İsrail rutin çatışmalar sırasında Hizbullah üyelerini hedef alıyor

İsrail’de yayın yapan bir televizyon kanalı Lübnan’daki bir oteli ekrana taşıdı
İsrail’de yayın yapan bir televizyon kanalı Lübnan’daki bir oteli ekrana taşıdı
TT

İsrail rutin çatışmalar sırasında Hizbullah üyelerini hedef alıyor

İsrail’de yayın yapan bir televizyon kanalı Lübnan’daki bir oteli ekrana taşıdı
İsrail’de yayın yapan bir televizyon kanalı Lübnan’daki bir oteli ekrana taşıdı

İsrail, Lübnan’ın güneyinde Hizbullah üyelerini, çatışmalar nedeniyle hareket halinde oldukları sınır hattındaki köylere giden yollar boyunca izliyor.

Sahadaki kaynakların Şarku’l Avsat’a verdiği bilgilere göre İsrail, son dört haftadır Gazze Şeridi'nin güney doğu ve batı kesimlerinde yer alan sınır bölgelerine giren ya da çıkan araçları ve motosikletleri hedef almaya başladı. Çok sayıda Hizbullah üyesinin öldürülmesi, İsrail güçlerinin sınır bölgesinin güzergâhlarını sürekli izlediğini ve buradan geçenleri hedef aldığını gösterdi.

Gazze’de savaşın başlamasından sonraki üçüncü aydan itibaren sınırdaki köyler ateş hattına dönüştü. Sahadaki kaynaklar, İsrail’e ait insansız hava araçlarının (İHA) sınır bölgesinden en fazla 15 kilometre uzaklıkta olan Tire bölgesinin semalarından ayrılmadığını söylediler. Kaynaklar, İsrail’in düzenlediği saldırılar nedeniyle sınır bölgesi ve çevresinde sokağa çıkma yasağı uygulandığını ve bölgeye giren her aracın takip edildiğini belirttiler.

Öte yandan İsrail’de yayın yapan bir televizyon kanalında yayınlanan hiciv programının başkent Beyrut'taki bir oteli ekrana taşıması Lübnanlıları rahatsız etti. Programda sunucular oteli arıyor ve Lübnan'a gitmeyi istediklerini ifade ediyorlar, otel çalışanı ise İsraillilere ‘cehenneme gitmelerini’ söylüyor. Otelin rezervasyon müdürü Norma Safvan, “Çalışan arayanların kimliği karşısında şaşırıyor ve İsrailli olduklarını öğrendiğinde görüldüğü gibi onlara cehenneme gitmelerini söyleyerek tepki gösterip telefonu yüzlerine kapatıyor” açıklamasında bulundu.



Arkeologlar, Meksika Körfezi'ndeki kayıp dünyanın peşinde

Dalgıçların insanlık tarihine yeni bir pencere açacak alanlar keşfetmesi bekleniyor (Temsili/Unsplash)
Dalgıçların insanlık tarihine yeni bir pencere açacak alanlar keşfetmesi bekleniyor (Temsili/Unsplash)
TT

Arkeologlar, Meksika Körfezi'ndeki kayıp dünyanın peşinde

Dalgıçların insanlık tarihine yeni bir pencere açacak alanlar keşfetmesi bekleniyor (Temsili/Unsplash)
Dalgıçların insanlık tarihine yeni bir pencere açacak alanlar keşfetmesi bekleniyor (Temsili/Unsplash)

Arkeologlar, Son Buzul Çağı'nın artık sular altına gömülmüş alanlarını keşfetmek üzere bir çalışma başlattı. 

Birleşik Krallık'taki Bradford Üniversitesi, ABD'den kuruluşlarla işbirliği içinde Meksika Körfezi'nde incelemeler ve dalışlar yapmayı planladığını geçen hafta duyurdu. 

Yaklaşık 115 bin yıl önce başlayıp 11 bin yıl önce biten Son Buzul Çağı'nda Meksika Körfezi'nin bazı bölümleri kara parçalarıydı. Buzulların erimesiyle deniz seviyelerinin yükselmesi sonucu bu alanlar sular altına gömüldü. 

Körfezde bugüne kadar su altına gömülmüş neredeyse 50 alan bulundu. Su altındaki bu bölgelerin çok iyi durumda olmaması, buralarda binlerce yıl önce yaşayan kişilere dair fikir edinilmesini zorlaştırıyor. 

ABD Okyanus Enerjisi Yönetimi Bürosu'ndan 1,5 milyon dolar fon alan 5 yıllık projede Teksas, Louisiana, Mississippi, Alabama ve Florida kıyılarının açıklarında araştırmalar yürütecek. 

Arkeolojik alanların tespiti için yeni yöntemlerin kullanılacağını belirten Bradford Üniversitesi, yerli halkların da eğitimler ve saha çalışmalarıyla projenin her aşamasına dahil edileceğini ekliyor. 

Projede yer alan Dr. Simon Fitch "Bu gerçekten heyecan verici. Yerli kökenden gelen kişiler onbinlerce yıl öncesine dayanan bir kültüre sahip" ifadelerini kullanıyor: 

Toplum olarak buna gerektiği kadar dikkat etmiyoruz. Bunu kabul etmek önemli. Bu onların tarihinin ve kültürünün bir parçası.

Deniz araştırmalarının ardından dalgıçların su altına inerek arkeolojik alanları saptaması planlanıyor. 

Çok sayıda alanı belgelemeyi amaçlayan projenin, insanlık tarihinin bu dönemlerine ilişkin anlayışı geliştirmesi ve kültürel miras yönetimi uygulamalarını iyileştirmesi bekleniyor.

Independent Türkçe, Heritage Daily, Bradford Üniversitesi