KKTC'den Güney Kıbrıs'a geçmek isteyen göçmenler "arafta" kaldı

Rum yönetimi, Yeşil Hat'taki göçmenleri kabul etmeye yanaşmıyor

GKRY ve KKTC'yi ayıran Yeşil Hat, 1964'ten beri BM Barış Gücü'nün kontrolünde (AP)
GKRY ve KKTC'yi ayıran Yeşil Hat, 1964'ten beri BM Barış Gücü'nün kontrolünde (AP)
TT

KKTC'den Güney Kıbrıs'a geçmek isteyen göçmenler "arafta" kaldı

GKRY ve KKTC'yi ayıran Yeşil Hat, 1964'ten beri BM Barış Gücü'nün kontrolünde (AP)
GKRY ve KKTC'yi ayıran Yeşil Hat, 1964'ten beri BM Barış Gücü'nün kontrolünde (AP)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafına geçmeye çalışan 30 göçmen Yeşil Hat'ta sıkıştı.

Amerikan gazetesi New York Times'ın (NYT) aktardığına göre göçmenlerden 13'ü Suriyeli, geri kalanlarsa Ortadoğu, Afrika ve Asya'daki ülkelerden. 

GKRY'nin İngilizce yayın yapan gazetesi Cyprus Mail'in aktardığına göre bu kişilerden bazıları Afganistan, İran, Sudan ve Kamerun yurttaşı.

NYT, KKTC tarafından yürüyerek Avrupa Birliği'ne (AB) üye GKRY'e geçmek isteyen göçmenlerin Birleşmiş Milletler (BM) kontrolündeki Yeşil Hat'ta sıkışıp kaldığını yazdı. 

Göçmenlerin, Kıbrıs adasını bölerek KKTC ve GKRY'i birbirinden ayıran 180 kilometrelik hattın farklı yerlerinde çadırlarda kaldığı belirtildi.

GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, geçen hafta salı günü yaptığı açıklamada, hattaki göçmenlere insani yardım sağlayacaklarını fakat giriş izni vermeyeceklerini söylemişti. 

Hristodulidis "Yasadışı göç için yeni bir rota oluşturulmasına izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullanmıştı. 

Ancak Avrupa Komisyonu'nun sözcülerinden Annita Hipper, AB üyesi ülkelerin tampon bölgelerde dahi sığınma taleplerine yasa gereği izin vermekle yükümlü olduğunu belirtti. 

GKRY'deki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin sözcüsü Emilia Strovolidou, göçmenlerin iki grup halinde son üç hafta içinde Yeşil Hat'a geçtiğini söyledi.

Bu hafta sıcaklıkların 38 dereceyi bulacağına dikkat çeken Strovolidou, "Bu insanlar güvenliğe kavuşmak ve daha iyi bir yaşam bulmak için ülkelerini terk etti fakat kapana kısıldılar. Önümüzde de bir sıcak dalgası var" dedi.

Sözcü, Yeşil Hat'taki durumun zorlayıcı olduğuna işaret ederek şunları söyledi: 

Neler olduğunu ya da orada ne kadar kalacaklarını bilmiyorlar. Araftalar.

Strovolidou, tampon bölgedeki 13 yaşında bir göçmenin psikolojik problemler nedeniyle Lefkoşa'daki bir hastaneye kaldırıldığını da belirtti. 

Sözcü, göçmenlerin sonsuza dek Yeşil Hat'ta kalamayacağını ve BM'nin bu kişilerin sığınma taleplerini kabul etmesi için GKRY yönetimine baskı yaptığını söyledi.

Hristodulidis, Suriyeli göçmenlerin sayısının artması nedeniyle bu ülkeden GKRY'e giden kişilerin taleplerinin işleme alınmayacağını nisanda açıklamıştı. 

GKRY'nin rakamlarına göre yılın ilk üç ayında, 2 binden fazla kayıtdışı göçmen ülkeye gitti. Bu sayı geçen yılın aynı döneminde 78'di.
Independent Türkçe, New York Times, Cyprus Mail



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP