Benny Gantz'ın istifası İsraillileri ve Filistinlileri nasıl etkileyecek?

Benny Gantz (Reuters)
Benny Gantz (Reuters)
TT

Benny Gantz'ın istifası İsraillileri ve Filistinlileri nasıl etkileyecek?

Benny Gantz (Reuters)
Benny Gantz (Reuters)

Benny Gantz dün (Pazar) İsrail Savaş Kabinesi’nden istifa ettiğini duyurdu. Gantz’ın bu hamlesi, Gazze savaşı şiddetlenirken Başbakan Binyamin Netanyahu üzerindeki iç baskıyı arttırdı.

Eski Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Mayıs ayında Filistin topraklarında savaş sonrası strateji eksikliğini gerekçe göstererek hükümetten çekilme tehdidinde bulunmuştu.

Gantz'ın partisinden olan Gadi Eisenkot'un da istifa etmesiyle Savaş Kabinesi’nde sadece üç üye kaldı. Gazze savaşıyla ilgili tüm önemli kararlar bu kabinede alınıyor.

Gantz'ın istifası İsrail'i nasıl etkileyecek?

Gantz'ın istifasının, dindar ve aşırı milliyetçi partilerin koalisyonundan oluşan hükümeti düşürmesi beklenmiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın eski Ortadoğu müzakerecilerinden Aaron David Miller, Gantz'ın istifasından saatler önce CNN'e yaptığı açıklamada, “Benny Gantz bir süredir istifa etmekle tehdit ediyordu ama şu anda hükümeti düşürecek güce sahip değil. Çünkü Netanyahu ve koalisyon ortakları halen Knesset’teki 120 sandalyeden 64'üne sahip” ifadelerini kullandı.

Ancak siyasi analist Merav Zonszin'e göre Netanyahu hükümeti çökme tehlikesi altında olmasa da Gantz'ın istifasıyla koalisyondaki tek ‘ılımlı unsur’ da kaybedilmiş olacak.

Zonszin AFP'ye verdiği demeçte, “Netanyahu'nun elinde sadece aşırı sağcı bakanlar kalacak ve bunların nasıl bir rol oynayacağı henüz belli değil” dedi.

Bu ayın başlarında iki aşırı sağcı bakan (Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich) Netanyahu'yu, ABD Başkanı Joe Biden'ın Hamas'a teslimiyet olarak gördükleri ateşkes önerisini kabul etmesi halinde koalisyon hükümetinden ayrılmakla tehdit etti.

Ancak Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığı habere göre, ateşkes önerisi sonuçlanmaz ve iki bakan hükümetten ayrılma tehditlerini yerine getirmezse, Netanyahu seçimler yapılana kadar görevde kalabilir.

Seçimlerin Ekim 2026'da yapılması planlanıyor. Kamuoyu yoklamaları erken seçim yapılması halinde Gantz'ın kazanacağını gösteriyor.

Ürdün Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler profesörü olan Dr. Abdulhakim el-Karale, İsrail'in Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki dört esiri kurtarmasına rağmen Gantz'ın istifasını aşırı sağcı hükümet içinde bir ‘siyasi deprem’ olarak nitelendirdi. Karale ayrıca, bunun İsrail içinde büyük bir karışıklığa neden olacağını, Netanyahu ve hükümeti üzerinde daha fazla izolasyon ve kısıtlamaya yol açacağını belirtti.

Karale Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Gantz'ın, Netanyahu'nun bu savaşı işgal devletinin çıkarları için istemediğine dair büyük bir kanaate ulaştığı açık. Ona göre Netanyahu, kişisel çıkarlarına ulaşmayı arzuluyor. Zira savaşın uzatılması, Netanyahu’nun siyasi yaşamının uzatılması, hukuki sorumluluktan ve hapis cezasından kaçınmak anlamına geliyor” ifadelerini kullandı. Karale’ye göre bu görüşler, Netanyahu’nun çeşitli yolsuzluk davalarında yargılanması ve geçen yıl 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısını engelleyemediği yönündeki suçlamalar ışığında dile getiriliyor.

Karale, Gantz'ın ılımlı hareketi temsil ettiği için istifasının büyük önem taşıdığını da belirtti. Karale’ye göre söz konusu istifa, hükümetin düşmesine yol açmayacak olsa da, önümüzdeki günlerde muhalefet kampının gün geçtikçe büyümesi nedeniyle dramatik gelişmelere yol açabilir ve bu da hükümetin görevden alınmasına neden olabilir.

Peki ya Filistinliler?

Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığı haberde, Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler için Gantz'sız bir hükümetin ‘savaşı etkilemeyeceği ve işleri daha da kötüleştirmeyeceği’ belirtiliyor.

‘Ilımlı’ olarak tanımlanan Gantz savaşın şiddetini azaltamadı. Gantz’ın görevde olduğu süre boyunca en az 37 bin Filistinli öldürüldü.

Savaşın Gantz'ın ayrılmasından sonra da devam edeceği öngörülürken, yakın zamanda bir ateşkes önerisinin sonuçlandırılması ihtimali de uzak görünüyor.

Ancak Dr. Abdulhakim el-Karale, Gantz'ın istifasının Netanyahu'yu ateşkes önerisini kabul etmeye itebileceğine inanıyor.

Karale bunu şu ifadelerle açıkladı: “Gantz'ın derin bir askeri geçmişi var. Bu nedenle Gazze savaşındaki askeri başarısızlıkla ilgili nedenlerle istifa ettiğinde, bu İsrail toplumuna ve İsrail siyasi akımlarına İsrail savaş makinesinin Gazze savaşında sefil bir şekilde başarısız olduğu ve İsrail'in bu savaşın meyvelerini toplamayacağı ve dolayısıyla ateşkes anlaşmasının tamamlanması gerektiği konusunda güçlü ve kararlı bir kanıt sağlayacaktır.”

Karale, Netanyahu'nun, Gantz’ın istifanın ardından yaptığı “Savaştan çekilmek için doğru zaman değil” şeklindeki açıklamalarının sonuçtan duyduğu endişeyi vurguladığına dikkat çekti.



Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
TT

Rapor: İran, 12 günlük savaş sırasında 5 İsrail askeri üssünü doğrudan vurdu

 İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)
İsrail'in orta kesiminde İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazını inceleyen İsrail askerleri (AP)

The Telegraph’ın ulaştığı radar verilerine göre, İran füzeleri 12 günlük savaş sırasında beş İsrail askeri tesisini doğrudan vurmuş görünüyor.

Söz konusu saldırılar İsrailli yetkililer tarafından duyurulmadı. Katı askeri sansür yasaları nedeniyle ülke içinden rapor edilemiyor.

Bu saldırılar, her iki tarafın da mutlak zafer iddiasında bulunmaya çalıştığı iki düşman arasındaki sözlü savaşı daha da karmaşık hale getirecek.

İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)İran'ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

Savaş bölgelerindeki bomba hasarını tespit etmek için uydu radar verilerini kullanma konusunda uzman olan ABD merkezli Oregon Eyalet Üniversitesi akademisyenleri yeni verileri The Telegraph ile paylaştı.

Raporlara göre İsrail'in kuzey, güney ve orta kesimlerinde, aralarında büyük bir hava üssü, bir istihbarat toplama merkezi ve bir lojistik üssünün de bulunduğu, daha önce rapor edilmemiş beş askeri tesis İran füzeleriyle vuruldu.

The Telegraph'ın dün temas kurduğu İsrail ordusu yetkilileri, füze önleme oranları ya da üslerine verilen hasar konusunda yorum yapmayacaklarını ifade etti.

Bir ordu sözcüsü, “Söyleyebileceğimiz tek şey, ilgili tüm birimlerin operasyon boyunca operasyonel sürekliliği koruduğudur” dedi.

Askeri tesislere yönelik bu saldırılar, İsrail'in hava savunma sistemlerini deldiği bilinen, konut ve sanayi altyapısında büyük hasara yol açan 36 diğer saldırıya ilave olarak yapıldı.

Ülke genelinde konutlarda meydana gelen ciddi hasara rağmen sadece 28 İsraillinin hayatını kaybetmesi, ülkenin sofistike uyarı sisteminin ve halkın sığınakları disiplinli bir şekilde kullanmasının göstergesi.

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre İran füzelerinin büyük çoğunluğu önlenirken, sınırı geçmeyi başaran füzelerin oranı 12 günlük savaşın ilk sekiz gününde günden güne arttı.

Bunun nedenleri net olmamakla birlikte, gelişmiş ateşleme teknikleri ve İran'ın gelişmiş füzeler kullanıyor olma ihtimali olabilir.

Demir Kubbe, İsrail'in en ünlü hava savunma sistemi olsa da aslında havan topları gibi kısa menzilli mermilere karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır ve ülkenin kullandığı ‘katmanlı’ hava savunma sisteminin sadece bir parçasıdır.

Orta katmanda, 300 kilometreye kadar menzile sahip insansız hava araçları (İHA) ve füzeleri engellemek için optimize edilmiş Davut Sapanı hava savunma sistemi yer alıyor. En üstte ise uzun menzilli balistik füzeleri atmosfere girmeden önce etkisiz hale getiren Arrow (HITS) sistemi yer alıyor.

Sadece 9,7 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan İsrail'de, ülkenin ünlü füze savunma sistemlerinin ihlal edilmesi şok etkisi yarattı.

Ülke içinde askeri hedeflerin vurulduğuna dair şüpheler arttı.

Ülkenin en tanınmış gazetecilerinden biri olan Kanal 13 televizyonundan Raviv Drucker geçen hafta şunları söyledi: “İran'ın füze saldırılarının birçoğu İsrail askeri üslerinde, bugüne kadar halen haber yapmadığımız stratejik yerlerde gerçekleşti... Bu durum insanların İranlıların ne kadar isabetli olduklarını ve pek çok yerde ne kadar büyük bir yıkıma yol açtıklarını anlamamalarına neden oldu.”

Oregon Eyalet Üniversitesi'nde araştırmacı olan Corey Sher, biriminin hem İsrail hem de İran'daki füze hasarının daha kapsamlı bir değerlendirmesi üzerinde çalıştığını ve sonuçları yaklaşık iki hafta içinde yayınlayacağını açıkladı.

Sher, hasarı değerlendirmek için kullandıkları radar sistemi verilerinin patlamaları tespit etmek için yapılı çevredeki değişiklikleri ölçtüğünü ve saldırıların kesin olarak doğrulanması için ya söz konusu askeri alanlardaki saha raporlarının ya da uydu görüntülerinin gerektiğini ifade etti.

The Telegraph tarafından yapılan veri analizi, ABD ve İsrail savunma sistemlerinin genel olarak iyi bir performans sergilediğini, ancak savaşın yedinci gününde füzelerin yaklaşık yüzde 16'sının geçmesine izin verdiğini gösteriyor.

Bu, İsrail ordusunun daha önce yaptığı ve başarı oranını ‘yüzde 87’ olarak veren tahminle büyük ölçüde uyumlu.