Bakan Fidan: Cumhurbaşkanımızın Irak'ı ziyaretinde 20'den fazla anlaşmanın imzalanması için ön mutabakatlar tamamlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Bakan Fidan: Cumhurbaşkanımızın Irak'ı ziyaretinde 20'den fazla anlaşmanın imzalanması için ön mutabakatlar tamamlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın gerçekleştireceği Irak ziyaretine ilişkin, "Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 20'den fazla anlaşmanın imzalanması için ön mutabakatlar tamamlandı." dedi.
Bakan Fidan, Moritanya Dışişleri Bakanı Muhammed Salim Merzuk ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği'ndeki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretine ilişkin, "Bizim amacımız bölgesel istikrarın, refahın ve kalkınmanın mümkün olduğu bir ilişki trafiği içerisinde bulunmak, ilişkilerimize bu şekilde kurumsallaşma getirmek, bölgede düzenin ve refahın gelişmesi için elimizden geleni yapmak." diye konuştu.

Bu doğrultuda güvenlik, enerji, tarım, su, ziraat, sağlık ve eğitim gibi alanlarda uzun zamandır yürütülen çalışmalara dikkati çeken Fidan, "Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 20'den fazla anlaşmanın hayata geçirilmesi için, imzalanması için ön mutabakatları şu anda tamamlamış durumdayız. Yarın, inşallah kendileri oradayken bu anlaşmalar siyasi liderlerin huzurunda imzalanacaklar." ifadelerini kullandı.

Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat ve Erbil'e gideceğini belirterek, Erdoğan'ın, Bağdat'ta Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile bir araya gelerek çalışma toplantısı yapacağını; ardından anlaşmaların imzalanacağını kaydetti.

Bakan Fidan, Erdoğan'ın Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile de görüşeceğini bildirdi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "Moritanya'yla tarihi bağlarımız ve insani yakınlığımız bulunmakta" 
Bakan Fidan, Merzuk'u Türkiye'de ilk kez ağırlamaktan dolayı duyduğu memnuniyeti belirterek, Merzuk'un "çok tecrübeli bir devlet adamı" olduğunu vurguladı.

Mevkidaşı Merzuk'un Türkiye-Moritanya ilişkilerine "yürekten inanan" birisi olduğuna dikkati çeken Fidan, "Moritanya'yla tarihi bağlarımız ve insani yakınlığımız bulunmakta." dedi.

Bakan Fidan, Adana'nın Kozan ilçesinde 1920'de Türkiye'ye yerleşen ve Milli Mücadele'ye de katılan binlerce Moritanya asıllı Türk vatandaşının yaşadığını hatırlatarak, "Bu vesileyle Sayın Bakan'ın şahsında dost ve kardeş ülke Moritanya halkına sevgi ve selamlarımı iletiyorum." diye konuştu.

Türkiye'nin Sahel bölgesine verdiği önem
Türkiye'nin, Sahel bölgesinde barış, güvenlik, refah ve kalıcı istikrarın tesisine büyük önem verdiğini kaydeden Fidan, bölgenin ciddi güvenlik sınamalarıyla karşı karşıya olduğunu ve önemli bir dönüşümden geçtiğini aktardı.

Fidan, bölge ülkelerinin istikrar ve güvenliği sağlama yönündeki çabalarına destek verilmesi gerektiğine işaret ederek, "Türkiye'nin faaliyetlerinde, bölge ülkelerinin terörle mücadele dahil kapasitelerinin artırılması öncelikli başlıklardan biridir" ifadelerini kullandı.

Moritanya'nın "bu çalkantılı bölgede ve dönemde" istikrar unsuru olarak öne çıktığını aktaran Fidan, "Türkiye olarak bölgenin istikrar ve refahı için gerek güvenlik işbirliğinin gerek ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konusunda yoğun çaba göstermeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Fidan, bugün yapılan görüşmede iki ülke ilişkilerinin ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi fırsatını bulduklarını belirterek, her alanda işbirliğinin geliştirilmesi yönündeki iradenin teyit edildiğini bildirdi.

Ekonomik ve ticari konularda görüşüldü
Görüşmede iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari konularda mevcut ve potansiyel işbirliği fırsatlarının detaylı biçimde ele alındığını söyleyen Fidan, ilk "Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı"nın en kısa sürede düzenlenmesinin istendiğini kaydetti.

Fidan, Türk Hava Yollarının (THY) Moritanya'ya düzenlediği seferlerle iki ülkenin ekonomik ilişkilerine katkıda bulunmaya devam ettiğine dikkati çekerek, Moritanya ile ilişkilerde balıkçılığın önem verilen bir alan olduğunu ve toplantıda balıkçılık ve balık yetiştiriciliği için "Ortak Komisyon"un toplanmasının öneminin görüşüldüğü söyledi.

Moritanya halkı ile insani bağların güçlendirilmesi konusunda da çabaların devam ettiğine değinen Fidan, "Bugün Maarif Vakfımız tarafından işletilen okullarda öğrenim gören öğrenci sayısı 1224'e ulaşmış durumda. Moritanyalı kardeşlerimizin Türkiye Burslarıyla ülkemizde eğitim görmelerinden de ayrıca mutluluk duyuyoruz." şeklinde konuştu.

Fidan, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Afrika Birliği (AfB) gibi kuruluşlarda Moritanya ile beraber çalışmaya büyük önem verdiği değerlendirmesinde bulunarak, Moritanya'nın şubatta AfB dönem başkanlığını aldığını hatırlattı.

AfB ile 2008'den bu yana sahip olunan stratejik ortaklık çerçevesindeki ilişkilerin geliştirilmeye devam edildiğini söyleyen Fidan, Moritanya'nın dönem başkanlığının bu konuda fırsat olduğunu bildirdi.

Fidan, yılın son çeyreğinde Türkiye-AfB "Bakanlar Gözden Geçirme Toplantısı"nın yapılması hedefini aktararak, bu konuda da mevkidaşı ile istişarelerde bulunduğunu belirtti.

Bakan Fidan, Gazze'deki durumun da görüşmenin konularından olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

Tıpkı Türkiye gibi Moritanya da Filistin meselesinde, Gazze meselesinde hassas bir politika izliyor. Bu konuda elinden gelen her türlü desteği veriyor, bu konuda büyük bir dayanışma içerisindeyiz. Moritanya en başından bu yana Gazze'de akan kanın durdurulması için kararlı bir tutum sergilemiştir. Acil ateşkes ihtiyacı ve insani yardımların kesintisiz şekilde ulaşılması hususunda işbirliğimizi sürdüreceğiz. İşgali ve haksızlıkları gündeme getirmeye hep beraber devam edeceğiz. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe haiz bir Filistin devleti kurulana kadar bu çabalarımız kesintisiz devam edecek.

Fidan, daha 2 gün önce Filistin'in Birleşmiş Milletlere tam üye olmasını ABD yönetiminin engellediğini hatırlatarak, "Amerika izin vermedi. Bu tutum Filistin halkına yapılan büyük bir haksızlıktır, uluslararası toplumu bu yanlışa karşı çıkmaya ve Filistin devletini tanımaya davet ediyoruz." dedi.

Türkiye-Irak ilişkileri
Bakan Fidan, konuşmasının ardından bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyaretine ilişkin sorusu üzerine, 2011'den itibaren ilk defa Cumhurbaşkanı düzeyinde Irak'a ziyaret gerçekleştirileceğini dile getirerek, "Çok uzun zamandır bu ziyarete hem Irak tarafı, hem Türkiye tarafı olarak büyük önem vermekte ve hazırlık yapmaktayız. Devam eden yoğun çalışmalar var." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinin en verimli şekilde gerçekleşmesini hedeflediklerini söyleyen Fidan, Erdoğan'ın Türkiye-Irak ilişkilerindeki vizyonunun Türkiye'nin bölgeye ilişkin vizyonunu yansıttığını kaydetti.

Fidan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani hükümetinin kalkınmayla ve siyasi istikrarla ilgili attığı adımları desteklediklerinin altını çizerek, "Irak, uzun yıllardır çok sıkıntılı dönemlerden geçti. Siyasi istikrarın sağlanması çok güç oldu. Siyasi istikrar olmadığı zaman da özellikle halkın ihtiyacı olan temel hizmetlerin götürülmesi konusunda da büyük problemler yaşandı." dedi.

Türkiye, Irak'a destek olmaya hazır
Irak'ın büyük potansiyele ve imkanlara sahip olmasına rağmen temel hizmetlerin halka ulaştırılması konusunda da büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Fidan, mevcut Irak hükümetinin bu konuda büyük farkındalık geliştirdiğini söyledi.

Fidan, Irak ve Türk hükümetlerinin, bu sıkıntıların giderilmesi için neler yapılabileceği konusunda görüştüğüne değinerek, Türkiye'nin, sulama sistemi, eğitim, sağlık, altyapı, ticaret ve enerji gibi alanların geliştirilmesi için "her türlü desteği" vermeye kararlı olduğunu vurguladı.

Uzun zamandır bakanlar, bürokratlar ve iş adamları düzeyinde Irak ile çeşitli temasların yoğun şekilde devam ettiğini bildiren Fidan, gelinen "olgunluk noktası" itibarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak'a ziyareti ve Stratejik Çerçeve Anlaşması'nın imzalanması konusunda mutabık kalındığını söyledi.

Bölgede istikrar ve refah vurgusu
Fidan, Stratejik Çerçeve Anlaşması'yla çok alanda ve aynı anda nasıl işbirliği yürütülebileceğinin stratejik vizyonunun ortaya konacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu, iki ülke ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir yol haritası teşkil edecek. İlişkilerimizi, daha önce de söylemiştim, kurumsallaştırarak ileriye götürmek, başarıyı bir tesadüf olmaktan çıkartmak, daha sistemli hale getirmek ve iki ülke arasındaki ilişkilerde kalıcı faydaları ortaya koymak arzusundayız."

Bölgenin ve Irak'ın iç karışıklıklarla, savaşla ve çatışmayla anılmasını istemediklerinin altını çizen Fidan, bu sebeple, ekonomik kalkınmanın ve siyasal istikrarın esas olmasını temenni ettiklerini belirtti.

Fidan, Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki yoğun temaslara ve işbirliği arayışlarına işaret ederek, "Irak'taki mevcut siyasal dengeleri çok fazla rahatsız etmeden, terörle mücadelede nasıl büyük adımlar atılabileceği" hususunda Bağdat hükümetiyle çok yoğun görüşmeler içerisinde olduklarını kaydetti.

Irak ile temaslar
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'in koordinasyonunda Irak Savunma Bakanlığı, istihbarat ve diğer güvenlik kurumlarından Türkiye'ye gelen heyete işaret eden Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ve İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu ile Irak'ı ziyaret ettiğini hatırlattı. Fidan, şunları söyledi:

"Bu ziyaretimiz esnasında Cumhurbaşkanı'mızın Irak'a yapacağı ziyaretin stratejik çerçevesini de Iraklı muhataplarımızla uzun uzun tartışmıştık. Biz, Irak-Türkiye ilişkilerinin bölgemizde önemli bir örneklik teşkil edeceğine inanıyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanı'mızın da çok önem verdiği Kalkınma Yolu Projesi'nin hayata geçmesi durumunda hem Irak halkı için, hem bölge halkları için çok önemli bir örnek teşkil edeceğine inanıyoruz."

Fidan, bölgenin çatışmalarla, karışıklıklarla ve istikrarsızlıklarla değil kalkınmayla, teknolojiyle, refahla, istikrarla, kültürle ve sanatla gündeme gelmesi gerektiğini dile getirdi.

Irak'ın Gazze konusunda Türkiye'ye desteği
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyaretinde İsrail'in Gazze'ye saldırılarının da ele alınacağını bildiren Fidan, Bağdat hükümetiyle Gazze konusunda aynı hassasiyetleri paylaştıklarına dikkati çekti.

Fidan, Irak'ın uluslararası sistemde Gazze'ye ilişkin Türkiye'ye destek verdiğini, oylamalarda Türkiye ile hareket ettiğini vurgulayarak, "Cumhurbaşkanı'mızın Erbil ziyareti esnasında da özellikle bölgesel yönetim yetkilileriyle bir araya gelerek kendilerine verdiğimiz destek, aramızdaki ilişkinin artırılması, Irak iç istikrarının ve barışının sağlanmasında kendilerine düşen birtakım rollerinin hatırlatılması konusunda da kendileri eminim vizyonlarını paylaşacaktır." ifadesini kullandı.



Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
TT

Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, 1,6 milyar dolarlık dolandırıcılıkla binlerce yatırımcıyı aldatmaktan hüküm giyen özel sermaye yöneticisi David Gentile'ın hapis cezasını kısmen kaldırdı.

The New York Times'a göre, GPB Capital Holdings'in eski CEO'su ve kurucu ortağı, çarşamba günü hapisten çıktığında 7 yıllık cezasının iki haftasından azını çekmişti.

59 yaşındaki Gentile ve diğer sanık Jeffry Schneider, Ağustos 2024'te menkul kıymetler ve elektronik dolandırıcılık suçlarından hüküm giymiş ve bu yıl mayısta cezalarını almışlardı. Anlaşılan o ki, Trump 6 yıl hapis cezasına çarptırılan Schneider'ı affetmedi.

Trump'ın "af çarı" Alice Marie Johnson, Şükran Günü'nde sosyal medyada yaptığı paylaşımda Gentile'ın evine, çocuklarının yanına döndüğünü görmekten "çok memnun" olduğunu söyledi.

Savcılar, mahkeme dosyalarında Gentile ve Schneider'ın yatırımcı fonlarını kullanarak otomotiv ve perakende sektörlerindeki şirketlerin hisselerini satın aldığını belirtti. Bu varlıkların getirilerinden yatırımcılara düzenli yıllık ödemeler yapıldı.

Eski Başkan Joe Biden yönetiminin Adalet Bakanlığı, geçen yıl GPB'nin mevcut faaliyetlerinden elde ettiği fonları kullanmak yerine yatırımcılara ödeme yapmak için yatırımcı fonlarını kullanmasının bir saadet zinciri oluşturduğunu saptamıştı.

Ancak bir Beyaz Saray yetkilisi, savcıların işletmeyi yanlış bir şekilde saadet zinciri diye nitelendirdiğini savunarak, Reuters'a yaptığı açıklamada, iddianın "GPB'nin yatırımcılara ne olacağını açıkça söylemesi nedeniyle ciddi şekilde zayıflatıldığını" söyledi.

Adı açıklanmayan Beyaz Saray yetkilisi Reuters'a, "Duruşmada hükümet, düzmece olduğu iddia edilen beyanları Gentile'a bağlayamadı" dedi.

Kaynak, "Gentile ayrıca hükümetin sahte ifadeler aldığı ve bu ifadeleri düzeltmediği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi" diye ekledi.

Cumartesi günü itibarıyla, Gentile'ın ceza indirimi metni henüz Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanmamıştı. Ceza indiriminin herhangi bir mali cezayı etkileyip etkilemeyeceğiyse belirsizdi.

Haziranda savcılar, davadaki hakimden Gentile'ın 15,5 milyon dolardan fazla parasına el konmasını talep ederken, Schneider'ın 12 milyon dolardan fazla parasına el konmasını istemişti.

The New York Times'a göre eylülde savcılar hakime yazdıkları mektupta, mahkeme tarafından atanan bir kayyumun 700 milyon dolardan fazla paraya erişimi olduğunu ve bunun muhtemelen yatırımcılara dağıtılacağını belirtmişti.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe


Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

TT

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun pazar günü sunduğu af talebini “devletin ve İsrail toplumunun çıkarlarını esas alarak” değerlendireceğini açıkladı. Tartışma hem siyaseti hem yargıyı hem de kamuoyunu ikiye bölerken, olası şartlı af senaryoları gündemin merkezine yerleşti. Herzog’un bu ilk açıklaması, ülkede siyasi, hukuki ve toplumsal kutuplaşmanın en yüksek seviyeye ulaştığı bir döneme denk geldi.

Af talebinin kamuoyunda büyük bir kaygı ve tartışma yarattığını belirten Herzog, “Şiddet dili beni etkilemez. Saygılı söylem tartışmayı teşvik eder. İsrail halkını görüşlerini Cumhurbaşkanlığı sitesinden iletmeye davet ediyorum” dedi.

Trump’tan gelen mesaj tartışmayı büyüttü

Yediot Aharonot gazetesinin haberine göre Herzog’un açıklaması, bazı hükümet yetkililerinin yönelttiği örtülü tehditlere yanıt niteliği taşıdı. Çevre Bakanı Idit Silman, af talebinin reddedilmesi halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın yargı sistemindeki üst düzey isimlere yaptırım uygulayabileceğini öne sürdü. Trump’ın iki hafta önce Herzog’a gönderdiği bir mektup ile Netanyahu için af istediği de doğrulandı.

Netanyahu, talebini “ulusal çıkar” ve “toplumsal bölünmenin sona ermesi” gerekçesiyle savundu ancak herhangi bir suç itirafında bulunmadı.

Birlik vaadi yeni bölünme yarattı

Netanyahu’nun af talebi, hükümet kanadında destek görse de muhalefet lideri Yair Lapid ve diğer isimler, ancak suçun kabulü ve siyasetten çekilme şartıyla af verilmesi gerektiğini savundu. İsrail basını, Herzog’un da şartlı bir af formülüne sıcak baktığını yazdı.

rtg
Geçtiğimiz Ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu ABD Başkanı Donald Trump’ı karşıladı (AP)

Kanal 12, Herzog’un “evet ama şartlı” seçeneğini değerlendirdiğini; Netanyahu’dan ya suçlamaları kabul etmesini, ya da siyasi faaliyetlerinde kısıtlama getirilmesini talep edebileceğini aktardı. KAN televizyonu ise Herzog’un, “itiraf anlaşması” seçeneğini yeniden gündeme getirmeyi planladığını bildirdi.

dcfvg
Aralık 2024'te Tel Aviv Adliyesi'nin dışında, Netanyahu'yu temsil eden bir maske takan, hapishane kıyafetleri giyen ve elleri kelepçeli bir muhalif (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Kanal 13’ten aktardığı haberlere göre olası şartlar arasında erken seçim çağrısı yapılması, siyasetten geçici çekilme veya tartışmalı yargı reformlarının durdurulması da bulunuyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı ve Netanyahu cephesi bu iddiaları reddetti.

Hukuki tartışma büyüyor

Netanyahu’nun dört ayrı dosyada rüşvet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılandığı süreçte af talebi, ülkenin hukuk çevrelerinde geniş bir tartışma başlattı.
Baro yetkilisi Guy Şinar, bunun “devam eden bir cezai süreci af yetkisiyle sonlandırma girişimi” olduğunu savundu.

erg
Netanyahu, Yargı Atamaları Komitesi'ni seçmek için Knesset'te yapılan oylamada oyunu kullanıyor - Haziran 2023 (Reuters)

Öte yandan Netanyahu’nun eski avukatlarından Mika Feitman, “Af, suçunu kabul eden kişiye verilir. Kanun bunu söylüyor” diyerek suç itirafı olmadan af verilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Feitman, 1984’teki “300 Numaralı Otobüs” olayında bile affın ancak suç itirafından sonra verildiğini hatırlattı.

Uzmanlar arasında, cumhurbaşkanının af yetkisinin yargı denetimine tabi olup olmayacağı konusunda da derin görüş ayrılıkları bulunuyor.

Sokağa da yansıyan kutuplaşma

Cumhurbaşkanlığı konutu önünde toplanan göstericiler, Herzog’a af talebini reddetmesi çağrısında bulundu. i24News için yapılan ankette halkın yüzde 54’ü affı desteklerken, yüzde 45’i karşı çıktı.

Affın suç itirafı şartına bağlanmasını destekleyenler yüzde 48, karşı çıkanlar yüzde 49 oldu. Netanyahu’nun siyaseti bırakması şartı gündeme geldiğinde ise kamuoyu yine ortadan ikiye bölündü.

Mavi-Beyaz lideri Benny Gantz, “Bu sürecin iyi bir şekilde sonuçlanmasını diliyorum; iç savaşla değil” diyerek tansiyonun yüksekliğine dikkat çekti.


Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
TT

Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu, Başkan Donald Trump’ın bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray’da Venezuela konusunda izlenecek yol haritasını değerlendirmek üzere bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Toplantı, Washington yönetiminin Karakas üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Habere göre toplantıya, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Kane, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Başkan Yardımcısı Özel Kalem Müdürü Stephen Miller gibi yönetimin kilit isimleri katılacak.

ABD son haftalarda, uyuşturucu kaçakçılığı yapan gemilere yönelik operasyonlar düzenleyerek ve Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirerek Venezuela üzerindeki baskısını tırmandırdı.

Trump, cumartesi günü Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Venezuela’nın üzerindeki ve çevresindeki hava sahasının “tamamen kapalı” kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan New York Times gazetesi, Trump’ın geçen hafta Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve tarafların olası bir buluşmayı değerlendirdiğini aktardı. Gazete, Trump’ın Maduro’ya ABD’de bir görüşme teklif ettiğini ancak şu anda böyle bir plan bulunmadığını kaydetti.