İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopter konvoyunda kaza: Reisi'nin durumu bilinmiyor

İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopter konvoyunda kaza: Reisi'nin durumu bilinmiyor
TT

İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopter konvoyunda kaza: Reisi'nin durumu bilinmiyor

İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopter konvoyunda kaza: Reisi'nin durumu bilinmiyor

İran resmi haber ajansı IRNA’nın bildirdiğine göre, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi taşıyan helikopter Tebriz kenti yakınlarındaki dağlık bir bölgeye ‘sert iniş’ yaptı.

Ajans, helikopterde İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Cuma İmamı Muhammed Ali el-Haşim ve Doğu Azerbaycan Eyaleti Valisi Malik Rahmeti'nin de bulunduğunu belirtti. İran devlet medyası, ikmal ekiplerinin olay yerine ulaşmaya çalıştığını bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre bölge sakinleri, “Bölgedeki sis ve kötü hava koşulları nedeniyle helikopterin durumu halen bilinmiyor” şeklinde konuştu.

İran İçişleri Bakanı Ahmad Vahidi, Reisi'yi taşıyan helikopterin kötü hava koşulları nedeniyle sert iniş yapmak zorunda kaldığını ve henüz kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşamadığını bildirdi. IRNA, 16 kurtarma ekibinin bölgeye gittiğini, ancak kötü hava koşulları nedeniyle kurtarma çalışmalarının zaman alacağını kaydetti. İranlı Öğrenciler Haber Ajansı (ISNA), ‘bazı resmi olmayan kaynakların cumhurbaşkanının maiyetinin şehit olduğundan bahsettiğini, ancak resmi kaynakların henüz bu haberi doğrulamadığını’ aktardı. İran Meclisi Tebriz Milletvekili Ahmed Ali Rıza Beygi, İran Cumhurbaşkanı’nın maiyetiyle herhangi bir temasta bulunulduğunu reddederek, ‘kurtarma ekiplerinin kötü hava koşulları nedeniyle kaza yerine ulaşamadığını’ vurguladı.

Beygi, “Kurtarma ekipleri yağmur ve yoğun sis nedeniyle Reisi’nin helikopterinin düştüğü bölgeyi henüz tespit edemedi” dedi. İran Cumhurbaşkanı'nın helikopterinin ‘dağlık Dezmar bölgesindeki bir ormana düştüğünü’ kaydeden Beygi, “Kurtarma ekipleri kaza yerini keşfetmeye ve bölgeye doğru ilerlemeye çalışıyor” ifadesini kullandı. Diğer yandan Reuters'a konuşan İranlı bir yetkili, Reisi ve Abdullahiyan'ın hayatlarının ‘tehlikede olduğunu’ söyledi. Adının açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, “Halen umutluyuz, ancak kaza yerinden gelen bilgiler endişe verici” dedi.

İRNA: Görgü tanıkları kazadan bir saat önce bölgede sesler duyulduğunu bildirdiler

Görgü tanıkları İRNA muhabirine yaptığı açıklamada, kazadan bir saat önce bölgede sesler duyulduğunu bildirdiler.

Kaza bölgesine İHA ve arama kurtarma köpekleri de dahil olmak üzere 20'den fazla yardım ekibi sevkedildi.

Arama çalışmalarına yardımcı olmak üzere silahlı kuvvetlere bağlı özel kuvvetler de bölgeye gönderildi.

Kötü hava koşulları nedeniyle kurtarma çalışmalarının zaman alabileceği aktarıldı.

İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi taşıyan konvoydaki helikopterlerden birinin sert bir iniş yaptığını ve kurtarma ekiplerinin zorlu hava koşulları nedeniyle zorluk yaşadığını açıkladı.

Devlet televizyonuna konuşan Vahidi cumhurbaşkanının söz konusu helikopterde olup olmadığını söylemedi.

Bölgede şiddetli yağmur ve hafif rüzgarın olduğu bildirilirken devlet televizyonu, kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşmaya çalıştığını ancak bölgedeki kötü hava koşulları nedeniyle zorlandığını duyurdu. 

İran devlet televizyonu Reisi ile birlikte seyahat eden üst isimlerin şunlar olduğunu duyurdu: Doğu Azerbaycan Valisi Malik Rehmeti, Hamaney'nin Tebriz temsilcisi Muhammed Ali Al-ehaşem ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullayian.

Bazı yerel basında çıkan haberlere göre Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın, Reisi ile aynı helikopterde seyahat ediyordu.

Doğu Azerbaycan Eyalet Vali Yardımcısı Cebbarali Zakiri, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin konvoyunda meydana gelen helikopter kazasına ilişkin 3 helikopterden 2'sinin iniş yaptığını, birinin düştüğünü söyledi.

Sharghdaily haber sitesine göre Zakiri "Olay yerine henüz ulaşmadım. Olası yaralılar ve sayısı hakkında bir şey söyleyemem. Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum" dedi.

Reisi, İran'ın Doğu Azerbaycan eyaletinde seyahat ediyordu. Devlet televizyonu, olayın meydana geldiği bölgenin, İran'ın başkenti Tahran'ın yaklaşık 600 kilometre  kuzeybatısında, Azerbaycan sınırındaki bir şehir olan Jolfa yakınlarında olduğunu açıkladı.



Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
TT

Adolf Hitler'in Afrika'daki seçimi kazanması bekleniyor

Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda)  ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler (sağda) ve Namibyalı politikacı Adolf Hitler Onona (Solda) (Arşiv - AFP - Oshana Bölge Konseyi)

Afrika'nın güneyindeki Namibya'da seçim heyecanı yaşanıyor.

Çarşamba yapılacak oylamada kazanması beklenenlerden biri de Adolf Hitler Uunona.

59 yaşındaki siyasetçinin 2004, 2015 ve 2020'deki seçimlerden sonra olduğu gibi, bir kere daha Oshana Bölgesi'ndeki Ompundja'nın yerel meclisine girmeye hak kazanacağı öngörülüyor.

Güneybatı Afrika Halk Örgütü (SWAPO) üyesi, son seçimlerde oyların yüzde 85'ini almıştı. 

SWAPO, Namibya'nın 1990'da Güney Afrika'dan bağımsızlığını kazanmasından beri iktidar partisi konumunda. Sol görüşlere yakın parti, geçmişte sömürge yönetimine karşı mücadelesiyle dikkat çekmişti.

Uunona, 5 yıl önce Alman gazetesi Bild'e verdiği röportajda "Babam, Adolf Hitler'in hangi değerleri sembolize ettiğini bilmiyordu. Çocukken adım bana da çok normal geliyordu. Bu adamın tüm dünyayı fethetmeye çalıştığını büyüyünce anladım. Benim bu tür şeylerin hiçbiriyle işim yok" demişti. 

Arkadaşlarının kendisine Hitler demeden Adolf diye seslendiğini söyleyen Uunona, adını değiştirmeyeceğini belirtmişti:

Tüm resmi belgelerde bu şekilde yazıyor. Artık bunun için çok geç.

Uunona, ülkesinin The Namibian gazetesine verdiği röportajda da "Ben Hitler gibi değilim" ifadesini kullanmıştı.

2020'de Uunona'nın memleketinde görülen ve arka camında “Adolf Hitler” yazısı ve gamalı haç simgesi yer alan bir otomobil dikkat çekmişti.

Ancak Uunona bu aracın kendisiyle hiçbir ilgisi olmadığını ifade etmişti. 

1884 - 1915'te Alman sömürge yönetimi altında kalan Namibya’da Alman kökenli isimler bugün de yaygın olarak kullanılıyor.

1904 - 1908'de ülkedeki Ovaherero ve Nama halklarına yönelik bir soykırım kampanyası yürüten Alman İmparatorluğu, 70 bine yakın kişiyi öldürmüştü. 

Koloni dönemi sonrasında da Alman nüfuzu sürerken II. Dünya Savaşı'nın ardından bazı Naziler, Namibya'ya kaçmıştı.

1976'da New York Times'ta yayımlanan bir haber, Alman kökenli Namibyalıların birbirlerini hâlâ "Heil Hitler" diye selamladığını bildirmişti. 

Almanya'nın Afrika'da gerçekleştirdiği bu soykırımı resmen tanıması 2021'i buldu. Namibya liderleri hâlâ istedikleri tazminatı alamadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Post


Macron: Trump'ın Ukrayna barış planı iyileştirilmeli

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
TT

Macron: Trump'ın Ukrayna barış planı iyileştirilmeli

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bugün RTL Radyo’ya verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna için hazırladığı barış planının Kiev ve Avrupa tarafından kabul edilebilir hale gelmesi için iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sonlandırmak amacıyla hazırlanan ‘barış planı’ için ABD Başkanı Trump ile görüşmek üzere önümüzdeki günlerde ABD'yi ziyaret edeceğini açıkladı.

Umerov, açıklamasında şunları söyledi:

“Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin bu ay içinde en uygun tarihte ABD'yi ziyaret etmesini ve son adımları tamamlayarak Başkan Trump ile bir anlaşma imzalamasını sabırsızlıkla bekliyoruz.”

ABD, geçtiğimiz hafta 28 maddelik bir barış planı sunarak Ukrayna ve Avrupa'nın yanı sıra ABD yönetimi içindeki pek çok kişiyi de şaşırttı. Bu durum Trump yönetiminin Ukrayna'ya ağırlıklı olarak Rusya'nın lehine olan bir anlaşma imzalaması için baskı uygulayabileceği yönünde yeni endişeler uyandırdı.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, RTL’ye verdiği röportajda, “Bu, doğru yönde, barışa doğru atılan bir adım. Ancak bu planın tartışılması, müzakere edilmesi ve iyileştirilmesi gereken yönleri var” dedi. Ardından Macron “Barış istiyoruz, ancak gerçek bir teslimiyet anlamına gelen bir barış istemiyoruz” diye ekledi.

Topraklarını terk etmeye hazır olup olmadıklarına sadece Ukraynalıların karar verebileceğini söyleyen Macron, “Masadakiler, Rusların neyi kabul edebileceğine dair bize bir fikir veriyor. Bu, Ukraynalıların ve Avrupalıların bunu kabul etmesi gerektiği anlamına mı geliyor? Cevap hayır” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı, Rusya ile barış sağlanması durumunda Ukrayna’nın ilk savunma hattının ordusunun yenilenmesi olacağını ve bu konuda herhangi bir kısıtlama olamayacağını belirtti.

Macron, Rusya’nın dondurulan fonlarının Avrupa'da bulunduğunu ve bunların nasıl elden çıkarılacağına karar verme yetkisinin de sadece Avrupa'ya ait olduğunu vurguladı.

ABD tarafından sunulan barış planı, Ukrayna ordusuna bir kısıtlama getirilmesini öngörürken ve ABD'ye Rusya’nın dondurulan mal varlıkları üzerinde bir miktar kontrol hakkı tanıyor.


Abu Dabi’de sürpriz temas: ABD ve Rusya barış müzakerelerini hızlandırıyor mu?

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)
TT

Abu Dabi’de sürpriz temas: ABD ve Rusya barış müzakerelerini hızlandırıyor mu?

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş sürerken bugün Kiev'e düzenlenen hava saldırısı sonrası binalarından üzerinden yükselen dumanlar (AFP)

ABD merkezli haber kanalı CBS News bugün, ABD'li yetkililer ve diplomatik kaynaklara dayandığı haberde, ABD Kara Kuvvetleri Bakanı Dan Driscoll’un şu anda Rus yetkililerle görüşmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi'de bulunduğunu bildirdi.

CBS News’e konuşan ABD’li bir yetkili, Bakan Driscoll’un dün akşam Abu Dabi’de Rus heyetiyle birkaç saat süren bir görüşme gerçekleştirdiğini ve bugün de heyetle tekrar bir araya gelerek barış sürecini görüşmesi ve müzakereleri hızla ilerletmesinin beklendiğini söyledi.

Öte yandan İngiltere merkezli günlük gazete Financial Times, iki kaynağa dayandırdığı haberinde Driscoll'un Rus heyetinin yanı sıra Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başkanı Kirilo Budanov ile de Abu Dabi’de görüşmelerde bulunacağını bildirdi.

Bu toplantılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşık dört yıldır süren Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes sağlanması için artan baskısı ve ABD’li yetkililerin her iki ülkenin temsilcileriyle yaptığı görüşmelerle eş zamanlı gerçekleşiyor.

Bakan Driscoll, geçtiğimiz hafta sonu ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner ile Ukrayna ve müttefiki Avrupa ülkelerinden diplomatlar arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen görüşmelere katıldı. Driscoll, Rus yetkililerle görüşmesi öncesinde geçtiğimiz hafta Ukrayna'nın başkenti Kiev’i ziyaret etmişti.

CBS'nin pazar günü yayınladığı bir habere göre ABD’li ve Ukraynalı yetkililer, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin bu hafta ABD’yi ziyaret etme olasılığını görüştü, ancak henüz böyle bir ziyaret için kesinleşmiş bir plan yok. Rusya ve Ukrayna’nın bir anlaşmaya ne kadar yakın olduğu hala belirsizliğini koruyor.

Trump yönetiminin savaşı sona erdirmek için desteklediği taslak öneri, Zelenskiy'nin zaten reddettiği birkaç madde içeriyor. Bunlar arasında Ukrayna'nın Donetsk bölgesinin tamamını (Rusya’nın işgali altında olmayan kısımlar dahil) teslim etmesi ve ülkenin NATO'ya üye olma çabalarını durdurması da bulunuyor.

ABD’li ve Ukraynalı yetkililere göre güvenlik garantileriyle ilgili başka bir taslak metin daha var.

Ukrayna'nın Washington Büyükelçisi Olha Stefanishyna pazar günü bir televizyon kanalına verdiği röportajda, taslak metinin ABD'nin NATO tüzüğünün 5. maddesine benzer ‘güvenlik garantileri’ verme niyetinde olduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Söz konusu 5. Madde, NATO üyelerine saldırıya uğrayan herhangi bir üye devleti savunma yükümlülüğü getiriyor.

Bazı NATO üyeleri ve diğer ABD müttefikleri, cumartesi günü, öneriyi ‘daha fazla çalışma gerektiren bir temel’ olarak nitelendiren ortak bir bildiri yayınlamışlardı.