İran'ın saldırıları ABD'deki Ukrayna ve İsrail'e yardım tartışmalarını değiştirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İran'ın saldırıları ABD'deki Ukrayna ve İsrail'e yardım tartışmalarını değiştirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Pazartesi günü hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler, Ortadoğu'da hafta sonu yaşanan yeni gelişmeyi kınamak üzere bir araya geldi: İran'ın İsrail hedeflerine karşı başlattığı epey büyük drone ve füze saldırısı.

İran'ın cumartesi günkü saldırısı, İsrail'in Gazze'deki savaşının Washington açısından jeopolitik sonuçlarının önemini bir kez daha ortaya koyarken, Cumhuriyetçi liderlerin tepki olarak bir dizi yasa ve karar tasarısı hazırladığı alt mecliste de hareketliliğe yol açtı. İlk yasa tasarıları pazartesi akşamı meclisten geçti. Bu tasarılar, IMF ve Dünya Bankası'ndaki ABD temsilcilerinin İran'a mali yardım yapılmasına karşı çıkmaya yönlendirilmesi ve İran'ın enerji sektörüyle iş yaptığı bilinen Çinli firmalara yönelik yaptırımların sıkılaştırılması gibi bir dizi konuyu ele alıyor.

Ancak alt meclis için asıl soru, hem İsrail hem de Ukrayna ordularını desteklemeyi amaçlayan ek yardım paketine ilişkin hesaplarda bu yeni gelişmenin ne gibi bir değişiklik yaratacağı. Meclis Başkanı Mike Johnson'ın oylama yapılmasına izin vermemesi nedeniyle paket haftalardır Temsilciler Meclisi'nde bekletiliyor. Bunun yerine, bir ileri bir geri giden partisi bir defasında sınır güvenliğinin öncelikle ele alınmasını talep etti (alınmadı) ve şimdi de radikal sağı yatıştırmaya yönelik son çabasına yeltendi: Yardım paketlerini iki ayrı tasarıya ayırmak.

Beyaz Saray pazartesi günü Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson'ın blöfünü bir kez daha gördü ve Temsilciler Meclisi'ndeki Demokratlara tek başına gelecek bir İsrail tasarısına karşı çıkmaları yönünde açık bir mesaj gönderdi.

Ukrayna ordusu Rusya'nın istilasına karşı savaşırken giderek daha fazla silah ve mühimmata ihtiyaç duyuyor. Özellikle katı muhafazakarlar Ukrayna'nın silahlandırılmasına giderek daha fazla karşı çıktığı için, Rus saldırganlara karşı ülkeyi destekleyenler başlangıçta iki yardım paketinin birbiriyle bağlantılı olması için baskı yapıyordu. Meclisteyse Başkan Johnson, Marjorie Taylor Greene'in görevi bırakma önergesiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor; Georgia'nın sağcı temsilcisi, Ukrayna yardımının geçmesi halinde kendisini görevden almak için oylama yapmakla tehdit ediyor.

Cumhuriyetçiler, İsrail'i destekleyen ve Beyaz Saray'a İran saldırısına karşılık vermesi için baskı yapan bir dizi yasa tasarısının Demokratları geri adım atmaya ve bağımsız bir İsrail'e yardım paketinin hızla geçmesini kabul etmeye zorlayacağını umuyor olabilir. Öte yandan Başkan ve müttefikleri, Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçilere eylemsizlikleri nedeniyle yüklenmeye devam ediyor ve şu ana kadar sol fire vermedi. Top hâlâ büyük ölçüde Meclis Başkanı'nda. Birleşik yardım tasarısının Senato'dan geçmiş olması, Johnson'ı hâlâ siyasi bir dezavantajla karşı karşıya bırakıyor. Cumhuriyetçilerin Senatodaki lideri Mitch McConnell da tasarıyı geçirmesi için Johnson'a baskı yapıyor.

Pazartesi günü New York'ta yaşanan tarihi bir olay sebebiyle siyaset dünyasının büyük kısmının dikkati ikiye bölünmüş şekilde kaldı: Donald Trump'ın sus payı davasının başlaması ve tarihte bir ABD başkanına karşı açılan ilk ağır ceza davası. Jüri seçimi Manhattan adliyesinde sabah saat 10'da başladı.

Öte yandan Senato, cuma günü Temsilciler Meclisi'nden geçen, Amerika'nın dış gözetim programı FISA'nın yeniden yetkilendirilmesini bu hafta oylamaya hazırlanıyor; program için yasal yetki cuma günü sona erecek. Geçen hafta yapılan kural oylamasında muhafazakarların isyanı ve tasarının Amerikan yurttaşlarının verileri için bir izin şartıyla yeniden düzenlenip düzenlenmeyeceği üzerine sert tartışmaların ardından Johnson bir anlaşma yaptı ve yeniden yetkilendirme süresini iki yıla indirdi. Bu da olası bir ikinci Trump başkanlığında tasarının yeniden incelenmesine olanak tanıyor.

Öte yandan Trump, pazartesi günkü duruşmalar sırasında bazılarının gözle görülür bir şekilde uyuyakaldığını söylediği Manhattan'daki mahkeme salonuna geri dönüyor.

Independent Türkçe



Demografik kriz: Ukrayna cepheye “dedeleri” gönderiyor

Ukrayna'da özellikle doğu cephesinde yaşlı askerler savaşıyor (Reuters)
Ukrayna'da özellikle doğu cephesinde yaşlı askerler savaşıyor (Reuters)
TT

Demografik kriz: Ukrayna cepheye “dedeleri” gönderiyor

Ukrayna'da özellikle doğu cephesinde yaşlı askerler savaşıyor (Reuters)
Ukrayna'da özellikle doğu cephesinde yaşlı askerler savaşıyor (Reuters)

Yeni neslini savaş sonrasına saklamaya çalışan Ukrayna'nın cephelerinde dedeler savaşıyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Ukrayna’nın doğusunda, özellikle Çasiv Yar yakınlarındaki cephelerde savaşan askerler arasında “Did” yani “Dede” lakabının yaygın şekilde kullanıldığına dikkat çekiliyor.

İnsan kaynağı sıkıntısı çeken ülkede Rusya’ya karşı cephede savaşanların önemli bir kısmının 40 yaş üstü askerlerden oluştuğu belirtiliyor.

Ukrayna’daki mevcut yasalara göre 25-60 yaş arası tüm erkekler askerlik hizmetine çağrılabiliyor ancak 18-24 yaş arasındaki erkekler, fiziki açıdan uygun olmalarına rağmen zorunlu askerlikten muaf.

Washington, Kiev’e zorunlu askerlik yaşının düşürülmesi çağrısında bulunuyor ama Ukrayna lideri Volodimir Zelenski buna yanaşmıyor. Kiev yönetimi, gençlerin cephede ölmesi durumunda savaş sonrası dönemde ülkenin yeniden inşası için gerekli demografik yapının riske gireceğini söylüyor.

Diğer yandan Zelenski yönetimi, gençleri orduya çekmek için yeni bir teşvik programı da başlattı. Bu kapsamda orduya katılanlara 24 bin dolarlık ek ödemenin yanı sıra faizsiz konut kredisi imkanı veriliyor.

Deneyimli askerlerin genellikle zırhlı araçlarda sürücü olarak görev yaptığı ya da tank operatörlüğüne getirildiği belirtiliyor. Uzun süreli siper nöbetleri ve fiziksel-psikolojik dayanıklılık gerektiren piyade pozisyonlarınınsa daha genç askerlere verilmesi isteniyor. Ancak buna rağmen bu görevlerde bile yaşça büyük savaşçılar yer alıyor.

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen Ukraynalı bir askeri analist şu değerlendirmeleri yapıyor:

Cephede savaşanların çoğu artık dede. Ama bu durumun sonsuza dek sürmesi mümkün değil. Gençler olmadan bu savaş bitse bile gelecek inşa edilemez.

Devlet, genç nüfusu koruma adına yaşlıları cepheye sürerken, askeri dengeleri de gözetmek zorunda. Analizde, Kiev yönetiminin en kritik stratejik sınavlarından birinin bu olduğu belirtiliyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New Voice of Ukraine