ABD ve Çin ekonomileri ‘ayrışmanın’ eşiğinde mi?

Washington'daki uzmanlar: Yeni gümrük vergileri ya bir fasıl ya da yeni bir ticaret savaşının işareti

Pekin'deki Leapmotor showroomu (EPA)
Pekin'deki Leapmotor showroomu (EPA)
TT

ABD ve Çin ekonomileri ‘ayrışmanın’ eşiğinde mi?

Pekin'deki Leapmotor showroomu (EPA)
Pekin'deki Leapmotor showroomu (EPA)

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen bir yıldan biraz daha uzun bir süre önce yaptığı bir konuşmada, Washington'un Çin'den kopmaya çalışmadığını, iki ekonomi arasındaki ‘tam ayrılığın’ her iki ülke için de ‘felaket’ olacağını söylemişti.

Bu açıklamadan bir hafta sonra ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in bir ifadesini ödünç alarak ABD'nin ‘riskleri azaltma’ politikası izlediğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times'tan aktardığına göre bu söylem, ABD'nin Çin'in yükselişini kısıtlamak için teknolojiyle ilgili ihracat kontrolleri gibi önlemler aldığı yönündeki Çin eleştirilerini çürütmeyi amaçlıyordu.

Biden yönetimi yetkilileri, şüpheli bir Çin casus balonunun ABD üzerinde uçmasının ardından dibe vuran ilişkileri dengelemeye çalışırken bile Çin'in ABD'nin ulusal ve ekonomik güvenliğini korumak için önlemler almaya devam edeceğini anlamasını istedi.

Gerilen ilişkiler bu hafta Başkan Joe Biden'ın Çin'den ithal edilen elektrikli arabalara ve diğer temiz enerji ürünlerine uygulanan gümrük vergilerini sert bir şekilde arttırmasıyla yeniden gündeme geldi.

Pekin, ABD Başkanı'nı ‘Çin'le kopuş arayışında olmama’ sözünden dönmekle suçlarken, eleştirmenler de Biden'ı Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinde önemli seçim savaş alanları olan Pensilvanya ve Michigan gibi eyaletlerde mavi yakalı işçilere dalkavukluk yapmakla suçladı.

Bazıları ise Demokrat başkanın gümrük vergilerini, bu yılki Beyaz Saray yarışında Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'tan daha sert görünmek için bir silah olarak kullanıp kullanmadığını sorguladı. 2018'de Çin'e karşı bir ticaret savaşı başlatan Trump, kısa süre önce Çin'den ABD'ye yapılan tüm ithalata yüzde 60 vergi getirme sözü vermişti.

Washington'daki uzmanlar, ABD sanayisini korumak için gümrük vergilerinin kullanılmasının yararlarını tartışırken, bu hafta açıklanan önlemleri bir ‘ayrışma’ ya da yeni bir ticaret savaşının işareti olarak değerlendirenlerin sayısı azdı.

Center for a New American Security düşünce kuruluşunda ticaret uzmanı olan Emily Kilcrease, Pazartesi günü elektrikli araçlar ve bataryalar da dahil olmak üzere diğer temiz teknoloji ürünleri için açıklanan yüksek vergilerin ‘riskten arındırma gündeminin yoğunlaştırılması’ olduğunu belirtti.

Riskten arındırma, Pekin'den gelen güvenlik tehditlerini azaltmaktan ABD'nin Çin tedarik zincirlerine olan bağımlılığını çeşitlendirmeye kadar her şeyi kapsayan bir terim.

Kilcrease, “Biden, ABD-Çin rekabetinin merkezinde yer alan sektörleri hedef aldı, ancak yeni bir faktör ekledi: tarifeler. İhracat kontrolleri gibi varsayılan politika araçları, Çin'in halihazırda önemli bir kapasiteye sahip olduğu teknoloji alanlarında tamamen etkisizdir ve bazı durumlarda aşırı kapasiteye sahiptir” ifadelerini kullandı.

Trump yönetiminde Beyaz Saray'ın eski ticaret yetkililerinden biri olan Clete Willems ise yeni önlemlerin belirli sektörlere odaklanmasını yansıtmak için farklı bir terim kullandı. Willems, “Tam ayrıştırma ile sadece riskten arındırma arasında çok büyük bir uçurum var. Bu stratejik ayrıştırmadır” dedi.

Pazartesi gününe kadar Biden, Çin'in yarı iletkenler gibi gelişmiş ABD teknolojisini elde etmesini önlemek için büyük ölçüde güvenlikle ilgili önlemlere odaklanmıştı. Sullivan, yapay zekâ gibi kilit sektörlere odaklanan bu dar stratejiyi ‘yüksek çitli küçük bahçe’ yaklaşımı olarak tanımladı.

Salı günü bazılarının sorduğu soru, Biden'ın Trump'la birlikte ABD'nin sanayi kuşağında kur yaptığı mavi yakalı seçmenlere hitap etme konusunda rota değiştirip değiştirmediğiydi.

Trump'ın ticaret savaşı sırasında 300 milyar dolar değerinde Çin malına uyguladığı gümrük vergilerinin yasal olarak gözden geçirilmesinden sonra, gümrük vergileri getirildiğinde eleştiren Biden, vergileri olduğu gibi korudu, ancak temiz enerji ürünlerine başka vergiler ekledi.

Willems, “Gördüğünüz şey, açıkça siyasi olarak motive edilmiş çok sayıda sembolizmdir” dedi.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde ticaret uzmanı olan Emily Benson, Biden'ın yeni tarife rejiminde hedeflenen her bir ürüne bakmanın önemli olduğunu belirtti. Örneğin, elektrikli otomobil ithalatını caydırmak, Çin otomobil sektörü ile ABD ekonomisinin ‘başlangıçta büyük ölçüde iç içe geçmediği’ göz önüne alındığında, bir ayrıştırma örneği değildi.

Benzer şekilde, Çin yarı iletkenlerine uygulanan gümrük vergilerinin ikiye katlanarak yüzde 50'ye çıkarılmasının etkisi sınırlı olacaktır, çünkü ABD çok az çip ithal ediyor. Buna karşın, çip içeren bitmiş ürünlerin hedef alınması, ayrışmaya doğru yeni bir adım olacak.

Dış İlişkiler Konseyi'nde (Council on Foreign Relations) ticaret uzmanı olan Brad Setser, gümrük vergilerinin en iyi açıklamasının Washington'un Çin'in ABD'de gelişmekte olan temiz enerji sektörünün bazı bölümlerinde yer edinmesini engellemeye çalışması olduğunu ifade etti.



Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)

The Telegraph’ın ulaştığı radar verilerine göre, İran füzeleri 12 günlük savaş sırasında beş İsrail askeri tesisini doğrudan vurmuş görünüyor.

Söz konusu saldırılar İsrailli yetkililer tarafından duyurulmadı. Katı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden rapor edilemiyor.

Bu saldırılar, her iki tarafın da mutlak zafer iddiasında bulunmaya çalıştığı iki düşman arasındaki sözlü savaşı daha da karmaşık hale getirecek.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

Savaş bölgelerindeki bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzman olan ABD merkezli Oregon Eyalet Üniversitesi akademisyenleri yeni verileri The Telegraph ile paylaştı.

Raporlara göre İsrail'in kuzey, güney ve orta kesimlerinde, aralarında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün de bulunduğu, daha önce rapor edilmemiş beş askeri tesis İran füzeleriyle vuruldu.

The Telegraph'ın dün temas kurduğu İsrail ordusu yetkilileri, füze önleme oranları ya da üslerine verilen hasar konusunda yorum yapmayacaklarını ifade etti.

Bir ordu sözcüsü, “Söyleyebileceğimiz tek şey, ilgili tüm birimlerin operasyon boyunca operasyonel sürekliliği koruduğudur” dedi.

Askeri tesislere yönelik bu saldırılar, İsrail'in hava savunma sistemlerini deldiği bilinen, konut ve sanayi altyapısında büyük hasara yol açan 36 diğer saldırıya ilave olarak yapıldı.

Ülke genelinde konutlarda meydana gelen ciddi hasara rağmen sadece 28 İsraillinin hayatını kaybetmesi, ülkenin sofistike uyarı sisteminin ve halkın sığınakları disiplinli bir şekilde kullanmasının göstergesi.

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre İran füzelerinin büyük çoğunluğu önlenirken, sınırı geçmeyi başaran füzelerin oranı 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde günden güne arttı.

Bunun nedenleri net olmamakla birlikte, gelişmiş ateşleme teknikleri ve İran'ın gelişmiş füzeler kullanıyor olma ihtimali olabilir.

Demir Kubbe, İsrail'in en ünlü hava savunma sistemi olsa da aslında havan topları gibi kısa menzilli mermilere karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır ve ülkenin kullandığı ‘katmanlı’ hava savunma sisteminin sadece bir parçasıdır.

Orta katmanda, 300 kilometreye kadar menzile sahip insansız hava araçları (İHA) ve füzeleri engellemek için optimize edilmiş Davut Sapanı hava savunma sistemi yer alıyor. En üstte ise uzun menzilli balistik füzeleri atmosfere girmeden önce etkisiz hale getiren Arrow (HITS) sistemi yer alıyor.

Sadece 9,7 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan İsrail'de, ülkenin ünlü füze savunma sistemlerinin ihlal edilmesi şok etkisi yarattı.

Ülke içinde askeri hedeflerin vurulduğuna dair şüpheler arttı.

Ülkenin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Kanal 13 televizyonundan Raviv Drucker geçen hafta şunları söyledi: “İran'ın füze saldırılarının birçoğu İsrail askeri üslerinde, bugüne kadar halen haber yapmadığımız stratejik yerlerde gerçekleşti... Bu durum insanların İranlıların ne kadar isabetli olduklarını ve pek çok yerde ne kadar büyük bir yıkıma yol açtıklarını anlamamalarına neden oldu.”

Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve sonuçları yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını açıkladı.

Sher, hasarı değerlendirmek için kullandıkları radar sistemi verilerinin patlamaları tespit etmek için yapılı çevredeki değişiklikleri ölçtüğünü ve saldırıların kesin olarak doğrulanması için ya söz konusu askeri alanlardaki saha raporlarının ya da uydu görüntülerinin gerektiğini ifade etti.

The Telegraph tarafından yapılan veri analizi, ABD ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi bir performans sergilediğini, ancak savaşın yedinci gününde füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor.

Bu, İsrail ordusunun daha önce yaptığı ve başarı oranını ‘yüzde 87’ olarak veren tahminle büyük ölçüde uyumlu.