sorumluluk" taşıdığını söyledi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BM Güvenlik Konseyi'ne hitaben yazdığı mektupta, İsrail ve ABD'nin, İran'a verilen zararların tazmini ve haklarının iadesi de dahil olmak üzere tazminata tabi tutulması gerektiğini belirtti.

Trump, 6 Kasım'da gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik ilk saldırısından "büyük ölçüde sorumlu" olduğunu söyledi.

Arakçi, Trump'ın yorumunun, İran devlet medyasının 900'den fazla kişinin öldüğünü bildirdiği, İran ile İsrail arasındaki 12 günlük hava savaşı sırasında ABD'nin kontrolüne dair açık bir kanıt olduğunu söyledi.

Arakçi, "Bu elbette tüm bireyleri, savaş suçlarının işlenmesine katılan İsrail varlığı içindekiler de dahil olmak üzere, bireysel cezai sorumluluktan kurtarmaz; ister emir vererek, ister infaz ederek, ister yardım ederek veya kolaylaştırarak olsun" dedi.

BM'nin harekete geçmesi çağrısı, Amerikalı ve İranlı liderlerin on yıllardır süren çatışmaya bir çözüm bulunması yönündeki son çağrılarıyla çelişiyor.

Dışişleri Bakanı Arakçi, bu hafta başında Tahran'ın ABD ile barışçıl bir nükleer anlaşmaya varmak istediğini söylemişti.

Trump geçen ay yaptığı açıklamada, Tahran hazır olduğunda ABD'nin de İran'la anlaşma yapmaya hazır olduğunu belirterek, "Dostluk ve iş birliği eli uzatıldı" ifadesini kullanmıştı.


Tayland-Kamboçya sınırında çatışmalar: Trump’ın ateşkesi sallantıda

Tayland-Kamboçya sınırında temmuzda yaşanan çatışmalarda karşılıklı top atışları yapılmıştı (Reuters)
Tayland-Kamboçya sınırında temmuzda yaşanan çatışmalarda karşılıklı top atışları yapılmıştı (Reuters)
TT

Tayland-Kamboçya sınırında çatışmalar: Trump’ın ateşkesi sallantıda

Tayland-Kamboçya sınırında temmuzda yaşanan çatışmalarda karşılıklı top atışları yapılmıştı (Reuters)
Tayland-Kamboçya sınırında temmuzda yaşanan çatışmalarda karşılıklı top atışları yapılmıştı (Reuters)

Tayland ve Kamboçya arasındaki çatışmalar, ABD öncülüğünde imzalanan ateşkes anlaşmasına rağmen yeniden patlak verdi.

Kamboçya Başbakanı Hun Manet, Tayland'dan ateş açılması sonucu bir kişinin hayatını kaybettiğini, üç kişinin yaralandığını açıkladı. Tayland tarafıysa ilk ateşin Kamboçya tarafından açıldığını belirtirken, ölü veya yaralı olmadığını duyurdu.

Bangkok yönetiminden pazartesi günü yapılan açıklamada, Taylandlı askerlerin Kamboçya sınırında mayına basması sonucu yaralandığı bildirilmiş, barış anlaşmasının askıya alındığı duyurulmuştu. Tayland, Punom Pen yönetiminin sınıra yeni mayınlar döşediğini iddia etmişti.

Ayrıca, barış anlaşması kapsamında serbest bırakması planlanan 18 Kamboçya askerinin iadesinin süresiz erteleneceği de açıklanmıştı.

Kamboçya ise Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da imzalanan barış anlaşmasına bağlılığını yinelemişti. Kamboçya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, sınırdaki mayın tarlalarının 1970 ve 1980'lerde yaşanan iç savaş döneminden kaldığı ileri sürülmüş, yeni mayınlar döşenmediğini savunulmuştu.

CNN'in analizinde, iki Güneydoğu Asya ülkesinin arasındaki gerginliğin yeniden tırmanmasıyla "ABD Başkanı Donald Trump'ın barış anlaşmasının dağılıp gittiği" yazılıyor. 

"Çin'le ilişkiler gelişiyor"

Öte yandan BBC'nin analizinde, ABD'nin askeri müttefiki Tayland'ın Çin'le ilişkilerini tekrar geliştirmeye başladığına dikkat çekiliyor. 

Tayland Kralı Maha Vajiralongkorn, 13-17 Ekim'de Çin'i ziyaret edecek.  Görüşme, Çin lideri Şi Cinping'in daveti üzerine, iki ülke arasında 1975'te başlayan diplomatik ilişkilerin 50. yıldönümü vesilesiyle gerçekleştirilecek. 

Tayland hükümetinden yapılan açıklamada, ziyaretin "Tayland ve Çin arasında her düzeyde köklü dostluk ve karşılıklı anlayış bulunduğunu vurguladığı" belirtildi. 

Vajiralongkorn'un seyahatiyle, Tayland'da ilk kez tahttaki bir monark Çin'i ziyaret etmiş olacak.

Analizde, Bangkok-Washington ilişkilerinin ABD'nin Tayland'daki insan hakları durumuna yönelik eleştirileri ve Trump'ın gümrük vergileri nedeniyle gerildiğine işaret ediliyor.

Tayland'ın en büyük ticaret ortağı olan Çin'in ise ülkede "askeri tedarik bakımından da ABD'nin rakibi haline gelebileceği" belirtiliyor. 

Kamboçya-Tayland çatışmaları

İki ülke arasındaki sınır ihtilafı, Kamboçya'nın Fransız sömürgesi olduğu dönemde çizilen ve bölgenin Tayland'dan ayrılması için kullanılan 1907 tarihli haritadan kaynaklanıyor.

Kamboçya toprak talebinde bulunmak için bu haritayı referans alırken, Tayland haritanın yanlış olduğunu savunuyor.

Son dönemdeki gerginlikse 28 Mayıs'ta sınırda çıkan çatışmalarda bir Kamboçyalı askerin öldürülmesiyle başlamıştı. Taylandlı 5 asker de geçen hafta mayına basarak yaralanmıştı. 

Bunun üzerine 24 Temmuz'da taraflar arasında sıcak çatışma başlamıştı. 5 günlük çatışmalarda toplamda en az 38 kişi yaşamını yitirirken, her iki ülke de bölgeden binlerce kişiyi tahliye ettiğini duyurmuştu.

Independent Türkçe, CNN, BBC