İsrail ve ABD, rehinelerin akıbetinden endişeli: Çoğu ölmüş olabilir

İsrail bombardımanından kaçan Gazzeliler, Mısır sınırındaki Refah bölgesinde kurulan çadırlarda yaşıyor (Reuters)
İsrail bombardımanından kaçan Gazzeliler, Mısır sınırındaki Refah bölgesinde kurulan çadırlarda yaşıyor (Reuters)
TT

İsrail ve ABD, rehinelerin akıbetinden endişeli: Çoğu ölmüş olabilir

İsrail bombardımanından kaçan Gazzeliler, Mısır sınırındaki Refah bölgesinde kurulan çadırlarda yaşıyor (Reuters)
İsrail bombardımanından kaçan Gazzeliler, Mısır sınırındaki Refah bölgesinde kurulan çadırlarda yaşıyor (Reuters)

ABD'li ve İsrailli yetkililerin, Hamas'ın elindeki rehinelerin çoğunun öldüğünü düşündüğü bildirildi. 

Hafta sonu Mısır'da düzenlenen ateşkes görüşmelerinde Hamas yetkilileri, ellerinde İsrail'in talep ettiği kriterleri karşılayan 40 rehine olmadığını söylemişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri'ne (IDF) göre Hamas'ın elinde yaklaşık 130 rehine var. Ordu, bunlardan 34'ünün öldüğünü doğrulamıştı. 

Times of Israel'in haberinde, Mossad Başkanı David Barnea'nın çarşamba günü kabinedeki bakanlarla yaptığı görüşmede, Hamas'ın ilk etapta 40 rehineyi bırakması gerektiğini söylediği de hatırlatıldı. 

Ancak Hamas'ın açıklaması ölü rehine sayısının sanılandan daha yüksek olabileceği endişesi yarattı. ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal'ın (WSJ) haberinde ,"İsrailli ve Amerikalı yetkililerin tahminlerine göre ölü sayısı çok daha fazla olabilir" dendi.

Kimliğini paylaşmayan Amerikalı bir istihbaratçı, rehinelerin çoğunun öldüğünü düşündüklerini belirtti. Diğer yandan yetkili, esirlerle ilgili sınırlı bilgiye sahip olduklarını, ellerindeki verileri genellikle İsrail istihbaratı üzerinden aldıklarını söyledi.

Amerikalı istihbarat yetkilisi, esirlerin bir kısmının İsrail bombardımanında, diğer kısmınınsa ilk yakalandıkları sırada aldıkları yaralar ve yaşadıkları sağlık sorunları nedeniyle hayatını kaybetmiş olabileceğini belirtti. 

İsrailli yetkililer de kalan rehinelerin, Gazze Şeridi'ndeki yeraltı tünellerinde saklanan Hamas liderleri tarafından canlı kalkan olarak kullanıldığını savundu.

ABD, Mısır ve Katar arabuluculuğunda düzenlenen ateşkes görüşmelerinden henüz net bir sonuç çıkmadı. 24 Kasım'da sağlanan ve bir hafta süren ateşkeste 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı.

Öte yandan WSJ'nin analizinde, son 6 ayda İsrail ordusunun Hamas'a karşı taaruzlarında başarılı olduğu savunulurken, Tel Aviv'in savaşı kaybedebileceği yazıldı.

Tel Aviv yönetiminin savaş sonrası Gazze için planlarının netleşmediğine dikkat çekilirken, İsrail ordusunun işgalinin hız kaybettiği belirtildi. 

King's College London'dan Ofer Fridman, bu durumun İsrail'in Hamas'ı yok etme planının gerçekçilikten uzak durduğunu gösterdiğini söyleyerek şu yorumu yaptı: 

Hamas'ı ortadan kaldırmak için Gazze'de yönetim için bir alternatif yaratmanız gerekir. İsrail ordusu ve güvenlik birimlerinde bunun askeri açıdan çözülebilecek bir sorun olmadığına dair genel bir anlayış var.

Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta savaşan ve kimliğini paylaşmayan bir İsrailli yüzbaşı da "Askerler savaşın başında neden çatıştığını biliyordu. Artık onların sorularına verecek bir cevabım kalmadı" dedi.

Independent Türkçe, Times of Israel, Wall Street Journal



İsrail'in tahliye uyarıları Lübnanlıların kafasını karıştırdı

İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
TT

İsrail'in tahliye uyarıları Lübnanlıların kafasını karıştırdı

İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)

İsrail'in Lübnan Dağı, Güney Lübnan ve Doğu Lübnan'daki geniş alanların boşaltılması yönündeki uyarıları, İsrail güçleri tarafından başlatılan ve hava bombardımanının arttığı bir döneme denk gelen dikkat çekici bir tedbirle Lübnan arenasını şaşkına çevirdi.

Dün (Perşembe) sabahtan bu yana İsrail savaş uçakları, boşaltılması emredilen binaların çoğunu hedef alırken, güçlerinin Hizbullah savaşçılarına karşı çetin mücadeleler verdiği sınır bölgelerine de yoğun bombardıman düzenledi. İsrail ordusu birden fazla eksende sınır bölgesinin derinliklerine nüfuz etmeye ve özellikle el-Kuzah ve el-Adise'deki stratejik tepeleri kontrol altına almaya çalışıyor.

İsrail'in sınır hattındaki ilerleyişinin kasabalardaki büyük yıkımın ortasında görüntülenmesinin ardından Hizbullah, parlamentodaki blok üyesi milletvekili Hasan Fadlallah aracılığıyla İsrail güçlerinin ‘yoğun saldırılara rağmen’ herhangi bir köyü ele geçirdiğini yalanladı ve ‘sahadaki direnişin sahada nasıl mücadele edileceğini bildiğini’ vurguladı.

Diğer yandan Alman ordusunun dün yaptığı açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) deniz gücünün bir parçası olarak görev yapan bir Alman askeri gemisi Lübnan açıklarında bir insansız hava aracını (İHA) düşürdü. Lübnanlı kaynaklar bu türden ilk olayın UNIFIL'in görev alanındaki operasyonel düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşmediğini belirtirken Hizbullah'a ait olduğu düşünülen İHA’nın Alman gemisine yaklaşmasının ardından düşürüldüğünü kaydetti.