Belçika polisinden terör örgütü PKK'nın televizyon kanallarına operasyon

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Belçika polisinden terör örgütü PKK'nın televizyon kanallarına operasyon

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Belçika polisi, terör örgütü PKK'nın sözde medya yapılanmasına yönelik operasyon düzenledi.

Belçika basınına göre, federal polis, ülkenin Flaman Bölgesi'ndeki Denderleeuw kasabasında yer alan ve terör örgütü PKK propagandası yapan "Sterk tv ve Medya Haber tv" tarafından kullanılan ofislere baskın gerçekleştirdi.

Ofislerde arama yapılan operasyonda bazı bilgisayarlara ve çok sayıda dokümana el konuldu.

Polis kaynakları 200'den fazla polisin katılımıyla yerel saatle 01.30'da başlayan operasyonun 4 saat sürdüğünü belirtti.

Denderleeuw Belediye Başkanı Jo Fonck, terör örgütü televizyonuna polisin operasyon düzenlediğini doğruladı.

Federal Savcılık, polis operasyonu ve yapılan aramaların, terörün finansmanının önlenmesi konusunda soruşturma yürüten Fransa'nın talebi üzerine gerçekleştirildiğini bildirdi.

Federal Savcılık açıklamasında, operasyonun Fransız yargısının aldığı "Avrupa Soruşturma Kararı" kapsamında gerçekleştirildiği için bu aşamada daha fazla detay verilmeyeceği belirtildi.

Operasyonda gözaltına alınan olup olmadığı konusunda bilgi verilmedi.

- PKK yandaşları Belçika'da şiddet olaylarına karışmıştı

Terör örgütü PKK/YPG destekçisi yaklaşık 150 kişilik grup, 25 Mart'ta, Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu önünde barikatları sökerek polise saldırmıştı. Önce Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliğinin bulunduğu caddeye, ardından AB kurumlarının yer aldığı Schuman Meydanı'na doğru yürümek isteyen kalabalık, polis engeliyle karşılaşmıştı.

Ülkedeki şiddet olaylarına devam eden örgüt yandaşları, Liege'e bağlı nüfusunun büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Cheratte köyünde de aynı gece boyunca taşkınlık çıkarmıştı. Ülkü Ocakları binasını ateşe veren grup, camiye de saldırarak camlarını kırmıştı. Yüzlerini örten, terör örgütü lehine slogan atarak sokaklarda dolaşan grup, Türklere ait evlere, dükkanlara ve araçlara zarar vermişti.

24 Mart'ta da Brüksel'e yaklaşık bir saat uzaklıktaki Heusden-Zolder kentinde nevruzla ilgili sözde kutlamalardan dönen PKK yandaşları, arabalarında terör örgütünü simgeleyen bez parçaları ve elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterleriyle tur atarak, Türk asıllı vatandaşların yoğun olduğu caddeden geçmişti. Kentte yerleşik Türk asıllı vatandaşlar buna tepki göstermiş, ardından arbede yaşanmıştı.

Belçika Başbakanı Alexander De Croo, "PKK gibi, terör örgütü olarak sınıflandırılan bir örgüte sempati gösterisi yapmak ve provokasyonda bulunmak tolere edilemez." ifadesini kullanmıştı.



ABD ateşkesten umudu kesti: Biden döneminde gerçekleşmeyecek

14 Eylül'de Filistinli bir kişi,  Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)
14 Eylül'de Filistinli bir kişi, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)
TT

ABD ateşkesten umudu kesti: Biden döneminde gerçekleşmeyecek

14 Eylül'de Filistinli bir kişi,  Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)
14 Eylül'de Filistinli bir kişi, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)

Neredeyse bir yıldır süren çatışmadan sonra, üst düzey ABD yetkililerinin, İsrail ve Hamas'ın Biden'ın görev süresi tamamlanmadan önce bir ateşkes anlaşması yapacağına dair umudunun kalmadığı bildirildi.

İsmi verilmeyen bir yetkili, The Wall Street Journal'a "Yakın zamanda bir anlaşma yok" dedi.

Hiç yapılacak mı emin değilim.

Aynı haberde, bir Arap ülkesinden başka bir yetkili "Şu dönemde gerçekleşme ihtimali hiç yok" diye ekledi.

Herkes önümüzdeki seçime kadar bekleyip görelim modunda. Sonuç, bir sonraki yönetimde neler olabileceğini belirleyecek.

The Independent, ABD Dışişleri Bakanlığı'yla temasa geçse de henüz yanıt alamadı.

Tartışmalı noktalar arasında, Hamas'ın tuttuğu esirlerin karşılığında kaç Filistinli mahkumun serbest bırakılacağı ve Lübnan'da Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarını hedef alarak en az 25 kişinin ölümüne yol açan ve binlerce kişiyi yaralayan patlayıcı saldırısı var.

xcfvdbg
Bölgesel savaş tehdidi büyürken müzakereler çıkmazda (AP)

İsrail saldırıyı üstlenmese de basında çıkan haberler saldırının İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ve Mossad'ın ortak planı olduğunu öne sürmüştü.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail-Hamas çatışmasının 7 Ekim'den bu yana, çoğunluğu Filistinli siviller olmak üzere 42 binin üzerinde insanın ölümüne yol açtığını bildiriyor. Bazı uluslararası gözlemciler, çatışmanın Gazzelilere karşı bir soykırıma dönüştüğünü söylüyor.

Anlaşmaya varmak, zorluğunu sürdürürken İsrail-Hamas çatışması büyük bir bölgesel çatışmaya dönüşme tehdidiyle karşı karşıya.

İsrail, ülkenin Lübnan'a karşı "savaşta yeni bir aşamaya" geçeceğini duyurmuş, Hizbullah ise İsrail'i, çağrı cihazı komplosu iddiasıyla "tüm kırmızı çizgileri" aşmakla suçlamıştı. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, bunun "savaş ilanı diye nitelenebileceğini" ifade etmişti.

İran destekli militan örgüt "Gazze'ye karşı şiddete son verilmedikçe durmayacağını" söylemişti.

Ateşkesin gerçekleşmemesi ABD'nin daha büyük önceliklerini de riske atıyor.

ABD'li müzakereciler, ateşkesin Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesi yönündeki hedefleri kolaylaştırmasını umuyordu fakat Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, çarşamba günkü açıklamasında krallığın, Filistin devleti olmadan İsrail'i tanımayacağını belirtmişti.

Hamas esirlerinin aileleri de müzakerelerin hızıyla ilgili memnuniyetsizliklerini dile getirmişti.

Halihazırda Gazze'de tutulan 7 Amerikalı esirin akrabaları, çarşamba günü ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'la buluşmuştu.

Toplantıdan sonraki açıklamada "Aileler, somut bir ilerleme kaydedilmemesinden duydukları hayal kırıklığını dile getirdi ve esirlerin güvenli bir şekilde dönmesini sağlamak için bir anlaşmaya varılmasında herkesin daha büyük bir rol oynaması gerektiğini vurguladı" diye aktarılmıştı.

Binlerce İsrailli de kalan esirlerin serbest bırakılması için protesto ve taleplerini sürdürüyor.

ABD son aylarda İsrail'in savaşta kullandığı taktikleri daha fazla eleştirmeye başlamıştı ama bu ay gerçekleştirilen bir soruşturmada, İsrailli askerlerin Batı Şeria'daki bir protestoda Amerikalı aktivist Ayşenur Eygi'yi öldürdüğü ortaya çıkmasına rağmen IDF'e askeri yardımlarını durdurmadı.

Independent Türkçe