Afrika: Wagner ve sarı pasta

Afrika üzerinde büyük ve bölgesel ülkeler arasındaki rekabet kızışıyor

Afrika: Wagner ve sarı pasta
TT

Afrika: Wagner ve sarı pasta

Afrika: Wagner ve sarı pasta

İbrahim Hamidi

Gazze'deki İsrail savaşı, Ukrayna'daki Rus işgali, Çin'in etrafındaki Amerikan duvarı ve Çin’in Tayvan'a yönelik son dönemdeki hazırlıkları bir yana, Afrika'da nüfuz ve zengin kaynaklar üzerine sessiz savaşlar da dönüyor. Batılı ülkelerin eski sömürgelerinden çekilmesi, Afrika ülkelerinin ittifak seçeneklerini genişletmeleri ve yeni hırslara sahip yeni oyuncuların kıtaya girişi, yeni çok taraflı dünya düzeninin çehresini şekillendiriyor.

Sierra Leone’den, Çad ve Nijer'e kadar Afrika kıtasından çatışma göstergeleri geliyor. Fransa ve ABD askeri olarak geri çekiliyorlar. İngiltere on yıllardır, hatta yüzyıllardır nüfuz alanı içinde olan ülkelerde büyük zorluklar ile karşılaşıyor. Afrika ülkelerinde demokrasiyi yaymak, birden fazla diktatörün başkanlık sarayında kalış süresini uzatmak ve meşrulaştırmak, Batılı veya sömürgeci ülkelerden kabul görmek için sandıklara başvurmasını sağlayacak kadar ilham verici iken, askeri darbeler Afrika ittifaklarındaki değişimin platformuna dönüştü.

Afrika son 20 yılda 13 darbeye sahne oldu ve bunların yedisi son dört yılda meydana geldi. Çad'da olup bitenler Afrika'daki büyük dönüşümlerin canlı tanığı olabilir. Askeri cuntanın başı Mahamat Idris Deby, ülkeyi 30 yıldan fazla yöneten ve isyancılarla savaşırken öldürülen babasının ardından 2021'de iktidarı devraldı.

15 generalin yer aldığı geçiş konseyinin başına atanan "veliaht oğul", Afrika'daki eski usul ile varlığını güçlendirmek ve komşu ülkelerde yaşanan darbelerde olduğu gibi askeri konseyin ve generallerinin abası altından çıkmak için resmi seçimler düzenleme yoluna gitti.

Bu kez "geçiş süreci" Rus silahı şemsiyesi altında gerçekleşti. Seçimlerin arifesinde ABD, Nijer'de olduğu gibi kuvvetlerinin Çad'dan da çekildiğini duyurdu. Bu adım, Amerikan operasyonlarına ve Washington ile müttefiklerinin Sahra altı bölgesinin güneyinde el-Kaide ve DEAŞ ile bağlantılı grupların faaliyet gösterdiği Sahel bölgesindeki nüfuzuna bir darbe indirdi.

ABD kuvvetlerinin Çad'dan çekilmesine denk gelen dönemde Rus kuvvetleri, "başkanlık seçimleri" sırasında sokaklarda konuşlandırılan Cumhuriyet Muhafızlarını desteklemek için başkent Encemine’ye girdi.

Afrika'daki ABD askeri komutanlığı, Çad Afrika'nın Sahel bölgesindeki aşırılık yanlılarına karşı savaşta çok önemli bir ülke olduğundan, kuvvetlerinin geri çekilmesinin "geçici" olmasına bahis oynuyor. Buna bahis oynamasının bir başka nedeni de Encemine'nin, son yıllarda aralarında Mali, Burkina Faso ve Nijer'in de bulunduğu eski Afrika sömürgelerinden cunta liderleri ve askeri yöneticilerin talebi üzerine kuvvetlerini çeken Paris ile askeri ittifaklarını sürdürmesi.

  Ancak dikkat çeken nokta, ABD'nin Çad'dan çıkışına denk gelen dönemde, Rus kuvvetlerinin başkent Encemine’ye girerek, ana yollarda konuşlandırılmış Başkanlık Muhafızlarına ait zırhlı araçlara destek vermesiydi. Moskova, daha önce yönetmek ve iktidara gelmek isteyen yeni generallere uzmanlık ve destek sağlamak için gizlice Wagner güçlerini konuşlandırıyor ve onları Afrika'daki sınırlar arasında bir bölgeden diğerine naklediyordu. Ancak Nijer'de Moskova kuvvetlerinin başkent Niamey'de Amerikan askerlerinin konuşlandığı bir üsse girmesinde olduğu gibi, Çad'da da bir Rus cesareti ve ek bir adım var.

Moskova'nın cesareti, Londra'nın onlarca yıldır müttefiki ve eski bir İngiliz kolonisi olan Sierra Leone'ye de ulaştı. Sierra Leone son dönemde Çin ve Rusya ile ilişkilerini güçlendirmeye başladı. Afrikalı diplomatlar bu eğilimi, kendilerini ve ülkelerini, Doğu ya da Batı'nın yanında yer almadan, ilişkilerini ve ittifaklarını genişleten bir yerde konumlandırmak olarak açıklıyorlar.

Seçenekleri genişletmenin son örneği, Moskova'nın Freetown'da 30 yıldır kapalı olan büyükelçiliğini yakın zamanda yeniden açma kararı ile nükleer enerji alanında iş birliğine ve Rusya'nın bu "silahı" sağlayarak Sierra Leone'yi desteklemesine yönelik temaslardı. Rusya’dan önce Freetown, Pekin ile ilişkileri güçlendirmek için Çin yolunda yürümüştü. Rus nükleer enerjisini elde etmenin, seçenekleri genişletmekten daha fazla olduğuna şüphe yok.

Çin, Cibuti'de bir askeri üs kurarak ve nüfuzunu sessizce genişletmek için yoksul ülkelere krediler verip mali bağışlarda bulunarak Afrika ile ilgilenen ilk ülke oldu.

Üçüncü sahne ise Nijer'dir. Temmuz 2023 darbesinden sonra yeni liderler Fransız ve Amerikan güçlerini sınır dışı ederek Rusya ve İran ile ilişkilerini güçlendirmeye başladılar. Son haberler, "sarı pasta" olarak adlandırılan 300 ton ham uranyumun teslimi için Tahran ile gizli görüşmelerin yapıldığını bildiriyor. Bu, Türkiye'nin Somali, Libya ve diğer ülkelerde yaptığı gibi Tahran'ın Afrika'da vekil arama çabalarına yönelik ek bir adım.

Çin, Cibuti'de bir askeri üs kurarak ve nüfuzunu sessizce genişletmek için yoksul ülkelere krediler verip mali bağışlarda bulunarak Afrika ile ilgilenen ilk ülke oldu. Ardından Rusya'nın iştahını kabartan darbeler ve mobil milis gruplar geldi. ABD ise "demokratik" ittifaklarını ve askeri iş birliğini koruma çabalarını sürdürüyor.

Kıta ülkelerine nükleer silah temin etme ile Wagner'in kıtanın altın ve diğer zenginlik kaynaklarına yönelik ilgisi arasında Afrika konusunda büyük ve bölgesel ülkeler arasındaki rekabet kızışıyor. Afrika kıtasının nüfuzuna ve zenginlik kaynaklarına (son olarak sarı pasta) yönelik büyük bir iştah var.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



İsrail'de Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etme kumarına karşı yarın genel grev düzenlenecek

Esirlerin akrabaları ve aktivistler, Hamas'ın elinde tutulanların serbest bırakılmasını talep etmek için perşembe günü Tel Aviv'de bir yolu kapattı. (Reuters)
Esirlerin akrabaları ve aktivistler, Hamas'ın elinde tutulanların serbest bırakılmasını talep etmek için perşembe günü Tel Aviv'de bir yolu kapattı. (Reuters)
TT

İsrail'de Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etme kumarına karşı yarın genel grev düzenlenecek

Esirlerin akrabaları ve aktivistler, Hamas'ın elinde tutulanların serbest bırakılmasını talep etmek için perşembe günü Tel Aviv'de bir yolu kapattı. (Reuters)
Esirlerin akrabaları ve aktivistler, Hamas'ın elinde tutulanların serbest bırakılmasını talep etmek için perşembe günü Tel Aviv'de bir yolu kapattı. (Reuters)

İsrail’deki kamuoyu yoklamaları, vatandaşların çoğunluğunun Gazze şehrinin işgaliyle savaşın şiddetlenmesine karşı olduğunu ve buna karşı çıkan orduyu desteklediğini açıkça gösteriyor. Hükümetin bu işgali dayatmakta ısrarcı olmasıyla, bir milyondan fazla İsrailli, yarın bir günlük greve hazırlanıyor. Vatandaşlar, savaş kararının iptal edilmesini ve Hamas ile esir takası anlaşmasıyla savaşı sona erdirmek için müzakerelere odaklanılmasını talep ediyor.

Hamas'ın elinde tutulan İsrailli esirlerin aileleri, bir milyondan fazla işçi ve memurun greve katılacağını ve meslek sendikalarına greve katılma konusunda serbestlik tanındığını belirtti. Şimdiye kadar, Tel Aviv ve Yafa belediyeleri de dahil olmak üzere onlarca belediye ve yüz binlerce ticari işletme, İsrail'in çeşitli bölgelerini kapsayacak grev kapsamında yarın kapılarını kapatma sözü verdi.

Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin ailelerinin oluşturduğu Esirler ve Kayıp Aileleri Forumu'nun açıklamasına göre, yüz binlerce vatandaşın, Tel Aviv dahil olmak üzere başlıca şehirlerin sokaklarında başlayacak olan gösterilere ve protesto etkinliklerine katılarak esirlerin iadesini talep etmesi bekleniyor.

Gazze savaşının sona erdirilmesini ve Hamas tarafından esir tutulanların serbest bırakılmasını talep eden göstericiler, Tel Aviv, 12 Ağustos 2025 (AP)Gazze savaşının sona erdirilmesini ve Hamas tarafından esir tutulanların serbest bırakılmasını talep eden göstericiler, Tel Aviv, 12 Ağustos 2025 (AP)

İsrail’deki tüm muhalefet partileri greve katılım çağrısında bulundu.

Dün Tel Aviv'de yayınlanan iki kamuoyu araştırmasının sonuçları, İsraillilerin çoğunluğunun savaşın durdurulmasını desteklediğini ve savaşın sonuçlarından endişe duyduğunu ortaya koydu. Yahudi Halkı Politika Enstitüsü (JPPI) tarafından yapılan ankete göre, halkın yüzde 54'ü Hamas'ın Gazze Şeridi'nde iktidarda kalması durumunda bile bir anlaşma yapılmasını istiyor. Yüzde 37 ise belirlenen hedefler (Hamas'ın iktidardan düşürülmesi ve tüm esirlerin geri getirilmesi) gerçekleştirilene kadar savaşın devam etmesi gerektiğini söyledi.

Ma'ariv gazetesinin yaptığı ankete göre, İsrail vatandaşlarının çoğunluğu Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın devam etmesinin kişisel, sosyal ve ekonomik zararlar doğuracağından endişe duyuyor. Ankete katılanların yüzde 69'u sosyal uyumun bozulmasından endişe duyduğunu belirtirken, yüzde 26'sı endişe duymadığını söyledi. İkinci sırada kişisel ekonomik zarar endişesi yer aldı; yüzde 66'sı bu endişeyi dile getirirken, yüzde 30'u bu olasılıktan endişe duymadığını belirtti. Yüzde 63'ü ülke içinde veya dışında güvenlik hedefli saldırılardan endişe duyduğunu belirtirken, yüzde 31'i bu konuda endişe duymadığını ifade etti.

Ankete katılanların yüzde 59'u Başbakan Binyamin Netanyahu'nun performansından memnun olmadığını söylerken, yüzde 36'sı memnun olduğunu belirtti. Aynı şekilde, yüzde 57'si Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın performansından memnun olmadığını söylerken, yüzde 32'si memnun olduğunu söyledi. Yüzde 50'si Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in performansından memnun olduğunu ifade ederken, yüzde 34'ü memnun olmadığını belirtti.

Gazze Şeridi’nde tutulan esirlerden birinin annesi, 12 Ağustos 2025'te Tel Aviv'de Gazze savaşının sona erdirilmesi ve esirlerin serbest bırakılması için düzenlenen protesto sırasında bir tabut maketinin yanında oturuyor. (AP)Gazze Şeridi’nde tutulan esirlerden birinin annesi, 12 Ağustos 2025'te Tel Aviv'de Gazze savaşının sona erdirilmesi ve esirlerin serbest bırakılması için düzenlenen protesto sırasında bir tabut maketinin yanında oturuyor. (AP)

İsrail muhalefetinden solcu Demokratlar Partisi lideri ve eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı Yair Golan, hükümetin çoğunluğun görüşünü görmezden geldiğini ve diktatörce savaşı dayattığını, bu nedenle grev, ekonomiyi felç etme ve sokakları protestocularla doldurmanın İsrail'i Netanyahu'nun ordunun ve diğer güvenlik kurumlarının muhalefetine rağmen Gazze'yi işgal etme kararında oynadığı kumardan kurtaracağını söyledi.

Golan dün Haaretz gazetesinde yayınlanan yazısında şu ifadeleri kullandı: “Netanyahu'nun koyduğu kuralları yıkmalı ve onu, yönetimin ancak halkın onayıyla mümkün olabileceğini anlamaya zorlayacak bir halk mücadelesi yürütmeliyiz. Bunu yapmalıyız, çünkü alternatif yenilgi, çöküş ve vatanın yok olmasıdır. Netanyahu, iktidarı boyunca halka yalan söylemekten çekinmedi. O, nefes aldıkça yalan söylüyor. Ancak en büyük ve en tehlikeli yalan, Gazze Şeridi'ndeki savaşla ilgili olan, ‘ebedi savaşı’ veya ‘mutlak zaferi’ meşrulaştırma yalanıdır. Bu yalan yüzünden en yüksek bedeli ödüyoruz; kaçırılanların, askerlerin, İsrail ve Gazze Şeridi'ndeki insanların hayatları... Tüm askeri kriterlere göre Hamas 2024'te yenilgiye uğradı; Gazze'deki taburları ve tugayları yok edildi, İsrail'in iç cephesini vurma kabiliyeti etkisiz hale getirildi ve geçen yılın sonuna kadar Gazze Şeridi'nde İsrail devletini tehdit edebilecek organize bir güç kalmadı. Ancak yine de savaş, güvenlik nedenleriyle değil, siyasi nedenlerle devam ediyor. İsrail'in güvenlik çıkarı savaşı sona erdirmek ve Hamas'ın iktidarını yıkmaktır, ancak Netanyahu ‘Hamas bir hazinedir’ politikasını tercih ediyor. Bir kez daha, kişisel çıkarları için İsrail'in güvenliğini tehlikeye atan adımlar attı. Sonsuz savaş, aşırı mesihçi unsurlar üzerine kurulu hükümetini ayakta tutan tek yapıştırıcıdır.”

Gazze savaşının sona erdirilmesini ve Hamas tarafından esir tutulanların serbest bırakılmasını talep eden göstericiler, Tel Aviv, 12 Ağustos 2025 (AP)Gazze savaşının sona erdirilmesini ve Hamas tarafından esir tutulanların serbest bırakılmasını talep eden göstericiler, Tel Aviv, 12 Ağustos 2025 (AP)

İsrailli yazar Nahum Barnea, Yedioth Ahronoth gazetesindeki köşe yazısında, “Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, bugün Netanyahu için bir kumar masasındaki top gibi. Siyasi liderliğe itaat etmek zorunda. Buna rağmen, genelkurmay başkanları, kendilerini rahatsız eden siyasi düzeydeki bir karara karşı çıkmanın yollarını bulabilirler. Yöntemi, zamanı ve araçları kendileri belirleyebilirler. Genelkurmay Başkanı, esirlerin hayatını tehlikeye atacak bir askeri operasyona emir vermeyeceğini açıkça belirtti. Bu, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne parmak uçlarında girmesini zorunlu kılıyor. Gazze Şeridi'nde hayatta olan esirler var; orta bölgedeki kamplarda ve Deyr el-Balah'ta da esirler var. Esirler nakledilebilir. İsrail ordusu, esirlerin kendi kuvvetlerinin ateşi altında ölmesini önlemek konusunda zorluk çekecektir” ifadelerini kullandı.

Bu nedenle bazı uzmanlar, ordunun hazırladığı yeni savaş planlarının uygulanacağı bir duruma gelinmesinden şüphe duyuyor ve ABD Başkanı Donald Trump'ın müdahale edip bunu durduracağını tahmin ediyor. Ancak bu, ordunun işgal hazırlıklarına devam etmesini engellemiyor. Ordu, birkaç gün önce ez-Zeytun mahallesini işgal etmek için başlattığı operasyonlarda bu işgalin bir modelini hazırlamaya başladı.