Ukrayna Başbakanı Şmihal: Kaybedersek III. Dünya Savaşı çıkar

Ukrayna savaşı, Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlamıştı (AFP)
Ukrayna savaşı, Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlamıştı (AFP)
TT

Ukrayna Başbakanı Şmihal: Kaybedersek III. Dünya Savaşı çıkar

Ukrayna savaşı, Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlamıştı (AFP)
Ukrayna savaşı, Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlamıştı (AFP)

Ukrayna Başbakanı Denis Şmihal, Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'ye röportajında, "Rusya'yla mücadeleyi kaybedersek III. Dünya Savaşı çıkabilir" dedi.

Şmihal, dünkü söyleşisinde ABD başta olmak üzere Batılı müttefiklerin yardımlarını acilen hızlandırması gerektiğini belirterek şunları söyledi: 

Eğer kendimizi korumazsak Ukrayna düşecek. Böylece küresel güvenlik sistemi yok olacak ve tüm dünyanın yeni bir güvenlik düzeni inşa etmesi gerekecek. Ya da birçok çatışma ve çok sayıda savaş ortaya çıkacak. Tüm bu süreç nihayetinde III. Dünya Savaşı'na yol açabilir.

48 yaşındaki Şmihal, ABD Kongresi'ne takılan yardım paketiyle ilgili de konuştu. Ukrayna Başbakanı, 61 milyar dolarlık yardım paketinin oylamadan geçip geçmeyeceğine ilişkin "ihtiyatlı bir iyimserlik tavrını benimsediğini" söyledi.

Kongre'nin üst kanadı Senato, şubattaki oylamada 95 milyar dolarlık yardım paketini onaylamıştı. Ancak 61 milyar doları Ukrayna, 26 milyar doları İsrail ve 8,12 milyar doları Tayvan'a ayrılan paket, Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi'ne takılmıştı. 

ABD Başkanı Joe Biden da cumartesi tekrar oylamaya sunulacak pakete desteğinin tam olduğunu dünkü açıklamasında yineledi.

Diğer yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, pazartesi günkü açıklamasında, İran'a karşı İsrail'e gösterilen desteğin ülkesi için de sağlanmasını istemişti. 

Ukrayna lideri, açıklamasında "Özgür dünya, İsrail'i savunarak böyle bir birlikteliğin sadece mümkün değil, aynı zamanda yüzde 100 etkili olduğunu da kanıtladı" ifadelerini kullanmıştı.

Ancak Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail ve Ukrayna'nın farklı konumlarda olduğuna dikkat çekerek, Kiev'in benzer bir desteği talep etmemesi gerektiğini savundu.

Borrell, dünkü açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

İran'ın saldırıları Fransa, ABD, Birleşik Krallık (BK) ve Ürdün ordularının hava üslerinin üzerinden düzenlendi. Füzeler bu üslerin üzerinden geçti ve onlar da kendilerini savunmak için hamle yaptılar. Ukrayna topraklarında ya da Rus füzelerinin üzerinden uçtuğu bölgede, Ürdün, BK veya ABD'nin hava üsleri yok. Dolayısıyla aynı cevap verilemez çünkü koşullar aynı değil.

1 Nisan'da İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına hava saldırısı düzenlenmişti. İsrail'in resmen üstlenmediği olayda, İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan ikisi general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü. 

Bunun üzerine İran, 13 Nisan'ı 14 Nisan'a bağlayan gece, 360 drone, seyir füzesi ve balistik füzeyle İsrail'e misilleme yapmıştı. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) füze ve drone'ların yaklaşık yüzde 99'unun hava savunma sistemleriyle etkisiz hale getirildiğini belirtmişti. ABD donanmasına ait gemiler üç balistik füze ve 70 kamikaze drone'u vurmuştu. Fransa, Ürdün ve Birleşik Krallık (BK) da İsrail'in savunmasına destek vermişti.

Zelenski, geçen yılki açıklamasında da Şmihal'inkine benzer ifadeler kullanmış, Rusya'nın savaşı kazanması halinde Polonya'yı da işgal edeceğini öne sürmüştü. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise iddiaları reddederek "saçmalık" diye nitelemişti.

Independent Türkçe, BBC, RT



Venezuela’nın ABD’ye karşı pazarlık kozu: Çin’e satışlar azaltılabilir

Analizde, Maduro yönetiminin ABD'ye karşı en büyük pazarlık kozunun petrol tedariki olacağı belirtiliyor (Reuters)
Analizde, Maduro yönetiminin ABD'ye karşı en büyük pazarlık kozunun petrol tedariki olacağı belirtiliyor (Reuters)
TT

Venezuela’nın ABD’ye karşı pazarlık kozu: Çin’e satışlar azaltılabilir

Analizde, Maduro yönetiminin ABD'ye karşı en büyük pazarlık kozunun petrol tedariki olacağı belirtiliyor (Reuters)
Analizde, Maduro yönetiminin ABD'ye karşı en büyük pazarlık kozunun petrol tedariki olacağı belirtiliyor (Reuters)

Amerikan ordusunun Karayipler'deki askeri yığınağı nedeniyle ABD'yle Venezuela arasında başlayan gerginlik sürüyor. 

Donald Trump yönetimi, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu da dahil ettiği Cartel de los Soles'i Yabancı Terörist Örgütler (FTO) listesine dün eklemişti. 

Öte yandan Trump, "terör örgütü lideri" olmakla suçladığı Maduro'yla görüşmeye açık kapı bıraktığını da söylemişti.

Reuters'ın analizinde, Venezuela'nın ABD'yle müzakereye başlaması durumunda çoğunlukla Çin'e sattığı ham petrolü "pazarlık kozu" olarak kullanabileceği belirtiliyor. 

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi Venezuela'nın petrol üretimi bu yıl günde 1,1 milyon varil civarında sabitlendi. Nakliye verilerine göre, ihracatın yüzde 80'inden fazlası haziran ve ekim arasında Çin'e gönderildi.

Analistler, pazarlık kozu olarak bu sevkıyatların bir kısmının ABD'ye yönlendirilebileceğini ve Amerikan şirketlerine esnek işletme lisansları verilebileceğini söylüyor. 

Trump ilk döneminde Venezuela Devlet Petrol Şirketi'ni (PDVSA) yaptırım listesine almıştı. 2019'daki bu hamlenin ardından PDVSA'nın tedarik sözleşmelerinin çoğu askıya alınmış, şirket neredeyse tüm petrolünü spot piyasada büyük indirimlerle satmak zorunda kalmıştı.

Enerji analisti Thomas O'Donnell, "ABD'ye daha fazla petrol göndermek ve onların Venezuela'daki yatırımlarını korumak Maduro'nun sunabileceği bir teklif" diyor. 

Washington, Maduro yönetiminin kartellerle işbirliği yaptığını savunuyor. İddiaları reddeden Karakas ise Trump yönetiminin ülkede darbe planladığını öne sürüyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Yardımcısı ve Petrol Bakanı Delcy Rodriguez, pazartesi günkü açıklamasına ABD'nin petrol nedeniyle ülkesini hedef aldığını savunmuştu. 

Kolombiya lideri Petro: Trump'ın derdi petrol

Kolombiya lideri Gustavo Petro da CNN'e verdiği röportajda, Trump yönetiminin Venezuela üzerindeki baskılarının uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleden çok ülkenin petrolüne erişmekle ilgili olduğunu ileri sürdü. 

Petro, Venezuela'nın küresel uyuşturucu ticaretinin küçük bir kısmında rol oynadığını savunarak, ABD'nin ülkedeki geniş petrol rezervlerini ele geçirmeye çalıştığını iddia etti.

Batı Yarımküre'de uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele için Güney Mızrağı Operasyonu başlattığını bu ay duyuran ABD, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etti.

Bölgede en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Reuters, CNN


Panama tartışması tekrar alevleniyor: Çin liman ihalelerine girecek

Panama Kanalı tartışmasında ABD'nin elini güçlendirecek anlaşmanın 2 Nisan'da imzalanması bekleniyordu (Reuters)
Panama Kanalı tartışmasında ABD'nin elini güçlendirecek anlaşmanın 2 Nisan'da imzalanması bekleniyordu (Reuters)
TT

Panama tartışması tekrar alevleniyor: Çin liman ihalelerine girecek

Panama Kanalı tartışmasında ABD'nin elini güçlendirecek anlaşmanın 2 Nisan'da imzalanması bekleniyordu (Reuters)
Panama Kanalı tartışmasında ABD'nin elini güçlendirecek anlaşmanın 2 Nisan'da imzalanması bekleniyordu (Reuters)

Çin, ABD'yle yaşanan ihtilafın ardından Panama Kanalı'nda iki liman daha inşa etmeyi planlıyor.

Panama Kanal İdaresi Başkanı Ricaurte Vasquez Morales, dün yaptığı açıklamada liman inşası için açılacak ihalelerde tüm tarafların adil katılımını gözeteceklerini söyledi. 

İki limanın sözleşmesinin de 2026 sonunda tamamlanması, tesislerin 2029'da faaliyete başlaması öngörülüyor.

AFP'nin aktardığına göre projeyle ilgilenen şirketler arasında Hong Kong merkezli Cosco Shipping Lines ve Orient Overseas Container Line yer alıyor. 

Morales, Çin devletine bağlı bu şirketlerin ihaleyi alması halinde ABD'yle gerilimin artması ihtimaline yönelik yorum yapmayı reddetti.

Orta Amerika ülkesi, doğalgaz boru hattı ve yeni rezervuar inşaatı da dahil liman kapasitesini genişletme projesiyle 10 yıl içinde 8,5 milyar dolar yatırım çekmeyi planlıyor. 

Morales, "Tüm ilgili tarafların katılımına açık olmalıyız. Firmalar arasında mümkün mertebe en yüksek rekabeti sağlamalıyız" dedi. 

Liman projesiyle ilgilenen diğer şirketler arasında Singapur'dan PSA International, Tayvan'dan Evergreen, Almanya'dan Hapag Lloyd, Danimarka'dan Maersk ve Fransa'dan CMA Terminals var.

Dünyadaki deniz ticaretinin yüzde 80'inin gerçekleştirildiği Panama Kanalı en sık ABD ve Çin tarafından kullanılıyor. 

Hong Kong merkezli CK Hutchison Holdings, Panama Kanalı'nın iki yakasındaki stratejik limanlara ait hisselerini, Amerikan varlık yönetim şirketi BlackRock liderliğindeki konsorsiyuma 22,8 milyar dolar karşılığında satmayı 4 Mart'ta kabul etmişti.

Ancak Pekin, sert tepki gösterdiği satış işlemleri hakkında inceleme başlatmıştı. Ayrıca CK Hutchison Holdings'in limanlarla ilgili Panama yönetimine 300 milyon dolara yakın borcu olduğu da bildirilmişti.

AFP'nin aktardığına göre anlaşma henüz tamamlanmadı. CK Hutchison'dan ağustosta yapılan açıklamada sözleşmenin bu yıl içinde imzalanmasının zor olduğu belirtilmişti.

ABD Başkanı Donald Trump, ocakta göreve geldiği gibi Panama Kanalı'nın Çin tarafından kontrol edildiğini öne sürerek, ABD'nin kanalın denetimini geri alması çağrısında bulunmuştu. 

Çin'e bağlı CK Hutchison, Panama Kanalı'nın iki kıyısındaki limanları uzun süredir işletiyor ancak kanal, kurul üyeleri Panama hükümeti tarafından belirlenen bir devlet kuruluşu olan Panama Kanal İdaresi tarafından yönetiliyor. 

Independent Türkçe, AFP, Economic Times


Kötü kokunun acil iniş yaptırdığı uçaktan 5 kişi hastaneye kaldırıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Kötü kokunun acil iniş yaptırdığı uçaktan 5 kişi hastaneye kaldırıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD'de pazar günü Phoenix'e giden bir American Airlines uçağı, kabinde ve uçuş güvertesinde keskin kokulu bir gaz olduğu yönündeki ihbarlar üzerine Houston'a yönlendirildi ve 5 kişi hastaneye kaldırıldı.

BD Federal Havacılık İdaresi (FAA) yaptığı açıklamaya göre, American Airlines'ın 2118 sefer sayılı uçuşu Orlando Uluslararası Havalimanı'ndan kalktı ancak mürettebat üyelerinin keskin kokulu gazı fark etmesi üzerine Teksas'ın Houston kentindeki George Bush Kıtalararası Havalimanı'na yönlendirildi.

Uçak yerel saatle 19.10 civarında güvenli bir şekilde iniş yaptı. FAA, durumu araştıracağını belirtti.

American Airlines, 4 uçuş görevlisi ve bir yolcunun önlem olarak hastaneye kaldırıldığını ve ilk müdahale ekiplerinin uçağı kapıda karşıladığını belirtti.

"American Airlines'ın 2118 sefer sayılı uçuşu, uçakta bir koku olduğu yönündeki ihbarların ardından kendi imkanlarıyla güvenli bir şekilde indi ve kapıya taksi yaptı" diyen havayolu, mürettebata "profesyonellikleri" için teşekkür edip yolculardan özür diledi.

Havayolu şirketi, uçuşun daha sonra yedek bir uçakla Phoenix'e devam ettiğini söyledi. Haberlere göre kötü kokunun nedeni henüz bilinmiyor.

Houston İtfaiye Teşkilatı (HFD) sözcüsü, keskin kokulu gaz konusunda bilgilendirildiklerini ancak herhangi bir duman ihbarı almadıklarını söyledi.

Phoenix'e giden American Airlines'ın 2118 sefer sayılı uçuşu, kokpit ve kabinde keskin kokulu gaz ihbarı nedeniyle George Bush Kıtalararası Havalimanı'na yönlendirildi. Houston İtfaiye Teşkilatı ekiplerine gaz konusunda bilgi verildi ancak herhangi bir duman ihbarı gelmedi. Uçak güvenli bir şekilde inip kapıya vardığında, HFD personeli, 4 mürettebat üyesi ve bir yolcu olmak üzere 5 kişiyi daha detaylı inceleme için yerel bir hastaneye nakletti. Durumlarıyla ilgili herhangi bir güncelleme almadık.

sdfrgt
Uçuş daha sonra yedek bir uçakla Phoenix'e devam etti (AP)

American Airlines, Fox Houston'a yaptığı açıklamada, "Ekip üyelerimize profesyonellikleri için teşekkür ediyor ve müşterilerimizden yaşadıkları deneyim için özür diliyoruz" dedi.

Bir sözcü şunları ekledi:

23 Kasım'da American Airlines'ın 2118 sefer sayılı uçuşu, uçakta bir koku olduğu yönündeki ihbarların ardından Houston'a (IAH) kendi imkanlarıyla güvenli bir şekilde indi ve kapıya taksi yaptı. Uçuş yedek bir uçakla tekrar başladı. Ekip üyelerimize profesyonellikleri için teşekkür ediyor ve müşterilerimizden yaşadıkları deneyim için özür diliyoruz.

Bir uçak daha önce de kötü bir koku nedeniyle geri dönmek zorunda kalmıştı. Ekimde bir Delta Airlines uçağı, bildirilene göre bir yolcunun uçağa bozuk yiyecek getirmesinin ardından uçuşun ortasında havalimanına geri dönmek zorunda kalmıştı.

Öte yandan havayoluna göre nisanda Portland'dan Las Vegas'a giden bir Alaska Airlines uçağı, kalkıştan sonra uçakta oluşan "güçlü bir koku" nedeniyle havalimanına geri dönmüştü.

Independent Türkçe