İngiltere, İsrail'in tepkisinin büyük bir gerilime yol açmamasını umuyor

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, İsrail'in tepkisini gerilimi asgari düzeyde tutacak şekilde vereceğini umuyor.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog bugün (çarşamba) Kudüs'te İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock'u ağırladı. (DPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog bugün (çarşamba) Kudüs'te İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock'u ağırladı. (DPA)
TT

İngiltere, İsrail'in tepkisinin büyük bir gerilime yol açmamasını umuyor

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog bugün (çarşamba) Kudüs'te İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock'u ağırladı. (DPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog bugün (çarşamba) Kudüs'te İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Alman mevkidaşı Annalena Baerbock'u ağırladı. (DPA)

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, İsrail'in İran saldırısına karşılık verme kararı aldığının açık olduğunu ve bunu gerilimi en aza indirecek şekilde yapacağını umduğunu söyledi.

Cameron bugün (Çarşamba) İsrail'de gazetecilere yaptığı açıklamada “İsraillilerin harekete geçme kararı aldıkları açık. Umarız bunu mümkün olduğunca gerilimi azaltacak şekilde yaparlar” dedi.

Ülkesinin İran'a eşgüdümlü yaptırımlar uygulanmasını istediğini belirten Cameron, “G7, İran'a net bir mesaj göndermelidir” dedi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, bugün erken saatlerde Kudüs'te İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile görüştüğünü ve uluslararası toplumu İsrail'e yönelik benzeri görülmemiş insansız hava aracı (İHA) ve füze saldırısının ardından İran'ın oluşturduğu tehdidi ele almaya çağırdığını söyledi. Herzog, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, bu sabah Cameron ve Baerbock ile ‘dostane görüşmeler’ yaptığını belirterek, ‘tüm dünyanın, bölgede istikrarı baltalamaya çalışan İran rejiminin yarattığı tehdidi ele almak için kararlı ve sıkı bir şekilde hareket etmesi gerektiğini’ vurguladı.



Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
TT

Tayvan’da Çin alarmı: Askeri mahkemeler geri geliyor

Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)
Çin, geçen yıl mayıs ve ekimde, Tayvan'ın etrafında kapsamlı askeri tatbikatlar düzenlemişti (AFP)

Tayvan, Çin'i "yabancı düşman güç" diye niteleyerek güvenlik önlemlerini artırdı.

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, dün düzenlenen ulusal güvenlik toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Pekin yönetimine dair şu iddiaları paylaştı:  

Çin, demokratik Tayvan'ın özgürlüğünden, çeşitliliğinden ve açıklığından faydalanarak çeteleri, medyayı, yorumcuları, siyasi partileri ve hatta silahlı kuvvetlerin ve polisin muvazzaf ve emekli mensuplarını bizi içten bölmek, yok etmek ve yıkmak için devşiriyor.

Lai, Çin’e karşı güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini belirterek askeri mahkemelerin yeniden kurulacağını açıkladı. Tayvan lideri “isyan, düşmana yardım, gizli bilgilerin sızdırılması, görevi ihmal veya itaatsizlik gibi askeri suçlarla” ilgili hukuki süreçlerin bu mahkemelerde görüleceğini söyledi. 

Çin adına casusluk yaptığı gerekçesiyle geçen yıl 64 Tayvanlı hakkında hukuki işlem başlatıldığını belirten Lai, bu sayının 2021’e kıyasla üç kat arttığını ifade etti.

1980’lerin sonuna kadar sıkıyönetim altına olan Tayvan, askeri mahkeme sistemini 2014’te sonlandırmıştı.

Lai’nin askeri mahkemeleri geri getirme planı muhalefetin tepkisini çekti. Merkez sol Tayvan Halk Partisi (TPP), bu hamlenin Tayvan’ı insan hakları alanında geriye götüreceğini söyledi.

Tayvan yasama meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Çin Milliyetçi Partisi’nden (Kuomintang -KMT) Wang Hung-wei ise plana “tamamen karşı çıkmadıklarını” belirtirken, iktidardaki Demokratik İlerici Parti’yi (DPP) çizgisini değiştirmekle eleştirdi. 

Tayvan lideri, yeni güvenlik önlemleri kapsamında Çin, Hong Kong ve Makao’dan Tayvan’da oturma izni başvurusu yapanlara yönelik işlemlerin sıkılaştırılacağını da duyurdu. 

Çin doğumlu bir Tayvan vatandaşı, Çin işgalini destekleyen içerikler paylaştığı nedeniyle bu hafta ülkeden sınır dışı edilmişti.

Pekin’in Tayvan vatandaşlarına ikamet hakkı ya da pasaport teklifi yaptığına dikkat çeken Lai, bunları “Tayvan halkının ulusal kimlik duygusunu bulandırma girişimi” diye niteledi. 

Lai'nin açıklamasına Çin'den yanıt gecikmedi. Pekin’in Tayvan İşleri Ofisi sözcüsü Chen Binhua, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

Tayvan’ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçı güçler kırmızı çizgiyi aşmaya cüret ederse, kararlı tedbirler almaktan başka çaremiz kalmaz. Ateşle oynayanlar mutlaka yanar.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, BBC