ABD'li Senatör Warren'a göre, İsrail'in Gazze'deki saldırıları hukuken "soykırım" olarak görülecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD'li Senatör Warren'a göre, İsrail'in Gazze'deki saldırıları hukuken "soykırım" olarak görülecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'li Senatör Elizabeth Warren, İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açılan "soykırım" davasına ilişkin, "Bunu hukuka uygularsanız inanıyorum ki onlar (yargıçlar) bu durumu soykırım olarak tanımlayacak ve bunun için de epey malzemeleri var." dedi.

Massachusetts Senatörü Demokrat Warren, önceki gün seçim bölgesinde katıldığı bir toplantıda, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının hukuki bakımdan anlamını değerlendirdi.

Amerikan Politico sitesinde yer alan habere göre Warren, UAD'de süren "soykırım" davasına ilişkin, "Bunu hukuka uygularsanız inanıyorum ki onlar bu durumu soykırım olarak tanımlayacak ve bunun için de epey malzemeleri var." ifadesini kullandı.

Habere göre, Warren'ın cuma günü Wayland bölgesindeki Boston İslam Merkezi'nde düzenlenen toplantıda yaptığı bu konuşma, videosu pazartesi paylaşılınca sosyal medyada yankı buldu.

ABD'li senatörün basın ofisi ise Warren'ın "İsrail'in soykırım işleyip işlemediği" ile ilgili değil, UAD'de devam eden davayla ilgili şahsi hukuki değerlendirmesini yaptığını açıkladı.

Warren'ın Gazze ile ilgili açıklamasına sosyal medyada destek veren birçok kullanıcı ise "ABD'nin neden halen İsrail'e silah gönderdiğini" sorgulayan paylaşımlarda bulunarak, ABD Kongresinin bu konuda adım atması gerektiğini belirtti.

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023'te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında dava açmıştı.



Çin, yabancı istihbarat servislerini nadir toprak elementlerini ‘çalmakla’ suçluyor

Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)
Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)
TT

Çin, yabancı istihbarat servislerini nadir toprak elementlerini ‘çalmakla’ suçluyor

Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)
Çin'in Jiangsu eyaletinin Lianyungang kentindeki bir limanda çalışan işçiler, ihraç edilmek üzere nadir toprak elementleri içeren toprak taşıyor. (Arşiv – Reuters)

Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, yabancı istihbarat servislerinin nadir toprak elementlerini ‘çalmaya’ çalıştığını bildirdi ve hayati önem taşıyan element sektörünü hedef alan sızma ve casusluk faaliyetlerini çökertme sözü verdi.

Reuters'in haberine göre Bakanlık, WeChat hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, yabancı istihbarat servisleri ve ajanlarının Çin'den nadir toprak elementleriyle ilgili materyalleri çalmak için ‘yerli kanun kaçakları’ ile iş birliği yaptıklarını ve Çin'in ulusal güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturduklarını bildirdi.

Bakanlık, ismi açıklanmayan bir ülkenin, sevkiyat verilerini tahrif ederek ve ürünleri nihai varış noktalarına gitmeden önce üçüncü ülkelere gönderecek şekilde yeniden sevk ederek ihracat kısıtlamalarını aşma girişimlerini tespit ettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, pillerde, çiplerde ve daha birçok alanda kullanılan bir element olan antimon, Çin'in ABD'ye ihracatı yasaklamasının ardından Tayland ve Meksika üzerinden ABD'ye gönderilmiş gibi görünüyor.

Çin, ABD'nin gümrük tarifelerine yanıt olarak nisan ayı başında ihracat kısıtlamaları listesine bir dizi nadir toprak elementini ekledi.

Bu karar elektrikli otomobiller, robotik ve savunma sanayii için önemli küresel tedarik zincirlerini sekteye uğratarak, Çin dışındaki bazı otomobil üreticilerini üretimi kısmen askıya almaya zorladı.

Ancak Çin'in nadir toprak elementleri ihracatı haziran ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 32 arttı. Bu da Washington ve Pekin arasında element akışını desteklemek için daha sonra varılan anlaşmaların meyvelerini vermeye başladığının bir göstergesi.