Ukrayna’da sıkılaştırılmış seferberlik yasası kabul edildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Ukrayna’da sıkılaştırılmış seferberlik yasası kabul edildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ukrayna Parlamentosu, ülkede askeri seferberlik şartlarını sıkılaştıran bir yasa kabul etti.

Parlamentoda, seferberlik, askerlik kaydı ve askerlik hizmetiyle ilgili bazı konuların iyileştirilmesine yönelik yasa tasarısı oylandı.

Tasarı, 351 milletvekilinden 283'ünün oyu ile kabul edildi.

Parlamentoya ocak ayında sunulan, sonra birçok düzenlemeden geçen tasarı, seferberlik şartlarını sıkılaştırdığı gerekçesiyle daha önce tartışmalara neden olmuştu.

Parlamentonun kabul ettiği yeni yasaya göre, seferberlik sırasında 18 ila 60 yaş arasındaki erkeklerin her zaman bir askerlik kayıt belgesi taşımaları, bir askerlik sicil ve kayıt bürosu temsilcisinin veya bir polis memurunun talebi üzerine bunu göstermesi gerekecek.

Erkekler ayrıca bir sınır geçiş noktasında veya sınır bölgesinde bir sınır görevlisinin talep etmesi halinde askeri kayıt belgesini göstermek zorunda olacak. Ayrıca yurtdışında olup da askerlik kayıt belgesi olmayanlar yeni pasaport alamayacak.

Yasa yayınlandıktan sonra askerlik hizmetiyle yükümlü tüm kişilere 60 gün içinde ikamet adreslerini, iletişim bilgilerini ve askeri kayıp verilerini güncelleme zorunluluğu getirilecek.

18-60 yaş arası askerlik hizmetinden sorumlu kişiler, ancak askerlik sicil bilgilerini güncellemeleri halinde Ukrayna'nın yabancı diplomatik kurumlarında konsolosluk hizmeti alabilecek.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, parlamentonun kabul ettiği seferberlik yaşının 27’den 25’e düşürülmesiyle ilgili yasayı 2 Nisan’da onaylamıştı.

- “Seferberlikten kaçanlar üzerinde kontrolü güçlendiriyoruz”

Zelenskiy, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Ukrayna Parlamentosunun bugün yeni seferberlik yasasını kabul ettiğini belirtti.

Yeni seferberlik yasasında askeri yönetime yardımcı olacak bazı iyileştirmelerin yapıldığını belirten Zelenskiy, "Bu sabah onaylanan yasa, birliklerimizin ve askeri yönetimin talebi üzerine seferberlikte bazı değişiklikler içeriyor. Evet, buna göre askeri seferberlikten kaçanların kontrolünün güçlendirilmesi söz konusu." ifadesini kullandı.



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.