Ankara, Türk cumhuriyetlerini İsrail'in vahşetine karşı adım atmaya çağırdı

Parlamenter Meclisi'nin on üçüncü toplantısı 5 ve 6 Haziran tarihlerinde Bakü'de gerçekleştirilecek

Türk Cumhuriyetleri Parlamenterler Meclisi Savunma Komisyonları Başkanları toplantısı sırasında Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (solda) ve TBMM Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar (Türk Dışişleri Bakanlığı)
Türk Cumhuriyetleri Parlamenterler Meclisi Savunma Komisyonları Başkanları toplantısı sırasında Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (solda) ve TBMM Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar (Türk Dışişleri Bakanlığı)
TT

Ankara, Türk cumhuriyetlerini İsrail'in vahşetine karşı adım atmaya çağırdı

Türk Cumhuriyetleri Parlamenterler Meclisi Savunma Komisyonları Başkanları toplantısı sırasında Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (solda) ve TBMM Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar (Türk Dışişleri Bakanlığı)
Türk Cumhuriyetleri Parlamenterler Meclisi Savunma Komisyonları Başkanları toplantısı sırasında Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (solda) ve TBMM Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar (Türk Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye, Türk cumhuriyetlerine İsrail'in Gazze'deki vahşetine karşı somut adımlar atmaya çağrıda bulunurken, İspanya, İrlanda ve Norveç'in Filistin Devleti'ni tanımasını memnuniyetle karşıladı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "Türk dünyasındaki tüm kardeşlerimizi İsrail'in Gazze'deki vahşetine karşı seslerini yükseltmeye ve bu zulmü sona erdirmek için daha fazla ve daha somut adımlar atmaya çağırıyorum" dedi.

Fidan Türk Cumhuriyetleri Parlamenter Meclisi savunma komisyonları başkanlarının Ankara'daki TBMM merkezinde dün gerçekleştirdikleri ilk toplantıda, dünyanın artan çatışmalar, istikrarsızlık ve hızlanan küresel rekabetle karşı karşıya olduğu bir dönemde, Parlamenter Meclisi'nin 13. toplantısının 5-6 Haziran tarihlerinde Bakü'de yapılacağını duyurdu.

Dışişleri Bakanı, Batı'nın Gazze'deki zulüm ve insani kriz karşısında sessiz kaldığını, uluslararası örgütlerin ve normların yetersiz kaldığını, çatışmanın coğrafi yayılımının ve tırmanma riskinin her geçen gün arttığını söyledi.

Fidan, ahlaki ve insani değerlerin yozlaştığı bu ortamda, Türk dünyasının gücünün ortak tavır alarak uluslararası topluma örnek teşkil ederek ortaya çıkması gerektiğine, bu duruşun aynı zamanda çatışmanın coğrafi yayılımı ve terör riskinin ortadan kaldırılmasına da katkı sağlayacağını belirtti.

Gazze'de aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu on binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan vahşetin sürdürülebilir ve kalıcı bir şekilde durdurulması için iki devletli çözümün uygulanması gerektiğini vurguladı.

Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunması için Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüme odaklanılması gerektiğini vurgulayan Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin bu hedef doğrultusunda İsrail'e karşı somut adımlar attığını, İsrail ile ticaretini sonlandırdığını ve Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı (UAD) nezdinde açtığı davaya müdahil olduğunu belirtti.

Türkiye, İspanya, İrlanda ve Norveç'in Filistin Devleti'ni tanıdıklarını açıklamalarını memnuniyetle karşıladı. Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, İspanya, İrlanda ve Norveç'in Filistin'i tanıyacaklarını açıklamalarını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Filistin'i tanımanın "uluslararası hukukun, adaletin ve vicdanın gereği" olduğunu vurguladı.

Açıklamada, "Filistin halkının gasp edilmiş haklarının yeniden tesis edilmesi ve Filistin'in uluslararası toplumda hak ettiği statüye kavuşmasına yardımcı olmak açısından çok önemli bir adım olduğu" vurgulanarak, Türkiye'nin daha fazla ülkenin Filistin'i tanıması için çaba göstermeye devam edeceği vurgulandı.

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda; İspanya, İrlanda ve Norveç'in Filistin Devleti'ni tanıdıklarını açıklamalarını memnuniyetle karşıladı ve bu adımın "tarihin doğru tarafında durmak anlamına geldiğini" vurguladı.



Ukrayna'nın savaşı sonlandırmak için yeni umudu Hindistan

Modi, 6 hafta arayla gerçekleştirdiği Moskova ve Kiev ziyaretlerinde, Putin ve Zelenski'ye sarılmıştı (Reuters)
Modi, 6 hafta arayla gerçekleştirdiği Moskova ve Kiev ziyaretlerinde, Putin ve Zelenski'ye sarılmıştı (Reuters)
TT

Ukrayna'nın savaşı sonlandırmak için yeni umudu Hindistan

Modi, 6 hafta arayla gerçekleştirdiği Moskova ve Kiev ziyaretlerinde, Putin ve Zelenski'ye sarılmıştı (Reuters)
Modi, 6 hafta arayla gerçekleştirdiği Moskova ve Kiev ziyaretlerinde, Putin ve Zelenski'ye sarılmıştı (Reuters)

Ukrayna'nın, Rusya'yla barış için Hindistan lideri Narendra Modi'nin arabuluculuğuna güvendiği bildiriliyor.

Amerikan gazetecilik kuruluşu Politico'ya konuşan ve kimliğinin gizli tutulmasını isteyen Ukraynalı bir yetkili, Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin Rusya'yla barışın sağlanması için Modi'nin arabuluculuğuna ihtiyaç duyduğunu söylüyor.

Modi, temmuzda Moskova'ya düzenlediği ziyarette Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşmüştü. Zelenski, buna tepki göstererek görüşmeyi "büyük bir hayal kırıklığı ve barış çabaları için yıkıcı bir darbe" diye nitelemişti. 

Soğuk Savaş boyunca Hindistan'la Sovyetler Birliği arasında güçlü bir stratejik, askeri, ekonomik ve diplomatik ilişki sürdürülmüştü. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra da iki ülke arasındaki yakın bağlar korundu. 

BRICS'in ortak kurucu üyelerinden Rusya ve Hindistan, "özel ve ayrıcalıklı bir stratejik ortaklığa" sahip. Ayrıca Hindistan; Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996'da kurduğu Şanghay İşbirliği Örgütü'ne de 2017'de katılmıştı.

Ancak Politico, Modi'nin ağustosta Kiev'i ziyaret ettiğini hatırlatarak, Yeni Delhi'nin Kremlin'le yakınlığına rağmen Hindistan-Ukrayna ilişkilerinin son dönemde olumlu seyrettiğini yazıyor. 

Politico'ya konuşan Ukraynalı yetkili, bu görüşmede Modi'nin, savaşı sona erdirecek herhangi bir teklifin Rusya'ya toprak verilmesini içermemesi gerektiğini söylediğini belirtiyor. 

Diğer yandan Hindistan liderinin, mutabakata varılabilmesi için Ukrayna'nın kaçınılmaz olarak bazı konularda taviz vermesi gerekeceğini ifade ettiğini aktarıyor.

Yeni Delhi yönetimi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini kınamazken, Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi çağrısında bulunmuştu. 

Analizde, savaşın diplomatik yollardan sonlandırılmasını destekleyen Yeni Delhi yönetiminin, arabuluculuk için önemli bir ülke olduğuna dikkat çekilerek şu ifadelere yer veriliyor:

Hindistan bu rolü oynayabilecek tek küresel güç olabilir. Ya da en azından kendisini hem Moskova hem de Kiev'e karşı inandırıcı şekilde tarafsız bir ülke olarak tanıtabilecek tek aktör olabilir.

Haberde, İsviçre'de haziranda düzenlenen Ukrayna Barış Zirvesi'ne Kremlin'den tek bir temsilcinin bile davet edilmediği de hatırlatılıyor. 

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, 10 Eylül'de Almanya'ya yaptığı ziyarette, Yeni Delhi'nin de bir barış zirvesi düzenleyebileceğine dikkat çekmişti. Jaishankar, böyle bir zirveye Rusya'nın da davet edileceğini söylemişti. Diğer yandan Hindistan, henüz savaşın sonlandırılmasına yönelik somut bir barış planı açıklamadı. 

Analizde, Kiev'in gelecekte Yeni Delhi'nin bu yönde adımlar atacağını umduğu belirtiliyor. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heorhiy Tihi, Hindistan'ın arabuluculuk rolüne dair şunları söylüyor: 

Hindistan'ın Ukrayna için güvenilir bir ortak ve dünyadaki dinamiklerle olayların gidişatını etkileyebilecek küresel bir güç olduğunu söyleyebilirim. Hindistan'ın bir barış formülünün oluşturulması sürecine katılımını görmek istiyoruz çünkü bir fark yaratabilirler.

Independent Türkçe, Politico, RT