Knesset, Ultra Ortodoks Yahudileri zorunlu askerlikten muaf tutulacak

Ortodoks Yahudiler, 2 Haziran'da Bnei Brak şehrinde zorunlu askerlik hizmetine karşı düzenlenen protestoda (DPA)
Ortodoks Yahudiler, 2 Haziran'da Bnei Brak şehrinde zorunlu askerlik hizmetine karşı düzenlenen protestoda (DPA)
TT

Knesset, Ultra Ortodoks Yahudileri zorunlu askerlikten muaf tutulacak

Ortodoks Yahudiler, 2 Haziran'da Bnei Brak şehrinde zorunlu askerlik hizmetine karşı düzenlenen protestoda (DPA)
Ortodoks Yahudiler, 2 Haziran'da Bnei Brak şehrinde zorunlu askerlik hizmetine karşı düzenlenen protestoda (DPA)

İsrail parlamentosu bugün, Başbakan Benjamin Netanyahu tarafından desteklenen ve Ultra-Ortodoks Yahudilerin (Harediler) askerlik hizmetinden muaf tutulmasını öngören tartışmalı yasa tasarısını oyladı.

İsrail'de askerlik hizmeti zorunludur, ancak ultra-Ortodoks Yahudiler zamanlarını hukuk ve Tevrat çalışmalarına ayırmak için zorunlu askerlik hizmetinden muaf tutulurlar. 1948'de İsrail devletinin kuruluşunda kabul edilen bu muafiyet, daha önce hiç sorgulanmamıştır.

2022 yılında, Netanyahu hükümetinin ve müttefikleri dini ve aşırı sağcı partilerin, göreve gelmesinden kısa bir süre önce, Knesset aşırı dindar Yahudilerin askerlik hizmetini düzenleyen bir yasa tasarısının ilk taslağını onayladı.

İsrail ve Hamas arasında Gazze'deki savaşla ilişkili askeri hareketlilik bağlamında, İsrail'de, aşırı dindar Yahudilerin askerlikten muaf tutulmasına yönelik öfke artıyor.

Buna rağmen, milletvekilleri bugünkü oylamada (63 evet oyuna karşı 57 hayır oyu) yasama tasarısının ilerlemesi için oy kullandı. Yasa tasarısı şimdi "Dışişleri ve Savunma Komisyonu'nda müzakere edilecek ve ikinci ve üçüncü okumalarda onaylanmak üzere Knesset'e gönderilecek.

Hükümeti büyük ölçüde aşırılık yanlısı grupların desteğine dayanan Netanyahu, yasa tasarısının ilerlemesi yönünde oy kullanmasına rağmen, kendisi de Likud Partisi üyesi olmasına rağmen Savunma Bakanı Yoav Galant tasarıya karşı çıktı.

Galant, oylamadan sonra şunları söyledi: "Askerlik hizmetinin yükünü birlikte taşımanın ulusal bir zorluk olduğunu" düşünerek, "Ordudaki kıdemli savaşçıların pahasına aşağılık politikalar uygulamamalıyız."

Muhalefet lideri Yair Lapid ise parlamentoda yapılan oylamayı eleştirerek, "X" platformunda Netanyahu hükümetini, iktidarda kalmak için "her şeyi" yapmakla suçladı.

Lapid sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu, Knesset tarihindeki en kötü anlardan biridir. "Gazze Şeridi'nde yoğun çatışmaların yaşandığı yeni bir günde bu yozlaşmış hükümet, askerlik hizmetinden kaçınmak için bir yasa çıkarıyor."



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.