Medvedev: Rusya, ABD'nin Batı'daki donmuş rezervlerine el koymasına karşılık verebilir

Eski Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev (AP)
Eski Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev (AP)
TT

Medvedev: Rusya, ABD'nin Batı'daki donmuş rezervlerine el koymasına karşılık verebilir

Eski Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev (AP)
Eski Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev (AP)

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, ABD'nin Moskova'nın Batı'daki dondurulmuş döviz rezervlerine el koymasına karşılık olarak Rusya'nın da ABD vatandaşları ve yatırımcılarının Rusya'daki mülk ve paraları dahil tüm varlıklarına el koyabileceğini söyledi.

ABD Temsilciler Meclisi, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin ABD bankalarında tutulan Rus varlıklarına el koymasına ve bunları Ukrayna'ya transfer etmesine olanak tanıyan bir yasa tasarısını kabul etti.

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşına karşılık olarak ABD ve müttefikleri, Rusya Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı ile işlemleri yasakladı. Ayrıca Batı'da, çoğunlukla ABD'den ziyade Avrupa finans kurumlarında bulunan yaklaşık 300 milyar dolar değerindeki Rus varlıkları donduruldu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yakın müttefiki olan Medvedev, Rusya'nın ABD'nin rezervlerine el koymasına aynı şekilde karşılık veremeyeceğini ifade etti.

Medvedev, Telegram hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bunun nedeni açık; para, haklar ve diğer ABD varlıkları da dahil olmak üzere büyük miktarda ABD hükümet mülküne sahip değiliz. Dolayısıyla yanıt asimetrik olacak, ancak daha az acı verici olacağı doğru değil. Örneğin, Rusya'nın yargı yetkisi dahilindeki bireylerin mülklerine (fonlar, gayrimenkuller, ayni taşınır mallar ve mülkiyet hakları) mahkeme kararıyla haciz uygulanmasından bahsediyoruz.”

Medvedev sözlerini şöyle sürdürdü: “Evet, bu karmaşık bir hikâye. Çünkü bu kişiler genellikle Rus ekonomisine yatırım yapan kişiler... Onlara özel mülkiyet haklarının tehlikeye atılmayacağı garantisini verdik ama beklenmedik bir şey oldu: devletleri bize karşı hibrid (çok biçimli) bir savaş ilan etti. Kuşkusuz buna karşılık verilmeli.”

Medvedev ayrıca, Rus yasalarında bu varlıklara Rus devleti lehine el konulmasını sağlayacak değişiklikler yapılması gerektiğini belirtti.



'Cenevre Diyaloğu' İran ve İsrail füzeleriyle yarışıyor

Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)
Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)
TT

'Cenevre Diyaloğu' İran ve İsrail füzeleriyle yarışıyor

Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)
Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)

Tel Aviv ve Tahran arasındaki çatışma yeni hedeflere doğru genişlerken, Avrupalılar dün Cenevre'de ABD'nin doğrudan görüşme mesajını ileterek, İran ile diyalog yolunu açmaya çalıştı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanlarının yanı sıra AB'nin dış politika şefi Kaja Callas arasında diplomatik yolu canlandırma umuduyla görüşmeler yapıldı.

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, “İranlı meslektaşlarımızla ciddi görüşmeler yaptığımız için memnunum” dedi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy İran'ı “Amerika ile görüşmelerine devam etmeye” çağırırken, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot “görüşmelerin bölgedeki durumu yatıştırmayı amaçladığını” vurguladı.

İran heyeti, Avrupa ülkeleriyle yapılan görüşmelerin saygılı bir atmosferde gerçekleştiğini belirterek, “saldırganlığın durdurulmasının Batılı ülkelerle samimi diplomatik yolun açılması için bir ön koşul olduğunu” kaydetti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre toplantı öncesinde Avrupalı dışişleri bakanları İranlı mevkidaşlarına ABD'nin, nükleer kapasitesini zayıflatmak için İsrail'le birlikte İran'a saldırmayı düşünse de ülkesiyle doğrudan görüşmelere açık olduğunu söyledi. Reuters'in haberine göre üst düzey bir İranlı yetkili, İran'ın uranyum zenginleştirmeye getirilecek kısıtlamaları görüşmeye istekli olduğunu söyledi, ancak özellikle İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda zenginleştirmenin tamamen yasaklanmasının reddedileceğini vurguladı.

“Cenevre diyaloğu”, hedef listesini güvenlik ve askeri kurumlar ile altyapıyı da kapsayacak şekilde genişleterek sekizinci gününe giren İran-İsrail savaşının önüne geçmiş gibi görünüyor. Başkent Tahran'daki mahallelerin yanı sıra İran'ın kuzey ve batısındaki dağınık bölgeler de İsrail saldırılarına sahne oldu ve bu saldırılardan bazıları askeri mevzileri, platformları, füze depolarını ve güvenlik karargahlarını vurdu.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna İran içindeki saldırılarını yoğunlaştırma talimatı verdi. Katz yaptığı açıklamada, “Rejimin tüm sembolleri ve Besic (güçleri) ve Devrim Muhafızları gibi rejimin güç üssü, halkı bastırma mekanizmaları bombalanmalıdır.” İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir de İran'la savaşta “uzun bir sefer” için hazırlanılması gerektiğini belirtti ve halkı “zor günlere” hazırlanmaya çağırdı. Zamir, ülkesinin “bu büyüklükteki bir tehdidi ortadan kaldırmak için tarihimizdeki en karmaşık sefere çıktığını” söyledi.

İran İsrail'in saldırılarına balistik füze yağmuruyla karşılık verdi. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Nevatim ve Hatzerim'deki İsrail hava üsleri de dahil olmak üzere, İsrail içindeki hedeflere karşı Gerçek Vaat 3 Operasyonu'nun 17. dalgasını gerçekleştirdiğini açıklarken, DMO “yeni nesil füzeler” kullanma tehdidinde bulundu.

İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarla ilgili olarak UAEK Başkanı Rafael Grossi, İsrail'in İran'ın güneyindeki Buşehr tesisine yönelik bir saldırısının, aşırı miktarda radyoaktivite salınımı nedeniyle bölgesel bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. Grossi, savaşın başlamasından bu yana herhangi bir radyoaktif sızıntı tespit edilmediğini ifade etti.