İsrail savunması ‘İran'ın misillemesine’ hazırlanıyor

Tahran'daki Devrimci Güçler İttifakı Konseyi, Zahidi’yi, Aksa Tufanı’nın ‘planlayıcısı ve uygulayıcısı’ olarak tanımladı.

İsrail'in Demir Kubbe füzesavar sistemi 13 Mayıs 2023 tarihinde Aşdod kenti yakınlarındaki sahasında görülüyor. (Reuters)
İsrail'in Demir Kubbe füzesavar sistemi 13 Mayıs 2023 tarihinde Aşdod kenti yakınlarındaki sahasında görülüyor. (Reuters)
TT

İsrail savunması ‘İran'ın misillemesine’ hazırlanıyor

İsrail'in Demir Kubbe füzesavar sistemi 13 Mayıs 2023 tarihinde Aşdod kenti yakınlarındaki sahasında görülüyor. (Reuters)
İsrail'in Demir Kubbe füzesavar sistemi 13 Mayıs 2023 tarihinde Aşdod kenti yakınlarındaki sahasında görülüyor. (Reuters)

İsrail ordusu, bu hafta Şam'da düzenlenen bir saldırıda iki İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanının öldürülmesine misilleme olarak İran'dan gelebilecek olası bir karşılık beklentisiyle, hava savunmasını güçlendirmek üzere yedek askerleri göreve çağırdı ve muharip birliklerinin tüm izinlerini iptal etti.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘savaş durumunda oldukları ve kuvvetlerin konuşlandırılmasının ihtiyaçlara göre sürekli değerlendirmeye tabi olduğu’ ifade edildi.

Reuters'in haberine göre güdümlü füzeleri etkisiz hale getirmeyi amaçladığı anlaşılan bir önlem olarak dün (perşembe) Küresel Konumlandırma Sistemi (GPS) hizmetleri kesintiye uğradı.

Bu arada aralarında Suriye ve Lübnan'daki Kudüs Gücü Komutanı Muhammed Rıza Zahidi'nin de bulunduğu 7 DMO subayının cenazeleri dün şafak vakti Tahran'daki Mehrabad Havaalanı'na ulaştı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre cenazeler, İran'ın her yıl Ramazan Ayı’nın son cuma günü ‘Uluslararası Kudüs Günü’ adı altında düzenlediği mitinglere denk gelen bugünkü (cuma) cenaze törenine hazırlık amacıyla, DMO için yüksek güvenlikli bir alana nakledildi.

Bu arada muhafazakâr partilerin koordinasyon organı Devrimci Güçler İttifakı Konseyi, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını tetikleyen Hamas saldırısından önceden haberdar olduğunu reddeden resmi İran açıklamasının aksine, Zahidi'yi, 7 Ekim'de Gazze'de gerçekleşen Aksa Tufanı Operasyonu’nun ‘planlayıcısı ve uygulayıcısı’ olarak tanımlayan bir açıklama yayınladı.

Açıklamada “Zahidi'nin Direniş Cephesi'nin kurulması ve güçlendirilmesindeki stratejik rolünün yanı sıra Aksa Tufanı'nın planlanması ve uygulanması, bu büyük liderin sessiz çabalarının en büyük başarıları arasındadır. O, işgale karşı direniş tarihinde ölümsüzleşmiştir” ifadeleri yer aldı. Açıklamada ayrıca “Şam'daki İran konsolosluğunun bombalanması Siyonist varlığın liderlerinin başarısızlığının ve acizliğinin kanıtıdır. Tel Aviv'i destekleyenler bilmelidir ki, İslam Cumhuriyeti'nin sert yanıtı yolda. Bu yanıt bölgedeki denklemleri kesinlikle etkileyecektir” denildi.

Diğer taraftan DMO medya kanalları, İsrail'i füze saldırısıyla tehdit eden videolar yayınladı.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.