Austin: Asya güvende olmadıkça ABD güvende olamaz

Pekin, Washington'u Asya-Pasifik'te bir ‘NATO versiyonu’ kurmaya çalışmakla suçladı.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından Singapur’da düzenlenen Shangri-La Diyaloğu'nda konuşuyor. (EPA)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından Singapur’da düzenlenen Shangri-La Diyaloğu'nda konuşuyor. (EPA)
TT

Austin: Asya güvende olmadıkça ABD güvende olamaz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından Singapur’da düzenlenen Shangri-La Diyaloğu'nda konuşuyor. (EPA)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından Singapur’da düzenlenen Shangri-La Diyaloğu'nda konuşuyor. (EPA)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin bugün yaptığı açıklamada, Asya-Pasifik bölgesinin Washington için bir ‘öncelik’ olmaya devam ettiğini vurgulayarak, ABD'nin ancak ‘Asya güvendeyse güvende olabileceğini’ belirtti.

Austin, Çinli mevkidaşı Dong Jun ile Singapur'da düzenlenen güvenlik zirvesinin oturum aralarında yaptığı ve bir Pekin sözcüsünün ‘olumlu’ olarak nitelendirdiği görüşmenin ardından konuştu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Austin, 2 Haziran Pazar gününe kadar sürecek olan ve son yıllarda Çin-ABD ilişkilerinin seviyesinin göstergesi haline gelen Shangri-La Diyaloğu sırasında, “Asya güvende olmadıkça ABD güvende olamaz. Bu nedenle ABD uzun zamandır bu bölgede varlığını sürdürüyor” ifadelerini kullandı.

Austin, Avrupa ve Ortadoğu'daki çatışmalara rağmen Hint-Pasifik bölgesinin ‘ABD için öncelikli bir operasyon alanı olmaya devam ettiğini’ belirtti.

ABD, Çin'in etkisine ve artan askeri gücüne karşı koymaya çalışırken, Asya-Pasifik bölgesindeki ittifaklarını ve ortaklıklarını (özellikle de Filipinler ile) güçlendirmeye çalışıyor.

Washington'un ortak askeri tatbikatları yoğunlaştırması ve Tayvan Boğazı ile Güney Çin Denizi'nde düzenli olarak savaş gemileri ve savaş uçakları konuşlandırması, Çinli liderleri kızdırıyor.

Austin'in konuşmasının ardından Çinli askeri yetkili General Jing Jianfeng, Washington'u, bölgedeki hegemonyasını sürdürmek için ‘Asya-Pasifik'te bir NATO versiyonu’ kurmakla suçladı ve ABD'nin ‘bölgesel barış ve istikrara yönelik en büyük meydan okumayı’ temsil ettiğini belirtti.

Dünyanın dört bir yanından çok sayıda savunma yetkilisinin katıldığı forum, Çin savaş gemileri ve savaş uçaklarının Pekin'in egemenlik iddiasında bulunduğu Tayvan'ın etrafında kordon oluşturduğu büyük askeri tatbikatlardan bir hafta sonra düzenleniyor.

Diyaloğun devam ettirilmesi

Dong ve Austin arasında dün (Cuma) gerçekleşen görüşme, iki ülkenin savunma bakanları arasında 18 ay sonra yapılan ilk derinlemesine görüşme oldu ve çatışmaların kontrolden çıkmasını önlemeye yardımcı olabilecek askeri diyaloğun sürdürülmesi umutlarını arttırdı.

Austin, ABD ve Çin'in ‘önümüzdeki aylarda’ askeri temasları yeniden başlatacağını söyledi. Pekin ise iki ülke arasındaki güvenlik ilişkilerinin ‘istikrara kavuşmasını’ memnuniyetle karşıladı.

Austin bugün yaptığı açıklamada, “Bakan Dong'a beni acil bir konu için ararsa telefonu açacağımı söyledim. Umarım o da aynısını yapar” dedi.

Ancak ABD'li bakan konuşmasında Çin'e saldırır gibi görünerek, ‘Hint-Pasifik'te yeni bir güvenlik çağının’ ortaya çıktığını ve bunun ‘bir ülkenin iradesini dayatmak’ ya da ‘gözdağı vermek veya zorlamakla’ ilgili olmadığını söyledi.

Austin, “Bu yeni yakınlaşma bölünmeyle değil, birlikle ilgilidir; egemen ulusların özgür seçimleriyle ilgilidir” ifadesini kullandı.

ABD'ye karşılıklı savunma anlaşmasıyla bağlı olan Filipinler, Washington'un bölgedeki çabalarının merkezinde yer alıyor.

Güney Çin Denizi'ne kıyısı olan ve Tayvan'a yakın bir ülke olan Filipinler'in desteği, bir çatışma durumunda ABD için çok önemli olacaktır.

Austin, Güney Çin Denizi'nde, Çin ve Filipinler gemileri arasındaki sürtüşmeler sıklaşırken ve daha geniş bir çatışma korkusunu arttırırken, ABD'nin Karşılıklı Savunma Anlaşması kapsamında Filipinler'i savunma taahhüdünün ‘sarsılmaz’ olduğunu vurguladı.

Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos dün forumda yaptığı konuşmada, Washington'un varlığının ‘bölgesel barış için elzem’ olduğunu söyledi. Marcos, “Çin'in bölgenin güvenlik durumu ve ekonomik kalkınması üzerindeki belirleyici hakimiyeti kalıcı bir gerçekliktir. Aynı zamanda ABD'nin istikrar sağlayıcı varlığı da bölgesel barış için elzemdir. Başka bir seçenek yok. Her iki ülke de önemli” şeklinde konuştu.



Trump'ın oğlu ve Kennedy Jr.'dan Ukrayna uyarısı: "Nükleer felaket kapıda"

Ukrayna, kritik önemdeki Pokrovsk şehrini Ruslara karşı korumaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna, kritik önemdeki Pokrovsk şehrini Ruslara karşı korumaya çalışıyor (Reuters)
TT

Trump'ın oğlu ve Kennedy Jr.'dan Ukrayna uyarısı: "Nükleer felaket kapıda"

Ukrayna, kritik önemdeki Pokrovsk şehrini Ruslara karşı korumaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna, kritik önemdeki Pokrovsk şehrini Ruslara karşı korumaya çalışıyor (Reuters)

Cumhuriyetçi lider Donald Trump'ın oğlu Trump Jr. ve Robert F. Kennedy Jr., "nükleer felaketin önlenmesi için" Rusya'yla anlaşma yapılmasını ve Ukrayna savaşının sonlandırılmasını istedi.

Trump Jr. ve Robert F. Kennedy Jr.'ın Amerikan gazetesi The Hill'de yayımlanan yazısında, Kiev yönetimine Rus toprağına saldırılarda uzun menzilli füze kullanma izni verilmesinin "dünyayı Küba füze krizinden bu yana görülmemiş derecede büyük bir nükleer yıkım riskiyle karşı karşıya bırakacağı" savunuluyor. 

ABD'nin tanınmış gazetelerinden New York Times, geçen haftaki haberinde ABD Başkanı Joe Biden'ın, uzun menzilli silahlara dair kısıtlamayı kaldırabileceğini öne sürmüştü. Biden'ın Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer'la 13 Eylül'de yaptığı toplantıda, bu konuyla ilgili kararın ileri bir tarihe ertelendiği bildirilmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de böyle bir kararın savaşın seyrini değiştireceğini belirterek "Bu, Rusya'nın NATO ülkeleriyle, Avrupa Birliği ülkeleriyle ve ABD'yle savaşa girmesi anlamına gelir" uyarısını yapmıştı. 

Trump Jr. ve Robert F. Kennedy Jr., Putin'in "blöf" yaptığına ilişkin analizlerin doğru olmadığını savunarak, Kremlin'in birçok kez "nükleer silah kullanma" tehdidinde bulunduğunu hatırlatıyor. 

Yazıda, Moskova'nın "itidalli duruşunu zayıflık olarak algılama hatasına düşen" Washington'ın, "ilk başta yaşanmasına asla müsaade edilmemiş olması gereken bu savaştan diplomatik bir çıkış yolu bulmaya odaklanması gerektiği" belirtiliyor. 

"Uçurumun kenarına bundan fazla yaklaşamayız" denen yazıda şu ifadelere yer veriliyor: 

Rusya'nın başka bir ülkeye Amerikan topraklarının derinliklerine saldırması için füze verdiğini, eğitim sağladığını ve hedeflere dair bilgi aktardığını düşünün. ABD buna asla müsamaha göstermezdi. Rusya'nın da buna izin vermesini beklememeliyiz.

Trump Jr. ve Robert F. Kennedy Jr., Amerika'nın Ukrayna'da "hiçbir kritik çıkarının tehlikede olmadığını" öne sürerek, bir an evvel ateşkes sağlanması çağrısında bulunuyor ve ekliyor: 

Bu çatışmayı durdurmanın zamanı çoktan geldi. Bu, ulusumuzun tartıştığı tüm siyasi meselelerden daha önemli. Nükleer savaş bildiğimiz anlamda medeniyetin sonu, hatta belki de insan türünün sonu anlamına gelecektir.

25. ABD Başkanı John F. Kennedy'nin yeğeni Kennedy Jr., 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri için önce Demokrat Parti'den aday adayı olmuş fakat parti içinde kendisine sansür uygulandığını savunarak geçen yıl ekimde yarışa bağımsız devam etme kararı almıştı. Daha sonra Kennedy Jr., geçen ay adaylıktan çekilip Trump'a destek vereceğini açıklamıştı. 

Son yıllarda Kovid-19 aşısına karşı çıkışları ve komplo teorisyenlerine yakınlığı nedeniyle eleştirilen Kennedy Jr., ABD'nin Ukrayna'nın yanında Rusya'ya karşı pozisyon almasına birçok kez karşı çıkmış, savaşın bitirilmesi çağrısında bulunmuştu.

Independent Türkçe, RT, The Hill, New York Times