Refah harekatı, İsrail ve Mısır arasındaki 45 yıllık barışı bitirebilir

"Mısır, İsrail'le diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürmeyi planlıyor"

İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)
İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)
TT

Refah harekatı, İsrail ve Mısır arasındaki 45 yıllık barışı bitirebilir

İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)
İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Mısır'ın Gazze savaşı nedeniyle İsrail'le diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürmeyi planladığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen Mısırlı yetkililer, Tel Aviv'deki büyükelçilerini çekerek diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürmeyi değerlendirdiklerini belirtti.

İsrail'in 6 Mayıs akşamı Refah kentinin doğusuna düzenlediği kara harekatıyla ilgili bilgilendirmeyi operasyona saatler kala yaptığını savunan yetkililer, bunun Kahire yönetiminden tepki topladığını ve iki ülkeyi açmaza sürüklediğini söyledi. 

Kaynaklar, İsrail'in operasyon planlarını sadece geniş hatlarıyla paylaştığını, Gazze'ye yardım tedarikinin yapıldığı Refah sınır kapısına müdahale edilmeyeceğine ve bölgeyi terk etmeleri için Filistinlilere birkaç hafta süre tanınacağına dair teminat verdiğini öne sürdü.

Mısırlı yetkili, "Bu güvencelerin hiçbiri yerine getirilmedi. İsrail, Refah sınır kapısını ele geçirmeden saatler önce bize haber vermekle yetindi" dedi. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), 7 Mayıs'ta Refah sınır kapısının Gazze tarafının ele geçirildiğini duyurmuştu. ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), bugünkü raporunda İsrail ordusunun sınır kapısından yardım geçişlerini durdurduğunu bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın Refah sınır kapısı üzerinden Gazze'ye kaçak silah ve mühimmat soktuğunu öne sürerek, bölgeyi bu yüzden kapattıklarını söylemişti. IDF, Refah'ın doğusunda yaklaşık 50 Hamas militanının öldürüldüğünü, bölgede en az 10 yeraltı tüneli bulunduğunu savunmuştu.

Gazete, Tel Aviv yönetiminin, Mısırlı yetkililerin iddialarıyla ilgili yorum taleplerini reddettiğini aktardı. 

WSJ, uzun savaşların ardından Mısır ve İsrail'in ABD arabuluculuğuyla 17 Eylül 1978'de Camp David Anlaşmaları'nı imzalayarak ilişkilerini normalleştirdiğini hatırlattı. Bunun ardından 19 Mart 1979'da Tel Aviv ve Kahire yönetimi arasında barış anlaşması da imzalanmıştı.

Mısırlı yetkili mevcut açmazla ilgili şunları söyledi: 

İlişkileri tamamen askıya almak ya da Camp David'i rafa kaldırmak gibi bir planımız yok. Ancak İsrail güçleri, Refah sınır kapısında kaldığı sürece Refah'a tek bir kamyon bile göndermeyeceğiz.

Haberde, Mısır'ın İsrail ve Hamas arasında ABD arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerine ev sahipliği yaptığı hatırlatılarak, Tel Aviv ve Kahire arasında yaşanacak gerginliğin Washington'ı da etkileyeceği belirtildi. 

Tel Aviv merkezli düşünce kuruluşu Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden Ofir Winter, şu değerlendirmeyi paylaştı: 

İsrail'in rehine takası anlaşmasında Mısır'ın arabulucuğuna ihtiyacı var. Savaştan sonra herhangi bir senaryoda Gazze'deki durumu istikrara kavuşturmak için de Mısır'a ihtiyacı olacak.

Diğer yandan Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan 12 Mayıs'ta yapılan açıklamada, Kahire yönetiminin Güney Afrika'nın İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı davaya katılacağı açıklanmıştı. Hamas da Mısır'ın kararından memnuniyet duyduklarını bildirmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Times of Israel



ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
TT

ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)

Ukraynalı müzakereciler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın elçileri, bugün Miami'de üçüncü gün görüşmeler gerçekleştireceklerini açıklayarak, barışa yönelik her türlü ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguladı.

ABD temsilcisi Steve Wittkoff'un X platformunda yayımladığı açıklamada, "Her iki taraf da herhangi bir anlaşmaya doğru gerçek ilerlemenin, Rusya'nın gerginliği azaltma ve ölümleri durdurma yönünde adımlar atmak da dahil olmak üzere, uzun vadeli barışa ciddi bir bağlılık gösterme isteğine bağlı olduğu konusunda hemfikirdir" ifadeleri yer aldı.


Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
TT

Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcı Yardımcısı Mame Mandiaye Niang, dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gıyabında duruşma yapılmasının "mümkün" olduğunu söyledi.

Mame Mandiaye Niang, AFP'ye verdiği röportajda, "Bunu Koné vakasında test ettik. Gerçekten karmaşık bir mekanizma. Ama denedik ve mümkün ve faydalı olduğunu gördük" dedi.

Bu yılın başlarında kaçak Ugandalı isyancı Joseph Kony'ye karşı gıyaben yapılan "suçlamaların onaylanması" duruşmasına atıfta bulunuyordu.


Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.