Fransa'nın Yeni Kaledonya krizini yatıştırmadaki 3 önceliği

Macron hükümeti, havaalanı ve yolları yeniden açmaya ve gıda ve tıbbi malzemeleri bölgeye ulaştırmaya çalışıyor

Başkent Noumea'nın caddelerinde hareket özgürlüğünü kısıtlayan barikatlar yerinde kalmaya devam ediyor (AFP)
Başkent Noumea'nın caddelerinde hareket özgürlüğünü kısıtlayan barikatlar yerinde kalmaya devam ediyor (AFP)
TT

Fransa'nın Yeni Kaledonya krizini yatıştırmadaki 3 önceliği

Başkent Noumea'nın caddelerinde hareket özgürlüğünü kısıtlayan barikatlar yerinde kalmaya devam ediyor (AFP)
Başkent Noumea'nın caddelerinde hareket özgürlüğünü kısıtlayan barikatlar yerinde kalmaya devam ediyor (AFP)

Fransa’da hükümet, İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'in Yeni Kaledonya takımadalarındaki protestoculara ve şiddet olaylarını ve ayaklanmaları körükleyen provokatörlere atıfla ‘mafya’ dediği kişilere karşı sert ve ciddi bir şekilde mücadele etmeyi seçti. Fransız hükümeti, Fransa'nın denizaşırı toprağı Yeni Kaledonya'da altı kişinin ölümü, onlarca kişinin yaralanması ve takımadaların yerli halkı Kanaklardan yüzlerce kişinin tutuklanmasının yanı sıra araçların ve dükkanların yakılması, havaalanı yolunun kapatılması ve onlarca barikatın kurulmasıyla sonuçlanan şiddet olaylarının ve ayaklanmaların doğrudan nedeni olan, oy kullanma sistemini değiştirmeye yönelik yasa tasarısının ‘derhal geri çekmesi’ için Noumea’ya çağrıda bulundu.

Guadeloupe, Martinique, Çayenne ve Reunion adalarının yöneticilerine, tartışmalı yasanın ‘derhal geri çekilmesi’ çağrısında bulunan Paris, aynı zamanda tehdit ve gözdağı dilinin terk edilmesini istedi. Bunun diyaloğun yeniden başlaması için bir ‘ön koşul’ olduğunun altını çizen Paris, ‘yalnızca siyasi bir çözümün şiddete son verebileceğini ve bir iç savaşı önleyebileceğini’ vurguladı. Paris’in çağrısına Fransa’nın denizaşırı toprağından 20 kadar milletvekili de destek verdi.

Dört adanın yöneticileri, (hükümetin) sokağa çıkma yasağı, ev hapsi, arama kararlarının yanı sıra polis ve jandarmaya takviyede bulunulması gibi istisnai tedbirler getirerek verdiği karşılığın bir çözüm getirmeyeceğini, aksine baskıcı uygulamaların sadece şiddet döngüsünü besleyeceğini ve sakinliğin sağlanmasını engelleyeceğini vurguladılar.

Önceliklerden biri havaalanı yolunun açılması

Ancak Fransa'da solcuların ve Yeşillerin çağrısının ardından yapılan bu çağrı, derhal olağanüstü hal (OHAL) ilan eden, hassas bölgeleri korumak üzere orduyu ve özel çevik kuvvet güçlerinin da aralarında bulunduğu en az bin polis ve jandarmayı bölgeye gönderen hükümetin yaklaşımından ışık yılları kadar uzakta görünüyor.

xscdfvbg
Dün başkent Noumea'nın havaalanına giden ve stratejik öneme sahip olan yolu yeniden açmak isteyen zırhlı araçların havadan bir görüntüsü (Reuters)

İçişleri Bakanı Darmanin, cumartesiyi pazara bağlayan gece X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerine ve Fransa’nın Yeni Kaledonya Cumhuriyeti Yüksek Komiseri Louis Le Franc’a ‘güvenlik önlemlerinin sıkılaştırılması talimatı verildiğini’ yazdı. Darmanin, başkent Noumea ile havaalanı arasındaki stratejik öneme sahip olan yolun açılması için çalıştıklarını vurguladı. Söz konusu yol, geçtiğimiz salı gününden bu yana çoğu yanmış arabalardan oluşan çok sayıda barikat tarafından kapatılmış durumda.

Aralarında Ulusal Jandarma Müdahale Biriminden (GIGN) yaklaşık 100 kişinin de bulunduğu 600'den fazla jandarmanın katıldığı ve 350 ek personelin destek verdiği büyük bir operasyonla havaalanı yolunun yeniden açılması için operasyonların önümüzdeki saatlerde yoğunlaşacağını belirten Fransız bakan, olaylar sırasında en az 200 kişinin tutuklandığını ve birçok marketin yeniden açıldığını aktardı.

Hükümet çevrelerine göre Paris’teki siyasi yetkililerin ve güvenlik teşkilatlarının temsilcilerinin, havaalanı yolunun yoldaki engellerin ve bariyerlerin derhal kaldırılarak hızla yeniden açılması ve güvenliğinin sağlanması, kapılarını yeniden açan gıda dükkanlarının ve eczanelerin önünde uzun kuyrukların oluştuğu takımadaların tamamına gıda ve ilaç tedarikini yeniden başlatılması ve takımadalar ile yurt dışı arasında sağlık taşımacılığının sağlanması olmak üzere başlıca üç hedefi var.

Paris müdahaleyi tercih etti

Öte yandan Yeni Kaledonya’nın komşuları ülkede kötüleşen durumdan giderek daha fazla endişe duymaya başladılar. Ülkenin yakın komşularından Yeni Zelanda'nın vatandaşlarını tahliye etmeye çalışması da bunun bir göstergesiydi. Yeni Zelanda, dün Fransa'dan vatandaşlarını tahliye etmek üzere uçak göndermek için izin istedi. Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters, uçakların ‘kalkışa hazır olduğunu ve bu uçuşların güvenli bir şekilde ne zaman yapılabileceğini görmek için Fransız yetkililerden izin beklediklerini’ açıkladı.

scdfvr
Güvenlik güçlerinin caddelerden kaldırmak için çalıştığı protestocular tarafından kurulan barikatlar ve engeller (AFP)

Şiddet olaylarının patlak vermesinden bu yana aralarında Avustralya'nın da bulunduğu Yeni Kaledonya’nın komşusu olan ülkeler Fransız hükümetini polis müdahalesine başvurmak yerine diyaloğa öncelik vermeye çağırdılar. Bu çerçevede Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kaledonyalıların haziran ayı sonlarına kadar bölgenin geleceği konusunda birbirleriyle ‘anlaşmalarını’, aksi takdirde Senato ve Temsilciler Meclisi'nin ortak bir toplantı yaparak iki meclis tarafından onaylanan yasa tasarısını birlikte oylayarak yürürlüğe girmesini talep edeceğini açıkladı.

Bölgenin geleceğiyle ilgili soru işaretleri

Ancak bugün Fransız hükümeti ve Yeni Kaledonya Cumhuriyeti Yüksek Komiserliği böyle bir adımı atmaya hazır görünmüyorlar. Zira 27 Avrupa ülkesinde yapılacak olan Avrupa seçimlerine üç haftadan az bir süre kala böyle bir adımın ülke içinde yaratacağı siyasi yankıları göz önünde bulundurmaları gerekiyor.

scdfvrbg
Başkent Noumea'nın Magenta semtinde 6 gece süren şiddet olaylarının ardından yiyecek stoklamak için sıra bekleyen insanlar (AFP)

Fransız hükümeti, isyancılara yumuşak davranması halinde zayıflık ve eylemsizlikle suçlanacağından ve özellikle de hem merkez hem de aşırı sağcı kanat tarafından güvenlik ve düzeni sağlayamamakla itham edileceğinden çekiniyor. Cumhurbaşkanı Macron, Paris'ten 17 bin kilometre uzaklıktaki Yeni Kaledonya'daki gelişmeler karşısında sert bir tutum sergileyen Başbakan Gabriel Attal'ı, 1990'lı yıllarda çatışmalar ve yarı iç savaşın damgasını vurduğu patlamaya hazır bir dosya olan Yeni Kaledonya krizini yönetmekle görevlendirdiği için eleştiriliyor.

Zira Attal'ın bu tür olaylarla ilgili herhangi bir deneyimi yok. Paris'teki siyasi kaynaklar, Fransa Başbakanı Attal’ın takımadaları hiç ziyaret etmediğini ve bu dosyada İçişleri Bakanı ile çalışmasının beklendiğini belirttiler.

Paris, Yeni Kaledonya'da Saha Eylem Koordinasyon Hücresi (CCAT) üyelerini Yüksek Komiser Le Franc’ın ‘isyan’ olarak nitelendirdiği bir ayaklanmaya öncülük etmekle suçluyor.

zxsd
Yolların kapanması nedeniyle tedarikler yapılamadığı Yeni Kaledonya’da bir marketteki boş raflar (AFP)

Noumea'dan gelen haberlere göre bölgedeki şiddet olayları son saatlerde azalsa da durum normale dönmüş değil. Kanakları temsil eden siyasi partiler itidal çağrısında bulunurken, CCAT sokaklara dökülmek ve şiddete başvurmak anlamına gelse bile değişim isteyen aşırı kanadı temsil ediyor. Paris, Azerbaycan'ı yangına körükle gitmekle suçlarken, bazı çevreler bölgedeki olaylarda Çin'in rolüne işaret ediyorlar.



İrlanda'daki anne ve bebek tesisinde mezarlık bulundu: "796 ceset olabilir"

İrlanda'nın Tuam bölgesindeki bir anne ve bebek evinde yaklaşık 800 çocuğun öldüğünü keşfeden Catherine Corless tarafından yapılan bir maket (AP)
İrlanda'nın Tuam bölgesindeki bir anne ve bebek evinde yaklaşık 800 çocuğun öldüğünü keşfeden Catherine Corless tarafından yapılan bir maket (AP)
TT

İrlanda'daki anne ve bebek tesisinde mezarlık bulundu: "796 ceset olabilir"

İrlanda'nın Tuam bölgesindeki bir anne ve bebek evinde yaklaşık 800 çocuğun öldüğünü keşfeden Catherine Corless tarafından yapılan bir maket (AP)
İrlanda'nın Tuam bölgesindeki bir anne ve bebek evinde yaklaşık 800 çocuğun öldüğünü keşfeden Catherine Corless tarafından yapılan bir maket (AP)

Maira Butt 

Geçmişte İrlanda'nın Galway Kontluğu'nun Tuam bölgesinde bekar anneler ve çocuklarının kullanımına ayrılmış bir kuruluşta, bir mezara dair kanıtlar bulundu.

Anne ve bebek evi, yerel tarihçi Catherine Corless'in başını çektiği araştırmanın, 796 bebek ve küçük çocuğun defin kaydı olmadan orada öldüğünü ortaya koymasının ardından, 2014'te uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmişti.

Temmuzda tesisteki çalışmalarına başlamasından bu yana dördüncü güncellemesini yapan Tuam Yetkili Müdahale Direktörlüğü (Office of the Director of Authorised Intervention, Tuam/ODAIT), "Bu bölgedeki mezarların varlığı artık doğrulandı" diye yazdı.

1925'ten 1961'e kadar faaliyet gösteren tesisin kenarında "çocuk veya bebek büyüklüğünde mezarlar" bulunduğu yeni güncellemede belirtildi:

Mezarların yerleşimi ve büyüklüğü, tesisin bu bölümünde anne ve bebek kurumunun faaliyet gösterdiği zamandan kalma bir mezarlık bulunduğuna dair tutarlı bir kanıt.

İlk değerlendirmelere göre kazıda 4 grup bebek kalıntısı bulundu ve bunlar hepsi geçen ay keşfedilen tabutlara gömülmüş 7 grup insan kalıntısına eklendi. Adli analiz çalışmaları sürdürülüyor.

ODAIT'in aktardığına göre, tarihi belgeler bir mezarlık olasılığını işaret etse de bunun varlığına dair ilk işaretler zemin veya yüzey seviyesinde görünmüyordu.

2017'de yürütülen resmi bir soruşturmada, tesisin başka bir yerine sadece 100 metre mesafedeki yeraltı odalarında "önemli miktarlarda" insan kalıntısı bulunmuştu.

ODAIT Direktörü Daniel MacSweeney, cesetlerin kimlere ait olduğunun belirlenmesi için en az 160 kişinin DNA örnekleri vermeyi teklif ettiğini RTÉ'ye söyledi:

Deneyimlerimden biliyorum ki bazen kalıntıların keşfi, insanların öne çıkması için bir katalizör görevi görebilir.

Görsel kaldırıldı.Pembe dikdörtgenle çevrilen alan, kazı çalışmalarında mezarlara dair kanıtların bulunduğu çadırı gösteriyor (ODAIT)

2021'de İrlanda lideri Micheal Martin, ülke genelindeki anne ve bebek evlerine yerleştirilen kadın ve çocuklara gösterilen muameleden dolayı devlet adına özür dilemişti.

Bu özür, evlilikdışı hamile kalan anneleri barındıran 18 anne ve bebek evinde 9 binden fazla çocuğun öldüğü sonucuna varılan bir soruşturmanın nihai raporunun ardından gelmişti.

İrlanda parlamentosunda "Orada olmamalıydılar" demişti:

Devlet sizi, bu evlerdeki anneleri ve çocukları hayal kırıklığına uğrattı.

Bu evlerdeki tüm çocukların yüzde 15'inin hastalık ve mide gribi gibi enfeksiyonlardan öldüğü, raporda belirtilmişti. Bu rakam, ülke çapındaki bebek ölüm oranının neredeyse iki katı.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news/uk


UAEA: Çernobil Nükleer Santrali’nin koruyucu kalkanı hasar gördü

Çernobil Nükleer Santrali'ndeki hasarlı dördüncü reaktörü kapatan eski kubbenin üzerindeki Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) yapısının genel görünümü (Reuters)
Çernobil Nükleer Santrali'ndeki hasarlı dördüncü reaktörü kapatan eski kubbenin üzerindeki Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) yapısının genel görünümü (Reuters)
TT

UAEA: Çernobil Nükleer Santrali’nin koruyucu kalkanı hasar gördü

Çernobil Nükleer Santrali'ndeki hasarlı dördüncü reaktörü kapatan eski kubbenin üzerindeki Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) yapısının genel görünümü (Reuters)
Çernobil Nükleer Santrali'ndeki hasarlı dördüncü reaktörü kapatan eski kubbenin üzerindeki Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) yapısının genel görünümü (Reuters)

Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) dün yaptığı açıklamada, 1986’daki Çernobil felaketinin ardından radyoaktif maddelerin sızmasını önlemek için inşa edilen Çernobil nükleer santralindeki koruyucu kalkanın artık temel güvenlik işlevini yerine getiremediğini bildirdi. Ajans, bu hasarın bir insansız hava aracı (İHA) saldırısı nedeniyle oluştuğunu ve Ukrayna’nın, sorumluluğun Rusya’da olduğunu öne sürdüğünü belirtti.

UAEA, geçen hafta tamamlanan çelik izolasyon yapısının denetiminde, şubat ayında meydana gelen İHA saldırısının, Ukrayna’daki Rusya kaynaklı çatışmanın başlamasından üç yıl sonra yapıyı olumsuz etkilediğini ortaya koyduğunu duyurdu.

UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi yaptığı açıklamada, “Denetim heyeti, koruma yapısının temel güvenlik işlevlerini, özellikle de radyoaktif maddeyi izole etme kapasitesini kaybettiğini doğruladı. Ancak yapının taşıyıcı sistemleri veya izleme cihazlarında kalıcı bir hasar bulunmadığı sonucuna varıldı” dedi.

Grossi, onarımların yapıldığını, ancak uzun vadeli nükleer güvenliği sağlamak ve daha fazla bozulmayı önlemek için kapsamlı bir restorasyonun gerekli olduğunu vurguladı.

BM, 14 Şubat’ta yayımladığı açıklamada, Ukrayna yetkililerinin, yüksek patlayıcı başlığa sahip bir İHA’nın tesise saldırdığını, yangına yol açtığını ve 1986 felaketinde hasar alan 4 numaralı reaktörü çevreleyen koruyucu kaplamaya zarar verdiğini bildirdiğini aktarmıştı.

Ukrayna yetkilileri, İHA’nın Rusya’ya ait olduğunu belirtirken, Moskova saldırıyı reddetti.

BM, şubat ayında yaptığı açıklamada, radyasyon seviyelerinin normal ve stabil olduğunu, herhangi bir sızıntı rapor edilmediğini bildirdi.

1986’daki Çernobil patlaması, radyasyonun Avrupa’nın dört bir yanına yayılmasına yol açmış ve Sovyet yetkililerini olaya müdahale etmek için büyük sayıda insan ve ekipman seferber etmeye zorlamıştı. Santraldeki son çalışan reaktör ise 2000 yılında kapatılmıştı.

Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre Rusya, Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgalinin ilk haftalarında santrali ve çevresini bir aydan fazla süreyle işgal etmiş; kuvvetleri başlangıçta başkent Kiev’e ilerlemeye çalışmıştı.

UAEA, Ukrayna ile Rusya arasında yaklaşık dört yıldır süren savaşın elektrik trafo merkezlerine verdiği hasarı ülke çapında araştırırken, aynı zamanda bu incelemeyi de gerçekleştirdi.


Avrupa, ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme "acelesi" konusunda endişeli

Almanya Başbakanı Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Kanada Başbakanı Carney ile (Reuters)
Almanya Başbakanı Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Kanada Başbakanı Carney ile (Reuters)
TT

Avrupa, ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme "acelesi" konusunda endişeli

Almanya Başbakanı Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Kanada Başbakanı Carney ile (Reuters)
Almanya Başbakanı Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Kanada Başbakanı Carney ile (Reuters)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında gerçekleşen hassas bir telefon görüşmesinin içeriği ortaya çıktı. Bu görüşme, Avrupa'nın Moskova ile barış müzakerelerini yönetme konusundaki yeni Amerikan yaklaşımına ilişkin endişelerinin boyutunu gözler önüne seriyor.

Alman Der Spiegel gazetesinin protokol dışı olarak yayınladığı görüşmeye göre, özellikle Steve Wittkoff ve Jared Kushner'in müttefiklerle önceden koordinasyon sağlamadan Moskova'ya yaptığı ziyaretin ardından ABD'nin gözle görülür ivmesi, Rusya'nın gelecekteki boşlukları istismar etmesini önlemek için herhangi bir sağlam güvenlik taahhüdü oluşturulmadan Ukrayna'yı belirsiz tavizler vermeye itebilecek "aceleci bir anlaşma" korkularını güçlendirdi.

Mertz, Washington'un "oyunları" ve "Washington'un Kiev'e ihanet etme olasılığı" konusunda uyarıda bulunurken, Macron, Kiev'in gerçek bir caydırıcılık sistemi üzerinde anlaşmaya varmadan önce sınır anlaşmalarını kabul etmesi için dolaylı baskıya maruz kalabileceği ihtimaline işaret etti.