California Üniversitesi’nde Polis Şefi Filistin destekçisi protestoculara yönelik saldırıları ele alış biçimi nedeniyle eleştirildikten sonra görevden alındı

California Üniversitesi kampüsünde kurulan Filistin Dayanışma Kampı’nın dağıtılması sonrası devriye gezen polis memurları (AFP)
California Üniversitesi kampüsünde kurulan Filistin Dayanışma Kampı’nın dağıtılması sonrası devriye gezen polis memurları (AFP)
TT

California Üniversitesi’nde Polis Şefi Filistin destekçisi protestoculara yönelik saldırıları ele alış biçimi nedeniyle eleştirildikten sonra görevden alındı

California Üniversitesi kampüsünde kurulan Filistin Dayanışma Kampı’nın dağıtılması sonrası devriye gezen polis memurları (AFP)
California Üniversitesi kampüsünde kurulan Filistin Dayanışma Kampı’nın dağıtılması sonrası devriye gezen polis memurları (AFP)

ABD’nin Los Angeles şehrinde yer alan California Üniversitesi (UCLA) Polis Şefi, kampüs yetkililerinin kampüste kamp kuran Filistin destekçisi protestocuları hedef alan saldırıları ele alış şekli nedeniyle eleştiri oklarının hedefi olduktan üç hafta sonra görevinden alındı.

UCLA Rektör Yardımcısı Mary Osako, dün yaptığı açıklamada, “Bir yıl boyunca geçici Polis Şefi olarak görev yaptıktan sonra geçtiğimiz ocak ayında resmi olarak UCLA Polis Gücü Şefi olarak atanan John Thomas, güvenlik incelenmeleri sonlandırılıncaya kadar geçici olarak yeniden görevlendirildi” dedi.

Osako, UCLA Polis Gücü’nden Gawin Gibson'ın salı gününden itibaren üniversitenin Polis Şefliği görevine vekaleten atandığını söyledi.

Thomas ve üniversitedeki diğer yetkililerin yanı sıra Los Angeles Polis Departmanı da UCLA'da Filistin destekçisi aktivistlerle 30 Nisan gecesi onlara saldıran grup arasında patlak veren şiddet olaylarını ele alış biçimleri nedeniyle sert bir şekilde eleştirildi.

Üniversite yetkilileri tarafından ‘provokatör’ olarak tanımlanan maskeli saldırganlar, kampa cop ve sopalarla saldırmış ve şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. Çıkan arbedede taraflar birbirlerine yumruk atmış ve biber gazı sıkmıştı. Kampta bulunanlardan bazıları, üzerlerini havai fişek de atıldığını ifade ettiler.

Görgü tanıklarının ifadesine göre çatışma, 30 nisanı 1 mayısa bağlayan gece sabahın erken saatlerine kadar en az üç saat sürdü. Polis müdahale etmesinden sonra düzen yeniden sağlandı. Polis ilk etapta hiç kimseyi tutuklamadı.

Olayların ardından California Valisi Gavin Newsom'un Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, kampüs polisinin olaylara geç ve kısıtlı bir şekilde müdahale etmesi kabul edilemez olarak değerlendirildi.

Vali Newsom ve Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, bizzat yaptıkları açıklamalarla şiddet olaylarını kınadılar ve soruşturma açılması çağrısında bulundular.

Ertesi gece yüzlerce polis kampa baskın düzenleyerek çadırları kaldırıp 210 kişiyi tutukladı.

İki gün süren olaylar, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşa karşı düzenlenen protestolarda öğrencilerin birbirleriyle ve polis güçleriyle çatışmasına yol açması nedeniyle, California Üniversitesi’ni ABD'deki onlarca kampüste haftalardır devam eden gerilimin merkezine yerleştirdi.

İsrail yanlıları, Gazze'deki Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı korkunç insani krizi protesto eden öğrencileri ‘antisemitizmi (Yahudi karşıtlığı) körüklemek ve antisemitizme uygun ortam yaratmakla’ suçluyorlar.

Aralarında çok sayıda Yahudi'nin de bulunduğu Filistin yanlısı eylemciler, rakip siyasetçilerin insan haklarını destekleme ve İsrail hükümetini kınama mesajlarını haksız bir şekilde antisemitizmle ilişkilendirdiğini söylüyorlar.

UCLA yetkilileri, kampüsteki olaylardan günler sonra dışarıdan uzmanlardan oluşan bir heyetin, kampüsteki güvenlik operasyonlarını ve polis gücünün olaya müdahalesini geniş kapsamlı bir şekilde inceleyeceğini açıkladılar. UCLA Rektörü Gene Block, olaylara karışanların kimliklerinin tespit edilmesi ve tutuklanması için ayrı bir soruşturma başlatılacağını duyurdu.

Öte yandan UCLA’nın 10 kampüsünde görev yapan 250'den fazla polis memurunu temsil eden Federe Üniversite Polis Memurları Derneği (The Federated University Police Officer's Association/FUPOA) Thomas'ın görev yerinin değiştirilmesini eleştirdi. FUPOA tarafından yapılan açıklamada, üniversite yöneticilerinin güncel olaylarda ve protestolar sırasında kontrolü sağlamaya yönelik protokolleri takip edip etmedikleri sorgulandı.

FUPOA Başkanı Wade Stern, UCLA yönetiminin protestoya verilen tepkilerin başarısız olduğunu kabul ettiğini ve kamuoyunun polis güçlerini suçlama girişimlerini reddetmesi gerektiğini söyledi.

Bir yandan UCLA Polis Şefi görevden alınırken diğer yandan Rektör Block, ABD Temsilciler Meclisi’ndeki bir komite önünde ifade vermeye hazırlanıyor. Block’un ifade vereceği oturum, Cumhuriyetçiler tarafından kampüslerdeki protesto hareketleri ve Filistin destekçisi eylemlerden kaynaklanan antisemitizm iddialarının ele alındığı oturumlardan biri olacak.

Bugün yapılması planlanan oturuma Rutgers ve Northwestern üniversitelerinin rektörlerinin de katılması bekleniyor.



Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
TT

Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)

Pakistan'da kutsal değerlere hakaretle suçlanan ve güvenlik güçlerinden çatışarak kaçmaya çalışırken öldürüldüğü iddia edilen doktorun aslında polise teslim olduğu ortaya çıktı.

Sind İçişleri Bakanı Ziya ül Hasan, 18 Eylül'de ülkenin güneyindeki Sind eyaletine bağlı Umerkot bölgesinde yaşanan olayla ilgili olarak dün açıklama yaptı. 

Hasan, olayla ilgili soruşturmayı tamamladıklarını ve doktor Şah Navaz'ın polise teslim olduktan kısa süre sonra öldürüldüğünü saptadıklarını bildirdi. 

Masumiyetini kanıtlamasına izin verilmesi şartıyla teslim olan Navaz'ın ailesinin, onu öldüren polis memurlarına dava açabileceğini de sözlerine ekledi. 

Navaz'ın cesedi ailesine teslim edilse de sonrasında kalabalık bir grup naaşı zorla alarak yakmıştı.

Navaz'ın babası Muhammed Salih, soruşturmadan dolayı yöneticilere teşekkür ederek failler için şeriatın uygulanması gerektiğini savundu:

Tek bir talebimiz var. Oğlumun ölümünü tertip eden polis memurları da aynı şekilde öldürülsün.

Annesi Rehmat Kunbar da şöyle konuştu:

Oğlumu öldürenler o kadar hızlı cezalandırılmalı ki diğerleri ders alsın da gelecekte böyle yargısız infazlara kalkışmasın.

Polis komiseri Niyaz Koso, meslektaşlarının motosikletle giden iki erkeğe "dur" dediğini ancak bu kişilerin silahla ateş açarak kaçmaya çalıştığını savunmuştu. 

Koso, karşılık veren polislerin "tesadüf eseri" Navaz'ı öldürdüğünü, diğer kişininse kaçmayı başardığını iddia etmişti. 

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, bölgedeki din insanlarının bu yargısız infazdan dolayı polisi överek memurlara gül yaprakları attığını gösteriyor. 

Sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle Hazreti Muhammed'e hakaret etmekle suçlanan Navaz başta saklanıyordu. Öldürülmeden önce tutuklanması talebiyle bir gösteri düzenlenmiş ve kliniği ateşe verilmişti. 

İnsan hakları örgütleri, bir haftada ikinci kez benzer bir cinayetin yaşandığını vurgulayarak resmi makamlara şeffaf soruşturma çağrısı yapmıştı. 

Kutsal değerlere hakaret gerekçesiyle linçler Pakistan'da ender görülmüyor. Ancak güvenlik güçlerinin bizzat yargısız infaza kalkışması son döneme kadar pek rastlanan bir durum değildi. 

Pakistan'ın kutsal değerlere hakarete verdiği cezalar idama varabiliyor ama henüz ölüm cezası bu suçlarda infaz edilmedi.  

Independent Türkçe, CNN, AP