Reisi sonrası Türkiye ve İran: Anlaşmazlıklara rağmen iş birliğine devam

Erdoğan, Reisi'nin halefi ile iş birliğini sürdürmek istiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (solda) ve İran'ın merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (sağda) Ankara'da düzenlenen karşılama töreninde şeref kıtasını selamlarken, 24 Ocak 2024 (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (solda) ve İran'ın merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (sağda) Ankara'da düzenlenen karşılama töreninde şeref kıtasını selamlarken, 24 Ocak 2024 (AFP)
TT

Reisi sonrası Türkiye ve İran: Anlaşmazlıklara rağmen iş birliğine devam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (solda) ve İran'ın merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (sağda) Ankara'da düzenlenen karşılama töreninde şeref kıtasını selamlarken, 24 Ocak 2024 (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (solda) ve İran'ın merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi (sağda) Ankara'da düzenlenen karşılama töreninde şeref kıtasını selamlarken, 24 Ocak 2024 (AFP)

Ömer Önhon

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve diğer yetkilileri taşıyan helikopterin düştüğü yeri arama ve tespit etme faaliyetlerine Türkiye'nin katkısı, Türk medyasında en az olayın kendisi ve yankıları kadar yer buldu.

Türk basınında yer alan haberlere göre İran'ın talebi üzerine kaza yerini aramak üzere gönderilen Türk yapımı insansız hava aracı (İHA) Akıncı A5, düşen helikopterin yerini tespit ederken tüm operasyon sekiz saatten kısa sürdü.

Akıncı İHA, olumsuz hava koşullarında görüntü aktarabilmek için 9 bin feet gibi çok düşük bir irtifada uçtu ve ilk ısı kaynağını tespit etti. İranlı arama kurtarma ekipleri, bu bilgiye dayanarak helikopterin enkazına ulaşmayı başardı.

Ancak çarşamba günü İranlılar hikayenin farklı bir versiyonuyla ortaya çıktılar. İran Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada, Türkiye'nin bölgeye gece görüş ve termal kameralarla donatılmış bir İHA gönderdiği, ancak ‘bulut altı tespit ve kontrol’ ekipmanı olmadığından helikopterin düştüğü yeri tam olarak tespit edemeyip Türkiye'ye geri döndüğü ve enkazın İran'a ait İHA’lar tarafından pazartesi sabahı bulduğu belirtildi.

İran Cumhurbaşkanı'nın ölümünden sonra iç ve dış politikada herhangi bir değişiklik beklememeliyiz.

Türkiye ve İran, ilişkileri farklı hassasiyetlerle şekillenen, aralarında Suriye ve Azerbaycan’ın da olduğu birçok yerde stratejik olarak rekabet eden iki komşu ve bölgenin ağır topları olan iki ülke. İsrail'in Gazze'ye saldırısı karşısındaki tutumları gibi diğer durumlarda da benzer tutumlara sahipler. En yüksek sesle İsrail'i kınamaya ve İsrail’in saldırılarını durdurmak için harekete geçmeye çağıran taraflar oldular.

scdfvrbgt
Tebriz’de merhum İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin tabutu askerlerin omuzlarında taşınırken, 21 Mayıs 2024 (AFP)

İran Cumhurbaşkanı Reisi 24 Ocak'ta Ankara'ya resmi bir ziyarette bulunmuştu. Bu ziyaret sırasında Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin sekizinci toplantısı gerçekleştirilirken taraflar arasında çeşitli alanlarda 10 yeni anlaşmaya imza attı. Ziyaret sırasında ayrıca Türkiye - İran İş Konseyi de toplandı.

Türkiye ile İran arasındaki toplam ticaret hacmi 2023 yılında 6 milyar dolara ulaştı. İki ülkenin liderleri, bu rakamı 30 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini açıkladılar. Türkiye, İran'a uygulanan yaptırımlara dahil olmadı. Bu politikası, Batı'daki müttefikleri tarafından olumsuz karşılandı.

Stratejik bir ilişki

Türkiye birçok açıdan İran için bir çıkış noktası oldu. Öyle ki 2023 yılında 2,5 milyon İranlı turist Türkiye'yi sorunsuz şekilde ziyaret etti.

Enerji dosyasının ise iki ülke arasındaki ilişkilerde çok önemli bir yeri var.

Dünyanın en büyük petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip üç ülkesinden biri olan İran, doğal gaz ithalatının yaklaşık yüzde 16'sını komşusundan yapan Türkiye'nin en büyük ikinci doğal gaz tedarikçisi konumunda. Bu da Türkiye’nin İran’dan yaklaşık 3,3 milyar dolar değerinde enerji tedarik ettiği anlamına geliyor.

Türkiye ile İran arasında imzalanan ve İran'ın 30 yıl boyunca Türkiye'ye günde 30 milyon metreküp doğal gaz sağlamasını öngören anlaşmanın süresi 2023 yılında doldu.

Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, geçtiğimiz nisan ayında Tahran'ı ziyaret ederek İranlı mevkidaşı ile bir araya geldi. İran Ulusal Doğal Gaz Şirketi (NIGC) ile Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) arasında yeni bir anlaşma yapılması amacıyla görüşmeler devam ediyor.

Reisi'nin Türkiye ziyareti sırasında Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) ile İran Şebeke Yönetim Şirketi (IGMC) Arasında işletme anlaşması imzalandı.

Terörle mücadele ise PKK/YPG ile mücadele eden Türkiye’nin ve Kurdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) ile mücadele eden İran’ın ortak gündemindeki bir diğer önemli konu.

Ancak Türkiye ve İran, beklenenin aksine PKK ve PJAK’ın aynı geçmişe ve benzer iddialara sahip olmalarına rağmen, somut, hedef odaklı bir iş birliği geliştirmeyi başaramadı.

Terörle mücadele ise aynı PKK/YPG ile mücadele eden Türkiye’nin ve PJAK ile mücadele eden İran’ın ortak gündemindeki bir diğer önemli konu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz pazartesi günü yapılan kabine toplantısının ardından haftalık basın toplantısında yaptığı açıklamanın büyük bölümünü helikopter kazasına ayırdı. Türkiye-İran ilişkilerini değerlendiren Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayisini övdü. Helikopter kazasının İHA’ların önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bayraktar AKINCI'nın arama kurtarma faaliyetlerindeki rolünü vurguladı.

Türkiye'nin 2002 yılında savunma alanında yüzde 80 oranında dışa bağımlı olduğunu, bugün ise savunma ihtiyaçlarının neredeyse tamamını yerli ve milli imkânlarla karşıladığını belirten Bugün savunma sanayinde faaliyet gösteren 3 bin 500'den fazla şirketi bulunan ve 80 binden fazla kişiye istihdam sağlayan Türkiye'nin savunma alanında ihracat hacmi 1,2 milyar dolar. Türkiye, yaklaşık 185 ülkeye bu alanda ihracat yapıyor.

cdfvgrt
Merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve diğer iki yetkilinin Meşhed'deki İmam Rıza Türbesi'nde düzenlenen cenaze töreni

Türk yapımı İHA’lar sadece askeri alanda değil, doğal afetlerde ve arama kurtarma faaliyetlerinde de önemli bir rol oynuyor.

İran'ı ‘komşu bir ülke’, İran halkını da ‘kardeş halk’ olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki iş birliğinin çok boyutlu olduğunu vurguladı. Ayrıca İran’ın Filistin davasına verdiği güçlü desteği ve Astana süreci çerçevesindeki yakın diyaloğunu takdir ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin komşuluk haklarına saygının bir ifadesi olarak İran'a uygulanan tek taraflı yaptırımlara katılmadığını belirtti.

İran Cumhurbaşkanı Vekili Muhammed Muhbir’i arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu zor zamanlarda İran’la dayanışma içinde olduğunu ifade etti. Bunun yanında Türkiye bir jest yaparak kazada hayatının kaybeden İranlı yetkililer için bir günlük ulusal yas ilan etti.

Olay, İranlı yetkililerin hayatına mal olan gelişmiş teknolojik donanımdan yoksun eski helikopterlerle yoğun siste uçmaya devam etmek zorunda bırakılmaları başta olmak üzere pek çok soru işaretine yol açtı. Ancak bunun bir kaza mı yoksa herkesin düşündüğü gibi bir sabotaj mı olduğu konusunda kamuoyuna resmi bir açıklama yapılması pek olası görünmüyor.

Reisi'nin ölümü ülke içinde şok etkisi yaratırken İran rejimi devletin işleyişinin etkilenmeyeceği konusunda kamuoyuna güvence verdi. Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhbir derhal geçici olarak merhum Cumhurbaşkanı Reisi’nin yerine vekil olarak atandı.

Rejim içindeki güç mücadeleleri bundan sonra yaşanacakların bir parçası olacak olsa da iç ve dış politikada herhangi bir değişiklik beklememeliyiz.

İran hükümetinin 2022 yılında Mahsa Amini'nin polis tarafından gözaltına alındığı sırada ölmesinin ardından sokaklara dökülen İranlı protestoculara karşı kullandığı aşırı güç nedeniyle kaybedilen onca hayat ve yaşanan onca acı hafızalardaki tazeliğini koruyor.

İran'ın bölgedeki rolü her zaman tartışılageldi. Örneğin pek çok kişi İran'ın Suriye'de Devlet Başkanı Beşşar Esed ve rejimine verdiği desteğin sadece göstermelik olduğuna inanıyor ve asıl niyetin Suriye'yi Şiileştirmek ve İran'ın nüfuz alanının ayrılmaz bir parçası haline getirmek olduğunu düşünüyor.

Türkiye, komşusu İran'la ilişkileri yürütmek ne kadar zor olursa olsun bu ülkeyle mümkün olduğunca normal ilişkiler sürdürmenin, başta ticaret ve ekonomi olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliğini devam ettirmenin ve zorlukları diplomatik yollarla aşmaya çalışmanın önemli olduğuna inanıyor. İran'ın istikrarı Türkiye için büyük önem taşıyor. Çünkü İran'da meydana gelebilecek ciddi bir huzursuzluk ve istikrarsızlık, enerji kaynaklarının kesintiye uğraması ve büyük mülteci dalgaları da dahil olmak üzere pek çok açıdan ciddi geri tepmelere yol açabilir.

*Bu makale Şarku'l Avsat  tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.



Güney Çin Denizi'nde Çin ve Filipinler gemileri çarpıştı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Güney Çin Denizi'nde Çin ve Filipinler gemileri çarpıştı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çin Sahil Güvenliği, bugün Güney Çin Denizi'ndeki ihtilaflı Spratly Adaları'nda bir Çin gemisiyle bir Filipin ikmal gemisinin birbirine çarptığını söyledi ve "tamamen" Filipinler'i suçladı.

Çin, Filipinlere ait bir ikmal gemisinin ihtilaflı İkinci Thomas Sığlığı yakınlarındaki sulara girdiğini, "Çin'in tekrarlanan ciddi uyarılarını görmezden gelerek normal seyrüsefer halindeki bir Çin gemisine profesyonel olmayan ve tehlikeli bir şekilde yaklaştığını ve bunun da çarpışmayla sonuçlandığını" iddia etti.

Filipinler hükümeti olayla ilgili hemen yorum yapmadı.

Çin ve Filipinler ihtilaflı Spratly Adaları konusunda sık sık çatışıyor. Filipinler'e göre bu sığlık, uluslararası alanda tanınan münhasır ekonomik bölgesi içinde yer alıyor ve sık sık Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki iddialarını geçersiz kılan 2016 tarihli bir tahkim kararına atıfta bulunuyor.

Bu, dünyanın en ihtilaflı sularından birinde, bu yıl martta gerçekleşen benzer bir çatışmanın ardından yaşanan son restleşme.

Çin sahil güvenlik gemileri ve milis olduğundan şüphelenilen gemiler, Filipin Donanması personelini yaralayan, ikmal botlarına zarar veren ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri geren güçlü su topları ve tehlikeli engelleme manevralarına başvuruyor.

Bu yıl martta Filipinler, bir askeri helikopterin desteklediği Çin sahil güvenlik gemilerinin, bilim insanlarını taşıyan iki Filipin hükümet gemisinin ihtilaflı Güney Çin Denizi'ndeki iki kum bariyerine ulaşmasını engelleme girişiminin başarısız olduğunu açıklamıştı.

Çin, Filipinler, Vietnam, Malezya, Tayvan ve Brunei'nin Güney Çin Denizi'nde zaman zaman kısa süreli çatışmalara dönüşen, çakışan toprak talepleri var.

Ancak Çin ve Filipinler arasındaki düşmanlık geçen yıldan bu yana hızla artarken, denizde küçük çarpışmalara, birkaç Filipinli mürettebat üyesinin yaralanmasına ve laf dalaşına yol açtı.

Filipinler Dışişleri Bakanlığı cumartesi günü yaptığı açıklamada, Filipinler'in bir Birleşmiş Milletler organından, Güney Çin Denizi'ndeki denizaltı kıta deniz yatağının kapsamını resmen tanımasını istediğini söyledi. Böylece Filipinler buradaki kaynaklardan faydalanmak için münhasır hakka sahip olacak.

Independent Türkçe