Yabancı yardım görevlilerinin öldürülmesi İsrail'i daha da yalnızlaştırıyor

World Central Kitchen organizasyonu çalışmalarını askıya alırken, Tel Aviv sorumluluğu kabul etti.

Dün (salı) Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Balah'ta İsrail tarafından bombalanan yabancı yardım görevlilerinin arabasını inceleyen BM personeli. (AFP)
Dün (salı) Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Balah'ta İsrail tarafından bombalanan yabancı yardım görevlilerinin arabasını inceleyen BM personeli. (AFP)
TT

Yabancı yardım görevlilerinin öldürülmesi İsrail'i daha da yalnızlaştırıyor

Dün (salı) Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Balah'ta İsrail tarafından bombalanan yabancı yardım görevlilerinin arabasını inceleyen BM personeli. (AFP)
Dün (salı) Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Balah'ta İsrail tarafından bombalanan yabancı yardım görevlilerinin arabasını inceleyen BM personeli. (AFP)

Kıtlık tehdidi altındaki Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtan ABD'li sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen'a (WCK) mensup yardım çalışanlarının öldürülmesi, Yahudi devletini daha da izole edecek bir hareket olarak geniş çaplı uluslararası kınamaya yol açtı.

WCK dün (salı) yaptığı açıklamada, aralarında Avustralya, İngiltere ve Polonya vatandaşlarının da bulunduğu yedi kişinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir saldırıda öldürüldüğünü duyurdu. Aralarında Filistinliler ile ABD ve Kanada çifte vatandaşlarının da bulunduğu işçiler, başka bir araçla birlikte WCK logosu taşıyan iki zırhlı araçta seyahat ediyorlardı.

İsrail ordusuyla koordineli hareket etmelerine rağmen konvoy, Gazze'ye deniz yoluyla getirilen 100 tondan fazla insani gıda yardımını boşalttıktan sonra Deyr el-Balah'taki depodan ayrılırken bombalandı. Örgüt, personelinin öldürülmesinin ardından ‘bölgedeki faaliyetlerini askıya aldığını’ duyurdu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusunun yardım görevlilerini ‘istemeden’ öldürdüğünü kabul etti ve “Savaşta böyle şeyler olur. Bunu araştıracağız” dedi.



Washington ve Tahran zorlu müzakerelere doğru ilerliyor

İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
TT

Washington ve Tahran zorlu müzakerelere doğru ilerliyor

İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)

Washington ve Tahran, nükleer programla ilgili zorlu müzakereler sırasında dolaylı mesajlar ilettiler.

ABD Başkanı Donald Trump, “İran bir görüşme yapmak bile isteyebilir. Bence çok hevesliler. Ne olacağını göreceğiz” dedi. Trump, “Gerekirse müzakerelere müdahale edeceğim” diye de sözlerini tamamladı.

Tahran'da ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, diplomasi kapılarının hala açık olduğunu ancak ülkesinin “uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini” söyledi. Devrim Muhafızları'nın koordinasyon işlerinden sorumlu genelkurmay başkan yardımcısı Tuğgeneral Ali Fazli de İran'ın "henüz ortaya çıkarılmamış birçok füze kabiliyetine" sahip olduğunu ima etti.

Önemli bir gelişme olarak, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı müfettiş ekibi İran'dan güvenli bir şekilde ayrıldı. UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi, ajansın Twitter hesabından yayımladığı açıklamalarda, İran'da izleme faaliyetlerinin en kısa sürede yeniden başlatılmasının önemini vurguladı.