İsrail, UCM'nin Netanyahu hakkındaki olası tutuklama kararına karşı yoğun diplomasi yürütüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail, UCM'nin Netanyahu hakkındaki olası tutuklama kararına karşı yoğun diplomasi yürütüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail yönetiminin, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Başbakan Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama kararı çıkartacağı yönünde endişelerinin giderek arttığı ve bu yöndeki olası bir kararın önüne geçmek için yoğun çaba sarf ettiği bildirildi.
The Times of Israel gazetesine konuşan adı açıklanmayan üst düzey İsrailli bir yetkili, İsrail Milli Güvenlik Konseyi'nin olası bir tutuklama kararını engellemek için kampanya yürüttüğünü söyledi.

İsrailli yetkili, UCM'nin olası tutuklama kararına temel teşkil edecek ana unsurun İsrail'in "Gazze'deki Filistinlileri kasten aç bırakması" olacağının altını çizerek, ABD'nin de olası bir tutuklama kararının önüne geçmek için diplomatik çaba gösterdiği yönündeki iddiaları doğruladı.

İsrail ordusunun Gazze'de işlediği suçlara ilişkin çıkabilecek UCM kararına ilişkin Tel Aviv yönetiminde endişelerin giderek arttığı İsrail basınına yansırken, konuya ilişkin geçen hafta İsrail Başbakanlık Ofisi'nde "acil durum toplantısı" yapıldığı hatırlatıldı.

The Times of Israel'e konuşan bir diğer İsrailli diplomat ise Dışişleri Bakanlığı'nın da söz konusu çabalara dahil olduğunu belirterek, "Mümkün olan her yerde faaliyet gösteriyoruz." dedi.

İsrailli askeri analist Amos Harel, Haaretz'te çıkan yazısında, Tel Aviv yönetiminin UCM Başsavcısı Karim Khan'ın bu hafta içinde Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi hakkında tutuklama kararı çıkarabileceği varsayımıyla çalıştığını bildirdi.

Yahudilerce kutsal kabul edilen ve resmi tatil olan, Yahudilerin çalışmadığı cumartesi (Şabat) günü, İsrail ordusu uluslararası sözcüsü Nadav Shoshani'nin, İsrail'in Gazze kıyısında yüzer iskele inşaatına ilişkin brifing vermesi, UCM'nin olası kararını engelleme çabaları arasında dikkati çekiyor.

Netanyahu yoğun telefon trafiği yürütüyor
İsrailli gazeteci ve siyasi analist Ben Caspit ise "Walla" sitesi için kaleme aldığı yazıda, Başbakan Netanyahu'nun tutuklama kararını engellemek adına yoğun telefon trafiği yürüttüğünü, başta ABD Başkanı Joe Biden olmak üzere liderlere "durmaksızın telefonla baskı yaptığını" aktardı.

Caspit, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun UCM tarafından kendisi hakkında bir tutuklama emri çıkarılması olasılığı konusunda "alışılmadık şekilde gergin" olduğunu da kaydetti.

Netanyahu'nun olası karara ilişkin "gerginliği" İsrailli Maariv gazetesine de yansımıştı. Gazete, Lahey'deki UCM tarafından tutuklama emri çıkarılma ihtimali nedeniyle Netanyahu'nun "doğal olmayan bir şekilde korktuğunu ve gergin" olduğu aktarmıştı.

"Biden neden sessiz?"
Öte yandan Jerusalem Post'a konuşan İsrailli bir diplomat, ABD yönetiminin sessizliğine dikkati çekerek, "(ABD Başkanı Joe) Biden nerede? İsrail, potansiyel olarak günah keçisi ilan edilecekken neden sessiz kalıyor?" sorusunu yöneltti.

İsrailli diplomat, ABD'nin açık veya taktiksel desteği olmadan UCM'nin Başbakan Netanyahu ve İsrail ordusunun üst düzey yöneticilerine karşı harekete geçemeyeceğini savundu.



Trump, Medvedev'in açıklamalarının ardından "uygun bölgelere" iki nükleer denizaltının konuşlandırılmasını emretti

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump, Medvedev'in açıklamalarının ardından "uygun bölgelere" iki nükleer denizaltının konuşlandırılmasını emretti

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Rusya eski Devlet Başkanı Dmitry Medvedev'in tehditlerine yanıt olarak “uygun bölgelere” iki nükleer denizaltı gönderilmesini emrettiğini söyledi.

Trump, “Truth Social” platformunda yaptığı paylaşımda, “Bu aptalca ve kışkırtıcı açıklamaların sadece sözde kalmaması ihtimaline karşı, uygun bölgelere iki nükleer denizaltı gönderilmesini emrettim. Sözler çok önemlidir ve çoğu zaman istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Umarım bu durum öyle olmaz” ifadelerini kullandı.

Medvedev, iki taraf arasındaki sözlü savaşın tırmanmasıyla Trump'a “Moskova'nın Sovyet döneminden kalma nükleer silahlara sahip olduğunu ve bunların son çare olarak kullanacağını unutmamasını” istemişti.

Medvedev, pazartesi günü Trump'ın “tehditlerinin” Rusya ile Ukrayna arasında değil, ülkesiyle bir savaşa doğru ittiğini söyledi. ABD başkanının Rusya'nın “İsrail ya da İran olmadığını” anlaması gerektiğini ifade etti.

ABD Başkanı şu anda Rusya'ya ikincil yaptırımlar uygulamayı değerlendiriyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu yaptırımlar, Moskova'dan petrol satın alan ülkeleri hedef alıyor ve Rusya'nın savaş çabalarının temel gelir kaynağını kurutmayı amaçlıyor.

Ocak ayında iktidara döndükten sonra Trump, Rus devlet başkanıyla müzakereye hazır olduğunu açıkladı, ona yakınlaşma girişimlerinde bulundu ve selefi Joe Biden'ın Kiev'e sağladığı büyük yardımları eleştirdi.

Ancak Putin'in Trump'un girişimlerine istediği şekilde yanıt vermemesi, özellikle de Kiev ve Washington'ın istediği ateşkesin kabul edilmemesi, ABD başkanını “hayal kırıklığına” uğrattı.