Kritik G7 Liderler Zirvesi başladı: Hangi kararların alınması bekleniyor?

Zirve, Apulia bölgesindeki Borgo Egnazia adlı lüks otelde gerçekleştirilecek (AP)
Zirve, Apulia bölgesindeki Borgo Egnazia adlı lüks otelde gerçekleştirilecek (AP)
TT

Kritik G7 Liderler Zirvesi başladı: Hangi kararların alınması bekleniyor?

Zirve, Apulia bölgesindeki Borgo Egnazia adlı lüks otelde gerçekleştirilecek (AP)
Zirve, Apulia bölgesindeki Borgo Egnazia adlı lüks otelde gerçekleştirilecek (AP)

Dünyanın en büyük 7 ekonomisini bir araya getiren G7 Liderler Zirvesi bu yıl İtalya'nın ev sahipliğinde düzenleniyor. 

Bugün başlayan zirve 15 Haziran'a kadar sürecek. Toplantıda ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Japonya Başbakanı Kişida Fumio yer alacak.

Ayrıca İtalya'nın davetiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zirveye katılacak. 

Apulia bölgesinde düzenlenecek toplantıda Erdoğan'ın yanı sıra Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis de yer alacak.

Zirvenin ana başlıkları Gazze'daki ateşkes süreci, Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin olacak. 

Ayrıca Afrika ve Hint-Pasifik'teki duruma ek olarak göç, enerji yatırımları, yapay zeka atılımları ve küresel ekonomik güvenlik de tartışılacak.

"Ukrayna'ya 50 milyar dolar"

Fransız haber ajansı AFP'nin aktardığına göre G7 liderleri, Rusya'ya uygulanan yaptırımlar neticesiyle dondurulmuş malvarlıklarından 50 milyar doların Ukrayna'ya yardım için borç olarak gönderilmesini onayladı. 

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir Fransız yetkilinin dün AFP'yle paylaştığı bilgilere göre paranın yıl sonuna kadar Kiev'e gönderilmesi hedefleniyor. Detayların bugün başlayacak G7 Liderler Zirvesi'nde netleştirileceği aktarıldı.

Haberde, söz konusu miktarın büyük kısmının ABD yönetiminin sağlayacağı bir krediyle temin edileceği belirtildi. Bu kredi, Ukrayna savaşının ardından uygulanan yaptırımlarla dondurulan yaklaşık 300 milyar dolarlık Rus malvarlığından karşılanacak. Söz konusu miktarın çoğu AB ülkelerinde tutuluyor.

Amerikan medya kuruluşu CNN'in aktardığına göre ABD'de dondurulan Rus malvarlıklarının toplam değeriyse yaklaşık 3 milyar dolar. 

CNN'e konuşan ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, bir süredir bu paranın aktarılması için çalıştıklarını, planla ilgili detayların bugün ya da yarın açıklanacağını söyledi. 

G7 Liderler Zirvesi için Biden'a eşlik eden Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan, dünkü açıklamasında bu paranın en iyi şekilde kullanılmasını istediklerini belirterek, Zelenski'yle yeni bir güvenlik anlaşması imzalamayı planladıklarını da söyledi. 

Sullivan, detaylarını paylaşmadığı anlaşmaya ilişkin şu ifadeleri kullandı: 

Bu anlaşmayı imzalayarak Rusya'ya kararlılığımıza dair bir işaret vermiş olacağız. Vladimir Putin Ukrayna'yı destekleyen koalisyona karşı koyabileceğini düşünüyorsa yanılıyor.

"İsrail doğrudan eleştirilmeyebilir"

G7 liderlerinin zirvede Gazze'de ateşkes süreci ve yardım tedarikini de masaya yatırması bekleniyor. 

Biden'ın 31 Mayıs'ta duyurduğu üç aşamalı ateşkes planı, G7 liderlerinden destek görmüştü. Bu zirvede de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik çağrıların yinelenmesi bekleniyor. 

Ancak AFP'nin aktardığına göre G7 liderleri İsrail'in savaş taktiklerine ve hava bombardımanlarına yönelik sert eleştiriler yapmaktan kaçınacak.

"Avrupa, Çin'le doğrudan ticaret savaşından kaçınıyor"

Çin de zirvenin önemli başlıklarından biri olacak. Washington, Rusya'ya uygulanan yaptırımları, ülkeye yarıiletken çip satan Çin merkezli firmaları da kapsayacak şekilde çarşamba günü genişletmişti. 

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'ın analizinde şu yorumlar paylaşıldı:

G7 toplantısı öncesinde Çinli firmalara yönelik yeni kısıtlamaları duyuran Biden, hiç şüphesiz Batılı müttefiklerini, Rusya'ya verdiği destek ve yüksek sanayi kapasitesi nedeniyle Pekin'e karşı daha kararlı davranmaya ikna etmeyi umuyor.

Bunun yanı sıra Avrupa Komisyonu da çarşamba günü aldığı kararla, Çin'den ithal edilen elektrikli araçlara temmuz itibarıyla yüzde 38,1'e varan ek vergi uygulanacağını duyurmuştu.

Reuters'ın aktardığına göre, G7 liderlerleri Çin'i küresel tedarik zincirini ve piyasa istikrarını  bozmakla suçlasa da Avrupa, Pekin'le doğrudan bir ticaret savaşına girmek istemiyor.

Independent Türkçe, New York Times, CNN, AFP, Reuters



21'inci yüzyılda sınırlı savaş ve kapsamlı savaş

İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
TT

21'inci yüzyılda sınırlı savaş ve kapsamlı savaş

İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)

Bazı uzmanlar ister sınırlı ister kapsamlı (topyekun) olsun, savaşların biçim ve türlerinin uluslararası sistemin şekli, yapısı (çok taraflı, iki taraflı veya hatta tek taraflı) ve güç dengesiyle doğrudan ilişkili olduğuna inanırken bunun yanında savaşta, askeri stratejilerin oluşturulmasında teknolojinin rolü göz ardı edilemez.

Telgraf ve demiryolu ağları 20’nci yüzyılda savaşların yapılış şeklini değiştirmedi mi? Evet, elbette değiştirdi. Demiryolları, Birinci Dünya Savaşı'nda milyonlarca askerin cepheye taşınmasına yardımcı olsa da aynı zamanda savaşın 10 milyon asker ve 7 milyon sivilin hayatına mal olan dört buçuk yıllık bir insanlık eziyetine dönüşmesine de doğrudan katkıda bulundu.

21’nci yüzyıl, bir güç çarpanı haline gelen teknolojinin yatay ve dikey olarak yayılmasıyla öne çıkıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında makineli tüfekler, kurbanların yüzde 20 ila 40'ının ölümüne katkıda bulundu. Peki yapay zekanın savaşlardaki rolü, özellikle de etkisi nükleer düzeye ulaşırsa ne olacak hiç düşündünüz mü? İçinde bulunduğumuz yüzyılda belki de en tehlikeli olan durum, savaşmanın maliyetinin herhangi bir devlet dışı aktörün (non state actor) savaşabileceği bir seviyeye düşmüş olmasıdır.

Soğuk Savaş sırasında, nükleer silahlar büyük güçler arasında dünya sahnesinde önemli bir caydırıcı unsur oluşturuyordu. Her zaman karşılıklı yıkım korkusu (MAD) vardı. Bundan dolayı söz konusu güçler vekalet savaşlarına (by proxy) başvurdular. Bu nedenle Soğuk Savaş döneminde sadece sınırlı (limited) savaşlar yaşandı. Sınırlı savaştan bahsederken, bu savaşın hedefleri, kullanılan araçlar ve dolaylı olarak bu savaşın süresi kastediliyor. 1950 yılındaki Kore Savaşı, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, küresel düzeyde gerçek anlamda kapsamlı bir savaş olan ilk sınırlı savaştı.

fghyu
Geçtiğimiz haziran ayında 12 gün süren İran-İsrail savaşı sırasında ABD tarafından bombalanan Fordo Nükleer Tesisi’nin çevresinin uydu görüntüsü (Reuters)

Yazar Andrew Davidson, Soğuk Savaş sırasında süper güçlerin olası savaşlar için çeşitli senaryolar hazırladığını söylüyor. Ancak insanlığın şansına, bu savaşlar gerçekleşmedi. Zira bu senaryoların güç ölçütü, hassasiyet değil, büyüklüğe dayanıyordu. Başka bir deyişle, ölçünün temelinde büyük güçlerin sahip olduğu uçak, tank, denizaltı ve diğer askeri araçların sayısı yer alıyordu. Nükleer silahlar, geleneksel silahların en büyük koruyucusu konumundaydı.

Sınırlı savaş ile kapsamlı savaş

İsrail'in İran'a karşı başlattığı Yükselen Aslan Operasyonu, süresi (sadece 12 gün sürdü), kullanılan araçlar ve hatta hedefler açısından sınırlı bir savaş olarak nitelendirilebilir. İsrail, bu savaşta elindeki en iyi silahları kullandı, ancak sahip olduğu tüm silahları (örneğin nükleer silahlar) kullanmadı. İran ise sahip olduğu en iyi füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) karşılık verdi. Öte yandan İsrail, Gazze Şeridi'nde Arap-İsrail çatışmasının tarihindeki en uzun savaşı sürdürüyor. Savaş 21 aydır devam ediyor. İsrail bu savaşta ise sahip olduğu en iyi silahları her boyutta kullandı. Peki bu savaş kapsamlı mı yoksa sınırlı mı olarak sınıflandırılabilir? Eğer savaşlar havadan sonuçlanmıyorsa, İsrail ordusunun bu savaşı sonuçlandıramamasını nasıl açıklayabiliriz? Oysa İsrail ordusu şimdiye kadar kara, hava ve deniz kuvvetlerini kullandı. Ayrıca siber savaş yönetimini ve dolayısıyla yapay zekayı da kullandı.

Birçok uzmana göre bu sorunun cevabı şu şekilde olabilir:

21’inci yüzyılda savaşın özellikleri değişti ve bu durum, birçok ülkenin, özellikle de büyük ve güçlü ülkelerin askeri doktrinlerinde bir dönüşüme (doctrinal shift) yol açacak.

Öte yandan asimetrik savaş, 21’inci yüzyılda büyük güçler için en büyük ve en tehlikeli zorluk olarak öne çıkıyor.

Teknoloji, özellikle İHA’lar, coğrafi derinliği değersizleştirirken siber savaş ve elektronik savaş lehine büyüklük ve kitle değerini de ortadan kaldırdı.

tyu7ı8
Tayvan’ın başkenti Taipei'deki bir Patriot bataryası... Tayvan, ABD ile Çin arasında bir çatışmaya neden olabilir (EPA)

ABD’li komutan Douglas MacArthur, “Asya'da asla kara savaşı yapılmamalı” diye meşhur bir sözü vardır. Peki, özellikle Washington'ın Pekin'in önümüzdeki yıllarda Tayvan'ı kontrol altına almaya çalışacağından endişe duyduğu bir ortamda, ABD-Çin çatışması nasıl olacak? Bu çatışma nasıl gerçekleşecek, askeri mi olacak? Nerede yapılacak? Kapsamlı mı, sınırlı mı, yoksa vekiller aracılığıyla mı olacak?

Bugün bu sorular, uzmanların Çin ve ABD arasında bir savaşın kaçınılmaz olduğunu teyit etmesiyle birlikte güçlü bir şekilde gündemde yer tutuyorlar. ABD’li düşünür Graham Allison, görüşünü ‘Tukidides tuzağı’ olarak bilinen teoriye dayandırarak, dünya düzenine hakim olan güç (ABD) ile bu hegemonyayı tehdit eden yükselen güç (Çin) arasında çatışmanın kaçınılmaz olduğunu savunuyor.

Bu analizŞarku'l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı