İsrail İran'a misillemede bulundu, birçok şehirde uçuşlar durduruldu

İsfahan'da patlamalar duyuldu ve birçok şehirde uçuşlar durduruldu

İran'daki patlamaya ilişkin sosyal medyada dolaşan fotoğraf
İran'daki patlamaya ilişkin sosyal medyada dolaşan fotoğraf
TT

İsrail İran'a misillemede bulundu, birçok şehirde uçuşlar durduruldu

İran'daki patlamaya ilişkin sosyal medyada dolaşan fotoğraf
İran'daki patlamaya ilişkin sosyal medyada dolaşan fotoğraf

İran devlet televizyonu, bugün şafak vakti (Cuma) ülkenin merkezindeki İsfahan vilayetinde nedenlerinin bilinmediğini belirttiği "şiddetli patlamalar" duyulduğunu bildirdi. Fars haber ajansı ise İsfahan'ın kuzeybatısındaki bir askeri üssün yakınında 3 patlamanın duyulduğunu bildirdi.

Yarı resmi İran ajansı bugün erken saatlerde İsfahan kentindeki havaalanı yakınında patlamalar duyulduğunu, ancak nedeninin bilinmediğini belirtti. Ajans haberinde "Bu seslerin nedeni hala bilinmiyor ve olayın kesin ayrıntılarını tespit etmek için soruşturmalar devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Buna karşılık Al-Alam TV, İran Uzay Örgütü sözcüsünün, hava savunmasının bir dizi "küçük nesneyi" vurduğunu söylediğini aktardı.

İran resmi medyası, İsfahan, Şiraz ve Tahran gibi birçok şehirde uçuşların durdurulduğunu bildirdi.

Bu, ABC News'in ismi açıklanmayan bir Amerikalı yetkilinin İsrail füzelerinin İran'daki bir bölgeyi vurduğunu doğruladığını bildirmesinin ardından geldi.

Yetkilinin, Irak veya Suriye'deki bölgelerin de bombalanıp bombalanmadığını doğrulamadığı belirtildi.

Irak'ın El-Ahed kanalı, ülkenin güneyindeki Babil Valiliği'nin El-İmam ilçesinde nedeni bilinmeyen bir patlamanın duyulduğunu bildirdi, ancak herhangi bir ayrıntı vermedi.

İran hafta sonu, Suriye'deki İran büyükelçiliği binasını hedef alan şüpheli İsrail saldırısına yanıt olarak İsrail'e yüzlerce insansız hava aracı ve füze fırlattı. İnsansız hava araçlarının ve füzelerin çoğu İsrail'e ulaşamadan düşürüldü.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP