İran saldırısı Netanyahu'ya değil İsrail'e fayda sağladı

Hükümete güven yok… muhalefet erken seçim istiyor

İsrailli protestocular geçtiğimiz cumartesi günü Tel Aviv'de Netanyahu'yu çete liderlerine benzeten pankartlar açtılar. (AFP)
İsrailli protestocular geçtiğimiz cumartesi günü Tel Aviv'de Netanyahu'yu çete liderlerine benzeten pankartlar açtılar. (AFP)
TT

İran saldırısı Netanyahu'ya değil İsrail'e fayda sağladı

İsrailli protestocular geçtiğimiz cumartesi günü Tel Aviv'de Netanyahu'yu çete liderlerine benzeten pankartlar açtılar. (AFP)
İsrailli protestocular geçtiğimiz cumartesi günü Tel Aviv'de Netanyahu'yu çete liderlerine benzeten pankartlar açtılar. (AFP)

İran'ın İsrail’e yönelik saldırısından Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümeti değil, İsrail kazançlı çıkmış görünüyor. Hükümet, cumartesiyi pazara bağlayan gece gerçekleşen saldırı sırasında uluslararası destek almasına rağmen, ABD’lilerin ve İsraillilerin güvenini halen kazanamadı.

Her ne kadar birçok ülke İsrail hükümetini ‘sivilleri öldüren, Gazze Şeridi'ne yardım girişini engelleyen, oradaki savaşı uzatan ve istifa etmesi gereken dengesiz bir aşırılık yanlısı’ olarak görse de, bazı hükümetler Netanyahu hükümetini ‘İran'a karşı uluslararası ve bölgesel koalisyonun potansiyel ortağı’ olarak görmeye başladı. Söz konusu ülkeler İsrail’den ‘İran'a saldırmaktan kaçınarak ılımlılık göstermesini’ istiyorlar. Ancak bu, büyük olasılıkla İran'la ‘mevcut çatışma turunun sona ermesiyle bitecek’ geçici bir değişim olacak.

Netanyahu, saldırıdan sonra ofisinde oturarak, son aylarda kendisini sık sık eleştiren ABD Başkanı Joe Biden başta olmak üzere dünya liderlerinden telefonlar aldı. Ancak İsrail medyasının tahminlerine göre Netanyahu ve hükümetine ‘güven’ sorunu devam ediyor.

Times of Israel gazetesinin internet sitesinde şu ifadelere yer verildi: “Dünyanın dört bir yanından liderler, gerek açıklamalar gerekse fiili yardımlar açısından Biden'ın izinden gittiler. Ancak bu aslında güvenmedikleri Netanyahu için değil, İsrail içindi.”

İnternet sitesi tarafından yayınlanan haberde şöyle deniyordu: “Şu anda Netanyahu'nun yönetimine çok az kişi güveniyor. Bu nedenle Biden fazla zaman kaybetmedi ve saldırı sona erdikten hemen sonra İsrail'e Washington'un bir İsrail karşı saldırısını desteklemeyeceğini bildirdi.”

İran'ın geçtiğimiz cumartesi günü İsrail'e yönelik saldırısı başladığında Biden hızlı adımlar atarak Delaware'deki evinden ayrıldı ve Beyaz Saray'a uçtu. Orada üst düzey güvenlik ekibiyle bir araya geldi. ABD güçlerini saldırı moduna geçirdi, tüm önleme bataryalarını bölgeye gönderdi ve gece boyunca güçlü destek açıklamaları yaptı.

Biden bu yolda yalnız değildi. Zira İngiltere, Fransa ve Almanya da saldırı gecesi çeşitli derecelerde destek açıklamalarında bulundu.

Beklemeye çağrı

İsrail'e verilen desteğin Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı nedeniyle destek kaybettiği bir dönemde gelmesi, Attila Somfalvi’nin “İran saldırısı, İsrail için bekleme, itidal ve soğukkanlılık çağrısı yapan beklenmedik bir nimete dönüştü” ifadelerini kullanmasına yol açtı.

Yedioth Ahronoth tarafından yayınlanan bir makalede Attila Somfalvi, “düşünceli, telaşsız bir yanıtın ani tepkilerden daha iyi sonuçlar vereceğini” söyledi. İran'ın ‘başarısız’ saldırısının İsrail'e sayısız fayda sağladığını vurgulayan Somfalvi, “İran artık saldırgan olarak görülüyor. Tüm dünya ona karşı. Dünya bir an için Gazze Şeridi'ne odaklanmayı bıraktı, bu da bazı diplomatik gelişmeler için bir fırsat anlamına geliyor. Dünya, İsrail'in ‘İran'ın terörist bir devlet olduğu’ söylemini anlamaya başladı. Herkes başarısız İran füzeleri ve insansız hava araçları (İHA) ile İsrail'in inanılmaz hava savunma sistemleri hakkında konuşuyor” ifadelerini kullandı.

c vcf
Tahran'ın merkezinde İran bayrağıyla renklendirilmiş bir İran haritası üzerinden füze fırlatılmasını tasvir eden pankartın önünde yürüyen bir adam (AFP)

Somfalvi, “İsrail'in gerçek omurgası olan ABD'nin liderliğindeki koalisyon, Batılı ülkeler ve Ortadoğu'daki ılımlı devletlerle birlikte, İran'ın İsrail'e yönelik saldırısını engellemek için daha önce görülmemiş bir şekilde çalıştı” dedi.

Somfalvi, ‘İsrail'in bir gecede hava savunmasıyla ilgili her konuda büyük bir teknolojik güç konumunu yeniden kazandığını’ vurguladı. Ayrıca ‘İsrail’in, Hamas'ın 7 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu’ndan sonra moral açısından çok önemli olan doğru istihbarat alanındaki imajını büyük ölçüde geliştirdiğini’ ifade etti.

Somfalvi, “İsrail'in söylemi değiştirmek, sahneyi yönlendirmek ve İran'ı olumsuz bir çerçeveye oturtmak için olağanüstü bir fırsatı var. Bu, İsrail rejiminin etki kabiliyetine bağlı. Zira şu anda tüm gözleri ‘terörizmin küresel başkenti’ olarak Tahran'a çevirmek için büyük bir potansiyel var” değerlendirmesinde bulundu.

Erken seçim

Dünya liderleri İsrail'i destekliyor ama hükümetini desteklemiyorsa, Netanyahu'ya karşı gösteriler olmasa ve Gazze savaşı konusunda ona saldıran sesler kısılsa bile, İsrail'deki muhalefet İran saldırısının tavırlarını değiştirmesine izin vermedi.

İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid, dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada Netanyahu hükümetinin ‘İsrail için tehlike arz ettiği’ uyarısında bulunarak erken seçim çağrısı yaptı.

Lapid, Yesh Atid parlamento bloğu oturumunda yaptığı konuşmada “Mevcut hükümet ve lideri, İsrail için varoluşsal bir tehdit haline gelmiştir. Onlar, İsrail'in caydırıcılığını yok ettiler” ifadelerini kullandı.

Lapid sözlerini şöyle sürdürdü: “Düşmanlarımız hükümete bakıyor, zayıflık kokusu alıyor ve başlarını kaldırıyor. Geçen hafta Washington'daydım. Oradaki tüm üst düzey hükümet yetkilileriyle görüşmeler yaptım. İsrail hükümeti karşısında şok oldular. Eğer mevcut hükümeti zamanında deviremezsek, bu bize yıkım getirecek.”

Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak da erken seçim çağrısında bulundu. Barak, İsrail Ordu Radyosu’na yaptığı açıklamada “Netanyahu kendi siyasi çıkarlarına hizmet etmek için hareket ediyor ve konumunu korumak umuduyla savaşı uzatmak için çalışıyor” dedi.

“Netanyahu doğru olanı yapmayı ve savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varmak için ABD Başkanı’yla el ele vermeyi, siyasi hayatta kalmayla ilgili kişisel hesaplar nedeniyle reddediyor” diyen Barak, ‘savaş sırasında bile seçimlerin mümkün olan en kısa sürede yapılması gerektiğini’ vurguladı.

Hükümete yönelik en sert eleştiriyse emekli General Yitzhak Brik'ten geldi. Brik, İsrail'i ‘ruhu sönmüş kaptanlar tarafından yönetilen ve 7 Ekim'deki ağır darbenin ardından itibarlarını kurtarma içgüdüsüyle hareket eden, aynı zamanda kendisini batırabilecek şiddetli fırtınaya doğru yol alan bir gemiye’ benzetti.

Brik, “Kararlarını tüm zor sonuçları ve neticeleri hesaba katmadan ve herhangi bir sorumluluk duygusu olmadan veriyorlar” dedi.

Brik sözlerini şöyle sürdürdü: “Birinci kaptan, devletin güvenliği değil, siyasi hayatta kalma mücadelesinin hesaplarıyla hareket eden Binyamin Netanyahu. İkinci kaptan, savaşın başından beri hayali bir gerçeklik içinde hareket eden Savunma Bakanı Yoav Gallant. Üçüncü kaptan ise kaprislerine göre her şeyi uygulayan Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi. Ayrıca üçü arasında bir denge kurmak yerine efendisi başbakana hizmet eden bir sihirbaza dönüşen Benny Gantz de onlara katıldı.”

Brik, “İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çözüm için herhangi bir ufuk görmeden çamura batmaya devam etti. Kaptanlar ise İran'a karşı başka bir cephe açmaya karar vererek, İsrail vatandaşlarını çıkışı olmayan bir yola sürüklediler” ifadelerini kullandı.



Mahkeme, seçim sonuçlarını bozmaya çalıştığı gerekçesiyle Trump aleyhine açılan komplo davasını reddetti

ABD Başkanı seçilen Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı seçilen Donald Trump (Reuters)
TT

Mahkeme, seçim sonuçlarını bozmaya çalıştığı gerekçesiyle Trump aleyhine açılan komplo davasını reddetti

ABD Başkanı seçilen Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı seçilen Donald Trump (Reuters)

ABD'li bir yargıç dün , dört yıl önce kaybettiği başkanlık seçimlerinin sonuçlarını tersine çevirmeye çalıştığı gerekçesiyle seçilmiş Başkan Donald Trump hakkında açılan davanın düşürülmesi yönündeki savcılık talebini kabul etti.

Dün erken saatlerde Özel Savcı Jack Smith, Yargıç Tanya Chutkan'dan davanın düşürülmesini istedi. Zira Adalet Bakanlığı'nın politikası görevdeki bir başkan hakkında dava açılmaması yönünde ve Trump 20 Ocak'ta yemin ettikten sonra bu durum gerçekleşecek.

Yargıç, özel savcının talebini kabul etti. Ancak ‘hakların korunması’ kuralı çerçevesinde, yani Trump dört yıl sonra görevden ayrıldığında bu davanın yeniden görülme olasılığı mevcut.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre yargıç kararında, ‘görevdeki bir başkana tanınan dokunulmazlığın geçici olduğunu ve görevi bıraktığında sona ereceğini’ belirterek, ‘hakların korunmasıyla davanın reddedilmesinin burada uygun bir karar olduğunu’ ifade etti.

Duruşmalar henüz başlamadı

78 yaşındaki Trump, Joe Biden'a karşı kaybettiği 2020 seçimlerinin sonuçlarını bozmak için komplo kurmak ve Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra gizli belgeleri yasadışı olarak saklamakla suçlanıyor, ancak bu davaların hiçbirinde duruşma başlamadı.

Smith, davaya bakan Yargıç Chutkan'a gönderdiği bir notta, Adalet Bakanlığı'nın görevdeki bir başkan hakkında iddianame hazırlamama ya da dava açmama politikası ışığında davanın düşürülmesi gerektiğini söyledi.

Smith ayrıca aynı nedenle 2021 yılında Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra Trump hakkında gizli belge bulundurmaktan dava açılamayacağını duyurdu.

Smith, Florida federal yargıcı Aileen Cannon'un temmuz ayında davada özel savcı atanmasının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yargılamayı iptal etme kararına itiraz etmişti.

Ancak bu ay, Trump'ın 5 Kasım seçimlerinde Demokrat rakibi Kamala Harris'i mağlup etmesinin ardından, seçim sonuçlarını tersine çevirmek için kurulan komploda yargılamayı askıya aldı.

Gizli belgeler davasına gelince, Smith diğer iki sanık olan Trump'ın yardımcısı Walt Nauta ve Başkan'ın Mar-a-Lago malikanesi yöneticisi Carlos de Oliveira'ya karşı davayı ilerleteceğini söyledi.

‘Büyük bir zafer’

Trump, Truth Social platformunda yaptığı bir yorumda, söz konusu davaların ‘boş ve yasal dayanağı olmayan davalar olduğunu ve açılmaması gerektiğini’ ifade etti.

“Vergi mükelleflerinin 100 milyon dolardan fazla parası Demokrat Parti'nin siyasi rakibine, yani bana karşı verdiği mücadelede heba edildi” diyen Trump, ‘böyle bir şeyin ABD’de daha önce hiç yaşanmadığını’ vurguladı.

Trump'ın iletişim direktörü Steven Chung, seçimlere müdahale davasının düşürülmesini memnuniyetle karşılayarak bunu ‘büyük bir zafer’ olarak nitelendirdi.

Chung yaptığı açıklamada, “Amerikan halkı ve Başkan Trump yargı sistemimizin siyasallaşmasına derhal son verilmesini istiyor. Ülkemizi birleştirmek için sabırsızlanıyoruz” dedi.

Trump, ABD seçimlerinin sonuçlarını bozmak için komplo kurmak ve Biden'ın zaferini onaylamak üzere Kongre'nin resmi olarak toplanmasını engellemekle suçlanıyor. Trump'ın destekçileri 6 Ocak 2021'de gerçekleşen bu oturum sırasında kongre merkezini basmıştı.

Trump ayrıca 2020 seçimlerini kazandığını iddia ederek ABD'li seçmenlerin haklarını elinden almaya çalışmakla da suçlanıyor.

Gecikmeler ve dondurmalar

Biden'ın selefi ve halefi olan Trump, New York ve Georgia eyaletlerinde iki davayla karşı karşıya.

Trump, mayıs ayında jürinin, 2016 seçimlerindeki kampanyasına zarar vermemek için porno yıldızı Stormy Daniels'a cinsel ilişki iddiaları hakkında sessiz kalması karşılığında yaptığı ödemeleri örtbas etmek üzere iş kayıtlarında sahtekarlık yaptığı sonucuna varmasının ardından 34 suçlamadan suçlu bulunmuştu.

Yargıç Juan Merchan, Yüksek Mahkeme'nin temmuz ayında aldığı ve eski başkanların genel bir dokunulmazlığa sahip olduğu yönündeki kararı uyarınca herhangi bir mahkûmiyet kararının bozulması gerektiğini savunan Trump'ın savunma avukatlarının talebini karara bağlamak üzere mali dolandırıcılık davasındaki kararı erteledi.

Georgia'da ise Trump, güney eyaletindeki 2020 seçimlerinin sonuçlarını bozma çabaları nedeniyle şantaj suçlamalarıyla karşı karşıya. Ancak bu dava muhtemelen görev süresi boyunca dondurulacak.