“Topyekün Savaş” Rusya'yı Sovyet zamanlarına geri götürüyor

Şarku'l Avsat, ilk kurşunun atılmasından 800 gün sonra ülkedeki günlük yaşamdaki değişiklikleri izliyor

Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Sovyet sloganları ile dolu turistik hediyelik eşya dükkânı (Getty)
Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Sovyet sloganları ile dolu turistik hediyelik eşya dükkânı (Getty)
TT

“Topyekün Savaş” Rusya'yı Sovyet zamanlarına geri götürüyor

Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Sovyet sloganları ile dolu turistik hediyelik eşya dükkânı (Getty)
Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Sovyet sloganları ile dolu turistik hediyelik eşya dükkânı (Getty)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 Şubat 2022'de Ukrayna'da "özel askeri operasyon" başlattığını duyurduğunda, Ruslar bu çatışmanın iki ya da üç haftadan fazla süreceğini tahmin etmiyordu. O dönemde hızlı ve kararlı bir operasyondan söz ediliyordu, ancak "özel operasyon" giderek Rusya'nın Dünya Savaşı'ndan bu yana giriştiği en büyük çatışmaya dönüştü.

İlk kurşunun atılmasından 800 günden fazla bir süre sonra bugün, "topyekûn savaş" terimi, kullanımını yasaklayan yasalara rağmen, tüm yansımalarıyla birlikte en yaygın kullanılan terim haline geldi.

“Şarku'l-Avsat” insanların günlük yaşamlarındaki büyük değişimleri ve bazılarının Sovyet dönemine dönüşünü izledi. Çin artık ülkenin otomobil pazarının yüzde 60'ından fazlasına hâkim durumda ve eski dönemi hatırlatan "Lada" arabası büyük şehirlerin sokaklarında yoğun bir şekilde görülmeye başladı. Süpermarket raflarında Fransız peyniri, İtalyan makarnası ve kaliteli İspanyol yağı bulunmuyor.

Değişen sadece tüketim malları, gıda ve eczacılık ürünleri değil. Bunları üreten ülkelerin dijital kodları da değişti. Sinema endüstrisi bile değişti; Hollywood ve genel olarak Batı yapımları sinemalardan çekildi ve "dost ülkelerin" kültürü bunların yerini aldı. Bu da hedeflenen içerik ve savaş kültürünün kalite ve rekabet standartlarına hâkim olduğu, eşi benzeri görülmemiş bir patlamaya tanık olan yerel yapımlarla rekabet ediyor.

Alınan geniş önlemlerin, ülkenin son on yıllardaki geçirdiği en büyük sınavın en kötü yansımalarını aşmayı başardığı doğrudur, ekonomi pratikte istikrarlı ve sağlam kaldı ve iç cephe de çok sağlam. Ancak Rusların günlük yaşamının özellikleri dramatik bir şekilde değişti.



Arakçi: Görüşmelerde gerçekçilik ve iyi niyet devam ederse ‘olumlu sonuçlar elde etmek’ mümkün

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
TT

Arakçi: Görüşmelerde gerçekçilik ve iyi niyet devam ederse ‘olumlu sonuçlar elde etmek’ mümkün

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD ile dolaylı görüşmelerde gerçekçilik ve iyi niyetin devam etmesi halinde ‘olumlu sonuçlar elde etmenin’ mümkün olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Mehr haber ajansından aktardığına göre İran ile ABD arasındaki dolaylı görüşmelerin ikinci turuna katılmak üzere Roma'yı ziyaret eden Arakçi, Tahran'a dönmeden önce İtalyan mevkidaşıyla bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Arakçi söz konusu telefon görüşmesinde, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani'yi görüşmelerin sonucu hakkında bilgilendirdi.

Tajani, İtalya'nın bu yolun sürdürülmesinde her türlü yardıma hazır olduğunu açıkladı.

İran ile ABD arasındaki ikinci tur müzakereler dün Roma'da sona erdi ve uzman toplantıları yoluyla teknik hattın harekete geçirilmesi konusunda mutabakata varıldı. Görüşmeler üçüncü turda Umman'ın başkenti Maskat'ta devam edecek.

Bir hafta içindeki ikinci dolaylı görüşmelerinde Arakçi, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Roma'da yaklaşık dört saat süren müzakereler gerçekleştirdi ve Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi iki taraf arasındaki mesajları iletti.

Umman Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, iki tarafın ‘adil, kalıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya varmayı amaçlayan görüşmelerin bir sonraki aşamasına geçme’ konusunda mutabık kaldığı belirtildi.

Açıklamada olası bir anlaşmanın İran'ın ‘nükleer silahlardan ve yaptırımlardan tamamen arınmasını’ ve ‘barışçıl nükleer enerji geliştirme kabiliyetini sürdürmesini’ sağlayacağı ifade edildi.

Açıklamanın devamında, “Diyalog ve açık iletişimin, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde ilgili tüm tarafların çıkarına olacak güvenilir bir anlaşma ve karşılıklı anlayışa ulaşmanın anahtarı olduğu vurgulandı” denildi.