Rakamlarla Gazze’deki yıkım

Gazze şehrinin dörtte üçü yerle bir oldu (EPA)
Gazze şehrinin dörtte üçü yerle bir oldu (EPA)
TT

Rakamlarla Gazze’deki yıkım

Gazze şehrinin dörtte üçü yerle bir oldu (EPA)
Gazze şehrinin dörtte üçü yerle bir oldu (EPA)

İsrail ve Hamas Hareketi arasında yedi aydır devam eden savaş 34 binden fazla insanın ölümüne, çok sayıda inanın yaralanmasına ve açlık gibi felaket boyutlarına ulaşan sorunlara neden olurken, Gazze Şeridi’nde büyük bir fiziksel yıkıma yol açtı.

Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre Gazze'nin uydu görüntülerini inceleyen New York Şehir Üniversitesi'nden (CUNY) Corey Scher, “Hasar oranı daha önce incelediğimiz hiçbir şeye benzemiyor. Şimdiye kadar haritaladığımız her şeyden çok daha hızlı ve kapsamlı” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun tankları Gazze'de kara birliklerinin henüz girmediği son yerleşim merkezi olan Refah'a girerken AFP, 7 Ekim'de Hamas'ın saldırısıyla tetiklenen savaşın başlamasından yedi ay sonra bölgenin yerle bir olan görüntüsünü inceledi:

Gazze şehrinin dörtte üçü yıkıldı

Gazze Şeridi, savaştan önce 2,3 milyon insanın 365 kilometrekarelik bir toprak parçası üzerinde yaşadığı, dünyanın en yoğun nüfuslu yerlerinden biriydi.

Corey Scher ve Oregon Eyalet Üniversitesi'nde coğrafya doçenti olan Jamon Van Den Hoek tarafından yapılan uydu analizlerine göre 21 Nisan itibariyle Gazze'deki binaların yüzde 56,9'u yani 160 bin bina ya hasar görmüş ya da yıkılmış durumda.

Scher, en hızlı ve büyük yıkım oranlarının bombardımanın ikinci ve üçüncü aylarında kaydedildiğini söyledi.

Savaştan önce 600 bin kişiye ev sahipliği yapan Gazze şehrinde yıkımın boyutu son derece ciddi. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre şehirdeki binaların neredeyse dörtte üçü (yüzde 74,3) ya hasar görmüş ya da yıkılmış halde.

Beş hastane enkaza dönüştü

Hamas'ın hastaneleri askeri amaçlarla kullandığını öne süren İsrail, savaş sırasında Gazze Şeridi’ndeki hastanelere defalarca kez saldırdı. Hamas ise bu suçlamayı reddetti.

Scher’in aktardığına göre savaşın ilk altı haftasında, sağlık tesislerinin yüzde 60'ı ya hasar gördü ya da tamamen yıkıldı.

Gazze Şeridi’ndeki en büyük hastane olan Gazze şehrindeki Şifa Tıp Kompleksi, ilki kasım ayında, ikincisi ise mart ayında olmak üzere İsrail ordusu tarafından iki kez kuşatıldı ve ağır saldırılara uğradı.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre ikinci saldırı hastaneyi ‘cesetlerle dolu bir harabeye’ dönüştürdü.

AFP tarafından OpenStreetMap projesinden, Hamas’a bağlı Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’ndan ve Birleşmiş Milletler Uydu Merkezi'nden (UNOSAT) derlenen rakamlara göre Gazze Şeridi’nde beş hastane tamamen yıkıldı. BM’nin verilerine göre Gazze’deki her üç hastaneden biri (yani yüzde 28) halen kısmen hizmet veriyor.

Okulların yüzde 70'inden fazlası hasar gördü

Gazze’de çatışmalardan kaçan çok sayıda sivilin sığındığı BM’ye bağlı okullar da ağır hasar aldı.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), 563 okuldan en az 408’inin yani yüzde 72,5'inin hasar gördüğünü belirledi.

Bu okullardan 53’ü tamamen yıkılırken, 274'ü saldırılar sırasında çıkan yangın sonucu hasar gördü.

BM, okulların üçte ikisinin yeniden eğitim verebilmesi için tamamen ya da büyük ölçüde yeniden inşa edilmesi gerekeceğini tahmin ediyor.

Öte yandan UNOSAT ve OpenStreetMap verileri, Gazze’deki camilerin yüzde 61,5'inin ya hasar gördüğünü ya da yıkıldığını ortaya koydu.

Almanya’nın Dresden şehrindeki yıkımdan daha büyük bir yıkım

Gazze'nin kuzeyindeki yıkımın boyutu, 1945 yılında İkinci Dünya Savaşı'nın en tartışmalı saldırılarından birinde Müttefik kuvvetler tarafından bombalanan Almanya’nın Dresden şehrindeki yıkımı geride bıraktı.

Financial Times gazetesinin aktardığı ve ABD tarafından 1954 yılında yapılan bir askeri araştırmaya göre İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarında düzenlenen bombardıman, Dresden'deki binaların yüzde 59'una zarar vermişti.

BM Mayın Eylem Servisi'nin (UNMAS) Filistin topraklarıyla ilgili programının başkanı Mungo Birch, geçtiğimiz nisan ayında yaptığı bir açıklamada, Gazze'de kaldırılması gereken moloz miktarının, iki yıldan uzun bir süre önce Rusya tarafından işgal edilen Ukrayna'daki moloz miktarından daha fazla olduğunu söyledi.

BM, bu ayın başlarında savaştan sonra Gazze'nin yeniden inşasının 30 ila 40 milyar dolar arasında bir maliyeti olacağı tahmininde bulundu.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24