Çin'in Tayvan tatbikatı: "İktidarı ele geçirme senaryoları üzerinde çalışılıyor"

"Çin, savaş jetlerine gerçek bomba taktı"

Çin Halk Kurtuluş Ordusu, tatbikat görüntülerini başkent Pekin'deki ekranlarda yayımladı (Reuters)
Çin Halk Kurtuluş Ordusu, tatbikat görüntülerini başkent Pekin'deki ekranlarda yayımladı (Reuters)
TT

Çin'in Tayvan tatbikatı: "İktidarı ele geçirme senaryoları üzerinde çalışılıyor"

Çin Halk Kurtuluş Ordusu, tatbikat görüntülerini başkent Pekin'deki ekranlarda yayımladı (Reuters)
Çin Halk Kurtuluş Ordusu, tatbikat görüntülerini başkent Pekin'deki ekranlarda yayımladı (Reuters)

Çin'in Tayvan etrafında başlattığı kapsamlı askeri tatbikat ikinci gününde de devam ediyor. 

Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Li Şi, bugünkü açıklamasında tatbikatlarda "iktidarı koordineli şekilde ele geçirme, ortak saldırı düzenleme ve kilit bölgelerin kontrolünü sağlama kabiliyetlerinin" test edildiğini belirtti. 

Tayvan Savunma Bakanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada, son 24 saatte 49 askeri hava aracının ada çevresinde uçtuğu bildirildi.

Bunlardan 35'inin, Tayvan ve Çin arasındaki fiili sınıra işaret eden "orta çizgiyi" geçtiği aktarıldı.  

Ayrıca ada çevresinde 19'u Çin donanmasına, 7'si de Çin sahil güvenliğine ait 26 geminin tespit edildiği belirtildi. 

Pekin yönetimine bağlı Çin Merkez Televizyonu'nun (CCTV) aktardığına göre bölgeye gönderilen bazı savaş uçaklarında gerçek bombalar yer aldı. 

Çin, dün başlattığı "Müşterek Kılıç-2024A" adlı tatbikat kapsamında birliklerini, Tayvan'a yakın konumdaki Kinmen, Matsu, Vuçiü ve Dongyin adalarının çevresini saracak şekilde konuşlandırmıştı. 

Tayvan Savunma Bakanlığı, dün yayımladığı açıklamada Pekin'in hamlesini kınayarak, "Çatışma aramıyoruz ama kaçacak da değiliz. Ulusal güvenliğimizi koruyacağımıza güvenimiz tam" ifadelerini kullanmıştı. 
Görsel kaldırıldı.

Tayvan Hava Kuvvetleri'ne ait F-16'ların görüntüleri paylaşıldı (Reuters)


Açıklamada bölgeye birliklerin gönderildiği de belirtmişti. Bakanlık, bugün Tayvan Hava Kuvvetleri'ne ait F-16'ların fotoğraflarını paylaşırken, görüntülerin ne zaman ve nerede çekildiğine dair bilgi vermedi.

Bugün sonlanması öngörülen askeri tatbikat, Tayvan'ın yeni lideri Lai Ching-te'nin 20 Mayıs'taki yemin töreninin ardından geldi. 

13 Ocak'taki başkanlık seçimini kazanan iktidardaki Demokrat İlerici Parti'nin (DPP) adayı Lai, törendeki konuşmasında Çin'den Tayvan'a yönelik tehditlerini sonlandırmasını istemişti. Lai, Tayvan ve Çin'in "birbirinin boyunduruğu altında olmadığını" söylemişti.

Lai'yi "ayrılıkçı" olarak gören Pekin yönetimiyse açıklamalara tepki göstermişti. Çin'in Tayvan İlişkiler Ofisi Sözcüsü Çın Binhua, Lai'nin "bağımsızlık için dış güçlere bel bağladığını ve kutuplaşma yarattığını" öne sürmüştü. 

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi de "Çin'in yeniden birleşmesine yönelik kaçınılmaz tarihsel eğilimini hiçbir şey değiştiremez" ifadelerini kullanmıştı. 

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de KMT ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından KMT liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.


Independent Türkçe, AFP, Guardian, Reuters, CNN



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.