Sinvar'ın kişiliği, savaştaki rolü ve savaşı durdurmak için yapılan müzakerelere ilişkin ABD raporu

Yahya Sinvar (AP)
Yahya Sinvar (AP)
TT

Sinvar'ın kişiliği, savaştaki rolü ve savaşı durdurmak için yapılan müzakerelere ilişkin ABD raporu

Yahya Sinvar (AP)
Yahya Sinvar (AP)

Wall Street Journal, Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar'ın savaştaki rolü ve savaşı sona erdirmek için devam eden müzakerelerle ilgili uzun bir rapor yayınladı. Gazete, savaşın sona erdirilmesine yönelik uluslararası ve Arap çabaları ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin çektiği acılar ışığında pozisyonlarını açıklamak için Sinvar’ın biyografisini ele aldı.

Amerikan gazetesinin raporu, Sinvar’ın, Hamas’ın yurtdışındaki yetkilileri aracılığıyla ABD’li, Mısırlı ve Katarlı arabuluculara gönderdiği onlarca mektuba dayanıyordu. Söz konusu mektuplar, Sinvar’ın İsrail ile bir ateşkes ve esir değişimi anlaşmasına varılması için yapılan baskılara ‘aylarca direndiğini’ ortaya koyuyor. Gazete, Sinvar’ın bu kararını ‘daha fazla çatışmanın ve Filistinli siviller arasında daha fazla ölümün kendi lehine olacağını hesaplamasına’ bağladı. “İsraillileri istediğimiz yerde tutuyoruz” diyen Sinvar'ın yakın zamanda yazdığı bir mektubu alıntılayan gazete, onun, ‘İsrail'in savaştan kaybedecek çok şeyi olduğuna inandığı’ için ‘insan hayatını soğuk bir şekilde hiçe saydığını’ belirtti.

Üç oğlunun bir İsrail saldırısında öldürülmesinin ardından Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye'ye 11 Nisan'da yazdığı mektupta Sinvar, onların ve diğer Filistinlilerin ölümlerinin “bu ulusun damarlarına hayat üfleyeceğini ve onu daha yüksek bir şan ve şeref seviyesine çıkmaya iteceğini” yazdı.

fbgrnt
İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, geçtiğimiz Mayıs ayında Filistin'in BM'ye tam üyelik başvurusuyla ilgili BM Genel Kurulu'nda düzenlenen özel oturum sırasında Sinvar'ın bir fotoğrafını tutuyor. (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail ve Hamas'ı savaşı durdurmaya zorlama çabalarına rağmen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas'a karşı ‘tam bir zafer’ kazanılmadan çatışmalara kalıcı bir son verilmesine karşı çıktığına dikkat çeken gazete, “Sinvar’ın nihai hedefi, Hamas'ın İsrail'e karşı koyarak tarihi bir zafer ilan etmesine ve Filistin ulusal davasının liderliğini üstlenmesine olanak tanıyacak kalıcı bir ateşkese ulaşmak gibi görünüyor” dedi. Sinvar 7 Ekim saldırılarını planlamış ve yeşil ışık yakmış olsa da, ateşkes müzakerecilerine gönderdiği ilk mesajlar Hamas ve diğer Filistinli grupların saldırılarının boyutu karşısında şaşırmış göründüğünü gösteriyor. Bir mesajında şöyle diyordu: “İşler kontrolden çıktı. İnsanlar bu işin içine düştü ve bu olmamalıydı.”

Bu, Hamas'ın o saldırıda meydana gelen sivil ölümlerinin sayısını açıklaması için bir tartışma konusu haline geldi.

Savaşın başlarında Sinvar, esirleri İsrail'in Gazze'deki kara harekâtını geciktirmek için bir pazarlık kozu olarak kullanmaya odaklandı. İsrail askerlerinin Gazze Şeridi'ne girmesinden bir gün sonra Hamas'ın ‘İsrail'de tutulan tüm Filistinli mahkumların serbest bırakılması karşılığında esirlerin takas edilmesi için derhal bir anlaşmaya varmaya’ hazır olduğunu söyledi. Gazetenin raporunda, “Sinvar İsrail'in 7 Ekim'deki tepkisini yanlış okudu. İran ve Hizbullah milislerinin sağlamaya istekli olduğu desteği de yanlış yorumladı” ifadesi yer aldı.



Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
TT

Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)

Sri Lanka'da 400'e yakın kişiyi öldüren sel felaketinden kurtulanlar yaşanan kaosu anlattı.

Sri Lanka Afet Yönetim Merkezi (DMC), ülkede geçen haftadan bu yana devam eden şiddetli yağışların yol açtığı afetlerde can kayıplarının 390'a çıktığını, 370 kişidense hâlâ haber alınamadığını bildirdi. 

Ayrıca arama kurtarma ekiplerinin su baskını ve heyelan riski taşıyan birçok bölgeye ulaşmakta güçlük çektiği vurgulandı.

Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake, ülke genelinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini duyurmuş, kurtarma çalışmaları için 20 binden fazla askeri personelin görevlendirileceğini belirtmişti.

Guardian'ın irtibata geçtiği Layani Rasika Niroşani, yoğun yağışlara alışık olduklarını fakat bu kadar büyük bir afetle karşılaşacaklarını tahmin etmediklerini söylüyor. 

Selde her şeyini kaybettiğini belirten iki çocuk annesi 36 yaşındaki kadın şöyle devam ediyor: 

Evimiz toprak altında kaldı. Ailem hâlâ şok içinde. Sıfırdan başlamak zorundayız. Bazen bu, yaşamaktan bile daha kötü olabilir.

Kantharuban Praşant da sel nedeniyle evlerini kaybeden 125'ten fazla aileye Badulla'daki bir okulda barınak sağladıklarını belirtiyor.

Yardım malzemelerine ulaşmakta güçlük çektiklerini belirten 32 yaşındaki öğretmen, birçok ailenin selde mahsur kaldığını söylüyor. 

Bazı Sri Lankalılar, yetkililerin afet uyarısı yapmadığına da dikkat çekiyor. 45 yaşındaki Ja Nilanthi, nehir suları tehlikeli seviyeye ulaştığında bile herhangi bir uyarı veya tahliye emri almadıklarını belirtiyor.

Ditwah Kasırgası ve muson yağışlarının yol açtığı sel ve toprak kaymaları nedeniyle can kaybı Endonezya'da 604'e, Tayland'da 176'ya ve Malezya'da üçe yükseldi. 

Güney Asya'da toplamda en az 1172 kişinin canını alan afetlerin yol açtığı yıkımın boyutu henüz tam olarak bilinmiyor. 

Bilim insanlarına göre Güney Asya, iklim değişikliğine karşı yüksek riskli bölgelerden biri. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters, CNN