Tayvan'da 7,4 büyüklüğünde deprem

Depremde ilk belirlemelere göre 9 kişi öldü, 882 kişi yaralandı

Fotoğraf: Chen Yanhua/AA
Fotoğraf: Chen Yanhua/AA
TT

Tayvan'da 7,4 büyüklüğünde deprem

Fotoğraf: Chen Yanhua/AA
Fotoğraf: Chen Yanhua/AA

Tayvan'ın doğu kıyısındaki Hualien kentinde 7,4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), 7,4 büyüklüğündeki depremin merkez üssünün Tayvan'ın doğu kıyısındaki Hualien kentinin 18 kilometre güneyi olduğunu bildirdi.

34,8 kilometre derinlikte meydana gelen deprem nedeniyle bölgedeki yerleşimlerde hasar oluştu, ilk belirlemelere göre 9 kişi hayatını kaybetti, 882 kişi yaralandı.

Tayvan Merkezi Meteoroloji İdaresi (CWA) ise depremin büyüklüğünü 7,2 olarak duyurarak Hualien'in 25 kilometre güneyinde ve 15 kilometre derinlikte kaydedildiğini bildirdi.

CWA, bunun son 25 yılda Tayvan'ı vuran en güçlü deprem olduğunu belirterek Ada'nın kuzey bölgeleri için dev dalga (tsunami) uyarısında bulundu.

Tayvan Adası dışında Çin ana karasında ve çevre ülkelerde de tsunami uyarıları yapıldı. Çin Tsunami Uyarı Merkezi, 4 aşamalı uyarı sisteminin en yüksek seviyesi olan "kırmızı uyarı" yayımladı.

- 6,4 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha kaydedildi

USGS, ilk depremden sonraki 20 dakika içinde Hualien kentinin 11 kilometre kuzeydoğusunda 12,6 kilometre derinlikte 6,4 büyüklüğünde ikinci bir sarsıntının daha kaydedildiğini bildirdi.

USGS verilerine göre, 6,4'lük artçı depremin dışında 4,7 ila 5,7 büyüklüğünde 27 artçı sarsıntı daha kaydedildi.

- İlk belirlemelere göre 9 kişi öldü, 882 kişi yaralandı

Resmi rakamlara göre depremde 9 kişi hayatını kaybetti, 882 kişi yaralandı, 70'ten fazla kişi ise enkaz altında bulunuyor.

Tayvan İtfaiye Ajansı, depremin vurduğu Hualien'de 7 kişinin öldüğünü açıkladı. Taroko Ulusal Parkı'nda yürüyüş yapan 3 kişinin yamaçlardan kopan kayaların altında kalarak aynı bölgede seyir halindeki kamyonun şoförünün ise aracına kaya çarpması sonucu öldüğü belirtildi.

Ajans, bölgede mobil iletişim altyapısı çöktüğünden minibüslerle seyahat eden yaklaşık 50 kişiden haber alınamadığını kaydetti.

Depremde Hualien ve diğer kentlerde toplam 125 binanın hasar gördüğü veya yıkıldığı bildirildi.

Hualien'in doğu kıyısındaki Suhua Otoyolu yer yer meydana gelen çöküntüler nedeniyle ulaşıma kapandı, Taoyuan Uluslararası Havalimanı'nın tavanının bir kısmı çöktü.

Hualien çevresinde ve Ada'nın iç kesimlerindeki çok sayıda kara yolu heyelan nedeniyle ulaşıma kapandı.

- Çip devi TSMC, fabrikalarında üretime ara verdi

Siber güvenlik ve internet gözlemcisi "NetBlocks"a göre, depremden sonra Tayvan'ın bazı bölgelerinde elektrik ve internet kesintileri yaşandı. Tayvan Elektrik Şirketi, yerel saatle 10.30 itibarıyla kesintilerin büyük bölümünün giderildiğini bildirdi.

Tayvan Yüksek Hızlı Tren Şirketi, depremde herhangi bir tren kazası veya altyapı hasarının yaşanmadığını, seferlerin denetim amacıyla geçici olarak durdurulduğunu duyurdu.

Ada'nın merkezi Taipei şehrinde metro seferlerine ara verilirken okullar tatil edildi.

Dünyanın en büyük çip üreticisi konumundaki Tayvan Yarı İletken İmalat Şirketi (TSMC), tedbir amacıyla bazı fabrikalarını tahliye ettiğini ve üretime ara verdiğini bildirdi. Şirketten yapılan açıklamada tüm personelin sağlık durumunun iyi olduğu imalat alanlarında herhangi bir hasar tespit edilmediği, denetim ve kontrollerin ardından üretime devam edileceği kaydedildi.

TSMC'nin, Hualien'e 240 kilometre mesafedeki Hsinchu Bilim Parkı yerleşkesinde üretim tesisleri bulunuyor.

- Ordu, kurtarma çalışmalarına destek verecek

Tayvan lideri Tsai Ing-wen, depremin ardından yaptığı açıklamada, "bu aşamada hayat kurtarmanın öncelik olduğunu" belirterek orduya, Hualien ve diğer bölgelerdeki kurtarma çalışmalarına destek vermeleri talimatı verdi.

Tsai, depremin yaralarının sarılabilmesi için merkezi hükümetin yerel yönetimlere destek olması gerektiğini belirtti.

Bu yılın başında yapılan başkanlık seçimlerinde Ada'nın yeni lideri seçilen Başkan Yardımcısı Lai Ching-te de depremin ardından hükümetin acil durum merkezi kurduğunu duyurarak vatandaşlardan sakin ve dikkatli olmalarını istedi.

- Japonya ve Filipinler

Japonya Meteoroloji Ajansı (JMA), ülkenin güneybatısındaki Okinawa ve Miyako adaları için 3 metre yüksekliğe erişebilecek tsunami uyarısında bulunurken gün içinde uyarıyı kaldırdı.

Japon haber ajansı Kyodo, deprem sonrası dev dalgaların Okinawa yakınlarındaki Yonaguni ile İşigaki adalarının kıyılarına ulaştığını duyurdu.

Uçak seferlerinin iptal edildiği Okinawa'daki Naha Havalimanı'nın boşaltıldığı bildirildi.

Japonya Kabine Baş Sekreteri Hayaşi Yoşimasa, deprem sonrası Okinawa bölgesinde hasar tespit faaliyetinin sürdüğünü açıkladı.

Filipinler Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü (Phivolcs), tsunami tehlikesi nedeniyle kıyı bölgelerinin boşaltılması uyarısında bulundu.

- 1999 depreminde 2 bin 400 kişi yaşamını yitirmişti

Tayvan'da 21 Eylül 1999'da Taipei'nin 150 kilometre güneyindeki Jiji'de meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremde yaklaşık 2 bin 400 kişi hayatını kaybetmiş, 100 binden fazla kişi yaralanmış, binlerce bina yıkılmıştı.



Trump'ın fiyat söylemlerine Cumhuriyetçiler de inanmıyor

Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)
Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)
TT

Trump'ın fiyat söylemlerine Cumhuriyetçiler de inanmıyor

Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)
Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)

Hafta sonu yayımlanan iki yeni anket, Amerikalıların tatil sezonuna girerken hayat pahalılığı konusunda hâlâ ciddi sıkıntı içinde olduğunu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bu konuda yeterli çaba göstermediğini düşündüğünü ortaya koydu.

CBS News/YouGov'un yaptığı ankete göre, Amerikalıların yüzde 60'ı, Trump'ın fiyatları ve enflasyonu olduğundan daha iyi gösterdiğine inanıyor. Buna karşılık, yüzde 27'si Trump'ın enflasyonu ve günlük tüketim mallarının maliyetlerini olduğu gibi, yüzde 13'ü ise enflasyon ve fiyatlar hakkındaki haberleri olduğundan daha kötü gösterdiğini söylüyor.

Ancak ankete katılan 10 Cumhuriyetçiden 4'ü, başkanın alım gücünü olduğundan daha iyi gösterdiğini söylüyor. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 25'i Trump'ın enflasyonla başa çıkma biçimini onaylamıyor ve yüzde 29'u fiyatların arttığını söylüyor.

Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 32'si Trump yönetiminin politikalarının gıda ve market alışverişi için ödedikleri fiyatları artırdığını söylüyor. Aynı oranda Cumhuriyetçiyse bu politikaların gıda ve market alışverişi fiyatlarını düşürdüğünü söylüyor.

Ağırlıklı olarak alım gücü ve hayat pahalılığından bahseden Demokratlar, bu ay Kaliforniya'dan Georgia'ya, New Jersey ve Virginia'ya kadar ülke genelinde seçimleri silip süpürdü.

Bu mesaj, özellikle 2024'te Trump'a oy veren Latin kökenli seçmenler de dahil beyaz olmayan seçmenler arasında yankı buldu. Anket, Hispaniklerin yüzde 70'inin Trump'ın politikalarının gıda ve market fiyatlarının artmasına neden olduğunu, yüzde 68'inin mal ve hizmet fiyatlarının arttığını ve yüzde 60'ının Trump'ın fiyatları ve enflasyonu olduğundan daha iyi gösterdiğini söylediğini ortaya koydu.

ABD Başkanı alım gücünü tekrar tekrar "yeni bir kelime" ve "Demokratların bir kandırmacası" diye niteliyor. Ancak cuma günü, çoğunlukla kira maliyetlerine odaklanan ve otobüsleri ücretsiz, çocuk bakımınıysa evrensel hale getirme sözü veren, bu ay belediye başkanlığında diğer Demokratları geride bırakarak New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani'yi Oval Ofis'te ağırladı.

Birdenbire anlayış gösteren Trump, Mamdani'nin yanında, "İlginç bir sohbet ettik ve fikirlerinden bazıları gerçekten de benim fikirlerimle aynı" dedi.

G
New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani, 2025'te kendisine ve 2024'te ABD Başkanı Donald Trump'a oy veren birçok kişinin enflasyon ve hayat pahalığını dile getirdiğini söyledi (AP)

Politico tarafından yapılan bir başka anket, en çok hangi maliyetlerin Amerikalıların endişelendirdiğini ortaya koydu. Anket, Amerikalıların yüzde 45'inin karşılanması en zor yaşam maliyetinin market alışverişi olduğunu, yüzde 38'inin konut, yüzde 34'ünün sağlık hizmetleri ve yüzde 31'inin de elektrik faturaları olduğunu gösterdi.

Mamdani, görüşmeleri sırasında Trump'la birlikte hayat pahalılığına odaklanarak kendi seçimlerini kazandıklarını söyledi.

Mamdani, "Başkan'a, kampanyamızın odağının büyük ölçüde yaşam maliyeti krizi olduğunu ve başkana oy veren New Yorklulara sorduğumuzda, New York'ta oylarında bir artış gördüğümüzde, aynı konuya geri döndüklerini söyledim: Yaşam maliyeti, yaşam maliyeti, yaşam maliyeti" dedi. Buna karşılık Trump, New York'un enerji şirketi Con Edison'ın fiyatları düşürmesini sağlamaktan bahsetti.

Ancak yaşam maliyeti sadece sol görüşlü Demokratlara kazandırmadı. New Jersey'de ılımlı görüşlü Mikie Sherrill, elektrik zamlarının dondurulması çağrısında bulunarak valilik yarışını kazandı.

Independent Türkçe


Rusya, ABD’yle Meksika’nın arasını açmak istiyor

Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)
Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)
TT

Rusya, ABD’yle Meksika’nın arasını açmak istiyor

Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)
Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)

Rusya, ABD'yle arasını bozmak istediği Meksika'daki dezenformasyon çalışmalarını yoğunlaştırdı.

New York Times'ın (NYT) haberinde, Rusya'nın Latin Amerika'daki dezenformasyon faaliyetlerini son iki yılda artırdığı belirtiliyor. Moskova yönetiminin ABD'yle bölgedeki müttefikleri arasında anlaşmazlık yaratmayı hedeflediği savunuluyor. 

Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla NYT'ye konuşan kaynaklar, dezenformasyon kampanyasının Sputnik ve RT gibi Kremlin'e ait medya kuruluşları tarafından yürütüldüğünü ileri sürüyor. Özellikle ABD'nin en büyük ticaret ortağı olan Meksika'nın hedef alındığı aktarılıyor. 

NYT'nin incelediği "Meksika: RT'nin İstilası" başlıklı iç yazışmada, Meksika'nın başkenti Meksiko'daki Amerikan diplomatların, RT'nin ülkedeki "ani ve hızlı genişlemesi" hakkında uyarılarda bulunduğu görülüyor. 

Nisan 2024 tarihli yazışmada şu ifadelere yer veriliyor: 

RT'nin Meksika'daki agresif yatırımı, güvenilirliğini artırma ve ABD'yi zayıflatma stratejisi, halkın mevcut algısını değiştirme tehdidi yaratıyor. Meksika misyonunun, RT'nin iyi finanse edilen çabalarına karşı koymak için daha fazla kaynağa ihtiyacı var.

Meksiko'daki ABD Büyükelçiliği'nden gönderilen mesajda, RT en Español'un X'te çevrimiçi izlenme sayısının 2022'de 191 binden bir yıl sonra 715 milyona fırladığı aktarılıyor. 

Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'daki varlığını artırdığı, potansiyel izleyici sayısının 670 milyona ulaştığı belirtiliyor.

RT'nin Meksika'da bu kadar yaygınlaşmasında, eski Devlet Başkanı López Obrador döneminde görev yapan ve Rusya yanlısı olmakla eleştirilen bazı yetkililerin etkili olduğu savunuluyor. Obrador'un devlet başkanlığı geçen yıl ekimde sonlanmış, yerine seçimleri kazanan Claudia Sheinbaum gelmişti. Sheinbaum da Obrador'un kurduğu iktidardaki Ulusal Yenilenme Hareketi (Morena) partisinden.

NYT, Obrador veya Morena yetkililerinin yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.  

Meksiko'daki Rus Büyükelçiliği ise iddiaları reddederek Sputnik ve RT'yi Amerikan medyasına tarafsız alternatifler diye niteledi. 

Bazı uzmanlar Donald Trump yönetiminin dezenformasyona karşı mücadele de geride kaldığını söylüyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'ndan Bret Schafer şu değerlendirmeyi yapıyor: 

ABD küresel bilgi alanından çekiliyor ve yerine Rusya giriyor. Rusya'nın ABD'nin kendi arka bahçesinde ABD'ye karşı harekete geçmesi bir bakıma Soğuk Savaş anlayışının bir ürünü. Ruslar nüfuz artırmak için Latin Amerika'yı uzun zamandır bir öncelik olarak görüyor.

2022'de başlayan Ukrayna savaşının ardından ABD, Kanada, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği, RT'yi ve kuruluşun üst düzey isimlerini yaptırım listesine almıştı.

Independent Türkçe, New York Times, BBC


Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
TT

Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)

Afrika'nın güneyindeki Namibya'da seçim heyecanı yaşanıyor.

Çarşamba yapılacak oylamada kazanması beklenenlerden biri de Adolf Hitler Uunona.

59 yaşındaki siyasetçinin 2004, 2015 ve 2020'deki seçimlerden sonra olduğu gibi, bir kere daha Oshana Bölgesi'ndeki Ompundja'nın yerel meclisine girmeye hak kazanacağı öngörülüyor.

Güneybatı Afrika Halk Örgütü (SWAPO) üyesi, son seçimlerde oyların yüzde 85'ini almıştı. 

SWAPO, Namibya'nın 1990'da Güney Afrika'dan bağımsızlığını kazanmasından beri iktidar partisi konumunda. Sol görüşlere yakın parti, geçmişte sömürge yönetimine karşı mücadelesiyle dikkat çekmişti.

Uunona, 5 yıl önce Alman gazetesi Bild'e verdiği röportajda "Babam, Adolf Hitler'in hangi değerleri sembolize ettiğini bilmiyordu. Çocukken adım bana da çok normal geliyordu. Bu adamın tüm dünyayı fethetmeye çalıştığını büyüyünce anladım. Benim bu tür şeylerin hiçbiriyle işim yok" demişti. 

Arkadaşlarının kendisine Hitler demeden Adolf diye seslendiğini söyleyen Uunona, adını değiştirmeyeceğini belirtmişti:

Tüm resmi belgelerde bu şekilde yazıyor. Artık bunun için çok geç.

Uunona, ülkesinin The Namibian gazetesine verdiği röportajda da "Ben Hitler gibi değilim" ifadesini kullanmıştı.

2020'de Uunona'nın memleketinde görülen ve arka camında “Adolf Hitler” yazısı ve gamalı haç simgesi yer alan bir otomobil dikkat çekmişti.

Ancak Uunona bu aracın kendisiyle hiçbir ilgisi olmadığını ifade etmişti. 

1884 - 1915'te Alman sömürge yönetimi altında kalan Namibya’da Alman kökenli isimler bugün de yaygın olarak kullanılıyor.

1904 - 1908'de ülkedeki Ovaherero ve Nama halklarına yönelik bir soykırım kampanyası yürüten Alman İmparatorluğu, 70 bine yakın kişiyi öldürmüştü. 

Koloni dönemi sonrasında da Alman nüfuzu sürerken II. Dünya Savaşı'nın ardından bazı Naziler, Namibya'ya kaçmıştı.

1976'da New York Times'ta yayımlanan bir haber, Alman kökenli Namibyalıların birbirlerini hâlâ "Heil Hitler" diye selamladığını bildirmişti. 

Almanya'nın Afrika'da gerçekleştirdiği bu soykırımı resmen tanıması 2021'i buldu. Namibya liderleri hâlâ istedikleri tazminatı alamadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Post