“Kıtlığın başladığı”nın duyurulmasının ardından uluslararası düzeyde Gazze'ye yardım talebi

Gazze Şeridi'nin merkezinde Mervan İsa'nın arkadaşlarını hedef alan bir saldırı... ve savaşın kurbanlarının sayısı 33 bin 500’ü aştı

Dindar Yahudiler dün Kudüs'te Askerlik Hizmeti Yasasına karşı düzenlenen protesto etti (EPA)
Dindar Yahudiler dün Kudüs'te Askerlik Hizmeti Yasasına karşı düzenlenen protesto etti (EPA)
TT

“Kıtlığın başladığı”nın duyurulmasının ardından uluslararası düzeyde Gazze'ye yardım talebi

Dindar Yahudiler dün Kudüs'te Askerlik Hizmeti Yasasına karşı düzenlenen protesto etti (EPA)
Dindar Yahudiler dün Kudüs'te Askerlik Hizmeti Yasasına karşı düzenlenen protesto etti (EPA)

Güvenlik Konseyi dün yaptığı açıklamada, İsrail'in "Erez" kapısını açtığı ve Aşdod limanının Gazze'ye yardım amacıyla kullanılmasına izin vereceği yönündeki duyurusunu dikkate aldığını belirtti. Ancak "halk arasında yakın bir kıtlığın yayılması riskine ilişkin derin kaygıyı" ifade ederek, yardımların ulaştırılması için daha fazla çaba gösterilmesini talep etti.

Bu gelişme, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Direktörü Samantha Power'ın Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerine, Gazze'nin kuzeyinde kıtlığın çoktan başladığını bildirmesi sonrasında geldi. Power, Gazze'de kötüleşen açlık vakalarına ilişkin BM yardım kuruluşlarından aylarca tekrarlanan uyarıların ardından, Başkan Joe Biden'ın yönetiminde Gazze Şeridi'nde kıtlığın yayılması hakkında kamuoyuna konuşan ilk üst düzey yetkili oldu.

Diğer yandan Tel Aviv'deki güvenlik çevreleri, İsrail ordusunun perşembeyi cumaya bağlayan gece gerçekleşen Nuseyrat'a yönelik saldırısının, geçen ay suikasta kurban gitmesinin ardından bölgeyi terk eden El Kassam Tugayları Komutan Vekili Mervan İsa'nın arkadaşlarının tekrar görev bölgelerine dönmeye başladığının fark edilmesinden sonra, Bureyc ve Gazze'nin merkezindeki diğer bölgelere yayılacağını belirtti.

 Gazze Sağlık Bakanlığı, savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana ölü sayısının 33 bin 500 kişiyi aştığını duyurdu.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.