Ukrayna, savaşı fonlamanın yeni bir yolunu buldu: Devlete para lazım

Özelleştirme adımı kapsamında ünlü Otel Ukrayna, yaklaşık 25 milyon dolara satılığa çıkarılacak (Unsplash)
Özelleştirme adımı kapsamında ünlü Otel Ukrayna, yaklaşık 25 milyon dolara satılığa çıkarılacak (Unsplash)
TT

Ukrayna, savaşı fonlamanın yeni bir yolunu buldu: Devlete para lazım

Özelleştirme adımı kapsamında ünlü Otel Ukrayna, yaklaşık 25 milyon dolara satılığa çıkarılacak (Unsplash)
Özelleştirme adımı kapsamında ünlü Otel Ukrayna, yaklaşık 25 milyon dolara satılığa çıkarılacak (Unsplash)

Ukrayna'nın savaş masraflarını karşılayabilmek için özelleştirmeye gittiği bildirildi. 

Amerikan gazetesi New York Times'ın (NYT) haberinde, Kiev'in bu yaz itibarıyla aralarında büyük bir alışveriş merkezi, otel, çeşitli madencilik ve kimya şirketlerinin yer aldığı devlete ait yaklaşık 20 firmayı açık artırmaya çıkaracağı belirtildi. 

Özelleştirme hamlesinin iki ana hedefi var. İlk olarak bu yılki askeri harcamalar için devlet bütçesindeki 5 milyar dolarlık açığı kapatmak. İkinci hedefse Ukrayna'yı zamanla kendi kendine yeterli hale getirecek yatırımları ülkeye çekerek zayıflayan ekonomiyi güçlendirmek. 

Ukrayna Ekonomi Bakan Yardımcısı Oleksiy Sobolev, NYT'ye açıklamasında şunları söyledi: 

Bütçe tehlikeli bir halde. Makroekonomik durumu istikrarlı tutmak, orduya destek sağlamak ve Rusya'ya karşı savaşı kazanmak için başka para kaynakları bulmamız gerekiyor.

Ukraynalı hukuk firması Aequo'nun ortaklarından Michael Lukaşenko da özelleştirme hamlesinin çok önemli olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı: 

Devletin paraya çok ihtiyacı var. Eğer şimdi satıp para bulamazsak, yakında satacak bir şey kalmayacak çünkü mülk ya yok edilecek ya da işgalle elimizden alınacak.

Kiev'in resmi rakamlarına göre ülkede devlete ait yaklaşık 3 bin 100 şirket var. Bunların yarısından azı aktif ve sadece yüzde 15'i gelir sağlıyor. Geçen yıl en az kâr getiren 5 firmanın devlete maliyetinin en az 50 milyon dolar olduğu belirtildi. 

Ukrayna Devlet Mülkiyet Fonu'nun başındaki Vitali Koval, bunun büyük sorun yarattığını söyleyerek "Bu düzeyde bir maliyet, özellikle de her harcamanın dikkatle incelenmesi gereken savaş zamanında kabul edilemez" dedi.

Diğer yandan Ukrayna'daki yolsuzluğun, satıştan elde edilecek gelirlerin etkili şekilde kullanılmasını engelleyebileceğinden de endişeleniliyor.

Kiev merkezli yatırım şirketi Dragon Capital'dan Ievgen Baranov, özelleştirmenin ancak hükümetin "muhtemel alıcılara garanti ve tazminat verebilecek sorumlu bir satıcı olarak hareket etmesi halinde işe yarayacağına" dikkat çekti.

Kiev yönetimi açık artırmaya çıkaracağı varlıklarla en az 100 milyon dolar gelir elde etmeyi planlıyor. Ancak haberde, bu miktarın "Batılı müttefiklerin gönderdiği milyarlarca dolarlık askeri yardım paketlerinin yanında sönük kaldığı" yorumu da paylaşıldı. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat 2022'deki emriyle başlayan savaşta Ukrayna'ya en büyük destek ABD'den geldi.

New York merkezli düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi'nin geçen ay yayımladığı rapora göre Washington, savaşın başından beri Ukrayna'ya toplamda 175 milyon dolarlık yardım paketi için onay verdi.

Independent Türkçe, New York Times, Dış İlişkiler Konseyi



İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
TT

İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)

İranlı aktivist Nergis Muhammedi, İsrail’le İran arasında 12 gün süren çatışmalar hakkında "Savaş demokrasi mücadelesine büyük darbe vurdu" dedi.

Çatışmalar sırasında Tahran’a yapılan bombardımandan saklanmak için başkente bağlı bir köye sığındığını söyleyen Muhammedi, Wall Street Jorurnal’a (WSJ) konuştu.

2023’te Nobel Barış Ödülü’nü alan aktivist, Tahran’ın muhaliflere baskıyı artıracağını savunarak şunları söyledi:

Sivil toplum aktivistleri, siyasi aktivistler ve özellikle de sosyal faaliyetlere katılan gençlerin durumundan derin endişe duyuyorum. Maalesef önümüzdeki günlerde baskının daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum.

"İran halkı için durum şu anda savaş öncesinden daha tehlikeli” diyen Muhammedi, İsrail’in saldırılarının ülkedeki demokrasi mücadelesini gerilettiğini belirtti.

Tahran rejimine karşı yıllardır mücadele vermesine rağmen İran’daki yönetimin yabancı ülkelerin müdahalesiyle belirlenemeyeceğini vurgulayan aktivist, bu konuda söz hakkının sadece halka ait olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çatışmalar sırasında İran halkına rejime karşı ayaklanma çağrısı yapmıştı. 53 yaşındaki muhalif, hem Netanyahu hem de Hamaney rejimine direnilmesi gerektiğini ifade etti:

İran'da cennet vaat ederken bizi cehenneme götüren Ali Hamaney liderliğindeki kadın düşmanı ve dinci bir hükümet var. Netanyahu da özgürlük ve demokrasi vaat ederken bizi cehenneme götürüyor.

Aktivist, İsrail’in başlattığı çatışmaların kendisine 1980-1988’deki İran-Irak savaşında geçen çocukluğunu hatırlattığını da sözlerine ekledi. Savaşın istenen dönüşümü kazanmak için bir yol olmadığının altını çizdi:

İran halkının aradığı köklü dönüşüm savaşla elde edilemez.

Guardian’ın 1 Temmuz’daki haberinde, İsrail’in saldırılarının İran’da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği yazılmıştı. İsrail ordusunun 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 mahkum öldürülmüştü. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği belirtilmişti.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edilmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian