Putin Amerikan varlıklarına el konulmasına izin veren kararı imzaladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Putin Amerikan varlıklarına el konulmasına izin veren kararı imzaladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'deki Rus varlıklarına el konulmasına karşılık olarak Amerikan varlıklarına el konulmasına ilişkin bir kararı imzaladı.

Putin'in hamlesi, Amerika'nın Rusya Federasyonu ve Rusya Merkez Bankası'na yönelik "dostça olmayan" hamlelerinden kaynaklanan zararı telafi etmeyi amaçlıyor.

Karara göre Rusya'daki bir mahkeme, şirket hisseleri ve mülkiyet hakları gibi Amerikan vatandaşlarına ait varlıklara el koyabilir.

Benzer şekilde, herhangi bir Rus bireyi veya kuruluşu, uğradığı zararın miktarını belirterek, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki mülkiyet haklarının ihlal edildiğinin belirlenmesi için mahkemeye baş vurabilir.

Rusya hükümetinin kararın uygulanması için gerekli yasal değişiklikleri hayata geçirmek için 4 ayı bulunuyor.

Putin daha önce Rus varlıklarına el konulmasına karşı çeşitli uyarılarda bulunmuştu.

ABD Temsilciler Meclisi nisan ayında dondurulmuş Rus varlıklarına el konulması yönünde karar aldı.

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, karar sonrası, Batı'yı dondurulmuş Rus varlıklarına el koyma girişimlerine karşı uyararak olası bir misilleme tehdidinde bulundu.

AB, İsviçre ve diğer ülkeler de Rus varlıklarını dondurdu. Bloğun üye ülkeleri, AB'de dondurulan Rus varlıklarından elde edilen geliri, Ukrayna'ya askeri yardım sağlamak için kullanmayı kabul etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Rusya Merkez Bankası'na ait yaklaşık 210 milyar euro (227 milyar dolar) değerindeki varlık, Avrupa Birliği'nde dondurulmuş durumda.

Ancak AB’de Rusya'nın misilleme yapabileceği endişesi nedeniyle söz konusu varlıklara henüz el konulmadı.

Moskova varlık karlarına el konulmasını eleştirerek bunu, hırsızlık olarak nitelendirdi.



Dürziler ile Bedeviler arasındaki çatışmalar devam ederken, İsrail Suveyda'daki tankları hedef aldı

Suveyda'da konuşlanan Suriye İç Güvenlik Güçleri mensupları (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suveyda'da konuşlanan Suriye İç Güvenlik Güçleri mensupları (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Dürziler ile Bedeviler arasındaki çatışmalar devam ederken, İsrail Suveyda'daki tankları hedef aldı

Suveyda'da konuşlanan Suriye İç Güvenlik Güçleri mensupları (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suveyda'da konuşlanan Suriye İç Güvenlik Güçleri mensupları (Suriye İçişleri Bakanlığı)

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bugün yaptığı açıklamada, ordu kuvvetlerinin Suriye'nin güneyinde bulunan Suveyda bölgesindeki Semia köyü civarında konuşlanmış tanklara yönelik bir saldırı gerçekleştirdiğini duyurdu.

Adraee X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Kısa bir süre önce İsrail ordusu kuvvetleri Suriye'nin güneyindeki Semia köyü (Suveyda bölgesi) civarında birkaç tanka saldırdı” dedi.

Suriye devlet medyası bugün Suveyda'da bir dizi ordu personelinin ‘yasadışı’ gruplar tarafından hedef alındıktan sonra hayatını kaybettiğini bildirdi.

Suriye resmi haber ajansı SANA, ‘Suveyda'daki çatışmaları durdurmak ve halkı korumak için görevlendirildikleri sırada yasadışı gruplar tarafından hedef alınan’ bir dizi ordu personelinin öldürüldüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın yerel medya kaynaklarından aktardığına göre en az dört ordu personeli öldürüldü.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre, Dürzi savaşçılar ile Bedevi aşiretler arasındaki ölümcül çatışmalar devam ederken Suriye birlikleri bugün ülkenin güneyindeki Suveyda'ya konuşlanmaya başladı. Çatışmalarda, altısı Suriye askeri olmak üzere 50 kişi hayatını kaybetti.

Cumartesi günü başlayan çatışmalar, geçtiğimiz aralık ayında Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra iktidara gelen Suriye'deki geçiş dönemi yetkililerinin karşı karşıya kaldığı güvenlik sorunlarını ön plana çıkarıyor.

Daha önce de mart ayında Suriye kıyı kesiminde ölümcül olaylar yaşanmış ve nisan ayında Şam yakınlarında Dürzi militanlar ile güvenlik güçleri arasında çatışmalar çıkmıştı.

SOHR ve yerel medya ağı Suveyda 24’e göre Suveyda vilayetinin batı kırsalındaki bazı köylerde çatışmalar düne kadar devam etti.

SOHR, Suveyda vilayetinde ve kırsalındaki bölgelerde yaşanan çatışmalarda ve karşılıklı bombardımanlarda 50 kişinin öldüğünü (Aralarında iki çocuğun da bulunduğu 34 Dürzi, 10 Bedevi ve altı Suriye askeri) açıkladı.

‘Kurumsal boşluk’

Suriye Savunma Bakanlığı, Suveyda vilayetindeki olaylarla ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Suveyda vilayetinde son iki gün içinde meydana gelen ve birçok mahalle ve kasabada 30'dan fazla ölü ve 100'e yakın yaralıya yol açan kanlı gelişmeleri büyük bir üzüntü ve endişeyle takip ediyoruz” denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, uzman askeri birliklerimizi etkilenen bölgelere konuşlandırmaya, siviller için güvenli koridorlar sağlamaya ve çatışmaları hızlı ve kararlı bir şekilde çözmeye başladık. Askerlerimizin sivilleri yasalara uygun olarak koruma konusundaki kararlılığını yineliyoruz. Bu çatışmaların patlak vermesine eşlik eden kurumsal boşluk, kaos ortamının daha da kötüleşmesine katkıda bulunmuş ve resmi güvenlik veya askeri kurumların müdahale etme kabiliyetinden yoksun olması, sükûnet ve itidal çabalarını engellemiştir.”

SOHR’a göre çatışmalar cumartesi günü Dürzi bir sebze tüccarının Suveyda-Şam yolu üzerinde kontrol noktaları kuran Bedevi silahlı kişiler tarafından kaçırılmasıyla başladı ve daha sonra iki taraf arasında karşılıklı adam kaçırmaya dönüştü.

Yerel bir medya kuruluşu olan Suveyda 24, ‘daha sonra her iki taraftan kaçırılan kişilerin dün gece serbest bırakıldığını’ bildirdi.

Ancak SOHR, bu son karışıklıkların, Şam yakınlarındaki Dürzi bölgelerinde ve Suveyda'da Dürzi militanlar ile güvenlik güçleri arasında ‘nisan ayında patlak veren mezhep çatışmalarından bu yana devam eden gerginlikten’ kaynaklandığını belirtti. Güvenlik güçlerinin yanı sıra, eyaletteki Sünni Bedevi aşiret mensupları da çatışmalara katıldı.

‘Güvenliği sağlamak’

Nisan ayında patlak veren şiddet olaylarında aralarında Dürzi militanlar ve güvenlik güçlerinin de bulunduğu en az 119 kişi hayatını kaybetti. Çatışmaların ardından Suriye hükümeti temsilcileri ve Dürzi ileri gelenleri gerilimi kontrol altına almak için ateşkes anlaşmaları imzaladı.

Mayıs ayından bu yana Dürzi militanlar, yerel gruplar ve yetkililer arasında yapılan bir anlaşma çerçevesinde Suveyda'da güvenliği sağlıyordu. Ancak silahlı Sünni Bedevi aşiret mensupları da vilayet kırsalında konuşlanmış durumda.

İçişleri Bakanı Enes Hattab X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Devlet kurumlarının, özellikle de askeri ve güvenlik kurumlarının yokluğu, Suveyda ve kırsalında devam eden gerilimin başlıca nedenlerinden biri. Güvenliği sağlamadan, iç barışı ve tüm ayrıntılarıyla normal hayata dönüşü sağlamak için kurumların rolünü etkinleştirmeden buna bir çözüm bulunamaz” değerlendirmesinde bulundu.

İçişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, kuvvetlerini Savunma Bakanlığı ile koordineli olarak konuşlandırmaya başlayacağını duyurmuştu. Bakanlık yaptığı açıklamada, çatışmaların ‘önceki dönemlerde biriken gerginliklerin arka planında’ meydana geldiğini belirtti.

Yinelenen gerginlikler

Çatışmaların ardından Suveyda Valisi Mustafa el-Bekkur, ‘akla ve diyaloğa yanıt verilmesi’ çağrısında bulundu. El-Bekkur, “Yerel ve aşiret yetkililerinin gerginliği kontrol altına almak için gösterdikleri çabaları takdir ediyor ve devletin vatandaşlarını korumaktan geri durmayacağını vurguluyoruz” dedi.

Dürzi liderler sükûnet çağrısında bulunarak, Şam makamlarını müdahaleye davet etti.

Yeni yönetim iktidarı devraldıktan sonra Şam'ı ziyaret eden uluslararası toplum temsilcileri ve Batılı delegeler, özellikle çeşitli bölgelerde yaşanan mezhepsel şiddet ve ihlallerin ardından dışlanmaları korkusuyla, azınlıkların korunması ve geçiş döneminin yönetimine katılımlarının sağlanması için yetkililere çağrıda bulundu.

Haziran ayında Şam'da bir kiliseye düzenlenen ve 25 kişinin ölümüyle sonuçlanan intihar saldırısından hükümetin DEAŞ'ı sorumlu tutması Suriye'deki azınlıkların korkularını daha da arttırdı.

Sayılarının bir milyondan fazla olduğu tahmin edilen Dürziler çoğunlukla Lübnan, Suriye, Filistin toprakları ve Ürdün'deki dağlık bölgelerde yaşıyor.

Suriye'deki sayılarının 700 bin civarında olduğu tahmin ediliyor ve bunların çoğu ülkenin güneyinde, kaleleri olan Suveyda vilayetinde yaşıyor. Şam yakınlarındaki Ceramana ve Sahnaya şehirlerinde de bulunuyorlar ve ülkenin kuzeybatısındaki İdlib'de sınırlı bir varlıkları var.

Geçtiğimiz nisan ayındaki çatışmaların ardından İsrail Suriye'de hava saldırıları başlattı ve Şam'ı Dürzi toplumu üyelerine zarar vermemesi konusunda uyardı.