İsrail anketi: Nüfusun beşte biri 7 Ekim’de başlayan savaşın ardından ülkeyi terk etmeyi düşünüyor

Tel Aviv'de Başbakan Binyamin Netanyahu karşıtı gösteriler düzenleyen İsrailli protestocular (Reuters)
Tel Aviv'de Başbakan Binyamin Netanyahu karşıtı gösteriler düzenleyen İsrailli protestocular (Reuters)
TT

İsrail anketi: Nüfusun beşte biri 7 Ekim’de başlayan savaşın ardından ülkeyi terk etmeyi düşünüyor

Tel Aviv'de Başbakan Binyamin Netanyahu karşıtı gösteriler düzenleyen İsrailli protestocular (Reuters)
Tel Aviv'de Başbakan Binyamin Netanyahu karşıtı gösteriler düzenleyen İsrailli protestocular (Reuters)

Reichman Üniversitesi Özgürlük ve Sorumluluk Enstitüsü tarafından yapılan ve dün (Salı) Yedioth Ahronoth tarafından yayınlanan anketin sonuçlarına göre ‘İsrailliler kendilerini halen güçlü hissediyor, ancak geceleri uyuyamıyor ve hükümete güven duymuyorlar.’ Anket sonuçları hakkında konuşan İsrailli yorumcu Nadav Eyal, “İsrailliler halen orduya güveniyor ve İsrailli olmaktan gurur duyuyorlar” değerlendirmesinde bulundu. Ankete göre İsraillilerin yüzde 87‘si, 48 Arapları’nın ise yüzde 61’i İsrail vatandaşı olmaktan gurur duyuyor.

Eyal, “Bu şaşırtıcı bir gösterge, ancak anketten ortaya çıkan sert tabloyu gizlememeli. Nüfusun en az beşte biri ülkeyi terk etmeyi düşündüğünü söylüyor. Merkez ve sol görüşlü seçmenler arasında bu oran biraz daha yüksek, sağ görüşlüler arasında ise çok daha düşük. Ancak tablo çok net. Yahudiler, Araplar, solcular, merkezdekiler ve sağcılar devletin varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğuna inanıyor” ifadelerini kullandı.

Eyal'e göre, “her 10 İsrailliden altısından fazlası İsrail'in bugün yok olma tehdidi altında olduğuna inanıyor. Devletin varlığına yönelik en büyük tehdidin ne olduğu sorulduğunda ise farklılıklar net bir şekilde ortaya çıkıyor: Sağ görüşlüler için en büyük tehdit sırasıyla ‘İran, terör örgütleri ve nüfusun bölünmesi’ iken, merkez ve sol görüşlüler için en büyük tehdit sırasıyla, ‘siyasi liderlerin kalitesi (yani Netanyahu ve hükümeti), nüfusun bölünmesi, İran ve terör örgütleri.’ Sağ görüşlü seçmenler arasında siyasi liderlerin kalitesi neredeyse hiçbir etkiye sahip değil.”

Anket ayrıca merkez ve sol seçmenlerin yüzde 98'inin; sağ seçmenlerin ise yaklaşık yüzde 66'sının hükümete güvenmediğini ortaya koyuyor.

İsrail ordusuna gelince, Hamas saldırısını izlemedeki başarısızlığına ve caydırıcılık ve performansındaki olumsuzluğa rağmen, ankete göre orduya büyük bir güven duyuluyor (sağ seçmenler arasında yüzde 77, merkez ve sol seçmenler arasında ise yüzde 80). Anketi hazırlayanların katılımcılara yönelttikleri “Hamas, İsrail'e yönelik saldırısını başlattığından beri geceleri rahat uyuyor musunuz?” sorusuna her 10 kişiden yedisi daha fazla kaygı yaşadığını söylerken, Arap halkı arasında durum daha iyi. Zira Arap halkı içinde her 10 kişiden sadece beşi endişe seviyesinde bir artış olduğunu bildirmiş. Diğer yandan ankete katılanların yüzde 12'si psikolojik yardım aldıklarını bildirmiş (yaklaşık bir milyon kişi). Eyal'in anket okumasına göre İsrail, 7 Ekim öncesinde Yahudi toplumunda da Arap toplumunda da daha muhafazakâr, sağcı ve dindar bir doğrultuda ilerleyen bir ülke idi. Savaş bu eğilimleri daha da güçlendirdi. Eyal, “Sağ, merkez ve sol arasında fark olmaksızın yüzde 56‘lık bir kesim, Filistinlilerle siyasi bir anlaşmaya varma olasılığının sadece yüzde 22’ye düştüğüne inanıyor” dedi.



Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Hamas'ı destekleyen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savundu. 

Dobrindt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çifte vatandaşlık dahil olmak üzere Alman vatandaşlığı almış kişiler, değerler sistemimize bağlılıklarını beyan etmişlerdir” dedi ve ekledi: 

Bunun kasıtlı bir yanlış beyan olduğu ve bu değerler sistemini paylaşmadıkları ortaya çıkarsa, vatandaşlıklarının geri alınması mümkün olmalıdır.

Bakanın açıklaması, geçen ay sosyal medyada Hamas'ı “Filistin'in kahramanları” diye niteleyen bir paylaşım yaptığı gerekçesiyle Filistinli bir göçmenin vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından geldi. 

Bild'in aktardığına göre Almanya İçişleri Bakanlığı, paylaşımı yapan kişiye vatandaşlığının iptal edildiğine dair resmi bir yazı göndermişti.

Berlin yönetiminin 2024'te vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeyle, başvuru sahiplerinin Almanya'nın “özgür demokratik düzenini” ve ülkenin “Yahudi yaşamına ve İsrail'in var olma hakkına yönelik tarihsel sorumluluğunu” kabul etmeleri zorunlu kılınmıştı.

Ayrıca Dobrindt'in selefi Nancy Faeser, yeni vatandaşlık testine “Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkına” dair sorular eklemişti.

Almanya'nın doğusundaki iki eyaletteyse başvuru sahiplerinin, İsrail'in “Yahudi inancına sahip tüm insanlar için bir sığınma yeri olarak var olma hakkını” açıkça onaylayan bir ifadeyi el yazısıyla yazmaları şart koşuluyor.

Saksonya-Anhalt eyaletinde en az 10 kişinin formun bu kısmını doldurmayı reddetmesi nedeniyle vatandaşlık başvurularının iptal olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, JNS


Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Rus hava savunma sistemlerinin gece boyunca ülkenin farklı bölgelerinde Ukrayna’ya ait 65 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı açıklamada, düşürülen İHA’ların Kırım, Voronej, Ryazan, Bryansk, Belgorod, Tula, Lipetsk ve Tambov bölgeleri üzerinde etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Savunma Bakanlığı verilerine göre, Voronej’de 18, Ryazan’da 16, Belgorod’da 14, Tula’da 7, Bryansk’ta 4, Lipetsk’te 3, Tambov’da 2 ve Kırım’da 1 İHA düşürüldü.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi hedefleyen yeni planı, Rusya’ya ülkenin doğusundaki kontrolü altında olmayan bölgeleri devretmeyi ve karşılığında ABD’nin Ukrayna ve Avrupa’ya olası bir Rus saldırısına karşı güvence sağlamasını öngörüyor. Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Beyaz Saray yetkilileri, savaş devam ederse Ukrayna’nın bu bölgeleri kaybedeceğini ve bu nedenle anlaşmaya varmanın ülke çıkarına olacağını belirtiyor.

Trump’ın 28 maddelik planına göre, Rusya Donbas olarak bilinen Luhansk ve Donetsk bölgelerinde fiilen tam kontrol sahibi olacak; Ukrayna’nın hâlâ kısmi kontrol sağladığı bu bölgelerden çekildiğinde ise bölge silahsızlandırılacak ve Rusya’nın asker konuşlandırmasına izin verilmeyecek.

Plan ayrıca, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki mevcut kontrol hatlarının korunmasını ve Rusya’ya bazı toprakların müzakereler çerçevesinde devredilmesini öngörüyor.

Buna ek olarak plan, ABD ve bazı diğer ülkelerin Kırım ve Donbas’ı Rusya’ya ait topraklar olarak tanımasını kapsıyor; ancak Ukrayna’nın bunu resmi olarak kabul etmesi zorunlu kılınmıyor.


Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
TT

Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)

Pakistan güvenlik güçleri bugün, İslamabad'da 12 kişinin ölümüne neden olan ve Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan) ile bağlantılı bir grup tarafından üstlenilen intihar saldırısından bir hafta sonra, Afganistan sınırına yakın iki operasyonda 23 militanın öldürüldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre silahlı kuvvetler yaptığı açıklamada, militanların bu harekete veya ona bağlı gruplara mensup olduğunu belirterek, Hindistan'ı onlara destek vermekle suçladı.

Pakistan ordusu, operasyonların Hayber Pahtunhva eyaletinin Kurram bölgesinde gerçekleştirildiğini, bu bölgede sınır ötesi isyanların aktif olduğunu ve Taliban'ın 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinden bu yana durumun daha da kötüleştiğini belirtti.

x
İslamabad'da gerçekleşen intihar saldırısında hasar gören bir polis aracı (EPA)

Pakistan ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Pakistan, ülke dışından desteklenen ve finanse edilen terör belasını ortadan kaldırmak için tüm gücüyle mücadele etmeye devam edecek” denildi.

İslamabad, Kabil'i, Pakistan'da ölümcül saldırılar düzenleyen silahlı grupları, özellikle de Pakistan Talibanı'nı barındırmakla suçluyor.

Pakistan, son aylarda Hindistan'a karşı sert bir tavır takınarak, kendisine karşı çıkan silahlı grupları desteklemekle suçluyor.

Afganistan ve Hindistan bu suçlamaları reddediyor.

y
İslamabad'daki mahkeme binası önünde patlamada hasar gören bir polis arabasının yanında duran Pakistanlılar (Reuters)

Söz konusu iki saldırı, 14 Kasım'da İslamabad'daki bir mahkeme binası önünde meydana gelen intihar saldırısında 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve onlarca kişinin yaralanmasının ardından gerçekleşti.

Pakistan Talibanı ile bağlantılı bir grup saldırının sorumluluğunu üstlenirken, Pakistanlı yetkililer dört şüphelinin gözaltına alındığını doğruladı ve bunların Afganistan'daki Taliban'ın liderliğindeki bir hücreye ait olduklarını söyledi.

Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkiler, geçen ay sınır ötesi çatışmaların patlak vermesiyle kötüleşti. Bir hafta süren çatışmalarda 70’ten fazla kişi hayatını kaybetti.

İki ülke çatışmalarda ateşkes üzerinde anlaştı, ancak bunu kalıcı bir ateşkes haline getirmek için yapılan müzakereler başarısız oldu ve her iki taraf da başarısızlıktan birbirini sorumlu tuttu.