Avustralya için "mega kuraklık" uyarısı: 20 yıldan uzun sürebilir

Mega kuraklıklar onlarca hatta yüzyıllarca sürebilen son derece şiddetli, uzun süreli ve yaygın kuraklık olaylarıdır

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Avustralya için "mega kuraklık" uyarısı: 20 yıldan uzun sürebilir

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Yeni bir araştırma, Avustralya'nın gelecekte 20 yıldan uzun sürecek "mega kuraklıklarla" karşı karşıya kalabileceğine dair uyardı. 

Son çalışma gelecekte Avustralya'da yaşanabilecek kuraklıklara ilişkin endişe verici bir tablo çizerken, araştırmacılar bu durumun yakın geçmişte tecrübe edilen her şeyden çok daha kötü olabileceğini belirtiyor.

Mega kuraklıklar onlarca hatta yüzyıllarca sürebilen son derece şiddetli, uzun süreli ve yaygın kuraklık olaylarıdır.

Avustralya Ulusal Üniversitesi (ANU) ve İklim Aşırılıkları Mükemmeliyet Merkezi'nden araştırmacılar, bulgularının Sanayi Devrimi'nden bu yana iklim üzerindeki insan kaynaklı etkileri hesaba katmadan önceki durumu yansıttığını söylüyor.

ANU Yer Bilimleri Araştırma Okulu'ndan ortak baş yazar Dr. Georgy Falster, bugün Avustralya'da bir mega kuraklık meydana gelmesi durumunda iklim krizi nedeniyle sonuçların daha da kötüleşeceğini çünkü herhangi bir kuraklığın halihazırda var olan daha sıcak hava koşullarıyla meydana geleceğini söyledi.

Dr. Falster, "İklim değişikliğinin üzerine doğal olarak meydana gelip 20 yıl sürebilen mega kuraklıkların eklenmesi, gelecekte Avustralya'nın yakın geçmişte tecrübe edilen her şeyden daha kötü kuraklıklarla karşılaşabileceği anlamına geliyor" dedi.

Bu onlarca yıl süren mega kuraklıklardan birinin yakın gelecekte gerçekleşme ihtimalini göz önünde bulundurmalı ve buna hazırlanmalıyız.

Çalışmada, gelecekteki kuraklıkların potansiyel şiddetini değerlendirmek için Avustralya'nın en büyük tarım bölgesi olan Murray-Darling Havzası'na kapsamlı bir şekilde odaklanıldı. Araştırma, halihazırda su kıtlığına karşı savunmasız olan havzanın her 150 ila bin yılda bir meydana gelip yüzyıllarca süren kuraklıklarla karşı karşıya kalabileceğini ortaya koydu.

Araştırmacılar, geçmiş bin yıl boyunca (850'den 2000'e kadar) meydana gelen kuraklıkları simüle etmek ve gelecekte nasıl değişebileceklerini belirlemek üzere birden fazla iklim modeli kullandı.

Bu araştırma, Avustralya'daki kuraklıkların süresi ve kuraklık seviyesine dair tahminleri de içeriyor. 

Bilim insanları, "Çalışmamızın çarpıcı bulgularından biri, Avustralya'daki kuraklıkların son zamanlarda yaşadığımız kuraklıklardan çok daha uzun sürmesinin mümkün olduğu. 20 yıl ya da daha uzun süre devam eden kuraklıklar, olmasını beklediğimiz bir şey haline gelebilir" dedi.

Araştırmacılar mega kuraklıkların Avustralya'nın iklimindeki doğal değişimlerin bir parçası olduğunu söylüyor. Ancak artık endişe verici olan şeyi Dr. Falster, "İnsan kaynaklı iklim değişikliğini de bu karışıma ekliyoruz ve bu muhtemelen bir sonraki mega kuraklık olasılığını artırıyor" diye belirtti. 

Çalışmadaki araştırmacılar gibi ANU'da öğretim görevlisi olan ortak yazar Nerilie Abram da şunları söyledi:

Gelecekteki kuraklıkların potansiyel şiddetini ve süresini azaltmak için yapabileceğimiz tek şey sera gazı emisyonlarını hızla azaltmak. Örneğin bu, yenilenebilir enerji kaynaklarına hızla geçiş yapmak olabilir.

Independent Türkçe



Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
TT

Pasifik Okyanusu'nda "uyuşturucu kaçakçılığı" yapan bir gemiye düzenlenen ABD saldırısında dört kişi öldü

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in sunduğu videodan alınan arşiv görüntüleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teknenin hedef alınmasını gösteriyor (AFP)

ABD ordusunun açıklamasına göre Amerika Birleşik Devletleri, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı bir gemiyi hedef alan yeni bir saldırı düzenleyerek "dört terörist uyuşturucu kaçakçısını" öldürdü.

Güney Komutanlığı gemiyle ilgili olarak şunları belirtti: “İstihbarat, geminin Doğu Pasifik'te bilinen bir uyuşturucu kaçakçılığı rotası üzerinde seyrettiğini ve uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarına karıştığını doğruladı.”

Açıklamada ayrıca, “Dört terörist uyuşturucu kaçakçısı öldürüldü ve hiçbir ABD askeri personeli yaralanmadı” denildi.

Başkan Donald Trump'ın yönetimi, aylardır Venezuela'ya deniz kuvvetleri takviyesi yaparak ve ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını iddia ettiği teknelere yönelik ölümcül saldırılar düzenleyerek artan bir baskı uyguluyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu saldırılarda (son saldırı dahil) en az 99 kişi hayatını kaybetti.


Rapor: Çin, ABD tarafından finanse edilen nükleer teknoloji araştırmalarından faydalanıyor

Amerikan bayrağı (AFP)
Amerikan bayrağı (AFP)
TT

Rapor: Çin, ABD tarafından finanse edilen nükleer teknoloji araştırmalarından faydalanıyor

Amerikan bayrağı (AFP)
Amerikan bayrağı (AFP)

ABD Kongresi'nin dün yayınladığı bir raporda, Çin'in ABD Enerji Bakanlığı'ndan fon alan Amerikalı araştırmacılarla olan ortaklıklarını kullanarak Çin ordusuna hassas nükleer teknolojiye, ekonomik ve askeri uygulamaları olan diğer yeniliklere erişim sağladığı ortaya çıktı.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre raporun yazarları, Amerika Birleşik Devletleri'nin ileri teknoloji araştırmalarını korumak ve Pekin'in Amerikan vergi mükellefleri tarafından finanse edilen araştırmalardan faydalanmasını engellemek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğinin altını çiziyor.

Ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri'nde bilimsel araştırmaların korunmasını iyileştirmek için çeşitli değişiklikler önerdiler; bunlar arasında Enerji Bakanlığı tarafından Çin ile ortaklık içeren araştırmalar için fonlama kararlarına rehberlik edecek yeni politikalar geliştirilmesi de yer alıyor.

Bu soruşturma, Kongre'nin, iki ülke arasındaki teknolojik ve askeri rekabet ortamında, Amerikan araştırmalarının Çin'in askeri genişlemesini desteklemek için kullanılmamasını sağlama yeteneğini güçlendirme çabaları çerçevesinde geliyor.

Temsilciler Meclisi Çin Komünist Partisi Faaliyetleri Seçim Komitesi ve Temsilciler Meclisi Eğitim ve İşgücü Komitesi'nden araştırmacılar, Haziran 2023 ile bu yılın Haziran ayı arasında yayınlanan ve ABD Enerji Bakanlığı tarafından finanse edilen bilim insanları ile Çinli araştırmacılar arasındaki iş birliğini içeren 4 bin 300'den fazla araştırma makalesini ortaya çıkardı.

Bu makalelerin yaklaşık yarısı, Çin ordusu veya sanayi üssüyle bağlantılı Çinli araştırmacılar tarafından yazılmıştır.

Özellikle endişe verici olan, araştırmacıların federal fonların, Pentagon'un Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren Çin askeri şirketleri veri tabanında listelenen bazı şirketler de dahil olmak üzere, doğrudan Çin ordusu için çalışan Çin devletine ait laboratuvarlar ve üniversitelerle yapılan araştırma iş birliklerine aktarıldığını tespit etmeleridir.

Raporda ayrıca Amerikalı araştırmacılar ile Çin'de siber saldırılar düzenlemek ve insan hakları ihlallerinde bulunmakla suçlanan gruplar arasındaki iş birliğine de dikkat çekildi.


Moskova ve Tahran "koordinasyon yol haritası" imzaladı

Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)
Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Moskova ve Tahran "koordinasyon yol haritası" imzaladı

Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)
Lavrov ve Arakçi, önümüzdeki üç yıl için diplomatik koordinasyon planını imzaladı (İran Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi dün Moskova'da diplomatik koordinasyon için bir "yol haritası" imzaladılar; bu, iki ülke arasındaki kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması çerçevesinde atılan ilk pratik adım oldu.

İki bakan, ikili ilişkiler ile İran nükleer programı da dahil olmak üzere bölgesel ve uluslararası konuları kapsayan "kapsamlı ve detaylı" görüşmeler gerçekleştirdi.

Lavrov, diplomatik planın ikili iş birliği için "özel bir statü" oluşturduğunu ve yirmi yılı aşkın bir süre için koordinasyon çerçevesini belirlediğini vurgulayarak, yeni istişare planının düzenli siyasi koordinasyon mekanizmalarını derinleştirdiğini belirtti. Ayrıca Moskova'nın İran'ın barışçıl amaçlı uranyum zenginleştirmesine destek verdiğini açıklayan Lavrov, Batı'nın önlemlerini ve yaptırımlarını "yasa dışı" ve siyasi çözümlere engel olarak nitelendirdi.

Arakçi ise Tahran'ın nükleer tesislerine verilen hasara rağmen zenginleştirmeye devam edeceğini vurgulayarak, Rusya ile ilişkilerin "giderek daha yakın ve birbirine bağlı hale geldiğini" ifade etti. İmzalanan planın "iki dışişleri bakanlığının 2026-2028 dönemi için gündemini belirlediğini ve önümüzdeki üç yıl boyunca iş birliği için bir yol haritası görevi gördüğünü" kaydetti.