AFP, Türkiye'den Gazze'ye yardım taşıyacak Özgürlük Filosu'nu yazdı

Basın toplantısının ardından Tuzla tersanesinde demirli gemilere yardım malzemeleri yüklendi (AFP)
Basın toplantısının ardından Tuzla tersanesinde demirli gemilere yardım malzemeleri yüklendi (AFP)
TT

AFP, Türkiye'den Gazze'ye yardım taşıyacak Özgürlük Filosu'nu yazdı

Basın toplantısının ardından Tuzla tersanesinde demirli gemilere yardım malzemeleri yüklendi (AFP)
Basın toplantısının ardından Tuzla tersanesinde demirli gemilere yardım malzemeleri yüklendi (AFP)

Fransız haber ajansı AFP, Türkiye'den Gazze'ye yardım taşıyacak Özgürlük Filosu Koalisyonu'nu yazdı.

Ajansın dün yayımladığı haberde, İstanbul'un Tuzla ilçesinden hareket edecek gemilerin "savaştan zarar gören Gazze sakinlerine çok ihtiyaç duydukları yardımların ulaşmasını sağlayacağı" belirtildi.

Aralarında Türkiye'den İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı'nın (İHH) da yer aldığı 12 uluslararası sivil toplum kuruluşunun (STK) oluşturduğu koalisyonun dünkü basın toplantısında, gemilerin hareket tarihinin en kısa sürede açıklanacağı ifade edildi.

AFP ise Tuzla tershanesindeki gemilerin "Türk hükümetinden yeşil ışık beklediğini" aktardı.

ABD, Kanada, Birleşik Krallık, Almanya, İspanya, Norveç ve Malezya gibi ülkelerden gelen en az 280 aktivist, Gazzelilere 5 bin tonluk gıda, tıbbi malzeme ve temiz su ulaştıracak.

Yaklaşık 30 ülkeden harekete katılan eylemciler, üç gemiyle İsrail'in ağır bombardımanı altındaki Gazze kıyılarına ulaşmayı planlıyor. 

Aktivistler arasında yer alan Malezyalı jinekolog Fauziah Mohd Hasan, Gazze'de 50 bin hamile kadın olduğunu ve bu kişilerin acil yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Us Boat to Gaza adlı STK'den Huwaida Araf, "İsrail'in Gazze'ye deniz yoluyla uyguladığı yasadışı ambargoyu yıkmaya çalışıyoruz" dedi. 

Aynı STK'den yardım kampanyasına katılan Ann Wright da şunları söyledi: 

Gazze'nin işgali yasadışıdır. Buradaki insanların toplu şekilde cezalandırılması bir savaş suçudur. Gazze'deki kardeşlerimize çok ihtiyaç duydukları yardımları ulaştırabilmek için uluslararası kamuoyundan güvenliğimizi sağlamalarını talep ediyoruz.

Wright, İHH ve Özgür Gazze Hareketi'nin Mayıs 2010'da organize ettiği Gazze'ye yardım projesine de katılmıştı. 

İsrail ordusu, Tel Aviv yönetiminin ambargosunu delerek Gazze'ye yardım ulaştırmaya çalışan 8 gemiye operasyon düzenlemişti. Mavi Marmara saldırısı diye bilinen olayda çıkan çatışmalarda 10 aktivist öldürülürken 10 askerin de yaralandığı bildirilmişti. 

AFP, olayın ardından İsrail-Türkiye ilişkilerinin koptuğunu ve karşılıklı diplomatik diyaloğun tam olarak ancak Ağustos 2022'de tekrar tesis edildiğini hatırlattı. 

Diğer yandan İsrail'in önde gelen haber sitelerinden Times of Israel, Tel Aviv yönetiminin gemilerin kalkışına hazırlandığını yazdı. 

Mavi Marmara olayının ardından İsrail'in İHH'yı terör örgütü listesine aldığının hatırlatıldığı haberde şu ifadelere yer verildi: 

Mavi Marmara olayından sonra İsrail ve Türkiye arasında yaşanan diplomatik kriz ancak 2016'da İsrail'in kurbanların ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödemeyi ve Türk yardımlarının Gazze'ye girmesine izin vermeyi kabul etmesi, bunun karşılığında da Türkiye'nin hiçbir İsrail yurttaşını olaydan cezai veya mali olarak sorumlu tutmamayı kabul etmesiyle çözülebildi.

Ayrıca İsrailli Kanal 12'nin perşembe günkü haberinde, kimliğini paylaşmayan İsrailli yetkililerin, "filonun yola çıkışının süresiz olarak ertelenmesini istediği" aktarılmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Times of Israel



İran, İsrail'i "kaçınılmaz bir çatışma" konusunda uyardı

Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rızai, dün İran'ın güneyindeki Kirman kentinde General Kasım Süleymani'nin mezarı yakınında yas tutanlara konuşma yapıyor (devlet televizyonu)
Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rızai, dün İran'ın güneyindeki Kirman kentinde General Kasım Süleymani'nin mezarı yakınında yas tutanlara konuşma yapıyor (devlet televizyonu)
TT

İran, İsrail'i "kaçınılmaz bir çatışma" konusunda uyardı

Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rızai, dün İran'ın güneyindeki Kirman kentinde General Kasım Süleymani'nin mezarı yakınında yas tutanlara konuşma yapıyor (devlet televizyonu)
Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rızai, dün İran'ın güneyindeki Kirman kentinde General Kasım Süleymani'nin mezarı yakınında yas tutanlara konuşma yapıyor (devlet televizyonu)

Üst düzey İranlı güvenlik ve askeri yetkililer, Tahran'ın şiddetle kınadığı Hizbullah'ın önde gelen komutanlarından Heysem Ali Tabatabai'nin suikastının ardından yaşanan son gelişmelerin İsrail ile kaçınılmaz bir çatışmaya doğru ilerlediği konusunda uyarıda bulundu.

Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani, İsrail operasyonlarının devam etmesinin "çatışmadan başka seçenek bırakmayacağını" ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "maceralarına devam ettiğini" belirterek, "İsrail ile yüzleşmenin geriye kalan tek yol olduğuna dair genel bir kanaat" oluştuğunu ifade etti.

Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rızai, Hizbullah'ı "stratejik sabır" politikasını yeniden gözden geçirmeye çağırdı. Rızai, "Direniş cephesine biz emir vermiyoruz ve bu güçler kararlarını bağımsız olarak alıyorlar, ancak bu sabır ve itidal politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Yüksek Savunma Konseyi üyesi ve Dini Lider'in askeri danışmanı Ali Şemhani ise "sahte Siyonist oluşumun yalnızca direniş dilinden anladığını" söyledi.

Bu arada İran Dışişleri Bakanlığı, Tabatabai suikastının "Kasım 2014'te imzalanan ateşkes anlaşmasının açık bir ihlali ve Lübnan ulusal egemenliğine yönelik vahşi bir saldırı" olduğunu belirtti.


Rusya'nın Krasnodar bölgesi "sürekli ve büyük çaplı" saldırı altında

Rusya'nın Kırım Yarımadası'nı Rusya'nın Krasnodar bölgesine bağlamak için inşa ettiği Kırım Köprüsü (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kırım Yarımadası'nı Rusya'nın Krasnodar bölgesine bağlamak için inşa ettiği Kırım Köprüsü (Arşiv- Reuters)
TT

Rusya'nın Krasnodar bölgesi "sürekli ve büyük çaplı" saldırı altında

Rusya'nın Kırım Yarımadası'nı Rusya'nın Krasnodar bölgesine bağlamak için inşa ettiği Kırım Köprüsü (Arşiv- Reuters)
Rusya'nın Kırım Yarımadası'nı Rusya'nın Krasnodar bölgesine bağlamak için inşa ettiği Kırım Köprüsü (Arşiv- Reuters)

Rusya'nın Krasnodar bölgesi valisi, Ukrayna'nın düzenlediği ve en az altı kişinin yaralandığı "büyük" saldırının ardından bu sabah erken saatlerde hasar tespiti yapıldığını duyurdu.

Vali Veniamin Kondratyev Telegram'da yaptığı paylaşımda, "Gece boyunca Krasnodar bölgesi, Kiev rejiminin en güçlü ve en büyük saldırılarından birine maruz kaldı. Bölgede altı kişi yaralandı ve beş belediyede en az 20 ev hasar gördü" ifadelerini kullandı.


Paris’ten Beyrut uyarısı: Bölgedeki gerginlik tehlikeli şekilde artıyor

Fransa Cumhurbaşkanı Gabon'a yaptığı ziyaretten bir kare (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Gabon'a yaptığı ziyaretten bir kare (AFP)
TT

Paris’ten Beyrut uyarısı: Bölgedeki gerginlik tehlikeli şekilde artıyor

Fransa Cumhurbaşkanı Gabon'a yaptığı ziyaretten bir kare (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Gabon'a yaptığı ziyaretten bir kare (AFP)

İsrail’in, askeri kapasitesini yeniden inşa ettiği gerekçesiyle Lübnan’daki Hizbullaha karşı geniş çaplı bir operasyon başlatabileceğine ilişkin endişeler giderek artıyor. Son haftalarda İsrail medyasında sıkça dile getirilen bu iddialar, pazar günü Beyrut’un güney banliyölerinden Haret Hreik’te Hizbullah’ın bir numaralı askeri yetkilisi Heysem Tabtabain’in hedef alınmasıyla sahada da kendini gösterdi.

Aynı zamanda İsrail’in atacağı olası adımlar hem Lübnan içinde hem de uluslararası çevrelerde ciddi kaygılara yol açıyor. Bu bağlamda, her zamanki gibi en hızlı tepkiyi veren ülke Fransa oldu. Paris, ismini vermeden Hizbullah’ın üst düzey bir komutanını hedef alan saldırıdan duyduğu endişeyi açıkladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçen cumartesi CNBC Arabiya’ya verdiği röportajda Lübnan’daki durumun “son derece kırılgan” olduğunu ve önümüzdeki dönemin “belirleyici” nitelikte olacağını vurgulamıştı.

Fransız Dışişleri Sözcüsü Pascal Confavreux, pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “23 Kasım Pazar günü Beyrut’u hedef alan İsrail saldırısının, zaten son derece gergin olan ortamda tırmanma riskini artırdığı için Fransa’da derin bir endişe yarattığını” söyledi.

Fransa, her açıklamasında olduğu gibi tüm taraflara itidal çağrısında bulunarak, tehditlerin raporlanması için oluşturulan ateşkes izleme mekanizmasının önemine dikkat çekti. Paris, geçen yıl kurulan ve bir ABD’li generalin başkanlık ettiği, bir Fransız subayın ise başkan yardımcılığı görevini üstlendiği bu mekanizmada aktif rol oynuyor. Mekanizmada Lübnan, İsrail ve Birleşmiş Milletler de yer alıyor.

fgth
Güney Lübnan'da İsrail'in Manara yerleşim birimine bakan bir UNIFIL gözlem noktası (EPA)

Fransa, bu mekanizmayı “taraflarca tanınan ve tek taraflı adımların engellenmesi ile hem Lübnan hem de İsrail’de sivillerin güvenliğinin sağlanması için gerekli çerçeve” olarak değerlendiriyor. Ancak mekanizmanın temel sorunu, geçen yıl imzalanan 27 Kasım 2024 Ateşkes Anlaşmasından bu yana İsrail’in günlük askeri operasyonlarını durdurmasını sağlayamaması. İsrail bu operasyonları, Hizbullah’ın ateşkese uymadığı ve askeri altyapısını yeniden inşa ettiği gerekçesiyle sürdürüyor. Fransız açıklaması, Paris’in “Lübnan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğüne bağlılığını” yeniden teyit ediyor.

Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Macron’un Ortadoğu ve Kuzey Afrika danışmanı Anne-Claire Legendre, iki günlük bir ziyaret için Beyrut’a giderek üç üst düzey yetkili, Lübnan ordusu komutanı ve UNIFIL temsilcileriyle görüşmüştü