Macron bağımsızlık hareketini kontrol altına almak için Yeni Kaledonya'ya gitti

Kaledonya'nın başkenti Nouméa'nın bir banliyösünün girişinde yanmış arabalar ve barikatlar (AFP)
Kaledonya'nın başkenti Nouméa'nın bir banliyösünün girişinde yanmış arabalar ve barikatlar (AFP)
TT

Macron bağımsızlık hareketini kontrol altına almak için Yeni Kaledonya'ya gitti

Kaledonya'nın başkenti Nouméa'nın bir banliyösünün girişinde yanmış arabalar ve barikatlar (AFP)
Kaledonya'nın başkenti Nouméa'nın bir banliyösünün girişinde yanmış arabalar ve barikatlar (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris'in önceki pazartesi gününden beri başvurduğu "demir yumruk" politikasının ardından, durumu sakinleştirme ve eski Fransız kolonisindeki bağımsızlık dalgasını kontrol altına alma çabaları kapsamında dün (Salı) Yeni Kaledonya'ya doğru gitti.

Seçimlere katılmasına izin verilen kişi sayısının, takımadalarda doğan ve en az on yıldır orada ikamet eden herkesi kapsayacak şekilde genişletilmesini öngören anayasa reformunun kabul edilmesinin ardından 270.000 nüfuslu Yeni Kaledonya'da protestolar patlak verdi.

Yerli halk Kanaklar, böyle bir düzenin bağımsızlık hayalini öldüreceğine ve 2018'den bu yana yapılan üç referandumda olduğu gibi kendilerini her referandumu kaybedecek bir azınlığa dönüştüreceğine inanıyor.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı Paris'teki siyasi kaynaklar, Macron'un yeni bir diyalog kapısı açmaya çalıştığını ve bunu da takımadalarda güvenliğin ve sükunetin yeniden tesis edilmesine bağladığını, bu görevin de havaalanını, limanları ve hassas merkezleri koruyan ordu birlikleri tarafından desteklenen güvenlik güçlerine verildiğini düşünüyor. Fransız hükümet sözcüsü, Macron'un ziyaretini sadece "sorumluluk ruhuyla" ve ayrıntılarını açıklamadığı belirli bir "görev" için gerçekleştirdiğini söyledi.



Çin-Rusya işbirliğinin güçlenmesi, ABD'yi endişelendiriyor

Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
TT

Çin-Rusya işbirliğinin güçlenmesi, ABD'yi endişelendiriyor

Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)
Çin lideri Şi Cinping, mayısta Putin'i Pekin'de ağırlamıştı (Reuters)

Çin ve Rusya'nın ortak askeri tatbikatları artırması ABD'yi endişelendiriyor.

Amerikan medya kuruluşu CNN'in analizinde, Pekin ve Kremlin'in geçen hafta düzenlediği geniş kapsamlı Okyanus-2024 tatbikatı, "ABD'ye yönelik bir gövde gösterisi" diye niteleniyor. 

Pasifik ve Arktik okyanusları başta olmak üzere Akdeniz, Hazar ve Baltık sularında gerçekleştirilen ve pazartesi günü sonlanan 7 günlük tatbikata 90 binden fazla asker, 500'den fazla savaş gemisi ve denizaltının yanı sıra en az 120 helikopter ve jet katıldı. 

Rusya lideri Vladimir Putin, bunun son 30 yıldır düzenlenen en büyük tatbikat olduğunu belirterek şunları söyledi:

Dost ülkelerimizle işbirliğimizi güçlendirmeye özel önem atfediyoruz. Bu, dünya genelinde jeopolitik gerilimin arttığı günümüzde özellikle önemlidir.

Alaska açıklarında temmuzda düzenlenen tatbikatta da Rus ve Çin ordularına ait bombardıman jetleri ilk kez birlikte uçuş yaparken görüntülendi. Diğer yandan Rusya'nın Alaska civarında son dönemde artan faaliyetlerinden rahatsız olan Amerikan ordusu, dün bölgeye asker sevk etti.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nin verilerine göre 2014-2023'te iki ülke orduları her yıl en az 4, en fazla 10 ortak askeri tatbikat ya da devriye gerçekleştirdi. 

Analizde, son dönemde Rusya ve Çin arasında artan askeri işbirliğinin Washington'da tedirginlik yarattığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer veriliyor:

Ortak tatbikatlar, nükleer silaha sahip iki gücün gelecekte olasi bir çatışmada birlikte harekete edip etmeyeceğine dair soruları gündeme getiriyor.

Putin, ABD'nin Ukrayna cephesinde saldırganlığını artırması durumunda birçok kez nükleer silah kullanma tehdidinde bulunmuştu. 

Sidney'deki Yeni Güney Galler Üniversitesi'nden Alexander Korolev, Rusya-Çin işbirliğine dair şu yorumları paylaşıyor: 

NATO müttefikleri kadar etkili biçimde birlikte çalışacak seviyede değiller fakat stratejik ortaklıklarını ve uyumluluklarını geliştirip pekiştiriyorlar.

Analize göre Putin, NATO'nun genişlemesini engellemeyi hedeflerken, Çin lideri Şi Cinping de Tayvan'ın kontrolünü ve Güney Çin Denizi'nin hakimiyetini ele geçirmek istiyor. 

Diğer yandan bazı analistlerse Rusya ve Çin arasındaki işbirliğinin henüz net bir hedefi takip etmediğini savunuyor. ABD merkezli araştırma kuruluşu CNA'den Elizabeth Wishnick, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Örneğin Tayvan'a yönelik bir Çin saldırısını destekleyen Rus uçakları görecek miyiz ya da Filipinler'le bir çatışmada Rus gemileri Çin donanmasını destekleyecek mi? Pek zannetmiyorum. Sırf daha fazla askeri tatbikat yaptıkları için birbirleriyle uyum içinde hareket ettiklerini varsayamayız.

Independent Türkçe, CNN, CBS News, Moscow Times