Avrupalı ​​yetkililer Reisi'nin ölümüne taziyede bulunmayı reddetti

Hollanda'da aşırı sağın lideri Geert Wilders (AFP)
Hollanda'da aşırı sağın lideri Geert Wilders (AFP)
TT

Avrupalı ​​yetkililer Reisi'nin ölümüne taziyede bulunmayı reddetti

Hollanda'da aşırı sağın lideri Geert Wilders (AFP)
Hollanda'da aşırı sağın lideri Geert Wilders (AFP)

Avrupalı ​​liderler ve yetkililer, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve başta Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan olmak üzere kuzeybatı İran'da helikopter kazasında ölenlerle ilgili Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel'in İran'a gönderdiği taziye mesajını reddetti.

Michel X platformunda şunları yazdı: "AB, Cumhurbaşkanı Reisi, Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan ve heyetlerinin diğer üyeleri ile mürettebatın bir helikopter kazasında hayatını kaybetmesi dolayısıyla en içten taziyelerini sunar."

Kısa bir süre sonra Josep Borrell, "trajik helikopter kazası" sonrasında "Avrupa Birliği'nin taziyelerini sunduğunu" belirten bir açıklama yayınladı.

Hollandalı aşırı sağcı lider Geert Wilders, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel'in X platformundaki paylaşımına, "benim adıma değil" diyerek yanıt verdi, bu taziyelerin kendisini temsil etmediği anlamına geliyordu.

Ekim ayında yapılan parlamento seçimlerini kazanan Wilders, tartışmalı fikirleri, İslam ve Müslümanlara karşı açık nefreti ile tanınıyor.

İsveç Avrupa Parlamentosu üyesi David Legge de “X”teki paylaşımında kınamada bulunarak, “İran'daki cesur kadınların ve özgürlük savaşçılarının gözlerine bakabilir misiniz (...) Yazıklar olsun” ifadelerini kullandı.

Eski Belçika Dışişleri Bakanı Theo Franken ise "Acımasız bir toplu katil ve kasapın ölümü nedeniyle Avrupa'nın başsağlığı dilemesini kınayarak" onlara katıldı.

Avrupa Birliği pazar günü, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin içinde bulunduğu ve ülkenin batısında düşen helikopterin bulunması için İran'a yardımcı olmak amacıyla haritalama sistemini devreye soktu.

Ancak Avrupa Komisyonu'nun Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Janez Lenarcic'in "AB dayanışması" ifadesini kullanarak yaptığı açıklama yoğun eleştirilere maruz kaldı.

Lenarcic bugün yaptığı açıklamada bu durumu gerekçelendirerek, Copernicus uydu sisteminin "arama ve kurtarmayı kolaylaştırmak için etkinleştirilmesinin bir rejime siyasi destek vermek anlamına gelmediğini" vurguladı.



Süveyda'da anlaşma... İsrail Şam'ı bombaladı

İsrail'in dünkü saldırılarının ardından bir adam Şam'daki Savunma Bakanlığı karargahının önünde yürüyor (AFP)
İsrail'in dünkü saldırılarının ardından bir adam Şam'daki Savunma Bakanlığı karargahının önünde yürüyor (AFP)
TT

Süveyda'da anlaşma... İsrail Şam'ı bombaladı

İsrail'in dünkü saldırılarının ardından bir adam Şam'daki Savunma Bakanlığı karargahının önünde yürüyor (AFP)
İsrail'in dünkü saldırılarının ardından bir adam Şam'daki Savunma Bakanlığı karargahının önünde yürüyor (AFP)

İsrail dün Suriye'nin başkentine şiddetli hava saldırıları düzenleyerek, Savunma Bakanlığı binasını ve başkanlık sarayı çevresini vurdu ve Suriye hükümeti ile ülkenin güneyinde bulunan Süveyda'daki Dürzi gruplar arasındaki çatışmalara yeni bir giriş yaptı. Şam Süveyda'da yeni bir ateşkes anlaşması ilan edip bazı güçlerini buradan çekmeye başlarken, ABD İsrail ve Suriye arasındaki yanlış anlaşılmayı gerekçe göstererek durumu yatıştırmak için harekete geçti.

Suriye Haber Ajansı'nın İçişleri Bakanlığı'ndan bir kaynağa dayandırdığı haberine göre Süveyda'da bir ateşkes anlaşmasına varıldı. Anlaşma, Dürzi kentinde güvenlik kontrol noktalarının kurulmasını ve vilayetin Suriye devletine tam entegrasyonunu öngörüyor. Şeyh Yusuf Cerbu Şarku'l Avsat 'a yaptığı açıklamada, anlaşmanın Şeyh Hamud el-Hinavi'nin huzurunda hükümet ve Suriye'deki Dürzi Üniteryen Müslüman Cemaat Evi arasında kararlaştırıldığını belirtirken, Şeyh Hikmet al-Hicri anlaşmayı reddederek çatışmaların “tüm Süveyda'nın kurtarılmasına” kadar devam edeceğini vurguladı.

ABD, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce aracılığıyla Suriye'ye “tüm tarafların çatışmasızlığa ulaşmasına olanak tanımak için güçlerini (Süveyda'dan) çekmesi” çağrısında bulundu.