Mısırlı askeri yetkililer İsrailli mevkidaşlarıyla görüşmelerini iptal etti

Karar, özellikle Sina'da gerekli iş birliği göz önüne alındığında İsrail tarafını büyük ölçüde kızdırdı.

Bu ayın başlarında Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda konuşlanan Mısır ordusu askerleri (DPA)
Bu ayın başlarında Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda konuşlanan Mısır ordusu askerleri (DPA)
TT

Mısırlı askeri yetkililer İsrailli mevkidaşlarıyla görüşmelerini iptal etti

Bu ayın başlarında Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda konuşlanan Mısır ordusu askerleri (DPA)
Bu ayın başlarında Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda konuşlanan Mısır ordusu askerleri (DPA)

İsrailli bir kaynağın İsrail i24 televizyonuna verdiği bilgiye göre, Mısırlı askeri yetkililer İsrailli mevkidaşlarıyla yapmayı planladıkları görüşmeleri herhangi bir uyarıda bulunmadan iptal etti.

Bu hamle, İsrail ordusunun Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına almasının ardından Refah'ın doğusunda artan gerilimin ardından geldi. İsrailli kaynaklar bu ani iptalin iki ülke arasında giderek kötüleşen bir diplomatik krize işaret ettiğini bildirdi.

Mısır daha önce İsrail'i Refah'a saldırmaması konusunda uyarmış ve bunun bir şekilde Mısır'ın ulusal güvenliğini etkileyeceğini iddia etmişti. Ancak İsrail geçen hafta sınırlı olduğunu söylediği bir operasyonla Refah'ın doğusuna girdi ve bu sırada sınır kapısının Filistin tarafının kontrolünü de ele geçirdi. Mısır'ın bu hamleye yanıtı ise Güney Afrika'nın Gazze Şeridi'nde soykırım yaptığı gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) İsrail aleyhine açtığı davayı desteklediğini açıklamak oldu.

İsrail raporunda “Mısır'ın yaptığı bir depremdi” denildi.

Askeri toplantıların iptali, özellikle Sina Yarımadası'nda gerekli iş birliği göz önüne alındığında, İsrail tarafını büyük ölçüde kızdırdı.

bgrtny
Refah’taki İsrail güçleri (İsrail ordusu - AFP)

Mısır'da hiçbir yetkili barış anlaşmasının askıya alınması ya da iptal edilmesi ihtimalinden açıkça söz etmemiş olsa da İsrail'de Kahire'deki karar alma merkezine yakın medya ve araştırmacılar açık tehditler tespit ettiler.

Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nde araştırmacı olan Ofir Winter, “Mısır'ın Güney Afrika Cumhuriyeti'nin UCM’de İsrail aleyhine açtığı davaya katıldığını açıklaması, ordunun Refah'a sınırlı müdahalesinin başlamasından bu yana iki ülke arasında gözlemlenen gerginliğin arttığının bir göstergesidir. Bu hamle, İsrail'e Refah'taki operasyonu genişletmemesi için uluslararası baskıyı arttırmayı, Mısır ve Arap kamuoyuna İsrail ordusunun yaptıklarına ortak olmadığını anlatmayı ve İsrail'e operasyona devam etmenin iki ülke arasındaki ilişkilere bir bedeli olacağını açıkça göstermeyi amaçlamaktadır” ifadelerini kullandı.

zxsdvf
Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafı 7 Mayıs'ta İsrail kontrolüne geçti. (İsrail ordusu-Reuters)

Winter, “Operasyon Mısır'ın onayı olmadan uzadıkça ve genişledikçe, Mısır sessiz kalsa bile ek protesto önlemlerine başvurabilir” şeklinde konuştu.

Winter sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerçekten de son günlerde Mısır'da, Kahire'deki rejime yakın gazeteci ve akademisyenlerden iki ülke arasındaki ilişkilerin barış anlaşmasının askıya alınması ya da iptal edilmesine kadar varacak şekilde zedelenmesi yönünde açık tehditler duydum. Mısır ve İsrail'in barış anlaşmasından çekilmesi halinde kaybedecek çok şeyi olduğunu söylemeye gerek yok, ancak tehditler -sadece retorik bile olsalar- bu fikri Mısır kamuoyu söylemine yerleştirebilir ve hassas bir zamanda tehlikeli bir dinamik yaratabilir.”

Refah operasyonunun, Sina Yarımadası'nda terörizme karşı yürütülen ortak savaş zemininde iki ülke arasında son yıllarda tesis edilen askeri koordinasyonun bir testi olduğunu vurgulayan Winter, ‘Mısır'ın UCM'de İsrail ile karşı karşıya gelmesinin iki ülke arasında tesis edilen güvenlik ve siyasi güven ilişkilerine gölge düşürdüğünü, istikrarlı ve uzun vadeli çözümler bulunmasına yönelik ortak çıkarı desteklemediğini’ savundu.



İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
TT

İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)

İran'ın Lübnan’daki Hizbullah ve Yemen’deki Husilere yeniden silah gönderdiği iddia ediliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Yemen yönetiminin, Kızıldeniz kıyısında Husilere gönderilen büyük bir silah sevkiyatını durdurduğu yazılıyor. 

Yemen hükümetinden çarşamba günü yapılan açıklamada, yönetime bağlı Ulusal Direniş Güçleri’nin 750 tonluk seyir füzesi, gemi ve hava savunma füzesi, savaş başlığı ve drone motoruna el koyduğu bildirildi. 

Yemen hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM), Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ve başta Suudi Arabistan’la ABD olmak üzere birçok ülke tarafından meşru yönetim olarak tanınıyor.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), bunun İran’dan gönderilen ve Ulusal Direniş Güçleri’nin el koyduğu en büyük silah sevkıyatı olduğunu aktarıyor. 

Yetkililere göre klima kutularına saklanan silahlar arasında, İran tarafından geliştirilen Kader gemisavar füzeleri ve Husi milislerinin ABD'nin MQ-9 Reaper drone’larını düşürmek için kullandığı SA-67 füzeleri de bulunuyordu. 

ABD merkezli güvenlik danışmanlık şirketi Basha Report’un kurucusu Mohammed al-Basha, Tahran’ın ABD’nin Husilere martta düzenlediği hava saldırılarıyla imha edilen silah stokunu yenilemek için hamle yaptığını savunuyor. 

Husiler geçen hafta Kızıldeniz’de iki ticari gemiyi roketatar, füze ve drone saldırısıyla batırmıştı. En az üç mürettebat ölmüş, bazı kişiler de rehin alınmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Yemen’e silah gönderildiği yönündeki iddiaları reddetti. 

WSJ, İran’dan Hizbullah’a gönderildiği iddia edilen silah sevkıyatının da Suriye’de durdurulduğunu yazıyor. 

Şam yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin, aralarında Rus yapımı Grad roket ve Kornet tanksavar füzeleriyle İran menşeli hava savunma füzelerinin yer aldığı silah sevkıyatına, Irak ve Lübnan sınırında el koyduğu aktarılıyor. Mayıs ve haziranda düzenlenen operasyonlarda, sebze kolilerine saklanmış silahların bulunduğu ifade ediliyor. 

Haberde, Tahran’ın Suriye üzerinden Hizbullah’a silah sevkıyatı yaptığı ancak Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından İran’ın rotayı kullanmakta güçlük çektiği yazılıyor. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü’nden Michael Knights, şunları söylüyor:

İran, Levant bölgesindeki varlığını yeniden inşa ediyor. Hizbullah’a füze gönderiyor ve Irak’tan Suriye’ye silah taşıyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Telegraph