İsrail'de İran paniği: Jeneratör, yiyecek ve nakit para stoklamayın

Gazze'ye havadan yardım ulaştırılırken İsrailliler de marketlere akın etti (AP)
Gazze'ye havadan yardım ulaştırılırken İsrailliler de marketlere akın etti (AP)
TT

İsrail'de İran paniği: Jeneratör, yiyecek ve nakit para stoklamayın

Gazze'ye havadan yardım ulaştırılırken İsrailliler de marketlere akın etti (AP)
Gazze'ye havadan yardım ulaştırılırken İsrailliler de marketlere akın etti (AP)

İran'ın Şam'daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına 1 Nisan'da düzenlenen hava saldırısının yankıları sürüyor. 

İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan ikisi general rütbesinde 7 kişinin yanı sıra 6 Suriye vatandaşının da hayatını kaybettiği saldırının ardından Tahran'dan misilleme tehditleri yöneltilirken İsrailliler jeneratör, yiyecek ve nakit para stoklamaya başladı. 

İsrail Savunma Kuvvetleri'nden (IDF) perşembe yapılan açıklamada ise halktan panik yapmaması istendi.

İsrail Askeri İstihbarat Dairesi (AMAN) Başkanı Aharon Haliva'nın kapalı kapılar ardında "En kötü dönemi geride bıraktığımız kesin değil, önümüzde karmaşık günler var" demesinin üzerinden henüz saatler geçmişken IDF Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari halkı sakinleştirmek için açıklama yaptı. 

Hagari, X hesabından yaptığı duyuruda jeneratör, yiyecek ve nakit para stoklanmaması için çağrıda bulunarak, durumun değişmesi halinde halka hemen haber verileceğini vurguladı.

Bazı belediyelerin yaptığı hazırlık çağrıları paniği büyüttü. Ordunun "bazı tehditleri etkisiz hale getirmek için" GPS sinyallerini bozmaya başladığını açıklaması da satışları artırdı. 

İsrail medyası, transistorlu radyo, jeneratör ve temel ihtiyaç malzemelerinin satışında artış bildiriyor. Olası bir füze saldırısı durumunda elektriğin kesilmesinden korkanların perşembe günü binlerce jeneratör aldığı, gelen bilgiler arasında.

Bir süpermarket zincirine adını veren Rami Levi, perşembe günkü satışların normalden fazla olduğunu kabul ederken "Herhangi bir kıtlık beklenmiyor" dedi. 

Yochananof marketler zincirinin sahibi Eitan Yochananof da maden suyu satışlarında yüzde 300'lük bir artış görüldüğünü aktardı. 

İsrail ordusu, Hamas'ın 7 Ekim saldırıları sonrasında başlayan Gazze Savaşı'nda defalarca tanık olduğu gibi Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen'deki İran destekli örgütlerin kendi topraklarına saldırmasını öngörüyor. İran'ın bir ilki gerçekleştirerek kendi topraklarından balistik füzeyle İsrail'e saldırması ihtimali de göz ardı edilmiyor. 

Diğer yandan Reuters'a konuşan iki İranlı yetkili, Tahran'ın Gazze Savaşı boyunca olduğu gibi İsrail ve ABD'ye doğrudan saldırmaktan kaçınacağını vurguladı. 

İsrail, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü'nün Suriye ve Lübnan sorumlusu Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi'nin de öldürüldüğü saldırıyı resmen üstlenmedi. Ancak İran, saldırıdan İsrail ve ABD'yi doğrudan sorumlu tutuyor. 

Bugün İran'ın başkenti Tahran'da "Dünya Kudüs Günü" etkinlikleri kapsamında Şam'daki saldırıda hayatını kaybeden Devrim Muhafızları Ordusu askerleri için de cenaze töreni düzenlendi.

Gün içinde bir misilleme gelebileceğini hesaba katan İsrail ordusu, hava savunmasını güçlendirmek için yedek askerleri göreve çağıracağını ve bütün askerlerin ev izinlerinin iptal edildiğini duyurmuştu.
Independent Türkçe, Times of Israel, AA



Ekonomistler, İsrail-İran savaşının küresel ticarete sert yansımaları konusunda uyardı

Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)
Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)
TT

Ekonomistler, İsrail-İran savaşının küresel ticarete sert yansımaları konusunda uyardı

Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)
Tahran'da İsrail hava saldırılarında hasar gören bir alanda çalışan itfaiye ekipleri (Reuters)

Ekonomistler, İsrail-İran savaşının uzaması sonucu ortaya çıkacak ciddi küresel ekonomik ve ticari sonuçlar konusunda uyardı. Uzmanlar, savaşın olumsuz etkilerinin bölgenin ötesine geçerek, özellikle enerji ve gaz fiyatları, havacılık, sigorta, dış ticaret ve denizcilik gibi küresel piyasaları da kapsamasını bekliyor.

Suudi Arabistan Şura Konseyi Üyesi Fadl el-Buayneyn Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İsrail ve İran arasındaki askeri çatışmanın küresel enerji sektörünü etkilediğini, bunun da savaşın başlamasından hemen sonra petrol fiyatlarının rekor seviyelere yükselmesine yansıdığını ve fiyatların halen üst sınırlarda seyrettiğini söyledi.

İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidi ışığında enerji fiyatlarının yükselmeye devam edeceğini öngören el-Buayneyn, bunu tüketici ülkelere yönelik düşmanca bir eylem olarak değerlendirdi. El-Buayneyn söz konusu adımın zaten birçok zorlukla karşı karşıya olan küresel ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini belirtti.

El-Buayneyn, enerji sektörünün savaşlara ve askeri çatışmalara karşı en hassas sektör olduğunu açıkladı. Üretici ülkelerin petrollerini ya da üretimlerini ihraç etme kabiliyetlerinin etkilenmesi halinde, bunun rekor düzeyde yüksek petrol ve gaz fiyatlarına sebep olacağını ifade eden el-Buayneyn, küresel ekonomi üzerinde doğrudan olumsuz yansımaları olacağına da dikkat çekti.

El-Buayneyn, askeri hedeflerin üretim ve ihracat üzerindeki etkilerinin şu ana kadar nispeten sınırlı kaldığını söyledi, ancak iki sektöre yönelik doğrudan saldırıların petrol fiyatlarının hızla yükselmesine, muhtemelen varil başına 100 doları aşmasına neden olabileceği uyarısında bulundu.

Etkilenen ekonomik sektörler

Savaşın uçuşların aksamasına ve uçak rotalarının yeniden belirlenmesine yol açtığını belirten el-Buayneyn, savaşın havayolları için daha yüksek işletme maliyetlerine ve artan risklerin bir sonucu olarak sigorta maliyetlerinde önemli bir artışa neden olduğunu söyledi. Ayrıca dış ticaretin ve deniz seyrüseferinin de artan gerilimden doğrudan etkileneceği öngörüsünde bulundu.

Savaşın etkisinin bölge ülkeleri arasında farklılık göstereceğini de sözlerine ekleyen el-Buayneyn, Suudi Arabistan'ın stratejik konumu nedeniyle Kızıldeniz'deki limanları aracılığıyla dış ticaretinin sürdürülebilirliğini sağlayabildiğini ve petrolün doğudan batıya taşınmasını sağlayan boru hatlarının varlığının krizin petrol ihracatı ve dış ticaret üzerindeki yansımalarını sınırladığını belirtti.

Enerji sektörünü ‘küresel ekonominin gerçek motoru’ olarak tanımlayan el-Buayneyn, enerji ve dış ticaretin ekonomik açıdan savaştan en çok etkilenen sektörler olduğunu, yıkım ve insan kayıplarının ise kalkınma ve insani düzeylerde savaşların en kötü sonuçları arasında yer aldığını ifade etti.

Hızlı çözümler için fırsatların sınırlı olduğunu ifade eden el-Buayneyn, savaşları başlatmanın durdurmaktan daha kolay olduğunu ve çatışmaların hızının artmasını beklediğini kaydetti. İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidini yerine getirmesi halinde, pratikte bunu başarmanın zorluğuna rağmen, başta ABD ve diğer Batılı ülkeler olmak üzere dünya güçleriyle kapsamlı bir çatışmanın kapısını aralayabileceğini söyledi. El-Buayneyn, ABD'nin çıkarlarını hedef almanın Washington'u savaşa doğrudan dahil edeceğini ve savaşın kapsamının endişe verici bir şekilde genişleme potansiyeli taşıdığını vurguladı.

Pazar sıkıntısı ve tedarik zinciri aksaklıkları

Kahire'deki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Halid Ramazan, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, savaşın devam etmesinin, özellikle de İsrail'in günde 700 bin varil üretim kapasitesine sahip Abadan Rafinerisi gibi İran enerji tesislerini hedef alması halinde, petrol ve gaz arzını azaltma tehdidi oluşturduğunu söyledi. Ramazan, Kuzey yarımkürede kış talebi artarken olası bir kesintinin piyasalarda kıtlık yaratabileceği uyarısında bulundu.

İsrail saldırılarının ardından petrol fiyatlarının şimdiden yüzde 8 ila 13 arasında arttığını ve Brent ham petrolünün varil başına 78 doları aştığını belirten Ramazan, çatışmanın devam etmesi halinde, özellikle de Hürmüz Boğazı'nın kapatılması durumunda fiyatların rekor seviyelere çıkabileceği konusunda uyardı.

Ramazan, savaşın yansımalarının özellikle Hürmüz Boğazı üzerinden küresel tedarik zincirlerinin aksamasına kadar uzanacağını, bunun da elektronik ve gıda maddeleri gibi petrol dışı emtia ticaretine yansıyacağını, nakliye ve sigorta maliyetlerinin artacağını, bunun da emtia fiyatlarının yükselmesine ve ticaret oranlarının düşmesine yol açacağını vurguladı.

Ramazan, artan enerji ve nakliye maliyetleri ile düşük piyasa güvenine atıfta bulunarak, buğday ve mısır gibi gıda maddelerinin yanı sıra petrokimya ürünleri, giyim, elektronik, teknoloji yedek parçaları ve ilaçları fiyat artışları için en olası adaylar olarak sıraladı.

Savaşın ekonomik sonuçlarına gelince, Ramazan bunların yüksek enflasyon oranları, tedarik zincirlerinin bozulması, özellikle turizm ve teknoloji sektörlerinde yatırımların azalması ve para birimlerinin zayıflaması olduğunu belirtti. İran riyali ve İsrail şekeli, Avrupa'nın alternatif kaynaklara daha fazla bağımlı hale gelmesiyle küresel enerji ittifaklarının yeniden şekilleneceği beklentileri arasında bu yılın en düşük seviyelerini gördü.