"Benzersiz" rekor, temiz enerjinin geleceğine dair umut verdi

Stanford Üniversitesi'nden öğretim üyesi, "Bu, Kaliforniya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durum" dedi

Kaliforniya'nın Nipton semti yakınlarındaki Mojave Çölü'nde bulunan dünyanın en büyük güneş enerjisi termik santrali olan Ivanpah Solar Elektrik Üretim Sistemi'nin 27 Şubat 2022'de çekilmiş görüntüsü (Reuters)
Kaliforniya'nın Nipton semti yakınlarındaki Mojave Çölü'nde bulunan dünyanın en büyük güneş enerjisi termik santrali olan Ivanpah Solar Elektrik Üretim Sistemi'nin 27 Şubat 2022'de çekilmiş görüntüsü (Reuters)
TT

"Benzersiz" rekor, temiz enerjinin geleceğine dair umut verdi

Kaliforniya'nın Nipton semti yakınlarındaki Mojave Çölü'nde bulunan dünyanın en büyük güneş enerjisi termik santrali olan Ivanpah Solar Elektrik Üretim Sistemi'nin 27 Şubat 2022'de çekilmiş görüntüsü (Reuters)
Kaliforniya'nın Nipton semti yakınlarındaki Mojave Çölü'nde bulunan dünyanın en büyük güneş enerjisi termik santrali olan Ivanpah Solar Elektrik Üretim Sistemi'nin 27 Şubat 2022'de çekilmiş görüntüsü (Reuters)

ABD'nin Kaliforniya eyaleti, son 38 günün 30'unda temiz enerji kaynaklarıyla şebeke talebinin yüzde 100'ünü aşarak yeni bir yenilenebilir enerji rekoruna imza attı.

Kaliforniya Bağımsız Sistem Operatörü'nden (CAISO) alınan yeni veriler, mart başından bu yana günlerin 4'te üçünden fazlasında jeotermal, hidro, güneş ve rüzgar enerjisi arzının, talebi günde 0,25-6 saat aştığını gösteriyor.

ABD eyaleti ilk kez bu kadar uzun bir süre boyunca elektrik ihtiyacının tamamını rüzgar-su-güneş (RSG) kaynaklarından elde etmeyi başardı.

Stanford Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği'nde öğretim üyesi Mark Z. Jacobson, The Independent'a yaptığı açıklamada bu verileri ilk defa paylaşarak, "Bu Kaliforniya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durum" dedi.

Önceki yıllarda, RSG arzı bazen sadece bir hafta sonu gününde talebi aşıyordu ancak hiçbir zaman iki gün üst üste, hafta boyunca ve ya şu anki büyüklükte yani talebin yüzde 122'sine kadar çıkmamıştı.

Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi o kadar güçlü ki önceki haftalarda gerçekleşen kısmi güneş tutulması bile akışı kesintiye uğratmadı.

Bu anomali değil. Bu yeni gerçeklik. Yüzdeler her yıl daha da artacak. Kaliforniya bir kez daha #RüzgarSuGüneş'le ana şebekesindeki talebin %100'ünü aştı. Bu, #RSG arzının, talebi günde 0,25-6 saat aştığı SON 38 GÜNÜN 30'UNCUSU.  

Dünyanın en büyük 5. ekonomisi olan Kaliforniya, bu başarıyı gösteren en büyük eyalet. Ancak Kaliforniya geçen yıl ABD'de tüketime oranla RSG kaynaklarından elektrik üretiminde sadece 12. sırada yer almıştı.

Öğretim üyesi Jacobson bu eğilimin sadece Kaliforniya'ya özgü olmadığını, Güney Dakota, Kuzey Dakota, Iowa, Kansas, Maine, Montana, New Mexico, Oklahoma, Oregon, Washington ve Wyoming eyaletlerinin de 2023'te elektriklerinin yüzde 56'sından fazlasını yenilenebilir kaynaklardan ürettiğini belirtti.

Profesör Jacobson, "Bu iş o kadar kolaylaşıyor ki, neredeyse sıkıcı hale geliyor" dedi.

 Yüzde 100'e 7/24 ulaşmak için sadece deniz üstü rüzgarına, daha fazla güneş enerjisine ve bataryaya ihtiyacımız var.

Kaliforniya, önümüzdeki 10 yıl içinde kirletici enerji kaynaklarından uzaklaşmak için 2035'e kadar 60 GW yenilenebilir enerji kapasitesi eklemeyi planlıyor.

Bu plan, şubatta sera gazı emisyonlarını 25 milyon metrik tona düşüreceğini iddia eden eyaletin enerji düzenleyicileri tarafından onaylanmıştı.

Kaliforniya Kamu Hizmetleri Komisyonu Başkanı Alice Reynolds, "Bu, Kaliforniya'nın iklim değişikliği stratejisinin kritik bir bileşeni" demişti.

Öğretim üyesi Jacobson'ın yakın zamanda yayımlanan araştırması, 5 ülkenin (Arnavutluk, Butan, Nepal ve Paraguay) halihazırda enerji ihtiyaçlarının tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşıladığını, diğer 9 ülkenin de enerjilerinin yüzde 90'ından fazlasını yenilenebilir kaynaklardan ürettiğini gösteriyor. 

Martta yayımlanan çalışmada Birleşik Krallık'ta yenilenebilir enerjinin bu kış ilk kez doğalgazı geride bıraktığı bildirilirken, Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) ocakta paylaştığı raporda dünyanın 2022'ye kıyasla 2023'te yüzde 50 daha fazla yenilenebilir enerji ürettiğini ortaya koymuştu.
Independent Türkçe



Melania Trump, yapay zekâ kullanarak anılarının sesli kitabını yayınladı

ABD Başkanı Donald Trump, eşi Melania ile birlikte Beyaz Saray'da yürüyor. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, eşi Melania ile birlikte Beyaz Saray'da yürüyor. (AP)
TT

Melania Trump, yapay zekâ kullanarak anılarının sesli kitabını yayınladı

ABD Başkanı Donald Trump, eşi Melania ile birlikte Beyaz Saray'da yürüyor. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, eşi Melania ile birlikte Beyaz Saray'da yürüyor. (AP)

ABD'li First Lady Melania Trump, anılarının tamamen teknoloji kullanılarak üretilen sesli bir versiyonu için yapay zekâdan yardım aldı.

Şarku’l Avsat’ın ABC News'ten aktardığına göre Melania dün yaptığı duyuruda, kitabı ‘yayıncılığın geleceği’ olarak nitelendirdi.

Melania X platformunda yaptığı paylaşımda, “Yayıncılıkta yeni bir dönem. Sizlere, tamamen yapay zekâ destekli kendi sesimle seslendirdiğim sesli kitabı sunmaktan onur duyuyorum. Yayıncılığın geleceği başlasın” ifadelerini kullandı.

İnternet sitesinde yer alan bilgiye göre, anı kitabını seslendirmek için kullanılan ses, First Lady'nin sesinin yapay zekâ tarafından üretilen bir kopyası. First Lady'nin gözetimi ve rehberliği altında ElevenLabs tarafından üretildi.

Melania tarafından X platformunda yayınlanan tanıtım klibinde, bir sesin “Benim hikayem. Benim bakış açım” dediği duyuldu.

Kitabın İngilizce versiyonu şu an 25 dolardan satışta. İlerleyen zamanlarda farklı dillerdeki versiyonları da piyasaya sürülecek.

Sesli kitap 7 saat 1 dakika uzunluğunda.

First Lady, 2024 başkanlık seçimlerinden neredeyse bir ay önce anı kitabını yayınladı.

Eşinin görevdeki ilk dört ayı boyunca Washington'da çok az görünen Melania, son olarak kabul edilemez derecede müstehcen görüntülerin internette yayılmasını engellemeyi amaçlayan İnternetten Kaldır Yasası'nın imza töreninde Başkan Donald Trump'a eşlik etti.

Melania Beyaz Saray'da yaptığı konuşmada, yapay zekâ ve sosyal medyayı yeni nesil için ‘dijital şeker’ olarak tanımladı ve potansiyel olumsuz etkileri konusunda uyarıda bulundu.