ABD'yle Avrupa, İran konusunda karşı karşıya geldi

Washington, haziranda düzenlenecek nükleer zirvede Tahran'la gerginliği artırmamaları için Avrupa ülkelerine baskı yapıyor.

UAEA zirvesinde alınacak bir kınama kararı, BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a karşı hamlenin görüşülmesine yol açabilir ancak Rusya ve Çin'in bu konudaki önergeleri veto etmesine kesin gözüyle bakılıyor (AFP)
UAEA zirvesinde alınacak bir kınama kararı, BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a karşı hamlenin görüşülmesine yol açabilir ancak Rusya ve Çin'in bu konudaki önergeleri veto etmesine kesin gözüyle bakılıyor (AFP)
TT

ABD'yle Avrupa, İran konusunda karşı karşıya geldi

UAEA zirvesinde alınacak bir kınama kararı, BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a karşı hamlenin görüşülmesine yol açabilir ancak Rusya ve Çin'in bu konudaki önergeleri veto etmesine kesin gözüyle bakılıyor (AFP)
UAEA zirvesinde alınacak bir kınama kararı, BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a karşı hamlenin görüşülmesine yol açabilir ancak Rusya ve Çin'in bu konudaki önergeleri veto etmesine kesin gözüyle bakılıyor (AFP)

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ) bugün "görüşmelere katılan diplomatlara" dayandırdığı bir haber yayımladı. Diplomatlar, Birleşik Krallık ve Fransa'nın haziran başında düzenlenecek Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) zirvesinde İran'ı kınamayı planladığını söyledi. 

Habere göre Biden yönetimi, kasımdaki ABD Başkanlığı seçimleri öncesinde gerginliğin artırılmaması için Avrupalı müttefiklerine baskı yaparak Tahran'ın nükleer programının sert bir dille eleştirilmemesini istiyor. Washington, bu iki Avrupa devi dışındaki ülkelerden de kendilerini izleyerek kınama oylamasında çekimser davranmalarını talep etmiş. 

Adım atılmasını savunan Avrupalı yetkililer, UAEA verilerine göre Tahran'ın ellerinde üç nükleer silah yapacak kadar malzeme olduğunun altını çiziyor. Eyleme geçilmemesi halinde hem İran'a uygulanan yaptırımların hem de UAEA'nın yetkisinin sorgulanacağını vurguluyorlar. 

ABD'li yetkililerse İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopter kazasında öldüğünü hatırlatarak ülkenin durumunun daha da hassaslaştığını ifade ediyor.

WSJ'ye konuşan Amerikalılardan ikisi Avrupa'yla bu konuda çatışma olmadığını ve İran'a yönelik baskının halihazırda yaptırımlarla artırıldığını öne sürdü. 

UAEA yönetimi, İran'ı son olarak 2022 kasımında kınamıştı. Amerikalı ve Avrupalı yetkililer, Tahran'ın nükleer ilerlemesini kısıtlamaması ve ajansla işbirliğine gitmemesi durumunda eyleme geçeceklerini aradan geçen sürede defalarca söyledi.

Trump'ın çekilmesi ortalığı karıştırdı

İran'la ABD, Çin, Fransa, Almanya, Rusya ve Birleşik Krallık arasında 2015'te Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.

Donald Trump'ın başkanlığa gelmesinin ardından ABD, 8 Mayıs 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.

Tahran da yaptırımlara karşılık 5 Ocak 2020'de anlaşmadaki taahhütlerini tamamen durdurmuş ve yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme işlemi dahil bir dizi adım atmıştı. 

ABD'de göreve gelen Joe Biden yönetimi, Tahran'ın taahhütlerini yerine getirmesi halinde anlaşmaya geri döneceklerini duyurmuştu. İran ise anlaşmadan çekilen taraf olarak öncelikle ABD'nin anlaşmaya dönmesi ve yaptırımları kaldırması gerektiğini bildirmişti.

Ancak Washington-Tahran görüşmeleri 2022 ağustosunda çöktü. O dönemden beri Amerikalılar gerginliği kontrol altında tutmaya çalışıyor. 

Washington, Trump'ın çekilmesinden sonra da anlaşmayı sürdürmeye çalışan Avrupalıların İran'a daha fazla baskı yapabileceğini savunuyor. Devrim Muhafızları'nın terör örgütü olarak adlandırılabileceğini ve İran bankalarının Avrupa'da iş yapmasının engellenebileceğini söylüyorlar. 

ABD'nin bir stratejisi daha var: UAEA'dan İran'ın işbirliği yapmamasına dair kapsamlı bir rapor istemeyi planlayan Washington, bununla 2011'deki gibi uluslararası yaptırımlara gerekçe sunmayı hedefliyor. 

Avrupalı yetkililerse ABD'nin bu raporu kasımdaki seçimlerden sonra talep edeceğini vurguluyor.

Batı, İran'ın nükleer bomba sahibi olmasından endişelenirken Tahran tamamen sivil amaçlarla programını yürüttüğünü savunuyor. Ancak UAEA'nın inceleme taleplerine yanıt vermemesi Ortadoğu ülkesinin samimiyetini sorgulatıyor.

Independent Türkçe



Dünya'ya düşen meteorların nereden geldiği ortaya çıktı

Sıradan bir kondrit (L grubu) olan El Médano 128 meteoriti, Centre de recherche et d'enseignement des géosciences de l'environnement araştırmacılarından oluşan bir ekip tarafından 2011'de Atacama Çölü'nde bulunmuştu (Jérôme Gattacceca / CNRS / CEREGE)
Sıradan bir kondrit (L grubu) olan El Médano 128 meteoriti, Centre de recherche et d'enseignement des géosciences de l'environnement araştırmacılarından oluşan bir ekip tarafından 2011'de Atacama Çölü'nde bulunmuştu (Jérôme Gattacceca / CNRS / CEREGE)
TT

Dünya'ya düşen meteorların nereden geldiği ortaya çıktı

Sıradan bir kondrit (L grubu) olan El Médano 128 meteoriti, Centre de recherche et d'enseignement des géosciences de l'environnement araştırmacılarından oluşan bir ekip tarafından 2011'de Atacama Çölü'nde bulunmuştu (Jérôme Gattacceca / CNRS / CEREGE)
Sıradan bir kondrit (L grubu) olan El Médano 128 meteoriti, Centre de recherche et d'enseignement des géosciences de l'environnement araştırmacılarından oluşan bir ekip tarafından 2011'de Atacama Çölü'nde bulunmuştu (Jérôme Gattacceca / CNRS / CEREGE)

Bilim insanları meteoritlerin çoğunun nereden geldiğini buldu.

Araştırmaya göre tüm meteoritlerin yaklaşık yüzde 70'i sadece üç aileden geliyor.

Bu aileler biri 5,8 milyon, biri 7,5 milyon ve diğeri de 40 milyon yıl önce olmak üzere Asteroit Kuşağı'ndaki çarpışmaların ardından ortaya çıktı. Bunlardan Massalia ailesi diye bilinen bir tanesi, tek başına asteroitlerin yüzde 37'sinden sorumlu.

Üç ailenin bu kadar çok asteroide yol açması, nispeten genç olmalarıdan kaynaklanıyor. Kısa süredir var oldukları için geride kalıp uzayda süzülen birçok parça var ve hızlı hareket etmeleri, Asteroit Kuşağı'ndan kolayca kaçarak belki de Dünya'ya yönelebilecekleri anlamına geliyor.

Araştırmacılar daha fazla meteoridin kaynağını da tespit etmeyi başardı. Hepsi birlikte ele alındığında, araştırmacılar meteoritlerin yüzde 90'ından fazlasının nereden geldiğini biliyor.

Bu aynı zamanda bilim insanlarının, Dünya'yı tehdit edebilecek ve son uzay görevlerinin özellikle odaklandığı, büyüklüğü kilometreyle ölçülen asteroitlerin kökenlerini takip edebildiği anlamına geliyor.

Ancak geri kalanı bilinmediğinden, bilim insanları bu asteroitler üzerinde daha fazla araştırma yaparak kalan yüzde 10'u açıklayabilecek daha genç ailelere odaklanmayı umuyor.

Bilim insanlarının kuşaktaki başlıca meteorit ailelerini incelemenin yanı sıra bilgisayar simülasyonları kullanarak nasıl çarpışmış ve hareket etmiş olabileceklerini anlamasının ardından bu keşifler yapıldı.

Bulgular, biri geçen ay Astronomy and Astrophysics adlı hakemli dergide, ikisi de bugün Nature'da yayımlanan bir dizi yeni makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe